İ
Çevrimdışı
قال رسول الله - صلى الله عليه وسلم -: "بلَّغوا عنِّي ولو آيةً، وحدِّثوا عن بني إسرائيل ولا حَرَج، ومَنْ كذبَ عليَّ مُتعمِّدًا فلْيتبوَّأْ مقعدَهُ مِنَ النّارِ"، رواه عبد الله بن عمرو
Buhari Sahih bir İsnad ile naklediyor:
Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir ayet dahi olsa benden (işittiklerinizi) başkalarına ulaştırın. Ve sizler, Benû İsrâil'den de (İslama uygun olan kıssaları) nakledin: bunda beis yoktur. Kim bana kasten yalan (söz) isnad ederse o, cehennemdeki yerini hazırlasın (hazırlansın).
وفيه: إشارة إلى أن مَن نَقلَ حديثاً وعلمَ كذبه يكون مستحقاً للنار؛ إلا أن يتوب، لا مَن نَقلَ عن راوٍ عنه - أو رأى في كتابٍ ولم يعلم كذبَه.
İbn Melek El-Kirmanî ''Şerhu Mesabihus Sunne'' adlı eserde bu rivayet için şöyle bir açıklama kaydeder:
Bu hadisten şu anlam çıkmaktadır: Bir kimse yalan ve uydurma olduğunu bile bile bir hadis naklederse Cehenneme girmeye müstehaktır.Ancak Tövbe ederse tövbesenin kabulu umulur.
Uydurma ve Yalan olduğunu bilmeden , bir Raviden nakleden veya bir kitapta görüp de nakleden kişi bu tehtidin içine dahil değildir.(Uydurma olduğunu öğrendikten sonra nakletmesi caiz olmaz)
İbn Melek El-Kirmaninin sözleri burada bitti.
-Hükümler-
1-Hadisin Sahih olup olmadığını bilmeden hadis nakletmek doğru değildir.
2-Ayrıca Bazı Cahillerin Sahih zannetmemesi için bir kitaba Uydurma olduğunu bildirerek hadis yazılabilir.
3-Hadis İlminde çok ileri seviyede olmayan bazı Alimlerin eserlerine aldığı birtakım zayıf ve uydurma rivayetler'e Sahih hükmü verilemez.Bazı kimseler ''Bu Alim demişse bitmiştir'' diyerek bu cahil mantıkla koca Hadis İlmini çöpe atıyor.
Buhari Sahih bir İsnad ile naklediyor:
Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir ayet dahi olsa benden (işittiklerinizi) başkalarına ulaştırın. Ve sizler, Benû İsrâil'den de (İslama uygun olan kıssaları) nakledin: bunda beis yoktur. Kim bana kasten yalan (söz) isnad ederse o, cehennemdeki yerini hazırlasın (hazırlansın).
وفيه: إشارة إلى أن مَن نَقلَ حديثاً وعلمَ كذبه يكون مستحقاً للنار؛ إلا أن يتوب، لا مَن نَقلَ عن راوٍ عنه - أو رأى في كتابٍ ولم يعلم كذبَه.
İbn Melek El-Kirmanî ''Şerhu Mesabihus Sunne'' adlı eserde bu rivayet için şöyle bir açıklama kaydeder:
Bu hadisten şu anlam çıkmaktadır: Bir kimse yalan ve uydurma olduğunu bile bile bir hadis naklederse Cehenneme girmeye müstehaktır.Ancak Tövbe ederse tövbesenin kabulu umulur.
Uydurma ve Yalan olduğunu bilmeden , bir Raviden nakleden veya bir kitapta görüp de nakleden kişi bu tehtidin içine dahil değildir.(Uydurma olduğunu öğrendikten sonra nakletmesi caiz olmaz)
İbn Melek El-Kirmaninin sözleri burada bitti.
-Hükümler-
1-Hadisin Sahih olup olmadığını bilmeden hadis nakletmek doğru değildir.
2-Ayrıca Bazı Cahillerin Sahih zannetmemesi için bir kitaba Uydurma olduğunu bildirerek hadis yazılabilir.
3-Hadis İlminde çok ileri seviyede olmayan bazı Alimlerin eserlerine aldığı birtakım zayıf ve uydurma rivayetler'e Sahih hükmü verilemez.Bazı kimseler ''Bu Alim demişse bitmiştir'' diyerek bu cahil mantıkla koca Hadis İlmini çöpe atıyor.
