Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Günün Sahih Hadis-i Şerif'i

E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Ömer (Radiyallahu Anh) Şam’a doğru yola çıktı. Nihayet Serg denen yere gelince Ebu Ubeyde bin Cerrah (Radiyallahu Anh) ve arkadaşları kendisini karşıladılar ve Şam arazisinde veba Salgını olduğunu söylediler.
Ömer (Radiyallahu Anh) bana:
−İlk hicret edenleri bana çağır dedi. Onları çağırdım, onlarla istişare edip veba salgınını onlara haber verdi. Onlar Ömer (Radiyallahu Anh)’ın geri dönmesi ve kalması hususunda ihtilaf ettiler.
Bazıları:
−Bir iş için çıktın, o işten geri dönmeni doğru bulmuyoruz dediler.
Bazıları da:
−İnsanların geri kalan kısmı ve Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in ashabı seninle beraberdir. Onları bu vebaya getirme dediler.
Ömer (Radiyallahu Anh) onlara:
−Yanımdan çıkın dedi.
Sonra:
−Ensarı bana çağır dedi. Ben onları da Ömer (Radiyallahu Anh)’ın yanına davet ettim. Ömer (Radiyallahu Anh) onlarla da istişare etti. Onlar da muhacirlerin ihtilaf ettikleri gibi ihtilaf ettiler.
Bunun üzerine Ömer (Radiyallahu Anh) onlara da:
−Yanımdan çıkın dedi.
Sonra:
−Kureyşin ihtiyarlarından ve fetih muhacirlerinden burada bulunanları bana çağır dedi. Ben onları da çağırdım. Onlardan iki kişi bile Ömer (Radiyallahu Anh)’a karşı ihtilaf etmedi. İnsanları geriye döndürmeni ve halkı vebaya götürmemeni doğru görüyoruz dediler.
Bunun üzerine Ömer (Radiyallahu Anh) insanların arasında:
−Ben sabahleyin bineğime binip geri döneceğim, siz de buna göre hazırlanıp sabahlayın diye nida ettirdi.
Ebu Ubeyde bin Cerrah (Radiyallahu Anh), Ömer (Radiyallahu Anh)’a
−Allah’ın kaderinden mi kaçıyorsun? dedi.
Ömer (Radiyallahu Anh):
−Keşke bunu senden başkası söyleseydi ya Eba Ubeyde! Evet, Allah’ın kaderinden yine Allah’ın kaderine kaçıyoruz dedi.
Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
−Abdurrahman bin Avf (Radiyallahu Anh) bir ihtiyacı sebebiyle ortalıkta yok iken o esnada çıka geldi ve şöyle dedi:
−Bu hususta bende bir ilim vardır. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i işittim şöyle diyordu:
“Bu hastalığın bir yerde çıktığını işittiğiniz zaman oraya girmeyiniz! Hastalık sizin bulunduğunuz yerde meydana gelirse, ondan kaçmak için oradan dışarıya çıkmayınız!”
(işte benim dinim 1400 yıl önce karantinayı uygulamış)

Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
Bunun üzerine Ömer (Radiyallahu Anh), Allah’a hamd etti ve oradan ayrıldı.”

Buhari 5756
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“…Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i şöyle buyururken işittim:
“(Sizden önceki ümmetlerde) vaktiyle iki kadın ve beraberlerinde onların iki oğlan çocukları vardı. (Bunlar yolda giderken) bir kurt geldi, bunlardan birisinin çocuğunu kapıp gitti.
Kadınlardan biri arkadaşına:
–Kurt senin çocuğunu götürdü, dedi.
O da:
–Hayır, senin çocuğunu götürdü, dedi.
Kadınlar davalarını halletmek üzere Davud (Aleyhisselam)’a başvurdular.
Davud (Aleyhisselam)’da yaşlı kadını haklı görerek çocuğu ona verdi.
Bu kadınlar bir de meseleyi Davud (Aleyhisselam)’ın oğlu Süleyman (Aleyhisselam)’a anlattılar.
Süleyman (Aleyhisselam) işin gerçeğini anlamak için:
–Bana bir bıçak getirin ki çocuğu ikiye bölerek aralarında paylaştırayım, dedi.
İşte o zaman genç kadın:
–Allah sana rahmet etsin! Aman çocuğu kesme! Çocuk onundur, dedi.
Bunun üzerine Süleyman (Aleyhisselam) kendisinde gördüğü şefkat ve merhamet üzerine çocuğun genç kadına ait olduğuna hükmetti.”
Buhari 7/3238, Müslim 1720/20
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Rebia bin Kab el-Eslemi (Radiyallahu Anh) şöyle rivayet etti:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile geceliyor, ona abdest ve ihtiyaç suyunu getiriyordum.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bana dedi ki:
−‘Benden dilekte bulun!’
Ben:
−Cennette sana arkadaş olmak istiyorum, dedim.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−‘Bundan başka bir şey var mı?’ buyurdu.
Ben:
−İstediğim budur dedim.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−‘Sen de secdeyi çoğaltarak nefsin üzere bana yardım et’ buyurdu.”
Müslim 489/226
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Sizden birinin cennetteki en düşük makamı ona şöyle denmesidir:
−‘Dile’ O adam birçok şeyler diler.
Sonra ona:
−‘Diledin mi?’ denir.
O:
−‘Evet’ der.
Ona:
−‘Dileğin şeyler ve bir misli senindir’ denir’ buyurdu.”
Müslim
Abdullah bin Mesud (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Şüphesiz ben cehennemden en son çıkacak, cennete en son girecek olan adamı biliyorum. O adam sürünerek ateşten çıkar.
Allah-u Teâlâ:
−‘Git, cennete gir’ buyurur. O adam cennete gider ve dolu zanneder.
Geri döner ve:
−‘Rabbim, cenneti dolu olarak buldum’ der.
Allah-u Teâlâ:
−‘Git cennete gir, dünya ve on misli senindir’ buyurur.
O adam:
−‘Rabbim, Sen Melik olduğun halde benimle alay mı ediyorsun?’ der’ buyurdu.”
Abdullah ibni Mesud (Radiyallahu Anh) dedi ki:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) azı dişleri görününceye kadar güldü.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e şöyle denilmişti:
Bu adam cennetin en düşük derecesindedir.”
Müslim
Diğer bir rivayette ise şöyle gelmiştir:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Ona denir ki:
−‘Git cennete gir’ O adam cennete gider ve insanların bütün yerleri aldığını görür.
Ona:
−‘İçinde bulunduğun zamanı hatırlıyor musun?’ denir.
O:
−‘Evet’ der.
Yine ona:
−‘Dile’ denir. O adam da birçok dilek diler.
Ona:
−‘Dilediğin ve dünyanın on katı senindir’ denir.
O adam:
−‘Rabbim! Sen Melik olduğun halde benimle alay mı ediyorsun? der.’
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) azı dişleri görünene kadar güldü.”
Müslim
 
Tihame Çevrimdışı

Tihame

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Bize Yala rivayet edip (dedi ki), bize el-A'meş, Şekik'ten, (O da) Abdullah'tan (naklen) rivayet etti ki, O şöyle dedi:
Rasulullah (Sallaltahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Hiçkimse Allah'tan daha kıskanç değildir. Bundan dolayı O, kötü söz ve işleri haram kılmıştır. Hiçkimse de övülmeyi Allah'tan daha çok sevmez!"
Darimi Sünen 2231
 
Tihame Çevrimdışı

Tihame

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
"…(Allah'ım!) Bildiğin her zararlı şeyin şerrinden sana sığınıyorum. Bildiğin her hayırlı şeyi istiyorum.Bildiğin her günah için bağışlamanı diliyorum.Sen gizli olan şeyleri çok iyi bilensin."
(Tirmizî, "De’avât", 23; İbn Ebî Şeybe, "Dua", 35, No: 35, 29349)
 
H Çevrimdışı

Havîn

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
“Ey kadınlar! Sadaka veriniz ve çok istiğfâr ediniz. Çünkü ben cehennemin çoğunu sizin doldurduğunuzu gördüm. Çünkü siz çok lânet eder ve kocanızın yaptığı iyilikleri unutursunuz..."

(Buhârî,Zekât 44, Müslim, Îmân 132. Ebû Dâvûd, Sünnet 15; Tirmizî, Îmân 6; İbni Mâce)
 
hamza01 Çevrimdışı

hamza01

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Abdullah b. Amr b. As (r.a) şöyle demiştir: «Veda haccında Rasulullah (s.a.s)'den işittim, buyurdu ki: «Allah-u Teala ilmi kullarından çekmek (yani silmek) suretiyle değil, alimlerin ruhlarını almak suretiyle kaldıracaktır. Nihayet hiçbir alim kalmayınca halk kendilerine cahil kimseleri önder edinirler.

Bunlara bazı konular sorulur. Onlar da ilimleri olmadığı halde fetva verirler de hem kendileri sapıklığa düşerler hemde halkı saptırırlar.» (Buhari-Müslim)
 
H Çevrimdışı

Havîn

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Resûlullah (s.a.v) ölmek üzere olan bir gencin yanına geldi ve ona:

-Kendini nasıl hissediyorsun? diye sordu. Genç:

-Bir taraftan günahlarımdan korkuyorum, bir taraftan Allah'ın rahmetini umuyorum, cevabını verdi. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v) şöyle buyurdu:

-Ümit ve korkunun kalpte birleştiği bu gibi anlarda Allah o kulunun umduğuna ulaştırır, korktuğundan emin kılar"

İbni Mace, Tirmizi
 
Tihame Çevrimdışı

Tihame

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Bişr İbni Ubeydullah El Hadrami, Ebu İdris El Hulani'nin Huzeyfe İbn El Yeman'dan şu hadisi işittiğini rivayet etmişti:

"İnsanlar Rasulullah (s.a.v)'e hayır hakkında soruyorlardı. Fakat ben, bana dokunmasından korkarak şer hakkında soruyordum.

Dedim ki; "Ya Rasulullah biz cahiliye ve şer içindeydik, Allah'u Teâla bize bu hayrı getirdi. Peki bu hayırdan sonra şer var mı?"

Dedi ki; "Evet, fakat içinde karışıklık ve şer var".
Dedim ki; "O karışıklık nedir?"
Dedi ki; "Bir takım insanlar benim gösterdiğim yolun (hidayetin) dışında benim sünnetimin tersine ümmeti idare edecekler. Onları bileceksiniz ve onları kabul etmeyeceksiniz."
Dedim ki; Bu hayırdan sonra şer var mı?"
Dedi ki; "Evet. Cehennemin kapılarında davetçiler olacaktır. Kim onlara uyarsa onu cehenneme atacaktır"
Dedim ki; "Ya Rasulullah, bize onları tarif et?
Dedi ki; Onlar bizim milletimizden (dinimizden) insanlardır. Bizim aziz duygularımızla seslenerek) bizim dilimizle konuşurlar"
Dedim ki;"Bunların zamanı bana yetişirse bana ne emredersiniz?"
Dedi ki; "Müslümanların cemaatından ve Halifesinden ayrılmazsın"
Dedim ki; "Eğer müslümanların cemaatı ve Halifesi yoksa"
Dedi ki; "O zaman bütün cehenneme davet edenlerden uzak dur. Velev ki bir ağacın köklerini ısırıp kalsan da ölüm sana gelinceye kadar o durum üzere kal."
Buhari Fiten-12, Tecrid C. 9 S. 297 H. No: 1471
 
H Çevrimdışı

Havîn

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Mü’minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.”

Buhârî, Edeb 27; Müslim, Birr 66
 
hamza01 Çevrimdışı

hamza01

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
İslam En Mükemmel Sistemdir


Tarık b. Şihab (r.a)'den şöyle rivayet edilmiştir:

Bir yahudi Ömer (r.a)'ye gelerek dedi ki:

«Ey mü'minlerin emiri! siz Kur'an'dan öyle bir ayet okuyorsunuz ki bu ayet yahudilere inmiş olsaydı o günü bayram ilan ederdik.» Ömer (r.a):

«Bu hangi ayettir?» diye sordu. Yahudi dedi ki:

«Bugün sizin dininizi kemale erdirdim. Üzerinizdeki nimetimi tamamladım. Ve size din olarak İslam'dan razı oldum.» (Maide; 3) ayetidir. Ömer (r.a) dedi ki:

«VAllahi ben bu ayetin Rasulullah'a nerede ve ne zaman indiğini biliyorum. Cuma günü Arafat'ta indi. Allah'a hamdolsun ki, bu iki gün bizim için bayramdır.»

(Buhari-Müslim)


HADİSTEN NE İSTİFADE EDERİZ


-Bu din kemale ermiştir. Alemlerin Rabbi olan Allah, yukarıdaki ayetle akidenin tamamlandığını ve insanların hayatlarını düzenlemek üzere gönderdiği şeriatini ve kanununu kemale erdirdiğini ilan etmiştir. Artık, kimsenin bu dinde eksikliklerin bulunduğunu veya bir takım ilavelerin, reformların yapılmasının gerektiğini iddia etmesi söz konusu değildir. Bu dinde ilaveyi, reformu gerektirecek hiçbir eksiklik yoktur. Allah, İslam'ı kıyamete kadar tüm insanlara yegane din ve hayat sistemi olarak seçip, beğenmiş ve onu her çağ ve her yerde geçerli olacak şekilde mükemmelleştirmiştir. İşte bu nedenle bu dinin geliştirilip, değiştirilmeye ihtiyacı yoktur. Kim, Allah'ın şeriatini ve kanunlarını bir tarafa bırakıp sosyal hayatta tatbik etmez, bu mükemmel kanunların yerine, beşeri mahreçli hayat sistemlerini uygularsa, Allah'ın mü'minler için beğendiğini beğenmemiş ve dolayısıyla Allah'ı ve O'nun mübarek dinini inkar etmiş, kafir olmuş olur.
 
Tihame Çevrimdışı

Tihame

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
"Allah’ım! Kalplerimizi birleştir, aramızı ıslah et, bize kurtuluş yollarını göster, bizi karanlıklardan aydınlığa çıkar, bizi her türlü çirkinliklerden, açığından ve gizlisinden uzaklaştır…"
(Hâkim, "Te’min", No:977; İbn Hıbbân, "Ed’ıye", No: 996)
 
Tihame Çevrimdışı

Tihame

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
"Sizden hiç kimse, maruz kaldığı bir zarar sebebiyle, ölümü temenni etmesin. Mutlaka onu yapmak mecburiyeti hissederse, bari şöyle söylesin:
'Rabbim! Hakkımda hayat hayırlı ise yaşat. Ölüm hayırlı ise canımı al.' "
(Buhari, Merda, 19)

Muvatta'da Hz. Ömer (ra)'in şöyle dua ettiği kaydedilir:

"Ey Rabbim, yaşım ilerledi, kuvvetim zayıfladı, raiyyetim her tarafa intişâr etti. Artık fazla zarara düşmeden, ölçümü kaçırmadan beni yanına al."

Yine Muvatta'da, Resûlullah (asm)'ın da şöyle dua ettiği nakledilmiştir:

"Ya Rabbi, senden bana hayırlı işleri yapmayı, kötü işlerin terk etmeyi, fakirlerin sevgisini nasip etmeni temenni ediyorum. İnsanlar arasında bir fitneye sebep olacaksam, beni yanına al, fitneye bulaşmamış olarak dünyadan ayrılayım."

 
H Çevrimdışı

Havîn

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Abdullah İbnu'ş-Şihhîr (radıyallahu anh) anlatıyor:

"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Elhâhümü't-tekâsür sûresini okurken yanına geldim. Bana:

"İnsanoğlu malım malım der. Halbuki âdemoğlunun yiyip tükettiği, giyip eskittiği ve sağlığında tasadduk edip gönderdiğinden başka kendisinin olan neyi var? Gerisini ölümle terkeder ve insanlara bırakır."

Müslim, Zühd 3, 4, (2958); Nesâî, Vesâya 1 (6, 238); Tirmizî, Tefsir, Tekâsür, (3351).
 
Tihame Çevrimdışı

Tihame

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu Hureyre (r.a)'den rivayet olunduğuna göre:

“Rasulullah (s.a.v) Cuma gününü anlattı ve:

'Onda öyle bir saat var ki Müslüman bir kul o saate denk getirerek namaz kılıp Allah’tan bir şey isterse, Allah ona isteğini mutlaka verir’ buyurdu.”

İbnu’l-Munzir el-Evsad 1716, Malik 1/108, Buhari 895, Müslim 852/13
 
Üst Ana Sayfa Alt