Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Günün Sahih Hadis-i Şerif'i

avam16 Çevrimdışı

avam16

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu Said ve Ebu Hureyre (Allah Onlardan razı olsun)’den

Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu:

“Cennetlikler cennete girince bir kimse şöyle seslenir: Siz cennette ebediyyen yaşayacak, hiç ölmeyeceksiniz. Hep sağlıklı olacak ve hiç hastalanmayacaksınız. Hep genç kalacak, hiç ihtiyarlamayacaksınız. Hep nimet ve mutluluk içinde olacak, hiç keder ve sıkıntı çekmeyeceksiniz.”

Müslim, Cennet, 22
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
. Ebû Hüreyre radıyallahu anh Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken işittim dedi:

“Bir gün gelecek, insanlar Medine’yi bütün hayır ve güzellikleriyle terkedip gidecekler; orada sadece vahşi hayvanlar ve kuşlar kalacaktır. Medine’ye son olarak koyunlarına seslenip duran Müzeyne kabilesinden iki çoban girecek ve orayı ıpıssız, vahşi hayvanlarla dolu bulacaklar. Onlar da Vedâ Tepesi’ne gelince yüzüstü düşüp öleceklerdir.”

(buhari ve muslim.)
 
Tihame Çevrimdışı

Tihame

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Kuşkusuz ki Yahudiler ve Hristiyanlar saç ve sakallarını boyamazlar! Sizler onlara muhalefet ediniz!’ buyurdu.”

Buhari 3272, Müslim 2103/80_

_Cabir bin Abdullah (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

“Mekke’nin fethedildiği gün Ebu Kuhafe başı ve sakalı es-Segâme gibi iyice beyaz olduğu halde getirildi.

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kadınlarına:

‘Bu saçları bir şeyle değiştirin! Ancak siyah renkten uzak durun!’ buyurdu.”

Es-Segâme: “Meyvesi çiçeği beyaz olan bir bitki adıdır, kuruduğu zaman daha çok beyazlaşır.”

Müslim 2102/79_

_Katâde (Rahmetullahi Aleyh) şöyle dedi:

“Kendisi Enes (Radiyallahu Anh)’a, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) saçına sakalına kına yaktı mı? diye sordu.

Enes (Radiyallahu Anh):

−Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in ağaran kılları kına yakacak çokluğa ulaşmamıştı. Ağaran kıllar sadece şakaklarında az bir şey idi dedi.”

Nesei 5101

Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Ahir zamanda bazı topluluklar, saçlarını sakallarını güvercin gerdanlığı gibi siyaha boyayacaklar. Onlar cennetin kokusunu alamayacaklardır!’ buyurdu.”

Ebu Davud 4212, Nesei 8/138, Tabarani Mucemu’l-Kebir 12254, Begavi 3180, Ahmed 1/273
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
..BÖYLE NAMAZ KILIYORSAN TEKRAR KIL !

Rufâa bin Rafiğ (Radiyallahu Anh) Bedirli idi şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir gün mescidde bir ara biz Onun çevresinde iken oturuyordu. Bedevi gibi bir adam mescide girdi, kıble tarafına geldi ve kıbleye döndü ve iki rekât namaz kıldı. Rükû ve secdesini noksan yaparak namazını hafif kıldı. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ise onu namazında gözleriyle takip ediyor, fakat o bunu hissetmiyordu. Adam namazı bitirip ondan boşaldı. Sonra döndü geldi ve Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e ve topluluğa selam verdi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) adamın selamını aldı ve ona şöyle buyurdu:
−“Sana da benden selam olsun, git namazını iade et! Namaz kıl! Çünkü sen namaz kılmadın!”
Adam gitti ve namaz kıldı, biz onu takip etmeye başladık. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’de onun namazını takip etmeye başladı. O namazda nelerin hatalı olacağı bilinmiyordu. Adam namazını bitirince geldi ve Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e ve topluluğa selam verdi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona şöyle buyurdu:
−“Sana da benden selam olsun, namazını iade et! Git namaz kıl! Kuşkusuz ki sen namaz kılmadın!”
Adam namazı iki kere veya üç kere iade etti. Adam her seferinde Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e geliyor ve selam veriyordu. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’de ona şöyle buyuruyordu:
−“Sana da selam olsun, dön namaz kıl! Kuşkusuz ki sen namaz kılmadın!”
İnsanlar korktu ve namazını hafif yapanın, namaz kılmamış olması onlara ağır oldu! Adam sonunda ikincisinde veya üçüncüsünde yahut dördüncüsünde:
−Ya Rasulallah! Babam ve annem sana feda olsun namazımdan bana ayıp saydığın ve kınadığın nedir bilmiyorum? Kitabı sana indiren Allah’a yemin ederim ki hırs gösterip kendimi bayağı yordum bana açıkla bana öğret ve bana göster ben ancak bir beşerim doğru da yaparım hata da. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Evet, namazı kılmak istediğin vakit, abdest al ve abdestini güzel yap! Kuşkusuz ki sizden birinin namazı, Allah’ın emrettiği gibi ‘Yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayıp, başlarınızı mesh ederek ve ayaklarınızı da topuklara kadar yıkamak suretiyle...’ abdestini noksansız mükemmel yapana kadar tamam olmaz! Sen namazına kalktığın vakit kıbleye yönel! Sonra kişi tekbir alır, tahmid, temcid eder ve Allah’a senada bulunur, Fatiha’yı okur ve Allah’ın kendisine öğrettiği okumasına izin verdiği kolayına gelen şeylerden dilediğini Kuran’dan okur. Değilse sen, Allah’a hamd et, tekbir al ve tehlil oku!
Sonra Allah-u Ekber der tekbir getirir rükû eder ve mafsalları mutmain olup iyice yayılıncaya kadar iki avucunu iki dizkapağının üzerine koyar sırtını dümdüz yapar.”
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Rükû ettiğin vakit avuç içlerini diz kapaklarının üzerine koy, sırtını iyice yay rükûun için itminana erdirir. Sonra ‘Semallahulimen Hamideh’ der, sonra belini doğrultur, onu dümdüz yapar, itidal eder ve ayakta iken her kemik yerini alır. Sonra Allah-u Ekber der tekbir alır ve yere yüzü ve alnı imkân nispetinde yapıştırıp mutmain oluncaya, mafsalları rahatlayana ve düzelene kadar secde eder. Ve Secde ettiğinde secdende mutmain ol! Sonra Allah-u Ekber der tekbir alır. Oturağının üzerinde oturuncaya ve belini dikinceye kadar başını secdeden kaldırır. Ve Başını secdeden kaldırdığın zaman sol bacağının üzerine otur! Sonra Allah-u Ekber der tekbir alır ve yüzünü yere koyana ve rahatlayana kadar secde eder. Secdede mafsalları mutmain olana kadar durur. Sonra başını kaldırır ve tekbir alır. İşte bunun benzerini her rükû ve her secdede yap! Namazın ortasında oturduğun vakit mutmain olarak sol ayağını yay ve üzerine otur. Sonra teşehhüt oku. Sonra üçüncü ve dördüncü rekâta kalktığın vakit namazını bitirene kadar bunun benzerini yap!”
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) namazın tarifini bitirene kadar namazı işte böyle anlattı ve şöyle buyurdu:
−“Bu örnek üzere namazını tamamladığında, o namaz tamam olur, bundan her neyi noksan yaparsan, o noksanla namazını eksik yapmış olursun! Ve herkim namazını bu şekilde kılmazsa onun namazı tamam olmaz!”

Nesai 1135, 1313, 1052, Ebu Davud 857, 858, 859, 860, 861, Tirmizi 302, Darimi 1335, İbni Ebi Şeybe 1/270, 321, 322, Hakim 881, Şafii el-Ümm 1/102, İbni Huzeyme 545, İbni Hibban 1787, İbnu’l-Carud 194 Abdurrezzak 3739, Bezzar 3727, Tayalisi 1372, Ebu Ya’la 6623, Taberani Mucemu’l-Kebir 4520, 4529, Darekutni 1/96, Tahavi el-Meani 1/232, Tahavi el-Müşkil 4/386, Beyhaki 2/102, 133, 134, 345, 372, 373, 380, İbni Hazm el-Muhalla 3/256, 257.
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Aişe (Radiyallahu Anha) şöyle dedi:
“Ümmü Seleme ve Ümmü Habibe, Habeşistan’da gördükleri içerisinde suretler bulunan bir kiliseyi Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e zikrettiler.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Kuşkusuz onlar, içlerinde salih bir kimse bulunur ve o vefat ederse kabrinin üzerine kubbe inşa ederler ve o kubbeye mezkûr suretleri yaparlar. Onlar kıyamet gününde mahlûkatın en şerlileridir!’ buyurdu.”

Müslim 528/16, Buhari 533.

- İmam Buhari (Rahmetullahi Aleyh) şöyle dedi:
“Ömer (Radiyallahu Anh):
‘Bizler içerisinde heykeller bulunan kiliselerinize o suretler sebebiyle asla girmeyiz!’ dedi.

Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) havrada namaz kılardı. Ancak içerisinde heykeller bulunan havralar bundan müstesnadır.”
Buhari 1/632 Fethu’l-Bari 533.

- Mescitleri Süslemenin Kerahiyeti!
-Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Ben mescitleri teşyit etmekle emrolunmadım!’ buyurdu.”
Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma):
“Elbette Yahudi ve Hristiyanlar gibi siz de mescitlerinizi süsleyeceksiniz! dedi.”

İbni Hibban 1615, Ebu Davud 448, Begavi 463, Tabarani Mucemu’l-Kebir 13003
 
hamza01 Çevrimdışı

hamza01

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ebû Hüreyre (r.a.), Rasulullah (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:

Yedi helâk edici şeyden kaçınınız. Oradakiler: Ey Allah’ın Rasûlü, bunlar nelerdir? dediler. (O da şöyle buyurdu) Allah’a ortak koşmak, sihirle uğraşmak, ölümü hak eden hariç Allah’ın yasaklamış olduğu cana kıymak, faiz yemek, yetim malı yemek, düşmana hücum sırasında geri kaçmak, namuslu ve hiçbir şeyden habersiz mümin kadınlara zina iftirasında bulunmak. Hadis (Buhari)
 
Tihame Çevrimdışı

Tihame

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu Saîd (radıyalahu anh) anlatıyor:

"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a:

"- Ey Allah'ın Resûlü! İnsanların en efdali kimdir?" diye soruldu. Şu cevabı verdi:

" Allah yolunda malıyla canıyla cihad eden mü'min kişi!"

"- Sonra kim? diye tekrar soruldu. Bu sefer:

" Tenhalardan bir tenhaya Allah korkusuyla çekilip, insanları şerrinden bırakan kimsedir" diye cevap verdi."

Buharî, Cihâd 2, Rikâk 34; Müslim, İmâret 122, 123, 127, (1888); Ebu Dâvud, Cihad 5, (2485); Tirmizî, Fedâuilu'l- Cihâd 24, (1660); Nesâi, Zekât 74, (5, 83), Cihâd 7, (6,11); İbnu Mâce, Fiten 13, (3978).
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
..Bize Ya'kûb ibn Abdirrahmân Ebû Hâzım'dan; o da Sehi ibn Sa'd(R)'dan şöyle tahdîs etti:*Bir kadın Rasûlullah'a geldi de:

— Yâ Rasûlallah! Ben nefsimi Sana hibe etmek için geldim, dedi. Rasûlullah (S), kadına baktı, ona doğru bakışını yukarı kaldırıp

aşağıya indirdi. Sonra başını eğdi. Kadın, Rasûlullah'm kendisi hakkında hiçbir hüküm vermediğini görünce oturdu. Bunun üzerine sa-hâbîlerinden biri ayağa kalktı da:

— Ey Allah'ın Elçisi! Eğer Sen'in bu kadına ihtiyâcın yoksa, onu

benimle evlendir! dedi; Rasûlullah:

— "Yanında (mehr olarak) bir şeyin var mı?" diye sordu.

O da:

— Hayır vallahi yâ Resûlallah, birşeyim yoktur! dedi. Rasûlullah:

— "Kendi aile halkının yanına git de bak araştır, birşey bulabilir misin?" buyurdu.

Sahâbî gitti. Sonra dönüp geldi de:

— Hayır yâ Rasûlallah! Vallahi hiçbirşey bulamadım, dedi. Rasûlullah:

— "Bak araştjr, velev ki demirden bir yüzük olsun (bul getir)" buyurdu.

Bunun üzerine o sahâbî tekrar gitti, sonra dönüp geldi de:

— Hayır vallahi yâ Rasûlallah, demirden bir halka da bulamadım. Velâkin şu izârım var, bunun yarısı kadının olsun, dedi.

Sehl: Bu sahâbînin ridâsı yoktu, demiştir. Rasûlullah:

— "Sen izârınla ne yapabilirsin, neye yarar? Onu sen giyersen kadının üstünde ondan birşey bulunmaz, açık kalır; onu kadın giyerse senin üzerinde ondan birşey kalmaz, sen çıplak kalırsın" buyurdu.

Bunun üzerine o sahâbî bulunduğu yere oturdu. Bu oturuşu uza-ymca da sonunda (ümîdsiz bir hâlde) kalktı. Rasûlullah onun arkasına dönüp gittiğini görünce emretti de o zât geri çağırıldı. Gelince de Rasûlullah ona:

— "Kur'ân'dan ezberinde ne var?" diye sordu. O sahâbî de:

— Ezberimde şu sûre var, şu sûre var, şu sûre var! diye birtakım sûreler saydı.

Rasûlullah:

— "Sen bu sûreleri ezberinden okuyabilir misin?" diye sordu. Sahâbî:

— Evet okurum, cevâbım verince, Rasûlullah:

— "Git, Kur'ân'dan ezberindeki bu sûrelere mukaabil (yânî bunları o kadına öğretmene karşılık) seni bu kadına mâlik kıldım" buyurdu .
(buhari.)
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Rasûlullah -(sallallâhu aleyhi ve sellem) buyurdular ki:

“Ümeranız (idarecileriniz) hayırlı olanlarınızdan iseler, zenginleriniz sehâvetkâr kimselerse, işlerinizi aranızda müşavere ile hallediyorsanız, bu durumda yerin üstü (hayat), altından (ölümden) hayırlıdır.
Eğer ümeranız şerirlerinizden, zenginleriniz cimri ve işleriniz kadınların elinde ise, yerin altı üstünden, (ölmek yaşamaktan) daha hayırlıdır. (Çünkü artık dini ikame imkanı kalmaz).”
(Tirmizi, Fiten 78/2266)
 
Tihame Çevrimdışı

Tihame

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Sevban radıyallahu anh anlatıyor:

"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Size çullanmak üzere, yabancı kavimlerin, tıpkı sofraya çağrışan yiyiciler gibi, birbirlerini çağıracakları zaman yakındır."

Orada bulunanlardan biri: "O gün sayıca azlığımızdan mı?" diye sordu.

"Hayır, buyurdular. Bilakis o gün siz çoksunuz. Lakin sizler bir selin getirip yığdığı çer-çöpler gibi hiçbir ağırlığı olmayan çer-çöpler durumunda olacaksınız. Allah, düşmanlarınızın kalbinden size karşı korku duygusunu çıkaracak ve sizin kalplerinize zaafı atacak!"

"Zaaf da nedir ey Allah'ın Resûlü?" denildi.

"Dünya sevgisi ve ölüm korkusu!" buyurdular."

Ebu Davud, Melahim 5, (4297).
 
Tihame Çevrimdışı

Tihame

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor:

"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Karanlık gecenin parçaları gibi olan fitnelerden önce, hayırlı ameller işlemede acele edin. O fitne geldi mi kişi mü'min olarak sabaha erer de kâfir olarak akşama girer. Mü'min olarak akşama erer de kâfir olarak sabaha ulaşır; dinini basit bir dünya menfaatine satar."

Müslim, İman 186, (118); Tirmizi, Fiten 30, (2196).
 
Tihame Çevrimdışı

Tihame

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Kim bir mü'mini bir münâfığa (gıybetçiye) karşı
himâye ederse, Allah da onun için, Kıyâmet günü, etini cehennem ateşinden
koruyacak bir melek gönderir. Kim de müslümana kötülenmesini dileyerek bir
iftira atarsa, Allah onu, Kıyâmet günü, cehennem köprülerinden birinin üstünde,
söylediğinin (günahından temizlenip) çıkıncaya kadar hapseder."

Ebû Dâvud, Edeb 41 4883, 4/270)
 
avam16 Çevrimdışı

avam16

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Resulullah (s.a.v)şöyle buyurdu:

"Kim sıkıntılı durumlarında duasının kabul edilmesinden, sıkıntısının giderilmesinden hoşlanırsa, rahat ve bolluk durumlarında çokça dua etsin."

"Kabul edileceğine kesin olarak inanarak Allah'a dua edin. Ve iyi bilin ki, Allah ne istediğinden gafil ve umursamayan bir kalbin duasını kabul etmez."

Tirmizi, 3382/3479
 
avam16 Çevrimdışı

avam16

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in:

«لِكُلِّ أُمَّةٍ مَجُوسٌ وَمَجُوسُ هٰذِهِ الْأُمَّةِ الَّذِينَ يَقُولُونَ: لَا قَدَرَ! مَنْ مَاتَ مِنْهُمْ فَلَا تَشْهَدُوا جَنَازَتَهُ وَمَنْ مَرِضَ مِنْهُمْ فَلَا تَعُودُوهُمْ وَهُمْ شِيعَةُ الدَّجَّالِ وَحَقٌّ عَلَى اللّٰهِ أَنْ يُلْحِقَهُمْ بِالدَّجَّالِ.»

“Her ümmetin bir Mecûsîsi vardır, bu ümmetin Mecûsîleri ise: ‘Kader yok!’ diyenlerdir.

Onlardan her kim ölürse cenâzesinde bulunmayın, hasta olanları da ziyâret etmeyin, onlar Deccalın şî‘asıdır, onları Deccala ilhâk etmek Allâh üzerine bir haktır!” (Ebû Dâvûd, Sünnet:17, no:4692, 4691, 2/634)

Buhârî kader hakkında müstakil kitab (bölüm) açarak:
﴿ وَكَانَ أَمْرُ اللّٰهِ قَدَرًا مَقْدُورًا ﴾

“Allah’ın emri muhakkak yerini bulan bir kader oldu.” (Ahzâb Sûresi:38) âyeti kerîmesini zikretmiş ve o babta kaderle alâkalı yirmi altı hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir. (Buhârî, Kader, no:6221-6246, 6/2433-2441)
 
avam16 Çevrimdışı

avam16

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
image.jpeg
 
Üst Ana Sayfa Alt