Es selamu aleykum,
Hocam sorularım şunlar:
1. Bir İslam Devleti var, hanefi mezhebini taklit ediyor, bu devletin mahkemesinde hakim bir meselede hanefi mezhebinin görüşünün güçlü olmadığına başka bir görüşün daha güçlü olduğuna inanıyor, bu hakim kendi devletin belirtmiş olduğu hükümle mi hukmetmesi lazım yoksa kendi ictihadiyla mi, bu konuda devlet görüşünü hakime dayatması caiz midir?
2. Kuran mahluktur diyenlerin şer'i mahkeme diye adlandırdıkları mahkemelerde, bir Ehli Sünnet müslümanı hakimlik yapabilir mi?
3. Bir hakimin şer'i bir mahkemede, yaptığını haram bilerek şeriat hükmünden farklı bir hükümle hükmetmesi büyük küfre girer mi? Büyük küfürse, kasten ve bidat olduğunu bile bile her bidat işleyen ve islettiren bir müslümanın da kafir olması gerekmez mi?
Allah razı olsun.
Hocam sorularım şunlar:
1. Bir İslam Devleti var, hanefi mezhebini taklit ediyor, bu devletin mahkemesinde hakim bir meselede hanefi mezhebinin görüşünün güçlü olmadığına başka bir görüşün daha güçlü olduğuna inanıyor, bu hakim kendi devletin belirtmiş olduğu hükümle mi hukmetmesi lazım yoksa kendi ictihadiyla mi, bu konuda devlet görüşünü hakime dayatması caiz midir?
2. Kuran mahluktur diyenlerin şer'i mahkeme diye adlandırdıkları mahkemelerde, bir Ehli Sünnet müslümanı hakimlik yapabilir mi?
3. Bir hakimin şer'i bir mahkemede, yaptığını haram bilerek şeriat hükmünden farklı bir hükümle hükmetmesi büyük küfre girer mi? Büyük küfürse, kasten ve bidat olduğunu bile bile her bidat işleyen ve islettiren bir müslümanın da kafir olması gerekmez mi?
Allah razı olsun.