T
Çevrimdışı
barak allahu fik
Kuran'Da sadece kadir gecesinden bahsetmektedir.O gecenin önemi ise Kuran'ın inmesiyle alakalıdır.Benim anladığım ise Kuran'ın inmesine bağlı olarak sadece o güne mahsustu.Diğer geceler ise kesinkez gelenektir.Din ile bir ilişkisi yoktur.Bir müslümanın peygamberin doğum gününde değişik duygulara bürünmesi doğaldır.Bu insani bir şeydir.Kandil geceleri ile sakat olan şey ise bu gecelere farklı anlamlar yükleyip bu günlere özel ibadetler icat etmek,mevcut ibadetlere ek farzlar eklemek, bunları dinin geregiymiş gibi insanların önüne koymaktır.Farz olan ibadetler bellidir.Bunlara ek olarak farz ibadet icat etmek Allah'ın dinine hüküm eklemektir, bu da şirktir.
bidattır ama bidatı hasenedir eravih namazı da bir bidatı hasenedir direk olarak bidat yazmanız yanlıştır ayrıca bunu adı kutlamak değil o gecenin bizi mübaraek kılması için bir ibadettir
Hz. Ömer(r.a)in bu ifadesindeki bidat kelimesiyle şer'i anlamı değil sözlük anlamı kastedilmiştir.
Sözlükte bid'at, geçmişte bir örneği olmaksızın yapılan şeydir. Teravihin cemaatle kılınması bir uygulama olarak Hz. Ebu bekir(r.a)in hilafeti döneminde ve Hz. Ömer(r.a)in hilafetini ilk dönemlerinde mevcut değildir. Bu sebeble sözlük anlamıyla bu yenilik(bidat) sayılabilir ; zira bunun geçmiş örneği yotkur.
Aynı meseleye şer'i açıdan bakıldığında -,durum farklıdır, zira bu uygulama peygamber(s.a.v.) in tatbikatında mevcuttur.
Şatıbi şöyle der;
"Bu itibarla bunu bidat olarak adlandıran kişinin (ki isimlendirme konusunda bir tartışma söz konusu değildir ) bundan dolayı şer'i bidat anlamında Ömer(r.a)in sözünün ifade ettiği mana ile istidlal etmesi caiz değildir. Zira bu kelimeyi asıl amacından saptırmakla olur."(i'tisam)
Bu konuda büyük imamların sözleri şöyledir :
İbni teymiyye şöyle der; Ömer(r.a)in bu güzel uygulamayı bid'at olarak adlandırması ,tamamen sözlük olarak bir adlandırmadır, şer'i değildir.
Bunun sebebi bid'at kelimesinin ,sözlük olarak geçmiş bir örneği olmaksızın yapılan her şeyi içermesidir. Şer'i olan bid'at ise hakkında şer'i bir delil olmaksızın yapılan uygulamadır.
İbn Kesir ,bid'atlerin iki türlü olduğunu söylemiştir:
1.Bid'at kavramı bazen şer'i anlamda kullanılır. Peygamber(s.a.v.)'in; "sonradan ortaya çıkarılan her yenilik bid'attir ve her bid'at sapıklıktır" ifadesi bunun örneğidir.
2.Bid'at bazende sözlük anlamında kullanılır. Hz. Ömer(r.a)ın insanları teravih için topladığı ve onların da buna devam etmesi üzerine söylediği "bu ne güzel bid'attir" sözü de bunun örneğidir.(ibni kesir tefsiri)
İmam Ebû Hanife'ye Hz. Ömer (r.a)'ın bu hususta yaptığı uygulama sorulunca, şöyle demiştir:
Teravih namazı hiç şüphesiz müekked bir sünnettir. Hz. Ömer, bu namazın cemaatle ve yirmi rekat kılınmasını şahsi bir ictihadı ile yapmadığı gibi, bir bid'at olarak da emretmemiştir. O, kendisinin bildiği şer'î bir esasa ve Hz. Muhammed (s.a.v.) 'in bir vasiyetine dayanarak böyle yapmıştır (et-Tahtavî, Haşiye, 334)
Kandil günlerinde sokağa çıkmask büyük ızdırap olmaya başaldı. Herkes kandilin mübarek olsun diyor. Yaşlı amcalar unuttuğumu düşünerek kendileri ellerini uzatıyor öpmem için kandilin mübbarek oslun diyor. Saol afedersin unutmuşum diyerek kutluyoruz. Bundan nasıl sıyrılıyorsunuz arkadaşalr paylaşırlarsa sevinicem Ben küçük bir beldedeyim beni yakında islamdan ve beldeden aforoz edicekelr