Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Sahabelerin Kerametleri

DAVA Çevrimdışı

DAVA

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
Sahabelerin de kerametleri vardı. Burada birkaçını zikredelim:

Useyd bin Hudayr Kur'an'ın Kehf suresini okurken, semadan, içinde kandil gibi ışıklar bulunan ve şemsiyeye benzeyen bir şey inmiştir yere. Bu okuduğu Kur'an-ı dinle*meye inen bir melekti.

Melekler îmran bir Hüseyn'le selamlaşırdı. Selman ve Ebu Derda sofrada yemek yerlerken, sofranın üzerindeki yiyecek içecekler teşbih ederlerdi.

Abbas b. Bişr ve Üseyd b. Hudayr zifiri karanlık bir gecede, Allah Rasulü'nün yanından çıktıkları zaman, önlerini bir ışık aydınlatıyordu. Bu iki arkadaş birbirinden ayrıl*dıkları zaman, önlerini aydınlatan ışık ikiye bölünüyor ve her birinin önünü aydınlatmaya devam ediyordu evlerine kadar.

Müslim'de Ebu Bekir'in (r.a.) şu kerameti kayıtlıdır: Sıddık, üç misafirini evine getirir ve yemeğe otururlar. Sofrada görülüp durmakta olan muayyen yiyecekler yendikçe yenmiş, karınları iyice doyduktan sonra da, sofrada ilk andakinden fazla olarak kalmıştır.

Bu duruma hayretle bakan ailesinin gözlerinin önünde, artan yemeği Allah'ın Rasulü'nün evine götürür ve bu yemekten daha birçok kişi yiyip karnını doyurur.

Hubeyb b. Adiyy Mekke savaşında düşmanlara esir düşmüştü. Kendisine Mekke'de olmadığı halde, yaş üzüm ikram edilirdi ve bunları yiyip karnını doyururdu.

Amir b. Füheyre şehit edilmişti fakat ne kadar arandıy-sa da kimse cesedini bulamamıştı. Çünkü Amir semaya yükseltilmişti ve onu semaya yükselirken Amir b. Tüfeyl gözleriyle görmüştü. Urve; "Melekler onun yüceliğini görüp doyuyor" derdi her zaman.

Ümmü Eymen hicret niyetiyle yola çıkmıştı, yanında yiyecek içecek namına hiçbir şey yoktu. Yolda bir ara o kadar susamıştı ki, neredeyse bayılıp düşecekti. O gün kendisi oruçluydu ve de iftar zamanı da gelmişti, içinden bir his, başını yukarı kaldırmasını söylüyordu. O da hissine uyarak başını yukarı kaldırdı ve yukarıdan sarkmış bir su kovası gördü, doyuncaya kadar içti ve bundan sonra Ömür boyu hiçbir zaman susuzluk çekmedi.

Süfeyne, bir gün yolda yürürken, önüne bir aslan çıkmış. Süfeyne vahşi çöl aslanına; "Ben Allah Rasulü'nün elçisiyim!" diye yüksek sesele bağırmış. Bunu işiten aslan, Süfey-ne'ye gideceği yere kadar arkadaşlık yapmış.

Berra b. Malik'i yeminlerinde daima haklı çıkarırdı yüce Allah.

Müslümanların savaştığı sırada iş iyice kızıştığı zaman Berra'ya seslenirlerdi Müslümanlar: "Ey Berra! Rabbimize yemin et!" O da söyleneni yapar ve yemin ederdi: "Ey Rabbimiz-Sana kasem ediyorum ki, yardımın sayesinde düşmanlarımızı perişan edeceğiz!" Bunu söyler söylemez, gerçekten de, düşman hezimete uğrardı.

Berra Kadisiye savaşma da katılmıştı. Savaş günü; "Ya-rabbi! İzzet ve celaline yemin ederim ki, senin yardımınla düşmanları perişan edeceğiz ve bu savaşta ilk şehit olan da ben olacağım!"

Gerçekten de, düşman tepelendi ve Berra da şehadet mertebesine ulaştı.

Halid b. Velid etrafı surlarla çevrili bir kaleyi kuşatmıştı. Kaledekiler Halid'e şöyle seslendiler: "Sana verdiğimiz bu zehiri içmedikçe ve bu zehirin sana hiçbir şey yapmadı*ğını görmedikçe Müslüman olmayacağız. Ancak sana zarar vermediğini görürsek İslam'ı kabul edeceğiz!"

Halid zehri alıp içti ve kendisine bir şey olmadı.

Sa'd b. Ebbi Vakkas duası çok makbul sahabelerden biriydi ve her ne istese duasında, Allah katında makbul olur ve yerine getirilirdi. İran ordularını yenen ve Araplar adına ilk defa zafer kazanan zat işte bu idi.

Ömer'in (r.a.) bir kerametini burada nakledelim: Ömer (r.a.) hutbede iken yüksek sesle:

"Dağa, dağa çekil ey Sariye!" diye bağırmaya başladı herkesin gözleri önünde.

Daha sonra Sariye ordusundan bir elçi geldi. Elçiye durumu soran Ömer (r.a.) şu cevabı aldı:

"Ey mü'minlerin emiri, savaştığımız düşman oldukça güçlü çıktı. Çarpışma sırasında saflarımızda bozulma alametleri görünmeye başlamıştı... Tam bu sırada,

"Ey Sariye dağa! Ey Sariye dağa!" diye bir ses geliyordu kulağımıza. Sariye'nin emriyle arkamızı dağa verdik ve Allah'ın izniyle düşmanı bozguna uğrattık."

Demek ki, adaletiyle bütün beşeriyet tarihine ün salmış olan büyük Ömer binlerce metre uzaktaki ordunun durumunu görüyor ve yine aynı orduya uzaktan komuta ediyordu. İşte kerametin büyüğü budur. Çünkü faydalıdır...

Kaynak: Şeyhul İslam İbni Teymiyye- Allah'ın Velileri İle Şeytanın Velileri Arasındaki Fark ( sayfa 158-160 )
 
M Çevrimdışı

Mutedeyyin

Guest
Allah cc kendi dostlarına kerametler bahşettiğni kabul etmeyen dininden şüphe etsin ama Allahualem ben bu kerametlerin çok olaanüstü olduğunu düşünmüyorum, hani yukarıda zikredilenlerin bir çoğu peygamberlere has olacak kadar olaandışı, yazılanları bilmiyorum yinede delilli senetli ise tabiki de iman ederim
 
H Çevrimdışı

Habibullah

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
OLAGAN USTU SEYLER OLAGANUSTU INSANLAR TARAFINDAN YAPILIR.....OLGANUSTU INSANLAR OLABILMEK ISE EVVELE ISTEMEYE VE GEREKLERIN YAPILMASI ILE OLUR TAKDIR ALLAH celle celaluhunundur...
 
Üst Ana Sayfa Alt