Âleykum selam we rahmetullah;
Hanefi muctehidlerine göre, kunut duası, vitir namazının 3. rekatında, ruku'dan önce kunut yapardı. (Vehbe ez-Zuhayli; el-Fıkhu'l-İslami ve Edilletuhu, I / 826 ; (Dört Sahabi'den rivayet edilmiştir. Ubey b. Kâ'b, (Neseî ile İbn Mace'de), İbni Mes'ud (Darekutnî'de) İbni Ebu Şeybe, İbni Abbas Ebu Nuaym'ın el-Hıyye'sinde, İbni Ömer (Taberani'de. Fakat, İbni Mes'ud hadisinde hadisi metruk ravi vardır, İbni Abbas'ın rivayeti garibdir).
Kunut'un şekli şöyledir:
Tekbir alınıp eller kaldırılır, sonra kunut duası okunur. Çünkü, Ali (r.anh)'den gelen bir rivayete göre, Peygamber (s.a.v.) kunut okuyacağı zaman, önce tekbir getirir sonra kunut okurdu.
(Muhammed b. Ali b. Muhammed eş-Şevkani, Neylu'l-Evtar Şerhu Muntekal Ahbar, III / 52 ; Vehbe Zuhayli; İslam Fıkhı Ansiklopedisi, C. 2, S. 135- 136)
Elleri kaldırarak sesli olarak tekbir almanın hikmeti de Tahtavi’'de geçtiğine göre, sağır ve kör gibi özürlü kimselere tekbir alındığını bildirmek içindir. (Allâme Seyyid Ahmed Tahtâvî, "Hâşiyetu’Tahtâvî alâ Merâki’l-Felâh, S. 305)
Hanbeli'lere göre, kunut duası, rukudan sonra okunur.
Bunun delili Muslim'in İbni Mesud'dan rivayet ettiği şu hadistir:
"Peygamber (s.a.v.) rukudan sonra kunut yapmıştır."
Yine Zuhri'nin, Said ve Ebu Seleme yolu ile Ebu Hurayra, Enes ve diğerlerinden rivayet ettiklerine göre: "Peygamber (s.a.v.) rukudan sonra kunut yapmıştır." (Buharî ile Muslim rivayet etmişlerdir. Cemaluddin Ebu Muhammed b. Abdillah b. Yusuf el-Hanefi ez-Zeylai, Nasbu'r-Râye li Ehadisi'l-Hidaye, II, 123)
Ubey hadisi üzerinde çok tenkit vardır, İbni Mesud'un rivayeti için de bu hadisin ravileri arasında hadisi terk edilenler bulunduğu söylenilmiştir.
İmam Malik ve Şafii'ye göre ise, her sabah namazının farzında ruku'dan sonra kavme halinde, bir de Ramadan ayının ikinci yarısında, ruku'dan sonra okunur.
Bu Kunut, Maliki'lere göre mustahab, Şafii'lere göre mendubtur. (Muhammed b. Ali b. Muhammed eş-Şevkani, Neylu'l-Evtar Şerhu Muntekal Ahbar, III / 52)
Ebu Dâvud ile Beyhaki'nin rivayet ettikleri bir haberde şöyle denilmektedir:
"Ubey b. Kâ'b, Ramadan'ın son yarısından sonra teravih namazını kılınca kunut yapardı." (Hanbeliler bu hadisin rivayet zincirinde inkıta vardır, demişlerdir)
İbn Abidin'in belirttiğine göre, Hanefi mezhebinde, kunut duasını okurken, elleri kaldırmak sünnettir. Tekbir getirmenin vacib olduğunu söyleyenlerin yanında sunnet olduğunu söyleyenler de vardır. İbn Abidin sünnet olduğunu tercih edenlerdendir. (İbn Abidin, II / 6; I / 468).
Vitir'deki Kunut için alınan ("intikal tekbiri" denir) Tekbiri kasıtlı olarak terk etmek, Hanefi mezhebine göre sehiv secdesini getirir.