İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler
İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Allah’a karşı bu denli cüretkâr oluşumuza ve Allah’ın bize karşı sabrına hayret ediyorum, zira duada aşırıya giderek
"Allahım! Vaat ettiğin zaferi ihsan et" diyoruz..
Hayır! Vallahi, Allah bize bu hal üzere bir zafer vaat etmedi...
Enes radiyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Allah Teâlâ, kulunun bir şey yedikten sonra hamdetmesinden, bir şey içtikten sonra hamdetmesinden hoşnut olur.”
Bu yıl geçmiş yıllara göre farklı geçen Ramazan günlerini olumlu taraftan bakıp iyi değerlendirmek lazım. Şatafatlı sofralar, rükûya gidemeyecek kadar yemeler, sahura kadar süren bulaşık yıkamalar yok... Bunları fırsat bilip nafile ibadetlerimizi aksatmamız lazım mesela en az 8 rekatta olsa hergün teravih namazı kılalım.
Ebû Hureyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Kim ramazanın faziletine inanarak ve sevabını Allah'tan bekleyerek terâvih namazını kılarsa, geçmiş günahları bağışlanır."
Şüphesiz “Rabbimiz Allah’tır” deyip de, sonra dosdoğru olanlar var ya, onların üzerine akın akın melekler iner ve derler ki: “Korkmayın, üzülmeyin, size (dünyada iken) vadedilmekte olan cennetle sevinin! | Fussilet Sûresi, 41
Selamün aleyküm kardeşler. Hediye için olmasa da sizlerin paylaşımlarını görmek için burayı takip edeceğim. Hasan-ı Basri rahimehullaha ithaf edilen bir söz vardır.
"Benim Öyle Kardeşlerim Vardır ki, Anam doğurmamıştır."
Selamün aleyküm.
Bizim bir Mustafa abi Allah selamet versin. Bize bir hatırasını anlatmıştı bende size aktarayım.
Nafile oruç tuttuğum bir zaman sahurumu yapıp yattım. Sabah işe gidince arkadaşlarla oturduğumuz yerde kahvaltıya davet ettiler onlara katıldım.
Öğlen oldu bir işe gittim orada da ikram ettiler onuda yedim. İkindi vakti arkadaşların yanına geldim birde çay orada içtim. Eve geçtiğimde hanıma sofrayı hazırla dediğimde sen oruç değil misin dedi Aaaa öyleydi değil mi dedim. Bizim hocayı aradım böyle böyle O da bana oruçlu iken unutarak yemenin ikram olduğunu söyledi ve ekledi. Rabbimiz sana baya ikramda bulunmuş diye.
O günden beri bekliyorum bende ikramı bize de nasip olur mu bilmem
Birgün Mikdad'la otururken adamın biri yanımızdan geçti ve Mikdad'a dönerek şöyle dedi:
"Allah Rasulünü (sav) gören şu iki göze ne mutlu Allah'a yemin olsun ki gördüğünü görmek şahit olduklarına şahit olmak isterdik"
Mikdad da ona:
"Allah'ın kişiden gizlediği manzarayı istemeye kimsenin hakkı yoktur.
Kişi şayet o döneme erişmiş olsa da o dönemde nasıl olacağını bilemez. Allah Rasulü (sav) ile aynı zamanda yaşamış olan öyle kimseler var ki, Allah bunları burunları üstü ateşe atmıştır.
Siz bunların düçar oldukları beladan sizi uzak tutan ve sizleri Rabbine ve Nebi'sine inanan insanlar kılan Allah'a hamd etmez misiniz?"
Her Bir Yağmur Damlası İle Gökten Yeryüzüne İnen Bir Melek Vardır
Herbir yağmur damlası ile Aziz ve Celil olan Allah’ın kendisine emrettiği yere (yağmur tanesini) yerleştirene kadar gökten yeryüzüne inen bir melek olduğuna iman (etmek gerekir).
İmam Taberi, bu görüşü sahih bir isnadla, tabiin döneminin önder imamlarından Hakem ibni Uteybe (H115)’den nakleder. (Taberi, Tefsir, 14/19) Ebu’ş Şeyh (Azamet, 761) ve İbni Kesir (el-Bidaye ve’n Nihaye) ise Tabiin döneminin bir başka önder imamı olan Hasan el-Basri’den bu görüşü hasen isnad ile nakletmişlerdir.
Şu musibet günlerinde yoğun bakımdan halay çekerek mi çıkan dersin, Ankara havası oynayarak mı çıkan dersin. Benim aklıma ölü kişi artık nasıl acı duymuyorsa, halkın çoğunluğuda şirk içinde olduğu için bu tür musibetlerin farkında değil hatta alaya alıyorlar. İşin dahada kötüsü bu kişilerle aynı toplumda yaşamamız. Ne diyeyim Allahu Teala canımızı Müslüman olarak alsın. Aşağıdaki yazıyı bir hoca paylaşmış benimde çok hoşuma gitti. Sizlede paylaşıyım;
***
Muhammed İbn Sîrîn (rahimehullah), bir adama olan borcunu ödeyememesi nedeniyle hapsedilmişti. Yani maddî olarak iflasa uğramış, o nedenle de borcunu ödeyemeyerek hapsedilmişti.
Bir gün yanındakilere:
“Ben neden bu imtihanın başıma geldiğini biliyorum. Zamanın birisinde bir adama: ‘Ey müflis!’ demiştim. İşte bundan dolayı ben de iflas ettim ve hapsedildim” dedi.
Bu olay yine kendisi gibi sâlih bir zat olan Süleymân ed-Dârânî’ye anlatıldığında şöyle dedi:
قلّت ذنوبهم فعرفوا من أين أتوا.. ومثلنا قد كثرت ذنوبنا فلم ندر من أين نؤتى، ولا بأي ذنب نؤخذ
“Günahları az olduğu için başlarına musibetin nereden/niye geldiğini bildiler. Bizim gibilerin ise günahları çoğaldı, o nedenle ne ne yaptığımızı biliyoruz ne de neden musibete uğradığımızı!” dedi.
(el-Bidâye ve’n-Nihâye, 5/289)
Allah onlardan razı olsun.
selamunaleykum ve rahmetullahi ve berekatuhu ahali,
ben hepinize teşekkür etmek istiyorum, en çok da bu sitenin emektarlarına. siz ne güzel bir topluluksunuz ki insanlar bir nasihat daha alabilsin diye gece gündüz çalışıyorsunuz hatta cebinizden kitap hediye ediyorsunuz. Allah bizleri firdevs cennetlerinde buluştursun Allah sizden razı olsun kardeşlerim.
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz şöyle buyurdu:
"Dikkat edin İslam bir dairedir. Döndüğü müddetçe siz de kitapla (Kuran/Sünnet) beraber o dairenin içinde dönünüz. Dikkat edin, kitap ile sultanlık (din ve devlet işleri) birbirinden ayrılacak. Dikkat edin, onlar (bizden olmayanlar olsa gerek) sizin başınıza emir (idareci) olacak. Sizin aleyhinize olan, kendilerinin lehine olan şekilde hükmedecekler. Eğer onları dinlemezseniz sizi öldürecekler, itaat ederseniz sizi sapıtacaklar. Onlara karşı Meryem oğlu İsa (aleyhisselam)'ın arkadaşlarının davrandığı gibi davranın. Onlar ki testerelerle biçildiler, çarmıha gerildiler ama yine de davalarından vazgeçmediler. Allah'a itaat ederek ölüm, Allah'a isyan ederek yaşamaktan daha hayırlıdır." KAYNAK: Hadis alimlerinden İmam Taberani Mu'cemu'l Kebir, Mu'cemu's Sağir ve Şamiin isimli eserlerinde rivayet etti. İlgili hadis rivayeti için bk. Taberani, el-Muceamu’l-kebir, 20/90.