Guraba yayınları ve Gureba-Der’in yöneticisi olarak tanınan Abdullah Yolcu, Suud Hükumetinin katlettiği Mücahitler ve İslam alimlerinden oluşan 46’ya yakın Şehid (inşAllah) için ”Sapıklar”, ”Hariciler” ve ”Öldürülmeleri zaruridir, böylelerinin kanları helaldir” ifadelerini kullandı.
(1)
”Kim, yokluğunda kardeşinin etini (nefsini) savunursa , Allah’ın o kimseyi cehennemden kurtarması kesinleşmiş demektir.” (Beyhakî, Şu’abü’l-İmân, VI, 112-113)
Küresel Cihad hareketi El Kaide, söz konusu idamlar ile ilgili yapmış olduğu açıklamada:
“Suud Devleti mücahitlerin kanını, miladi yılın başlangıcında kutlanan haçlı bayramında haçlılara kurban olarak sundu.” dedi.
AQAP(AYEK) ve bir çok direniş hareketi olayı sert bir şekilde kınayarak, daha önce idamlar ile alakalı uyarıda bulundukları Suudi hükumetini tehdit etti.
Öte yandan Suudi Hükumetinin yapmış olduğu bu zulüm ve katliamı aklama gayesi ile hareket eden Suud hükümetine yakın bazı isimler olayı saptırmak ve masumlaştırma gayesi ile açıklamalarda bulundular.
Abdullah Yolcu da bu isimlerden biri. Abdullah Yolcu, söz konusu olayı değerlendirme adına büyük bir zulme imza attı.
“İslâm aleminde bir tane bile alim bunu (idamları) mesele yapmadı. İdam edilenler haricilerdir”dedi. Suud hükumetinin katlettiği alimlere ve mücahitlere ”Şehid” denilmesini dahi hazmedemeyerek
”Ancak Peygamber sallahu aleyhi ve sellemin vahiy yolu ile bildirdiği kimselere şehit denebilir.”dedi.
Elbette biz insanlar kimlerin Allah subhanahu ve teala katında şehitler olduklarını bilemeyiz lakin Allah yolunda (Fiisebilillah) öldürülenlere inşAllah şehittirler deriz.
”Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. Hayır, onlar diridirler. Ancak siz bunu bilemezsiniz.”Bakara Suresi 154
Evet; Suud hükümeti, geçtiğimiz günlerde alimlerden ve ilim talebelerinden bir grubu ve asrımızdaki haçlı saldırılarına karşı mücadele eden mücahitleri idam etti. Oysa bu kişiler, haçlı saldırılarına karşı canlarını verdiler, mallarını infak ettiler ve Allah’ın insanlardan açıklamaları için söz aldığı hak kelimesini her yerde söylediler.
Peki “fi sebilillah” yaşayan bu insanlara neden şehadeti yakıştırmayalım? Bizler inşAllah bu kardeşlerimizin şehit olduğunu ümit ediyoruz.
Suud hükumetinin katlettiği kardeşlerine ”inşAllah alimlerimiz ve kardeşlerimiz şehittir” diyenleri eleştiren ve ”Kimlerin şehit olduğunu ancak Allah bilebilir.” diyen Abdullah Yolcu, Zehran Alluş için rahatlıkla ”Allah, Zehran’a istediğini verdi” diyebiliyor. ” Zehran Alluş’un babasına, tebrik ederiz seni oğlun Şehid oldu dediler. Ne mutlu sana ki oğlun gözlerinin önünde şehit oldu.” da diye biliyor.
ve ardından ”Yarım saat sonra haber geldi Zehran inşAllah Şehit düşmüştür, Zehran inşAllah şehit oldu. ”Allah Zehran’a istediğini verdi” sözlerinide rahatlıkla ekleyebiliyor.
Hatta ilgili beyanatı yaptığı resmi sitesindeki videonun başlığı dahi şu şekildedir. ”Zehran Alluş’un şehid edilmesi hakkında.”
(2) Başlıkta”inşaAllah” ibaresi dahi yer almamaktadır. Size caiz olan veya caiz olarak gördüğünüz hüsnü zan, eleştirdiğiniz Müslümanlar için neden geçerli değildir?
Bizler gönül rahatlığı ile diyoruz ki; inşAllah şerefli bir şekilde Esed diktatörüne karşı savaşan Zehran Alluş da, Suudî diktatörüne karşı direnen ve hakkı söylediği için Suudi rejimi tarafından katledilen alimlerimiz ve mücahit kardeşlerimizde şehittir. Rabbimizden bunu ümit ediyoruz. Hesapları görecek olan alemlerin rabbi olan Allah subhnahu ve teala dır.
Abdullah Yolcu, Suud hükumetinin katliamıyla ilgili videodaki açıklamalarının ilerleyen bölümlerinde, eleştiriyi bırakarak iftiralara başlıyor ve
”Suud hükumetinin inşaAllah şehit ettiği alimlerin ve Mücahitlerin serbest bırakılmaları halinde IŞİD’e katılarak Müslüman kanı dökeceklerini” iddia ediyor.
Bu bir kehanet midir? İnşaAllah şehit edilen alimlerimizin ve kardeşlerimizin cemaatlerine dahi ulaşamayan bu gaybi bilgi Abdullah Yolcu tarafından nasıl elde edilmiştir? Bir topluma olan kininiz, sakın ha sizi adaletsizliğe itmesin. Bu ap açık delilsiz bir uydurma ve iftiradır.
”Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan, adalet ile şahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz, sakın ha sizi adaletsizliğe itmesin. Âdil olun. Bu, Allah’a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” Maide Suresi 8. ayet
Dün Şeyh Usame bin Ladin’e takabbelAllah ”Usame inşaAllah Şehittir” diyen sen bu gün askerlerine onlar haricilerdir diyebiliyorsun? Bu nasıl bir çelişkidir?
Ebû Saîd el-Hudrî, (r.a.), “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu” demiştir:
“Cihadın en üstünü zâlim sultana karşı doğruyu söylemektir.”
(Ebû Davud, Melahim 17; bk. Tirmizî, Fiten 13; Nesâî, Bey’at 37; İbn Mâce, Fiten 20; Ahmed b. Hanbel, Müsned, III)
İşte alimlerimiz ve kardeşlerimiz Zalim Diktatörlere boyun eğmeyerek inşaAllah şerefli bir Şehadete yürüdüler.
el Kaide tebalarını ve sempatizanlarını üslupsuz ve aşırı olmak ile itham eden bu camia son günlerde yaptıkları açıklamalar ile durumun tam tersi olduğunu defalarca gözler önüne serdi.
Zehran Alluş tarafından alimlerimize ”Köpekler” deniliyor ve ”katliamcılar” olarak kendilerine iftiralar ediliyor, hiç bir zaman vermedikleri fetvaları verdikleri iddia ediliyor. Abdullah Yolcu onları ”Sapıklar ve Hariciler” olarak itham ediyor ve ”Kanlarının helal” olduğu fetvasını kolaylıkla verebiliyor. Hatta Mücahitlerin kimlikleri dahi kasıtlı olarak, başlarına bir hal gelmesi için bu şahısların tebaları tarafından sosyal medyada istihbarat servisleri için servis edilebiliyor. Sonrasında ise aşırı ve üslupsuz olanlar ise Muvahhid gençler oluveriyor. Allah için siz nasıl hüküm veriyorsunuz?
Allah ondan razı olsun ibn-i Teymiyye’ye soruldu: ‘
‘Hak ehli nerededir? ” Dedi ki: ”Ya zindanda, ya cenk meydanında ya da kabirde…”
Evet Suud’un şehit ettikleri Resulullah’ın salllalahu ve sellem bildirdiği şu üç mekanda da yer aldı. Bizim tabi olduklarımız ise İbn-i Teymiyye’nin işaret ettiği şu üç mekanın en azından birinde bulunan kimselerdir, sıcak koltuklarından fetvalar veren ve hakaretler eden sizlerin çelişkili ve iftira içeren sözlerinin ise bizler için bir değeri bulunmamaktadır.
Sizlerin sözleri bu güzel kardeşlerimizin bizim gözlerimizdeki değerlerini düşürmez.
”Şeriat koruyucuları şeriat adına, Bel’am alimlerin fetvasıyla öldürüldü. Allah onların belalarını versin.” Faziletli Şeyhimiz Ebu Muhammed el Makdisi
1- Abdullah Yolcunun ilgili konuşması
2- Abdullah yolcudan Zerhan Alluş’a mersiye