Labib el Nahhas'ın Washington Post’ta 2015 Temmuz tarihli ve “Suriye Devrimcilerini yanlış etiketlemenin ölümcül sonuçları” başlıklı bir makalesinden alıntı:
“Benim bağlı olduğum grup Ahraruşşam, bunun bir örneğidir. Bizim ismimizin anlamı, ‘Suriye’nin özgür adamları’dır. Bizler kendimizi Suriyelilerin öncülüğünde ve Suriyeliler tarafından savaşları yürütülen Sunni Müslümanların ana grubu olarak görüyoruz. Bizler adalet ve Suriye insanları için savaşıyoruz. Fakat bizler El Kaide ile organizasyonal bağlantı yapmak ve El Kaide ideolojisini kabullenmekle suçlanıyoruz.”
“Hiçbir şey hakikatten uzak olamaz. Bizler Suriye’nin tek bir parti ve grup tarafından yönetilmeyen ve hüküm verilmeyen ya da bir ideolojiye bağlı olmayan ulusal bi birliktelik inşa etmek istiyoruz. Bizler çoğunlukların yasal amaçlarının yanında aynı zaman da azınlıklarınkini de sağlayan dikkat çekici bir denge kurmak, hepsini de Suriye’nin geleceği hakkında pozitif rol oynar hale getirmek istiyoruz. Biz Suriye için Suriye halkına Suriyelilerin tümüne fayda sağlayan reformları gerçekleştirecek devleti ve enstitüleri koruyan ılımlı bir gelecek istiyoruz. Suriyeliler bizi bütünleyici ve devrimci manzaranın değerli bir unsuru olarak görüyor. Fakat bizlerse günün birinde Obama yönetimi tarafından haksızca kötüleniyoruz.”
Kaynak: https://www.washingtonpost.com/opin...ec139e-266e-11e5-aae2-6c4f59b050aa_story.html
--------
Zorlamanın alemi yok. Bu sözlerin tevili yoktur. İslâmi bir devlet tek bir emir tarafından, şeriata aykırı tek bi kanun çıkarma hakkı olmayan şura meclisiyle yönetilir. Devlet tamamen literatürde şeriat 'ideolojisi'ne bağlıdır. Bu sözler ise her türlü ideoloji ve görüşe açık bi yönetim modelini vaad ediyor.