Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

ALLAH Nerede?

yusuf Çevrimdışı

yusuf

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
“Sana Kitabı indiren O'dur. O'ndan Kitabın anası (temeli) olan bir kısım âyetler muhkemdir; diğerleri ise müteşabihtir/benzeşenlerdir. Kalplerinde bir eğrilik/kayma olanlar fitne çıkarmak ve olmadık te’vilini/yorumlarını yapmak için ondan müteşabih olanına uyarlar. Oysa onun te’vilini Allah'tan başkası bilemez. İlimde derinleşenler ise: ‘Biz ona inandık, tümü Rabbimizin katındandır’ derler. Temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp düşün(e)mez.” (3/Âl-i İmrân, 7).

YANI ?

istivanin anlami yokmu? ‘Biz ona inandık, tümü Rabbimizin katındandır’ derken istiva hakkinda inandigin nedir ?
 
İZZETLİ Çevrimdışı

İZZETLİ

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
ahi istiva sıfatına iman ederiz ama keyfiyetini bilmeyiz demeye çalışıyor kardeş tabiki mealini yapmak keyfiyetini açıklamak anlamına gelmiyor bence aynı şeyi söyleyip aynı şeyleri koruyorsunuz lakin kardeşin duyarlılığı konuyu daha da daraltıyor hakkınızı helal edin
 
yusuf Çevrimdışı

yusuf

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
ahi istiva sıfatına iman ederiz ama keyfiyetini bilmeyiz demeye çalışıyor kardeş tabiki mealini yapmak keyfiyetini açıklamak anlamına gelmiyor bence aynı şeyi söyleyip aynı şeyleri koruyorsunuz lakin kardeşin duyarlılığı konuyu daha da daraltıyor hakkınızı helal edin


akhi amac olayi fikih etsin kelimenin icini bosaltiyor ama isim sifat meselesi zaten anlamada problemli bir mesele sonra meali derken ben istivanin keyfiyatini sormuyorum bizim mezhebimizde istivanin keyfiyati mechuldur keyfiyati sorulmaz lakin istivanin manasi sorulur cunki ayette gecen istiva MALUMDUR ...
 
J Çevrimdışı

jihat fisabilillah

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
“Sana Kitabı indiren O'dur. O'ndan Kitabın anası (temeli) olan bir kısım âyetler muhkemdir; diğerleri ise müteşabihtir/benzeşenlerdir. Kalplerinde bir eğrilik/kayma olanlar fitne çıkarmak ve olmadık te’vilini/yorumlarını yapmak için ondan müteşabih olanına uyarlar. Oysa onun te’vilini Allah'tan başkası bilemez. İlimde derinleşenler ise: ‘Biz ona inandık, tümü Rabbimizin katındandır’ derler. Temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp düşün(e)mez.” (3/Âl-i İmrân, 7).


Kevserî ve Uzantılarının Cehâleti - Tefvîd Meselesi Örneği - 3 - YouTube
 
yusuf Çevrimdışı

yusuf

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
Forumda genel hava istivay "üzerinde" ile manalandırılmasıdır. Ben ise bu manayı kabul etmiyorum. İstiva için imam Malik hazretleri malum diyor malum. Ama üzerinde demiyor.

peki ben size SAHABENINDE (selam uzerlerine olsun) Allah swt icin yedi kat semanin uzerinde lafzini kullanmis olduklarini ispatlarsam sende onlara guzelikle tabii olurmusun?
 
L Çevrimdışı

lafons7275

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
peki ben size SAHABENINDE (selam uzerlerine olsun) Allah swt icin yedi kat semanin uzerinde lafzini kullanmis olduklarini ispatlarsam sende onlara guzelikle tabii olurmusun?

İşittik itaat ettik diyenlerdeniz. Rabbim cümlemizi itaat edenlerden eylesin. Âmin.
 
L Çevrimdışı

lafons7275

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Takiyyüddin el-Husani, «Def u’ş-şübhe men teşebbehe ve temerrede ve nesebe zâlike ile’l-İmam Ahmed» adlı kitabında, açıkça der ki:


îmam Ahmed, Kur’ân-ı Kerim’deki «Rabbin geldi» (Fecr sûresi, âyet: 22) meâlinde olan âyetin hakikî mânâsının, «Rabbin emri geldi» demek olduğunu söylemektedir.


Kadı Ebû Ya’lâ ise şöyle der:


îmam Ahmed, bu âyetten maksadın, Rabbin kudreti ve emri olduğunu söyler.


Nitekim Allahü Teâlâ bunu, «O kâfirler, Rabbinin emrinin gelmesini bekliyorlar» (Nahl sûresi, âyet: 33) âyeti ile beyan eylemiştir. îlk âyet mutlak olup ondan mukayyed bir mânâ irade edildiğine işaret ediyor ve bu tâbirin üslubu, Kur’ân, hadîs, icma-i ümmet âlimlerinin kelâmında çokça geçer. Çünkü ilk âyetin zahirinden nakil anlaşılmaktadır. Nakil ise, Allah sübhanehu hakkında caiz değildir.


Hz. Peygamber (s.a.v.) ‘in, «Rabbim gecenin bir kısmında, dünya göğüne iner», buyurduğu hadîsin durumu da buna benzer; te’vil edilir. Bunu açıkça îmam Evzaî ile îmam Mâlik de söylemişlerdir. Çünkü intikal ve nakil, hâdis (yaratılmış) sıfatlardır. Azîz ve yüce Allah, zâtını hâdis sıfatlardan tenzih etmiştir.
 
yusuf Çevrimdışı

yusuf

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
İşittik itaat ettik diyenlerdeniz. Rabbim cümlemizi itaat edenlerden eylesin. Âmin.


Enes ibnu Malik R.A. dan, söyle dedi: Zeyneb bintu Cahs R.A. Reaûlullah S.A.V. in sâir zevceleri nin yanlarinda söyle iftihar ederdi. Derdi ki Sizi Reaûlullah S.A.V. ile aileleriniz evlendirdi. Beni ise, "YEDI KAT SEMANIN ÜSTÜNDEN ALLAH EVLENDIRDI'

Bu Hadis'i Buhâri (7420) Tirmizi (3213) Ahmed (3/2 Ibnu Sa'd (fl/I03) ve Neae (2/76) rivayet etmislerdi





Ebu Hureyre R.A. dan, (söyle dedi Nebiyyu Muhterem S.A.V. söyle dedi: Allah'u Azze ve Celle mahlukâti yarattiktan sonra, "YANINDA ARSINI ÜSTÜNDE" söyle yazdi. RAHMETIM GADABIMI geçti.

Bu Hadis'i Buhâri (7422) Ahmed (2/25H) rivayet etmislerdir.





Abdullah ibnu Amr R.A. dan, söyle dedi: Resululla h S.A.V. buyurdu ki: Merhametli olanlara , "RAHMAN" olan Allah'u Azze ve Celle'de merhamet eder. Dünya ehline merhamet edin ki» "SEMADA KI RAHMAN OLAN ALLAH'DA" size merhamet etsin.

Bu Hadis'1 Ebu Dâvud (4941) Tirmizi (1924) Ahmed (2/160) Humeydi (591) Hâkim (4/159) re Hatib (2/260) sahih bir senedle rivayet etmislerdir.




DEVAM EDECEK INS
 
yusuf Çevrimdışı

yusuf

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
Sa'd ibnu Ebi Vakkaa R.A. dan, söyle dedi! Resululla h S.A.V. Sa'd ibnu Muâz R.A. nün, Beni Kureyza hakkinda vermis oldugu hükme binaen söyle dedi»

"YEDi KAT SEMANIN ÜSTÜNDEN MELIK'lN VERDIGÎ HÜKÜM ILE HÜKÜM VERDIN"

Bu Hadis'i Nesei ( ) Beyhaki Esma'da (420) sahih bir' senedle rivayet etmislerd ir.Zehebi 'de el -Uluv'da (15) zikretmistir.




Ebu Said el -Hudri R.A. dan, söyle dedi: , Resûlullah S.A.V. buyurdula r ki: ......... ......... .. '

. Banâ'I'timâd etmiyormu sunuz ? ben, "SEMADA OLÂN ALLAH'IN EMINIYIM" sabah ve aksam bana gökyüzünün haberi ' geliyor.

Bu Hadis'i Buhari (4351) ve Müslim (1064) rivayet etmislerdir.




Ibnu Abbas R.A. dan, (söyle dedi Resulullah S.A.V. Mi'raç da semâya götürüldügünde, güzel bir koku hisseder. Ve dedim ki diyor. Ya Cibril bu güzel koku nedir ? dedim . Dedi ki: Bu güzel koku, fir'avn'nun kizinin hizmetçisinin ve evladlari nin kokusudur . Hizmetçi bir gün fir'an'nün kizinin saçlarini tararken, taragi elinden düsürür ve binaen

aleyh"BISMlLLAH" der. Kiz bunu isitince (ne o senin babam degilmi? dar.Hizme tcide cevaben derki:Benimdede babanin'da "RAB'BI ALLAH'DIR". Kiz- da, bunu muhakkak babama haber verecegim der. Hizmetcid e git haber verebilir sin diye ceyab verir, Kiz meseleyi fir'avn'na haber verdikten sonra,firavn kadini huzuruna çagirarak der ki. Senin Rabbin kimdir ? yoksa benden baska senin Rabbin'mi var diye çikisir. Hizmetçi de benim "RABBIM'DE senin RABBiN DE SEMADA KI ALLAH'DIR" der. Bunu isiten fir'avn hemen adamlarin a bakircida n bir kazan getirmele ri! emreder, derhal kazan kaynatili p aonra da kadini çocugu getirtip ikisinide içine attirir.

Bu Hadis'i Ebu Said ed -Darimi fir-Reddi Ale'l -Cehmiyyeti'de (273) hasen bir senedle rivayet etmistir.


DEVAM EDECEK INS
 
yusuf Çevrimdışı

yusuf

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
Ebu Zer R. A. dan, söyle dedi: Bir gün tam günesin batacagi esnada Resulullah ASV ile beraber mescid'de bulunuyordum. Bana hitaben bili yormusun günes nereden batiyor, Ya Eba Zer dedi: de Allah ve Resulü en iyi bilendir Ya Resûlellah dedim: Devam ederek, "MUHAKKAK KI O ARSIN ALTINDA RABBlSlNlN ÖNÜNDE SECDE ETMEGE GIDIYOR" dedi.

Bu Hadis'i Buhâri (48O2 Ahmed (5/152) ve Ibnu Mendeh (1012) rivayet etmislerdir.




Câbir ibnu Abdullah R.A. dan, söyle dedi: Resululla h S.A.V. Veda haccin'da Arefe gUnü vermis oldugu hutbede söyle buyurdu: Ben vazifem olan tebligi yaptimmi ?(ne diyorsunuz.) (Sahabeler de) evet Ya Resulullah hakki ile yaptin diye cevab yerdiler. Resülullah S.A.V. de sehâdet parmagini "SEMAYA DOGRU KALDIRIP INSANLARA KARSI INDIREREK ALLAH'IM SAHID OL DiYE ÜÇ KERE TEKRAR ETTi» .

Bu Hadis'i Buhâri (1739) Muslim (1218) Ebu Davud (1905) ve Ahmed (1/447) rivayet etmislerdir.






Abdullah ibnu Umer R.A. dan, söyle dedi Resulullah S.A.V. vefat ettiginde, (münafiklardan bazilari müslümanlarin aralarini karistirm ak için nasil olur böyle bir Resul ölürmü diye laflar konusmaya baslamislardi) Binâen aleyh Ebu Bekr R.A. Müslümanlara hitaben bir hutbe irad ederek söyle dedi:

"EY lNSANLAR EGER.IBÂDET ETTiGiNiZ ILAH MUHAMMED IDIYSE O ÖLDÜ. EGER IBADET ETTIGINIZ ILAH SEMÂDA KI ALLAH ÎDIYSE O ÖLMEMISTIR"

ve sonra su Ayet'i Kerimeyi sonuna kadar okudu. (Muhammed A.S.V. ancak bir Resuldür. O: dan önce bir çok Resuller gelip geçmistir. Simdi o ölür veya öldürülürse siz dininizi terkmi ? edeceksiniz... A li imran 144.




Abdullah ibnu Mes'ud R.A. dan, söyle dedi Dünya semâsi ile ondan sonra ki gelen semânin arasi besyüz senedir. Her iki semânin arasi böylece besyüz senedir. Kürsi ile suyun arasida besyüz senedir Ars ise suyun Üstündedir. "ARSIN ÜSTÜNDE'DE ALLAH'U TEBAREKE VE TEALA VARDIR SiZiN MESKUL OLDUGUNUZ AMELLERl ORADAN BiLiR".

Bu Eseri Ebu Said ed -Dârimi Reddu alel -Cehmiyye nam kitabin da (275) Ibnu Huzeyme Tevhid de (105/106) ve Beyhaki Esma (401) sahih bir senedle rivayet etmislerdir.





Aise R.A. nin kapicisi Zekvan dan,

(söyle dedi Abdullah ibnu Abbas R.A. Âise R.A. vefat edecegind e yanina geldi. Aise'ye hitaben söyle dedi» Sen Resûlullah S.A.V. in kadinlari ndan kendisine en sevgili olani idin. Allah Resulü S.A.V. ise temiz olandan baska bir seyi de sevmez. " HEM SUBHA NEHU VE TEALA YEDi KAT SEMÂNIN ÜSTÜNDEN SENiN BE -RAATINI iNDlRDl» Ve Allah'u Azze ve Celle'nin zikredild igi hiç bir mescid yok ki senin beraatini bildiren Ayet gece ve gündüz orada okunmasin .

Bu Eseri Ebu Said ed -Darimi er -Reddu Alel -Cehmiyyeti'de (275) sahih bir senedle rivayet etmistir.






DEVAM ETSINMI?

 
L Çevrimdışı

lafons7275

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Enam 3:

Ve huvellâhu fîs semâvâti ve fîl ard(ardı),

Ayetini İbni Teymiyye Rahimehullah nasıl açıklamıştır.
 
yusuf Çevrimdışı

yusuf

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
Enam 3:

Ve huvellâhu fîs semâvâti ve fîl ard(ardı),

Ayetini İbni Teymiyye Rahimehullah nasıl açıklamıştır.


KONUDAN KONUYA NEDEN ZIPLIYORSUN? ben bundan sonra sana seni ciddiye alarak yazmayacagim, seni kotu niyetli buluyorum sen hadis ehli yani ehli sunnetmisin yoksa bidat ehlimi neden once bu sekilde konustugun halde "İşittik itaat ettik diyenlerdeniz. Rabbim cümlemizi itaat edenlerden eylesin. Âmin." simdi ISITTIK GERISIN GERI GITTIKMI DIYECEKSIN .. neden daldan dala atliyorsun senin derdin Allah swt nin dini degil su an sevgi besledigin musriklerin dinini temize cikarma davasi ... lakin hosuna gimesede senin sevgi beslediklerin musrik .. bunu iyi anla ISIM SIFATTA BENDEN FARKLI DUSUNDUKLERI ICIN DEGIL .. BU KONU ILE ALAKALI DEGIL birdaha yazayim bu konu ile alakali degil .. onlar zaten geneli musrik (mahmut efendi ve cemaati cubbeli vb )


sana su ana kadar yazilan her konunun sonunda sen sadece baska bir konu getirerek eski konuyu sulandirdin forum burada istersen bak ben iftira atmiyorum .. senin derdin Allahtan hidayet degil inandigin din diye dusundugun ZAN ini temize cikarmak ..

bosuna dememisler bidat ehli yaptigini guzel gordugu icin bidatini birakmazmis..

sana Allah swt gokte diyen mucesime olur demisler senin kit aklinda niye diye sormamis AL yukaridaki hadisleri ya inkar et, yada iskembenden tevil et yada peygamberimiz s.a.v dahil hepsine mucessime de ...


sana daha agir bir sey soyleyeyim dort imaminda itikadi aynidir bu konuda .. sen yukaridaki hadisleri inkar etseydin sana onlardan nakil getirecektim ..

Allah swt kimi saptirirsa hidayet edecek yoktur .. rahman cumlemizi hayirla islah etsin AMIN ..


bekliyorum YUKARIDAKI HADISLER ICIN NE DIYECEKSIN KAFANI KUMA GOMEREK BU DINDE DOGRU YOLDA OLAMAZSIN, OLSAN OLSAN BIDAT EHLI OLURSUN
 
A Çevrimdışı

Ahmed1

Üyeliği İptal Edildi
Banned
yusuf;292468' Alıntı:

Enes ibnu Malik R.A. dan, söyle dedi: Zeyneb bintu Cahs R.A. Reaûlullah S.A.V. in sâir zevceleri nin yanlarinda söyle iftihar ederdi. Derdi ki Sizi Reaûlullah S.A.V. ile aileleriniz evlendirdi. Beni ise, "YEDI KAT SEMANIN ÜSTÜNDEN ALLAH EVLENDIRDI'

Bu Hadis'i Buhâri (7420) Tirmizi (3213) Ahmed (3/2 Ibnu Sa'd (fl/I03) ve Neae (2/76) rivayet etmislerdi



Ebu Hureyre R.A. dan, (söyle dedi Nebiyyu Muhterem S.A.V. söyle dedi: Allah'u Azze ve Celle mahlukâti yarattiktan sonra, "YANINDA ARSINI ÜSTÜNDE" söyle yazdi. RAHMETIM GADABIMI geçti.

Bu Hadis'i Buhâri (7422) Ahmed (2/25H) rivayet etmislerdir.



Abdullah ibnu Amr R.A. dan, söyle dedi: Resululla h S.A.V. buyurdu ki: Merhametli olanlara , "RAHMAN" olan Allah'u Azze ve Celle'de merhamet eder. Dünya ehline merhamet edin ki» "SEMADA KI RAHMAN OLAN ALLAH'DA" size merhamet etsin.

Bu Hadis'1 Ebu Dâvud (4941) Tirmizi (1924) Ahmed (2/160) Humeydi (591) Hâkim (4/159) re Hatib (2/260) sahih bir senedle rivayet etmislerdir.



DEVAM EDECEK INS

Arapça kaynaklardan bu hadisin açıklamalarına bak.Sen kendini Alim mi zannediyorsun da 'Hadis olarak delil getiriyorsun' Alimler ne diyor iyi dinle...

1- Zeynep b. Cahş şöyle demiştir : Sizi ehliniz (aileleriniz) evlendirdi.Beni ise -yedi kat semânın üstünden- Allah evlendirdi.

Ebû İsâ diyor ki : Hadis Sahihtir.

(Tuhfetü'l ahvazî,3213)

Diğer rivayette ise : ''Ya Resulallah! ...... Seni (ben ile) Arşının üstünden Rahman evlendirdi'' şeklinde geçer.(Taberî'den naklen ; Ebul Kâsım Tahavî,Kitabul Hücceh ve Tebyan ; Tuhfetü'l ahvazî,3213 ; Buhâri,Muhammed b. Abdurrahim kanalıyla ; Beyhâki, Enesten)


Kadı İbni Cehbel rahimehullah (vefatı m.1333) şöyle der (takribi tercüme): "Bu rivayette Hz. Zeyneb'in "Allahü teala yedi kat üzerindedir" dediğine dair hiç bir delil yoktur. Yedi kat üzerinde gerçekleşen, onun Allahü teala tarafından evlendirilmesidir'demiştir

İbn Hacer de bu hadisi Fethu'l Bâri de nakletmiş ve bu kısmın şerhinde şöyle demiştir : İsa b. Tahna'nın Enesten mezkur olarak geçen bir rivayetinde 'Yüce Allah beni Semâda evlendirdi'' şeklinde geçmektedir.

İbn Hacer nakline devam ederek şöyle diyor : Mirkânî -Allah beni gökte evlendirdi- sözü için şöyle diyor : Bunun zâhiri (söylenilen) şeyin muradından başkadır.Allah hulul etmekten, (bir menzile) bir mekana girmekten münezzehtir.(İbn Hacer,Fethu'l Bâri,6984)

Burada geçen Enkehanî fis-semâi (Semada beni evlendirdi) kelimesini 'Allah semadayken evlendirdi' ile söylemek Arapça biliyorum diyenler için büyük bir cahilliktir.

Yüce Allah'ın Zâtı mekândan ve cihetten münezzehtir. Zeyneb'in: "Semâda" sözüyle murâd, Zât ve sıfatların yüceliğine işarettir. Yoksa bu Al*lah'ın mahallinin semâda olması i'tibâriyle değildir. Allah bundan çok münezzehtir.(Sahih-i Buhâri Tercüme ve Şerhi,Kitabut- Tevhîd , 49,50 )

2- Hz. Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah(aleyhissalâtü vesselâm) buyurdular ki: "Allah celle şânühû mahlukâtın olmasına hükmettiği zaman -Müslim'in rivâyetinde: "Allah mahlûkâtı yarattığı zaman"- yanında bulunan, Arş'ın fevkindeki bir kitaba şunu yazdı: "Muhakkak ki rahmetim gazabıma galebe çalmıştır."

[Buhârî, Tevhîd 15, 22, 28, 55, Bedi'ül'-Halk 1; Müslim, Tevbe 14, (2751); Tirmizî, Daavat 109, (3537).]

Hadiste geçen "yanında" tabiriyle Allah'a mekân izâfe edilmediği, bunoktada bir te'vile gerek olmadığı alimlerce belirtilmiştir. "Bu tâbirden maksad,mezkûr kitabın mahlûkatın ilminden son derece gizliolduğuna, onların ulaşamayacakları kadar mekândan uzak şekilde muhafaza edildiğine işârettir" denilmiştir.(Kütübü Sitte Tercüme ve Şerhi,1982 , Allahın Rahmeti Bölümü)



3-Resulullah(sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdular : Dünya ehline merhamet edin ki , Semadaki kimseler size merhamet etsin.(Buhâri,Edebul Müfred ; Ebu Davud,Birr ; Tirmizi,Birr)

Rivayetin sonunda 'Semadaki Allah da' diye geçmiyor. 'Men Fis-Semâi' (Semada ) diye geçiyor.

Buradaki 'Semadakilerden' ifadesinden maksat Mü'minler için sekinet ve meleklerdir.(Tuhfetü'l ahvazî,1924)


Nitekim Hâkim Müstedrekte 'Ehlus Semâ' (Sema ehli de size merhamet etsin) diye geçer.(Hâkim El Müstedrek,7356)

Buradaki Sema ehlinden,göktekilerden maksad meleklerdir. Çünkü onlar, mü'minlere istiğfar ederler. Âyet-i kerîme'de: "Arşı taşıyan ve etrafında bulunanlar, Rablerini hamd ile tesbih ederler. O'na îman edenler, mü' minler için de: "Rabbimiz senin ilim ve rahmetin her şeyi kuşatmıştır, tevbe edip senin yolunda gidenlere mağfiret et, bağışla, onları cehennem azâbından koru!" diyerek mağfiret taleb ederler" (Mü'min 7) buyrulmuştur. Âyette görüldüğü üzere, meleklerin rahmeti, mü'minler için "rahmet ve mağfiret taleb etmeleri"dir.(Kütübü Sitte Tercüme ve Şerhi,1978 ; Tuhfetü'l ahvazî,1924 )


4-Resulullah(sallallahu aleyhi ve sellem) Sa'd b. Muaz için : 7 kat göklerin üstünden Allahın (verdiği) hüküm ile hükmettin.(Zehebî,Uluv,36 ; Nesâiden naklen)

Buharide nakletmiştir.Fakat -yedi kat gökler- lafzı yoktur.

İbn Hacer -Fethu'l Bâride bu hadisi nakletmiş.Süheylî'nin şöyle dediğini nakletmiştir : Yüce Allahın vasfının yüceler üstünde olması imkansız değildir.(İbn Hacer,Fethul Bâri,3895)

5-Resulullah(sallallahu aleyhi vesellem) : Siz bana emniyet etmiyor musunuz? Halbuki ben gökyü-zündekilerin bile emmiyim! Sabah akşam bana gökyüzünün haberi geliyor!" buyurdu.(Buhari,Kitabul Meğâzi,349 )

İbn Hacer Fethu'l Bâride bu hadisi nakletmiştir.Ve şöyle demiştir : Bu hadisdeki (Semadaki) sözü ileride Kitabut-Tevhidde açıklanacaktır.Kitabut Tevhidde ise yukarıda anlattığı gibi açıklar.Allahın zaman ve mekandan münezzeh olduğunu nakleder.(İbn Hacer,Fethul Bâri,4094)

Bu hadis Sahihi Müslim şerhinde de şöyle açıklanmış : 'Ben, semâdakller nezdinde emîn olduğum' (Ebu Davud Tercüme ve Şerhi,Ahmed Davudoğlu)

Buna göre şu hadisi okumanızı şiddetle tavsiye ederim : Kur’anda yedi şey bildirilir: Yasak, emir, helal, haram, muhkem, müteşabih ve misaller. Helali helal, haramı haram bilin, emredilenleri yapın! Yasak edilenlerden sakının! Misal ve hikaye olanlardan ibret alın! Muhkem olanlara uyun! Müteşabih olanlara inanın!.(Hâkim , El Müstedrek )
 
yusuf Çevrimdışı

yusuf

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
Arapça kaynaklardan bu hadisin açıklamalarına bak. Sen kendini Alim mi zannediyorsun da 'Hadis olarak delil getiriyorsun' Alimler ne diyor iyi dinle...


Allah swt dan kork bu nasil yazi sen su an hata buldum saldirayim salya sumuk diyerek yazmissin ey adam bu yazi seklin islamimi ..

sen adam olsan once selamun aleykum der birinin hatalarini duzelteme adina adam gibi yazardin .. velevki benim bir meselede hata etmem senin kibirli yazmani gereketirmez


sen adam olsan yazdigim hadisi alir arastirir kimden nasil aldigima bakar ve derdinki bu sahislar hata etmis vs vs ..


kendinize yakisani yapin UYARIN ICIN yinede ALLAH RAZI OLSUN ben arastirir bu konuda edindigim bilgileri paylasirim .. sende kendini tatmin et ...
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
yusuf Çevrimdışı

yusuf

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
Arapça kaynaklardan bu hadisin açıklamalarına bak.Sen kendini Alim mi zannediyorsun da 'Hadis olarak delil getiriyorsun' Alimler ne diyor iyi dinle...

1- Zeynep b. Cahş şöyle demiştir : Sizi ehliniz (aileleriniz) evlendirdi.Beni ise -yedi kat semânın üstünden- Allah evlendirdi.

Ebû İsâ diyor ki : Hadis Sahihtir.

(Tuhfetü'l ahvazî,3213)

Diğer rivayette ise : ''Ya Resulallah! ...... Seni (ben ile) Arşının üstünden Rahman evlendirdi'' şeklinde geçer.(Taberî'den naklen ; Ebul Kâsım Tahavî,Kitabul Hücceh ve Tebyan ; Tuhfetü'l ahvazî,3213 ; Buhâri,Muhammed b. Abdurrahim kanalıyla ; Beyhâki, Enesten)


Kadı İbni Cehbel rahimehullah (vefatı m.1333) şöyle der (takribi tercüme): "Bu rivayette Hz. Zeyneb'in "Allahü teala yedi kat üzerindedir" dediğine dair hiç bir delil yoktur. Yedi kat üzerinde gerçekleşen, onun Allahü teala tarafından evlendirilmesidir'demiştir

İbn Hacer de bu hadisi Fethu'l Bâri de nakletmiş ve bu kısmın şerhinde şöyle demiştir : İsa b. Tahna'nın Enesten mezkur olarak geçen bir rivayetinde 'Yüce Allah beni Semâda evlendirdi'' şeklinde geçmektedir.

İbn Hacer nakline devam ederek şöyle diyor : Mirkânî -Allah beni gökte evlendirdi- sözü için şöyle diyor : Bunun zâhiri (söylenilen) şeyin muradından başkadır.Allah hulul etmekten, (bir menzile) bir mekana girmekten münezzehtir.(İbn Hacer,Fethu'l Bâri,6984)

Burada geçen Enkehanî fis-semâi (Semada beni evlendirdi) kelimesini 'Allah semadayken evlendirdi' ile söylemek Arapça biliyorum diyenler için büyük bir cahilliktir.

Yüce Allah'ın Zâtı mekândan ve cihetten münezzehtir. Zeyneb'in: "Semâda" sözüyle murâd, Zât ve sıfatların yüceliğine işarettir. Yoksa bu Al*lah'ın mahallinin semâda olması i'tibâriyle değildir. Allah bundan çok münezzehtir.(Sahih-i Buhâri Tercüme ve Şerhi,Kitabut- Tevhîd , 49,50 )

2- Hz. Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah(aleyhissalâtü vesselâm) buyurdular ki: "Allah celle şânühû mahlukâtın olmasına hükmettiği zaman -Müslim'in rivâyetinde: "Allah mahlûkâtı yarattığı zaman"- yanında bulunan, Arş'ın fevkindeki bir kitaba şunu yazdı: "Muhakkak ki rahmetim gazabıma galebe çalmıştır."

[Buhârî, Tevhîd 15, 22, 28, 55, Bedi'ül'-Halk 1; Müslim, Tevbe 14, (2751); Tirmizî, Daavat 109, (3537).]

Hadiste geçen "yanında" tabiriyle Allah'a mekân izâfe edilmediği, bunoktada bir te'vile gerek olmadığı alimlerce belirtilmiştir. "Bu tâbirden maksad,mezkûr kitabın mahlûkatın ilminden son derece gizliolduğuna, onların ulaşamayacakları kadar mekândan uzak şekilde muhafaza edildiğine işârettir" denilmiştir.(Kütübü Sitte Tercüme ve Şerhi,1982 , Allahın Rahmeti Bölümü)



3-Resulullah(sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdular : Dünya ehline merhamet edin ki , Semadaki kimseler size merhamet etsin.(Buhâri,Edebul Müfred ; Ebu Davud,Birr ; Tirmizi,Birr)

Rivayetin sonunda 'Semadaki Allah da' diye geçmiyor. 'Men Fis-Semâi' (Semada ) diye geçiyor.

Buradaki 'Semadakilerden' ifadesinden maksat Mü'minler için sekinet ve meleklerdir.(Tuhfetü'l ahvazî,1924)

Nitekim Hâkim Müstedrekte 'Ehlus Semâ' (Sema ehli de size merhamet etsin) diye geçer.(Hâkim El Müstedrek,7356)

Buradaki Sema ehlinden,göktekilerden maksad meleklerdir. Çünkü onlar, mü'minlere istiğfar ederler. Âyet-i kerîme'de: "Arşı taşıyan ve etrafında bulunanlar, Rablerini hamd ile tesbih ederler. O'na îman edenler, mü' minler için de: "Rabbimiz senin ilim ve rahmetin her şeyi kuşatmıştır, tevbe edip senin yolunda gidenlere mağfiret et, bağışla, onları cehennem azâbından koru!" diyerek mağfiret taleb ederler" (Mü'min 7) buyrulmuştur. Âyette görüldüğü üzere, meleklerin rahmeti, mü'minler için "rahmet ve mağfiret taleb etmeleri"dir.(Kütübü Sitte Tercüme ve Şerhi,1978 ; Tuhfetü'l ahvazî,1924 )


4-Resulullah(sallallahu aleyhi ve sellem) Sa'd b. Muaz için : 7 kat göklerin üstünden Allahın (verdiği) hüküm ile hükmettin.(Zehebî,Uluv,36 ; Nesâiden naklen)

Buharide nakletmiştir.Fakat -yedi kat gökler- lafzı yoktur.

İbn Hacer -Fethu'l Bâride bu hadisi nakletmiş.Süheylî'nin şöyle dediğini nakletmiştir : Yüce Allahın vasfının yüceler üstünde olması imkansız değildir.(İbn Hacer,Fethul Bâri,3895)

5-Resulullah(sallallahu aleyhi vesellem) : Siz bana emniyet etmiyor musunuz? Halbuki ben gökyü-zündekilerin bile emmiyim! Sabah akşam bana gökyüzünün haberi geliyor!" buyurdu.(Buhari,Kitabul Meğâzi,349 )

İbn Hacer Fethu'l Bâride bu hadisi nakletmiştir.Ve şöyle demiştir : Bu hadisdeki (Semadaki) sözü ileride Kitabut-Tevhidde açıklanacaktır.Kitabut Tevhidde ise yukarıda anlattığı gibi açıklar.Allahın zaman ve mekandan münezzeh olduğunu nakleder.(İbn Hacer,Fethul Bâri,4094)

Bu hadis Sahihi Müslim şerhinde de şöyle açıklanmış : 'Ben, semâdakller nezdinde emîn olduğum' (Ebu Davud Tercüme ve Şerhi,Ahmed Davudoğlu)

Buna göre şu hadisi okumanızı şiddetle tavsiye ederim : Kur’anda yedi şey bildirilir: Yasak, emir, helal, haram, muhkem, müteşabih ve misaller. Helali helal, haramı haram bilin, emredilenleri yapın! Yasak edilenlerden sakının! Misal ve hikaye olanlardan ibret alın! Muhkem olanlara uyun! Müteşabih olanlara inanın!.(Hâkim , El Müstedrek )



INSAALLAH akhi senin bu sorularinin hepsine cevab verecegim ..

bir aralar bir tane m yazici diye bir musrik vardi bu saptirici gider ne kadar cimbizla cekilmis soz var ise alir onu kullanip adil olmayacak sekilde onlari sunardi ..

simdi ben onu hatirladim .. bu murat yazici denen sahis ve avaneleri bir yerde gider istivanin 20 ye yakin manasi var derlerdi sonrada gidip utanmadan imam ebu hanifenin su sozunu delil getirirlerdi ..

İmam Ebû Hanîfe rahime-hullahü teâlâ şöyle yazmıştır:

"Allahü teâlâ, kendisi için bir ihtiyaç ve (Arş'ın üzerine) istikrar (yerleşme, mekân tutma) olmaksızın Arş'a istiva etmiştir. O, Arş'ı da diğer mahlukatı da korumaktadır. Eğer (Arş'a ve bir yerde yerleşip mekân tutmaya) muhtaç olsaydı, tıpkı mahluklar gibi alemi yoktan var etmeye ve idareye muktedir olamazdı. (Bir mekânda) oturmaya ve karar kılmaya muhtaç olsaydı, Arş'ı yaratmadan önce Allahü teâlâ nerede idi? Yüce Allah bundan münezzehtir." (İmam Ebû Hanîfe, el-Vasıyye)

simdi bunu delil getiren saptirici m yazici istivaya 20 yakin manasi vardir derken imam ebu hanifenin bu naklini getirmeye utanmasi lazim gelmiyormu? AKLI SELIM BUTUN INSANLARA SORUYORUM ...

neyse ben insaallah ahmed kardesimizin sorularina cevab verecegim bunuda sira sira yapacagimki sindirebilelim hem ben hemde okuyucular bu vesile ile konuyu daha iyi kavramis olsunlar .. rabbim bilerek bilmeyerek yapmis oldugumuz hatlarimizi bagizlasin bize hidayet ilim ve basiret versin amin

boyle bir yazi yazmamdaki amac aslinda abdulmuiz akhinin konuyu tekrar actigini LAFONS arkadasa ulastirmakti cunki sayfada yazma ihtiyacim o arkadastan dolayi dogmustu .. dua edin ins hepimiz icin hayirli olsun


AHMED AKHI SEN BU KONUSMAYIDA DINLE INS ( hazirlik olsun )





 
A Çevrimdışı

Ahmed1

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Muâviye İbnu'l-Hakem es-Sülemî anlatıyor: Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'e gelip:

"Bir cariyem var, çoban olarak çalıştırıyor, koyunlarımı otlatıyordum. Yakınlarda bir koyunumu yitirdi. 'Ne oldu?' diye sorunca, kurt kaptı dedi. Koyunun kaybolmasına üzüldüm. İnsanlığım icabı câriyenin suratına bir tokat vurdum. Bu davranışımın kefareti olarak bir köle azad etmeyi adadım. Onu âzad edebilir miyim?"

diye sordum. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) cariyeye:

'Allah nerede?' diye sordu O:

'Göktedir.' deyince,

'Pekâlâ ben kimim?' dedi. Cariye:

'Sen Allah'ın Resûlüsün.' cevabını verince, Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) bana yönelerek:

'Bunu âzad et, zira mü'minedir.' buyurdu." [Müslim, Mesâcid 33, (537); Muvatta, Itk 8, (2, 776); Nesâî, Sehv 20 (3, 18); Ebu Dâvud, Eymân 19 (3282)].

Hattâbî, Mâlik de şu açıklamayı yapar:

"Resûlullah'ın: "Onu âzad et, çünkü o mü'minedir." sözü şayân-ı dikkattir, zira Efendimize (asm) câriyeden, onun imanına işaret anlamında, suallerine aldığı cevaplardan başka hiçbir şey açıkça belli olmamıştır. Resûlullah: "Allah nerede?" demiş; o: "Gökte!" diye cevap vermiştir, keza: "Ben kimim?" diye sormuş, "Resûlullah'sın!" diye cevaplamıştır. Bu sualler imanın emarelerine ve varlığına bir işarettir.

Nevevî de şu açıklamayı yapar:

"Bu, sıfat hadislerindendir. Bu hadisler hakkında iki görüş vardır:

1. Manâsına hiç girmeden -Allah'ın hiçbir benzeri olmadığına, O'nun mahlukâta ait özelliklerden münezzeh olduğuna itikad ile birlikte- îman etmek.

2. Hadîse, olduğu gibi değil, (iman esaslarına) uygun şekilde te'vil ederek iman etmek. Kim bu şekilde söylerse konumuzla ilgili hadis hakkında şunu demiş olur: "Bundan maksat câriyeyi imtihandır. Bu câriye tevhid akidesinde midir, yaratıcı, tedbir edici olan tek bir Allah'a olan inancı kabul ediyor mu? Bu ilah, duâ eden kimsenin, semâya yöneldiği zaman müracaat ettiği ilah mıdır? Bu yöneliş, O'nun için namaz kılan kimsenin de Ka'beye yönelmesi gibi midir? Aslında bu yöneliş, O'nun semâda olmasından ileri gelmez, aynen Ka'be cihetine yönelmesi de Allah'ın o yönde bulunmasından ileri gelmediği gibi. Böyle yapılması, göğün duâ edenlerin kıblesi olmasındandır, tıpkı Kabe'nin de namaz kılanların kıblesi olması gibi."

Sindî'nin kaydettiği te'vil şöyle: "Allah nerede?"nin ma'nâsı hakkında âlimler şöyle demiştir: "Allah'a yönelenler hangi yöne yönelirler?" Semâ'da sözü de şu ma'nâyı ifade eder: "(Allah'a yönelenler) semâ cihetine yönelirler." Bu sorudan maksad câriye'nin Allah'ın varlığını kabul etmesidir, Allah hakkında bir mekan veya yerin varlığını isbat etmek değildir." (İbrahim Canan, Kütüb-i Sitte Tercüme ve Şerhi, IX/11-12)

Mutim b. Adî anlatıyor: “Resulullah’a (a.s.m) bedevî bir adam geldi ve şöyle dedi: ‘Ya Resulallah! Canlar sıkıntıda, çoluk-çocuk ziyan olmakta, mallar perişan, davarlar mahv olmaktadır. Allah’tan bize yağmur yağdırması için talepte bulun. Seni Allah’a şefaatçi , Allah’ı da sana şefaatçi yapmak istiyoruz.’ Resulullah, ‘Yazıklar olsun sana, sen dediğinin farkında mısın?’ dedi ve bir süre Allah’ı tespih edip durdu. Öyle ki Peygamberimizin bu telaşlı hali, arkadaşlarının yüzlerine de aksetti (onlar da bu durum karşısında üzüldüler). Sonra şöyle devam etti ‘Yazıklar olsun sana! Allah hiçbir mahluku için şefaatçi kılınmaz. O böyle (aracı) olmaktan çok daha büyüktür. Sen Allah’ın kim olduğunu bilir misin? Onun Arşı göklerinin üzerinde şöyledir (deyip iki elinin parmaklarıyla bir kubbe/bir halka yaptı). Ve şöyle devam etti: ‘muhakkak ki, Arş Ondan ötürü –binicisinden ötürü binitin sırtının gıcırdaması gibi- gıcırdar.”(Ebu Davud, Sünnet, 19).

Hattabî, Ebu Davud’un söz konusu rivayetinde yer alan “istiva anındaki arşın dayanıksızlığını” seslendiren ifadelerin müteşabih olduğunu, manasının derin olduğunu, zahiri manasının kast edilmediğini, bu ifadenin Allah’ın azametini ifade etmek üzere kullanıldığını, o andaki muhatabı olan bedevî arabın basit zihninin nazara alındığını ifade etmiştir.(bk. Avnu’l-Mabud, ilgili hadisin şerhi).


İşte Efendimizin (a.s.m) Allah hakkında yanlış ifade kullanan bir bedevi’ye cevap verirken, Allah’ın büyüklüğünü böyle bir tasvirle göstermeye çalışıyor. Hakikatten habersiz, manaların derinliklerine nüfuz etmekten mahrum, cahil bir bedeviye şok etkisi yapacak bir tasvir ancak böyle olur.(krş. Avnu’l-Mabud, ilgili hadisin şerhi).

İmam Ebu Hanife, el-Fıkhu’l-Ebsat’ta şöyle diyor: “Rabbimin gökte mi yoksa yerde mi olduğunu bilmiyorum diyen kimse kâfir olur. Aynı şekilde, “Allah Teala Arş’ın üzerindedir; Arş’ın gökte mi yoksa yerde mi olduğunu bilmiyorum” diyenin durumu da böyledir.”

Bu sözlere sarılarak İmam Ebû Hanîfe’nin, Allah Teala’nın –haşa– gökte olduğunu söylediğini ileri sürmek doğru değildir.

Zira burada İmam, Allah Teala’nın gökte veya yerde olduğunu söylemekle O’na bir mekân isnad edilmiş olacağını vurgulamaktadır. Buradaki tekfirin anlamı budur.
 
Üst Ana Sayfa Alt