Arapça kaynaklardan bu hadisin açıklamalarına bak.Sen kendini Alim mi zannediyorsun da 'Hadis olarak delil getiriyorsun' Alimler ne diyor iyi dinle...
1- Zeynep b. Cahş şöyle demiştir : Sizi ehliniz (aileleriniz) evlendirdi.Beni ise -yedi kat semânın üstünden- Allah evlendirdi.
Ebû İsâ diyor ki : Hadis Sahihtir.
(Tuhfetü'l ahvazî,3213)
Diğer rivayette ise : ''Ya Resulallah! ...... Seni (ben ile) Arşının üstünden Rahman evlendirdi'' şeklinde geçer.(Taberî'den naklen ; Ebul Kâsım Tahavî,Kitabul Hücceh ve Tebyan ; Tuhfetü'l ahvazî,3213 ; Buhâri,Muhammed b. Abdurrahim kanalıyla ; Beyhâki, Enesten)
Kadı İbni Cehbel rahimehullah (vefatı m.1333) şöyle der (takribi tercüme): "Bu rivayette Hz. Zeyneb'in "Allahü teala yedi kat üzerindedir" dediğine dair hiç bir delil yoktur. Yedi kat üzerinde gerçekleşen, onun Allahü teala tarafından evlendirilmesidir'demiştir
İbn Hacer de bu hadisi Fethu'l Bâri de nakletmiş ve bu kısmın şerhinde şöyle demiştir : İsa b. Tahna'nın Enesten mezkur olarak geçen bir rivayetinde 'Yüce Allah beni Semâda evlendirdi'' şeklinde geçmektedir.
İbn Hacer nakline devam ederek şöyle diyor : Mirkânî -Allah beni gökte evlendirdi- sözü için şöyle diyor : Bunun zâhiri (söylenilen) şeyin muradından başkadır.Allah hulul etmekten, (bir menzile) bir mekana girmekten münezzehtir.(İbn Hacer,Fethu'l Bâri,6984)
Burada geçen Enkehanî fis-semâi (Semada beni evlendirdi) kelimesini 'Allah semadayken evlendirdi' ile söylemek Arapça biliyorum diyenler için büyük bir cahilliktir.
Yüce Allah'ın Zâtı mekândan ve cihetten münezzehtir. Zeyneb'in: "Semâda" sözüyle murâd, Zât ve sıfatların yüceliğine işarettir. Yoksa bu Al*lah'ın mahallinin semâda olması i'tibâriyle değildir. Allah bundan çok münezzehtir.(Sahih-i Buhâri Tercüme ve Şerhi,Kitabut- Tevhîd , 49,50 )
2- Hz. Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah(aleyhissalâtü vesselâm) buyurdular ki: "Allah celle şânühû mahlukâtın olmasına hükmettiği zaman -Müslim'in rivâyetinde: "Allah mahlûkâtı yarattığı zaman"- yanında bulunan, Arş'ın fevkindeki bir kitaba şunu yazdı: "Muhakkak ki rahmetim gazabıma galebe çalmıştır."
[Buhârî, Tevhîd 15, 22, 28, 55, Bedi'ül'-Halk 1; Müslim, Tevbe 14, (2751); Tirmizî, Daavat 109, (3537).]
Hadiste geçen "yanında" tabiriyle Allah'a mekân izâfe edilmediği, bunoktada bir te'vile gerek olmadığı alimlerce belirtilmiştir. "Bu tâbirden maksad,mezkûr kitabın mahlûkatın ilminden son derece gizliolduğuna, onların ulaşamayacakları kadar mekândan uzak şekilde muhafaza edildiğine işârettir" denilmiştir.(Kütübü Sitte Tercüme ve Şerhi,1982 , Allahın Rahmeti Bölümü)
3-Resulullah(sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdular : Dünya ehline merhamet edin ki , Semadaki kimseler size merhamet etsin.(Buhâri,Edebul Müfred ; Ebu Davud,Birr ; Tirmizi,Birr)
Rivayetin sonunda 'Semadaki Allah da' diye geçmiyor. 'Men Fis-Semâi' (Semada ) diye geçiyor.
Buradaki 'Semadakilerden' ifadesinden maksat Mü'minler için sekinet ve meleklerdir.(Tuhfetü'l ahvazî,1924)
Nitekim Hâkim Müstedrekte 'Ehlus Semâ' (Sema ehli de size merhamet etsin) diye geçer.(Hâkim El Müstedrek,7356)
Buradaki Sema ehlinden,göktekilerden maksad meleklerdir. Çünkü onlar, mü'minlere istiğfar ederler. Âyet-i kerîme'de: "Arşı taşıyan ve etrafında bulunanlar, Rablerini hamd ile tesbih ederler. O'na îman edenler, mü' minler için de: "Rabbimiz senin ilim ve rahmetin her şeyi kuşatmıştır, tevbe edip senin yolunda gidenlere mağfiret et, bağışla, onları cehennem azâbından koru!" diyerek mağfiret taleb ederler" (Mü'min 7) buyrulmuştur. Âyette görüldüğü üzere, meleklerin rahmeti, mü'minler için "rahmet ve mağfiret taleb etmeleri"dir.(Kütübü Sitte Tercüme ve Şerhi,1978 ; Tuhfetü'l ahvazî,1924 )
4-Resulullah(sallallahu aleyhi ve sellem) Sa'd b. Muaz için : 7 kat göklerin üstünden Allahın (verdiği) hüküm ile hükmettin.(Zehebî,Uluv,36 ; Nesâiden naklen)
Buharide nakletmiştir.Fakat -yedi kat gökler- lafzı yoktur.
İbn Hacer -Fethu'l Bâride bu hadisi nakletmiş.Süheylî'nin şöyle dediğini nakletmiştir : Yüce Allahın vasfının yüceler üstünde olması imkansız değildir.(İbn Hacer,Fethul Bâri,3895)
5-Resulullah(sallallahu aleyhi vesellem) : Siz bana emniyet etmiyor musunuz? Halbuki ben gökyü-zündekilerin bile emmiyim! Sabah akşam bana gökyüzünün haberi geliyor!" buyurdu.(Buhari,Kitabul Meğâzi,349 )
İbn Hacer Fethu'l Bâride bu hadisi nakletmiştir.Ve şöyle demiştir : Bu hadisdeki (Semadaki) sözü ileride Kitabut-Tevhidde açıklanacaktır.Kitabut Tevhidde ise yukarıda anlattığı gibi açıklar.Allahın zaman ve mekandan münezzeh olduğunu nakleder.(İbn Hacer,Fethul Bâri,4094)
Bu hadis Sahihi Müslim şerhinde de şöyle açıklanmış : 'Ben, semâdakller nezdinde emîn olduğum' (Ebu Davud Tercüme ve Şerhi,Ahmed Davudoğlu)
Buna göre şu hadisi okumanızı şiddetle tavsiye ederim : Kur’anda yedi şey bildirilir: Yasak, emir, helal, haram, muhkem, müteşabih ve misaller. Helali helal, haramı haram bilin, emredilenleri yapın! Yasak edilenlerden sakının! Misal ve hikaye olanlardan ibret alın! Muhkem olanlara uyun! Müteşabih olanlara inanın!.(Hâkim , El Müstedrek )