S
Çevrimdışı
Selamun Aleykum kardeşler. Konu başlığı garip durabilir ama "Secde et ve yaklaş" ayetinden dolayı sakınca olacağını sanmıyorum.
Bir süredir Selefiyim ve ALLAH Tealaya nasıl varacağım-yakınlaşacağım bilmiyorum.
Tasavvufu bilirsiniz, şeyh sevgisi der ve sizi geçici bir sevgi içine koyar. O sevgiyi beslemek için de her an şeyhi düşünmeye çalışırsınız. O sevgi besleniyorsa -şu an sahte olduğunu düşündüğüm- bir yakınlık ile ALLAH Tealaya yakınlaşırsınız.
Bugün bakınca bu durum aslında nefsi beslemekten dolayı kendini ALLAH ile yakın sanma hâli gibi görüyorum. Mesela çok sürükleyici bir roman okuyorsam yine ALLAH Tealaya yakınlaşıyorum. Nefsim fantastik-kurguyu sever. Eğer bu durumu besleyecek etkenlere denk gelirsem yine kendimi ALLAH Teala ile yakın sanırım. (hatta bu geçmişte Hz Musa-Hz Hızır kıssası ya da Hz Süleyman Aleyhisselamın kıssaları dahi olurdu)
Velhasıl, şimdi kalbim kaskatı hissediyorum. Kur'an'ı Kerim'i Arapça okuyamıyorum. Bazen kelime meal ile okusam bir lezzet oluyor ki kendimi Rabbim ile konuşuyor gibi hissediyorum ama direkt Türkçe ile gerçekten bu çok olmuyor. Secde et ve yaklaş ayetinde olduğu gibi secde edip yine yaklaştığımı sanmıyorum. Kalbiniz katılaşmış ise hiçbir ibadet lezzet vermiyor.
Kalbi nefs ile beslesem bu hâllerin hepsi çok geçici oluyor. Örneğin okuduğum roman biterse kalp eski haline dönüyor. Yani nefsi devamlı besleme ve buradan şükretme ile ALLAH Tealaya yakınlaşma yoluna gitsem hüsrandayım çünkü geçici.
Kısaca insan gibi hissetmiyorum bazen kendimi. Duygularım yok olmuş gibi. Bu yüzden duygularımla düzgünce kulluk da yapamıyorum. Hani kalbimdeki bağ-bahçe kurumuş, sararmış gibi.
Ne yapmamı önerirsiniz ? Sürekli nefsi besleyecek şeyler bulup şükür haline mi geçmeye çalışayım ne yapayım bilmiyorum.
Bir süredir Selefiyim ve ALLAH Tealaya nasıl varacağım-yakınlaşacağım bilmiyorum.
Tasavvufu bilirsiniz, şeyh sevgisi der ve sizi geçici bir sevgi içine koyar. O sevgiyi beslemek için de her an şeyhi düşünmeye çalışırsınız. O sevgi besleniyorsa -şu an sahte olduğunu düşündüğüm- bir yakınlık ile ALLAH Tealaya yakınlaşırsınız.
Bugün bakınca bu durum aslında nefsi beslemekten dolayı kendini ALLAH ile yakın sanma hâli gibi görüyorum. Mesela çok sürükleyici bir roman okuyorsam yine ALLAH Tealaya yakınlaşıyorum. Nefsim fantastik-kurguyu sever. Eğer bu durumu besleyecek etkenlere denk gelirsem yine kendimi ALLAH Teala ile yakın sanırım. (hatta bu geçmişte Hz Musa-Hz Hızır kıssası ya da Hz Süleyman Aleyhisselamın kıssaları dahi olurdu)
Velhasıl, şimdi kalbim kaskatı hissediyorum. Kur'an'ı Kerim'i Arapça okuyamıyorum. Bazen kelime meal ile okusam bir lezzet oluyor ki kendimi Rabbim ile konuşuyor gibi hissediyorum ama direkt Türkçe ile gerçekten bu çok olmuyor. Secde et ve yaklaş ayetinde olduğu gibi secde edip yine yaklaştığımı sanmıyorum. Kalbiniz katılaşmış ise hiçbir ibadet lezzet vermiyor.
Kalbi nefs ile beslesem bu hâllerin hepsi çok geçici oluyor. Örneğin okuduğum roman biterse kalp eski haline dönüyor. Yani nefsi devamlı besleme ve buradan şükretme ile ALLAH Tealaya yakınlaşma yoluna gitsem hüsrandayım çünkü geçici.
Kısaca insan gibi hissetmiyorum bazen kendimi. Duygularım yok olmuş gibi. Bu yüzden duygularımla düzgünce kulluk da yapamıyorum. Hani kalbimdeki bağ-bahçe kurumuş, sararmış gibi.
Ne yapmamı önerirsiniz ? Sürekli nefsi besleyecek şeyler bulup şükür haline mi geçmeye çalışayım ne yapayım bilmiyorum.