بسم الله الرحمن الرحيمHAKINDA CEVAP ALAMADIM
.. İbn Teymiyye, El-Kelimu’t Tayyib adlı eserinde s. 109’da bize nerelerde sünnete uygun, nasıl duâ edeceğimizi göstermek için yazdığı eserde Abdullâh b. Mes’ud’dan rivâyet edilen şu hadis-i şerifi zikretmektedir:
“Sizden birinizin hayvanı çölde ipinden boşalıp, kaybolursa, Ey Allâh’ın kulları hapsedin. Ey Allâh’ın kulları hapsedin, diye iki defa seslensin. Zira Allâh’ın yeryüzünde onu hapsedecek olan hâzır kulu vardır.”
…… İbn Teymiyye bu hadisteki gibi duâ edilmesini sünnete uygun görmüş ki, el-Kelimu’t Tayyib “Sünnete Uygun Duâ” adlı eserine almıştır. İtiraz da etmemiştir.
Burada hem zayıf hadisle amel var, hem de Allâh’tan değilde bir başkasından yardım isteme var. İbn Teymiyye insanlardan yardım istemeyi (istigâse) kabul etmezken bu hadisteki gibi “Ey Allâh’ın kulları!” diye seslenerek yardım istemeyi sünnete uygun görmüştür.
Utbe İbn Gazvân (Radiyallahu Anh)’dan rivâyet edilen bir hadis-i şerifte Resûlüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
عن عتبة بن غزوان رضى الله عنه عن النبى صلى الله عليه وسلم قال: "اذا اضل احدكم شيئا او اراد احدكم عونا وهو بارض ليس بها انيس فليقل: يا عباد الله اغيثونى، يا عباد الله اغيثونى فان لله عبادا لا نراهم.
“Sizin biriniz bir şey kaybederse, yahut yanında arkadaşı bulunmadığı bir yerde yardım dilerse “Ey Allah’ın kulları bana yardım edin! Ey Allah’ın kulları bana imdat edin!” desin. Çünkü, Allah’ın bizim görmediğimiz kulları vardır.” 1
[1] Taberânî, Mu’cem-i Kebîr, No: 290, 17/117, Mecmau’z-Zevâid, No: 17103, 10/188.
Bunu Taberânî rivâyet eder. Ve râvîleri güvenilir kabul edilmiştir. Ancak bazılarında bir zayıflık vardır. Şu kadar vardır ki Yezid Utbeye yetişmemiştir. (Yani râvîler sîka kabul edil*mekle beraber içlerindeki birinde biraz zayıflık görülmüş, dolayısıyla bu râvî Hasen-ül hadisdir. Diğer yandan munkatıdır. Bu Hanefî usulcülerine göre zarar vermez.
Ancak benzer hadisi sahih kabul etmişlerdir ki o da şu hadistir:
عن ابن عباس رضى الله عنهما ان النبى صلى الله عليه وسلم قال: ان لله ملائكة فى الارض سوى الحفظة، يكتبون ما يسقط من ورق الشجر، فاذا اصاب احدكم عرجة بارض فلاة فليناد: يا عباد الله! اغيثوا"
İbn Abbas (Radiyallahu Anh)’dan rivâyet edilen bir hadis-i şerifte Resûlüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
“Şüphesiz ki Allah(-u Teâlâ)nın, hafaza meleklerinin dışında yeryüzünde melekleri vardır ki, ağaç yaprakla-rından düşenleri yazarlar. Sizin birinize çöl arazisinde bir aksaklık isabet ederse, “Ey Allah’ın kulları! (Bana) yardım edin” diye seslensin.” 1
[1] İbn Hacer el-Askalânî, Muhtasar-u Zevâidi’l-Bezzâr, No: 2128, 2/420
İmâm Nevevî şöyle demiştir. Benim de aralarında bulunduğum bir cematte hayvan kaçmaya başladı. Yardım isteme lafzını söyledim. Benim bu sözümden sonra hayvanlar, o anda durdu..3
3..İbn Allan, el-Fütuhâtü’r-Rabbâniyye s/150-151
BU DURUM NASIL AÇIKLAMA GETİRİLİR BU LAFZI BU HADİSE GÖRE
İSTEYENLER ŞİRK İŞLEYİP MÜŞRİKMİ OLURLAR
…......YEMAME SAVAŞINDA SAHABE ÖLMÜŞ RESULULLAHTAN .....
YA MUHAMMET ... DİYEREK YARDIM İSTEDİ ……….
İbn Kesir El-Bidâye ve’n-Nihâye, 6/329 Darul Kütübil İlmiye 1409 beyrut
..YETİŞ YA MUHAMMET DİYEN SAHABENİN HEPSİ SİZE GÖRE
........ŞİRK Mİ İŞLEMİŞ OLDU
Ebû Hanîfe (ö.150/767):
Tevessülü kabul etmeyenler Ebû Hanîfe’nin tevessülü kabul etmediğini söylüyorlar. Doğru olan ise El Feteva’yı Hindiye c:5, s: 318 Ebû Hanîfe
“Hakkı için” yapılan duâyı kerih görür. Doğrudur.
Ebû Hanîfe bu sözünü kişinin yaptığı iyi bir işten dolayı Allah (celle celâluhu) o kişiye sevap vermeye mecburdur, düşüncesinde olan Mutezile’nin önünü kesmek için sedd-i zerîa kabilinden söylemiştir.
Ama “hürmetine veya hatırına” şeklindeki tevessülü inkar ettiğine dair, mezhebinden hiçbir kimse İmâm Azam’dan böyle bir haber nakletmemiştir.
Hanefî âlimlerinden ve muhaddislerinden İmam Aliyyü’l Kârî, bu mekruhluğun hakk sözüne vaciplik (mecbûriyet) mânâsı yüklendiği takdirde olacağını, zira vaciplik veya mecburiyet mânâsında kimsenin, Allah (celle celâluhu) üzerinde hakkı olmadığını,
ancak hürmet ve tazîm mânâsında kullanıldığı zaman bunun tevessül babından olacağını, Allah’ın (c.c.) “O’na varmaya vesile arayın” buyurduğunu ve bunu el-Hısnu’l-Hasîn’de de yazdığına göre duânın âdaplarından kabul edildiğini ve bu hususta yukarıdaki hadisin geldiğini söylüyor. .1
[1] Aliyyü’l-Kârî, Fethu Bâbi’l-İnâye, 3/30.
Bazı alimler, Peygamber hakkı için veya ölü veya diri bir Velî hakkı için dua etmek tahrimen mekruhdur şeklinde ictihad etmişlerdir.
Çünkü, kimsenin Allahü teâlâ üzerinde hakkı yokdur.
Burada yazılı olandan anlaşılıyor ki, böyle dua etmek,
(Yâ Rabbî, onlara vermiş olduğun hak için) niyyeti ile câiz olur. Çünkü,
(Üzerimize hak oldu ki, mü’minlere yardım ederiz)dir. Rum sûresinin 47.
merhamet ve ihsân ederek, sevdiklerine haklar verdiğini göstermekdedir. ……..
Yine Hanefî âlimlerinden İbn Âbidîn, Reddü’l-Muhtâr’ında bunu ondan kabullenerek naklediyor. .2
2….İbn Âbidîn, Reddü’l-Muhtâr, 5/540
Bunlardan da önce, “Falancanın hakkı için” ifâdesinin hürmetine demek olduğunu, vâciplik demek olmadığını ve bunun hadislerle sâbit olduğunu, bu ifâdeyi câiz görmeyenlerin vâcibliğe mecbûriyet mânâsı yüklediğini,
ama burada mânânın bu olmadığını daha önceleri İmâm Sübkî de söylemiştir. 3
3..İmâm Sübkî, Şifâu’s-Sikâm, 138.
Ebû Yûsuf (ö.183/798):
“Falan kişinin enbiyânın veya Kâbe’nin hakkı için” denilerek yapılan duâyı Ebû Yûsuf câiz görmüştür…4
4…Reşid Rıza Tefsirul-Menai XI 372-373
İMAM AZZAM EBU HANİFE HATRINA HÜRMETİNE ŞEKLİNDE YAPILAN
DUAYI MEKRUH GÖRMÜYO
öncelikle olarak dinde delil sadece Allah'ın kitabı ve Rasulünün sahih sünnetidir.
birinci soruda sahih olan rivayet sadece İbn Abbas radıyallahu anhuma'dan gelen rivayettir ve burada meleklerden, kendilerine izin verilmiş bir konuda yardım istemek sözkonusudur. yardıma gücü yeten ve sizi duyan kimseden yardım istemek şirk değildir. Nitekim Hacer aleyhasselam da cibril kendisine yardıma geldiğinde: "Ey sesin sahibi, eğer yardım edebilecek imkanın varsa bana yardım et" demiştir. bunu Buhari ve Müslim rivayet etmişlerdir.
İbn abbas'ın sözünden, ıssız bir vadide hayvanı kaçan kimsenin meleklerden yardım istemesinin caiz olduğu anlaşılmaktadır. ancak bunu ölmüş kimselerden, seslenmenizi işitmeyenlerden, cinlerden ve insanlardan yardım istemeye kıyaslayarak onlardan yardım isteyen kafir olur. yine sadece Allah'tan istenebilecek bir şeyi başkasından istemek şirktir.
İbn Teymiyye zayıf hadisle amel edilmesini caiz görmeyen alimlerden biridir. mezkur hadisi delil getirmesi onun indinde bu hadisin sahih olduğuna kanaat etmesine işaret eder. lakin o da her beşer gibi hatadan masum değildir.
Sahabelerin yemame savaşında Ya muhammed diye yardım isteyerek şirk koştukları iftirasına gelince, yırtınmadan önce bu olayın sahih olduğunu ispat etmeniz gerekir.
Ebu Hanife, Aliyul kari, ibn abidin, reşid rıza ve benzerlerinin sözlerine gelince, bunlar benim için hiçbir şey ifade etmiyor.