Rasûlullah'ın (s.a.v.) "Allah'a isyan hususunda hiçbir insana itaat edilmez. Ancak itaat maruf; iyilik ve güzelliktedir" buyurmuştur.
(Buhârî, Ahkâm, 4; Muslim, İmaret, 39; Ebû Dâvûd, Cihad, 87; Nesaî, Bey'at, 34; İbn Mâce, Cihad, 40; Ahmed b. Hanbel, I, 94; Ebu Ya'la, Musned, I, 241; Silsiletu'l-Ehadis es-Sahîha, Hadis No: 181)
Bugün İslam şeriati ile hukmeden bir dar / yurt yoktur. Eğer şeriat ile hukmeden diye muvahhid mucahidleri katleden haricilerin geçici arsalarını kastediyorsanız kendinize yazık edersiniz.
Cumhura göre (Hanefi mezhebi hariç) Velinin izni olmadan nikah olmaz.
Nikahlı çift, anne babasını mu'min görüyor! ve dini konuda sadece kendilerini düşünerek kurtulmak için Dar'ul İslam'a hicret ediyorlarsa hata ediyorlardır. Eğer anne babalarını tekfir ediyorlarsa zaten izin diye birşey olmaz. Hicret etmezlerse tüm muslumanlarla beraber kendileri helâk olacaklarsa bu durumda zaten hicret etmek farz-ı ayn olmuştur ki, anne babanın aksi sözüne itibar edilmez.
Urve b. Murra anlatıyor: Bir adam Peygamber'e (s.a.v.) gelerek:
"Ya Rasûlallah! Allah'tan başka ilah olmadığına ve senin Allah'ın elçisi olduğuna şehadet ettim, beş vakit namazı kıldım ve Ramadan orucunu tuttum" dedi.
Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): "Kim bu iman ve amel üzerine ölürse ana babasına âsi gelmedikçe kıyamet gününde nebilerle, sıddıklarla ve şehidlerle şu şekilde beraber olur, " buyurdu ve iki parmağını gösterdi.
(Ahmed b. Hanbel; Taberâni; Nureddin el Heysemî, Mecmau'z-Zevaid, VIII, 147)
İmam Gazzali, "Âlimlerin ekserisi, şubheli şeylerde ana babaya itaatin vâcib olduğu görüşündedir" demiştir. (Gazzâli, İhya, II, 21) Ama farz-ı kifayelerde, yani İslâm toplumundan bir grubun yapmasıyla diğer kesimin muaf tutulduğu farzlarda, her hal-ukarda ana babaya iyilik öncelik hakkı taşır. Mendub ve mubahlarla çatışması halinde, ana babaya iyilik ibadetinin ne denli öncelik hakkı taşıması gerektiğini artık siz kıyaslayın, bundan dolayı İmam Gazzali, "Nafilesi, farz olanı yapmaktan oyalayan kimse mağrur, farzı, nafile olanı işlemekten oyalayan kimse ise mazurdur" diyerek önemli bir hukuk kaidesine işaret etmiştir.
Canime, Rasûlullah'a (s.a.v.) gelerek:
"Ya Rasûlallah! Savaşa katılmak istedim. Bunu size danışmak için gelmiştim" dedi.
Rasûlullah (s.a.v.): "Anan var mı? " diye sordu.
O: "Evet" cevabını verince,
Rasûlullah (s.a.v.): "O halde ona hizmet et. Çünkü cennet, onun ayaklan altındadır" buyurdu.
(Ebû Dâvûd, Talâk, 10; Nesaî, Nikah, 12; Muvatta', Talâk, 78; Ahmed b. Hanbel, II, 20, 157)
Abdullah b. Amr (r.anh) anlatıyor:
Bir adam Peygamber'e (s.a.v.) gelerek: "Hicret etmek üzere sana bey'at etmek için geldim ve ana babamı ağlar vaziyette gözleri yaşlı bıraktım" dedi.
Peygamber (s.a.v.): "Sen derhal onların yanına dön! Ağlattığın gibi onları güldür ve sevindir! " buyurdu.
(Hâkim, Mustedrak, IV, 152)
Hâkim, hadisin isnadının sahih olduğunu söylemiş, Zehebî de bunu kabul etmiştir.)