Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Aşkın Aşkı

I Çevrimdışı

icveat

Üye
İslam-TR Üyesi
SANA YÖNELDİM

Kuluna göz verdin, ''gör Beni'' dedin,
Dil verdin, ''bilene sor Beni'' dedin,
Gönül verdin, ''hayra yor Beni'' dedin,
Gördüm, sordum, yordum, Sana yöneldim.

Nice dervişlerle, uzun söyleştim,
Kör kör bakan, kullarınla eyleştim,
İyi, kötü, ne verdiysen paylaştım,
Aldığım hisseyle, Sana yöneldim.

Bolca bolca verdin, gönül aşımı,
Müjdelere yordun, şu göz yaşımı,
Hiç kimseye, eğmediğim başımı,
Yalnız Sana eğdim, Sana yöneldim.

Beşer, kazanında, piştim pişeli,
Kimi üzgün gördüm, kimi neş'eli,
Kimi döner durur, aşka düşeli,
Pervaneler gibi, Sana yöneldim.

Kimi uykulara, derince dalmış,
Kimisi kararsız, ortada kalmış,
Kimi, Seni arar, kimi de bulmuş,
Bulanlardan oldum, Sana yöneldim.

Kimi der ki; ''varsa görünsün, bize''.
Kimi, görmüş, gelmiş önünde dize.
Nasıl göstermeli, görmeyen göze?
Görenlerden oldum, Sana yöneldim.

Bir ana serçenin, içgüdüsünde,
Tavus kuşlarının ince süsünde,
Nice örümceğin, ak örtüsünde,
Hep, Seni gördüm de, Sana yöneldim.

Bir lokma, bir hırka hâllere düştüm,
Herkesi dost bildim, dillere düştüm,
İncecik, dikenli yollara düştüm,
Kan revan içinde, Sana yöneldim.

Bir kitap gönderdin, cümle âleme,
Tek hecesi bile gelmez kaleme,
Dedin ''Benden başka bir şey dileme''
Satır satır çözüp, Sana yöneldim.

Toprak verdin, tohum verdin ekmeye,
Çile verdin, dergâhında çekmeye,
O zengin sofranda, kuru ekmeğe,
Razı ola ola, Sana yöneldim.

Hak verdin, bâtılı yanında kıldın,
Şeytanı, insanın kanında kıldın,
Akıl verip, nefsin, önünde kıldın,
Nefsime hükmedip, Sana yöneldim.

Âlimin ilmini, zâlim bilir mi?
Yol sokak bilmeyen, Seni bulur mu?
Bilenle bilmeyen, eşit olur mu?
Bilenlerden oldum, Sana yöneldim.

Kâbe'de şahlanan, elleri gördüm,
Yalvarıp yakaran, dilleri gördüm,
Önünde durulmaz, selleri gördüm,
Kapıldım sellere, Sana yöneldim.

Gördüm; dolup taşan mâbetlerini,
Dinledim; çınlayan âyetlerini,
Hele, o kulların niyetlerini,
Duydum, duya duya, Sana yöneldim.

Duydum; kul hakkını, yiyenler varmış,
''Mahşer günü yoktur'', diyenler varmış,
Kürkten kefen dikip, giyenler varmış,
Buna şaşıp kaldım, Sana yöneldim.

Yürüdüm, sağı da solu da gördüm,
Kavşakta yıllarca, düşünüp durdum,
Verdiğin vicdana, elimi vurdum,
''Başka yol yok'' dedi, Sana yöneldim.

Câmi kubbeleri, güyâ büyüktü,
Kubbeni görünce, bir korku çöktü,
Bu nasıl mîmâri, bu nasıl yüktü?
Aczimi bildim de, Sana yöneldim.

Bir köprü kurmuşsun, derler incedir,
Sordum, düşenlerin hâli nicedir?
Dediler; bağışlar, O çok yücedir,
Nice ümitlerle, Sana yöneldim.

Kulda kusur gördüm, kuldan sakladım,
Nice lekeleri, silip pakladım,
Sır verdiler, sır üstüne ekledim,
Doldum, dola dola, Sana yöneldim.

Akrabaya koştum, dedim; ''yaram var'',
''Biraz derincedir, incitmeden sar''
Ne yeminler etti, dedi; ''elim dar''
Asıl, bu yarayla, Sana yöneldim.

Kul gördüm, kuluna hased çekmede,
Kin tohumun, nesil nesil ekmede,
Bir yudum su verse, başa kakmada,
''Muhtaç etme'' dedim, Sana yöneldim.

Kulunu denedin, çöle düşürdüm,
''Bir damla su'' dedim, göle düşürdün,
''Ya hidâyet'' dedim, sele düşürdün,
Boğuldum, boğuldum, Sana yöneldim.

Kimdir, dedim, hücrelere can veren?
Bunca görünmezi, bakmadan gören?
Kilitli, kilitsiz her yere giren?
Hep, Seni dediler, Sana yöneldim.

Kimdir, dedim, kalp gözüme nûr veren?
Bana, bunca güzellikler gösteren?
Bütün, şek ve şüpheleri susturan?
Hep, Seni dediler, Sana yöneldim.

Kimdir dedim, o şeytanı nâr eden?
''Ol '' deyip de, âlemleri vâr eden?
Melekleri kullarına yâr eden?
Hep, Seni dediler, Sana yöneldim.

Hikmetinden ''sorgu sual'' olunmaz,
Bir sel var ki içimde, karşı durulmaz,
Yazdıkça yazar da, elim yorulmaz,
İçim döküp döküp, Sana yöneldim.

Günah denizine, boyumca daldım,
Çırpına çırpına kumsala geldim,
Gör ki; bir kum tanesi de, ben oldum,
Yerimi buldum da, Sana yöneldim.

Bin kez tövbelerden, şaşırıp döndüm,
Bin kere nûrlandım, bin kere söndüm,
Gel gör ki; bu defa, bir başka yandım,
Küllere döndüm de, Sana yöneldim.

Bir zaman, şeytana eşlik ederdim,
''Herşey bu dünyada, öte yok'' derdim,
Bir kara boşlukta, koşup giderdim,
Gör ki; döndüm Yârab, Sana yöneldim.

Kendi gafletimden, düştüm kedere,
Yıllarca suçladım, küstüm kadere,
Ne fayda ki, geçen geçti bir kere,
Zararlardan dönüp, Sana yöneldim.

Dünya nimetleri, başım döndürdü,
Gönül gözlerime, perde indirdi,
Yüreğimde, ne fenerler söndürdü,
Birer birer yakıp, Sana yöneldim.

Haram pazarında, tacirlik ettim,
Sermayeden oldum, kârı tükettim,
İtibârım vardı Sende, yok ettim,
Binbir ''eyvah!'' ile, Sana yöneldim.

Şarap; nice derde, sandım ki değer,
Bunca içer miydim, bilseydim eğer,
Beni sarhoş eden, adınmış meğer,
Kırdım kadehleri, Sana yöneldim.

Bilmedim, verdiğin, can kıymetini,
Yüklendim dünyanın, bin zahmetini,
Gerçi yüzüm yok ya; o rahmetini,
Yine de ver, diye, Sana yöneldim.

Nankör oldum, buldum Sana bahane,
Kibirlendim, oldum deli divane,
En sonunda, harmanında bir tane,
Savrula savrula, Sana yöneldim.

Dediler; ''Hani, sen böyle değildin,
Gaflet lekelerin, neyledin sildin?
Adresi kim verdi, yolu ne bildin?''
Anlata anlata, Sana yöneldim.

''Yıllarca durmadan, meyhane sordun,
Kumarhanelere tezgahı kurdun,
Dört nala koşarken, nasıl da durdun?''
Dedim; ''durduran var'', Sana yöneldim.

Yön bilmez kullara, yollar neylesin,
Bağlanmış kollara eller neylesin,
Mızrap, sarhoş vurur, teller neylesin,
Tel tel inledim de, Sana yöneldim.

Gönül pınarları, gördüm ki kurur,
Kapılar kapanmış kilitli durur,
Açan yok, ellerim boşuna vurur,
Anahtar sormaya, Sana yöneldim.

Katı yürek gördüm, kurşunlar delmez,
Yüz adım giderim, bir adım gelmez,
Dediler; ''nankördür, teşekkür bilmez,''
Dedim; bilen bilir, Sana yöneldim.

Zavallı bir zümre, gördüm ki hele,
Müşrikle, münâfık, vermiş elele,
Hasetten çatlatır, şeytanı bile,
Hâlime şükredip, Sana yöneldim.

Gördüm, daha nice, yoldan sapanlar,
Dünya malın, putlaştırıp tapanlar,
Haram harmanında, hasat yapanlar,
Binlerce ''vah!'' ile Sana yöneldim.

Ölümsüz kim? dedim, aradım durdum,
Bilgelere vardım, kapılar vurdum,
Nice âlimlere, danışıp sordum,
Hep, Seni dediler, Sana yöneldim.

Ölümsüz kim? dedim; güneş ve aya,
Dört milyar yaşında, fâni dünyaya,
Ölümsüz kim? dedim; ateş ve suya,
Hep, Seni dediler, Sana yöneldim.

Nice âhu gözler, samur saçlara,
Zümrüt saraylara, yakut taçlara,
Krallara, kılıçlara, meçlere
Hep, Seni dediler, Sana yöneldim.

Kimseye benzemez, doğmaz ölmezsin,
Ağlayıp sızlamaz, coşup gülmezsin,
Kulumsun dediğin, dostu silmezsin,
Vefâna yâr olup, Sana yöneldim.

Sabahın geceyi, kovduğu yerde,
İlmin cehâleti, boğduğu yerde,
Îmânın kalbime, doğduğu yerde,
Hep, Seni gördüm de, Sana yöneldim.

Ağaçlar, çiçekler, çimler, fidanlar,
Akrepler, böcekler, kuşlar, yılanlar,
Bütün emirleri, Senden alanlar,
Gördüm, göre göre, Sana yöneldim.

Fakir, fukaranın, dik başlarını,
Seyrettim, onurlu savaşlarını,
Bir yetim yavrunun, göz yaşlarını,
Mendil mendil sildim, Sana yöneldim.

Sahipsiz, kimsesiz, felçli düşkünler,
Yaşları yetmişi, çoktan aşkınlar,
Bir el bekliyorlar, öyle şaşkınlar,
El verdim, verdikçe, Sana yöneldim.

Bir gâzi yanında, durasım geldi,
Hâli vakti nedir, sorasım geldi,
Biraz vefâ bulup, veresim geldi,
Yüreğim sızlayıp, Sana yöneldim.

Veren el alandan, üstün buyurdun,
Bunu bütün kullarına duyurdun,
Sonra da, onların seyrine durdun,
Verdim, vere vere, Sana yöneldim.

Komşu kapısını, usulca vurdum,
Aç mıdır, tok mudur, gizlice sordum,
İki lokmam vardı, birini verdim,
Rızânı almaya, Sana yöneldim.

Binbir çeşit, mahlukâtı türettin,
Kimine göz verdin, kimin kör ettin,
Bunca denge hesabını sır ettin,
Çözmek için Yârab, Sana yöneldim.

Ölüm, bir karanlık geceyse eğer,
Bunca korkulara, dedim ki; değer.
Oysa; uyanmakmış, sabahmış meğer,
Seherin gördüm de, Sana yöneldim.

Anam, atam, çoktan Sana varmışlar,
Huzurunda, huzur ile durmuşlar,
Fâtihâ gönderen evlât sormuşlar,
''Vâsıl eyle'' diye, Sana yöneldim.

Bilirim ki; adâletin yücedir,
Kılıçlardan keskin, kıldan incedir,
Ya, hukuk dağıtan, kullar nicedir?
Sen bilirsin Yârab, Sana yöneldim.

Hak yolunda, zincirlere vuruldum,
Ne fırtınalardan, durdum duruldum,
Seni, serap serap, sordum yoruldum,
Şimdi, pınar pınar, Sana yöneldim.

Zengin, fakir demez, bakmazsın yaşa,
Sevdiğin kulunu, çalarsın taşa,
Senden ne gelirse, razıyım başa,
Affına sığındım, Sana yöneldim.

Dedim; vâdettiğin, o Cennet nerde?
Dedin; ''kâlp gözüyle baktığın yerde.''
''Belki, bir fakirde, belki hakirde''
Kalbim göz eyleyip, Sana yöneldim.

Oruç mükâfatı, yalnız Sendeymiş,
Açlığın böylesi, ne güzel şeymiş,
Sabrın lezzetine, vardım ki; neymiş!.
Onu, tada tada, Sana yöneldim.

Kul gördüm; yoksundur, elden ayaktan,
Dedim; yürüyemez, kalkıp yataktan,
Meğerse, o Sana, yürümüş çoktan,
Koştum, nefes nefes, Sana yöneldim.

Gördüm, kadın hakkı, bilmez er kişi,
Zulmeder, aklınca, çünkü o dişi,
En kutsal emânet, verdin ki; eşi,
Başıma tâc edip, Sana yöneldim.

Kötürüm anaya, dertler yükledin,
Oğlunda kızında, sabır yokladın,
Ayağı altına, Cennet sakladın,
Öptüm o Cenneti, Sana yöneldim.

Çektim gözlerimden, gaflet tülünü,
Neyleyim, mevsimlik dünya gülünü?
Yeter ki; kulunun ahret çölünü,
Gül gülistan eyle, Sana yöneldim.

İster isen, bağışlarsın kulunu,
Ateşlerden döndürürsün yolunu,
Atlastan biçersin, kabir çulunu,
Bağışla ki Yârab, Sana yöneldim.

Gördüm ki; kullara hudut çizilmiş,
Gurur, kibir, kullar için değilmiş,
En gururlu başlar bile eğilmiş,
''Yerle yeksan'' olup, Sana yöneldim.

Mahşerde çözülür, diller konuşur,
Diller inkâr etse, eller konuşur,
Göz, kulak, parmaklar, kollar konuşur,
Ben, nice ikrarla, Sana yöneldim.

Duydum ki; düşünce bir ibâdetmiş,
Gönül tahtın; düşünenler fethetmiş,
Bilmem; bu lezzeti, kaç kulun tadmış,
Tadanlardan oldum, Sana yöneldim.

Bir damladan yaptın, insan denizi,
Ne huyları benzer, ne parmak izi,
Daha neler gördü, şu gönül gözü,
Kudretine hayran, Sana yöneldim.

Vermekle bitse de, dünya nimeti,
Verdikçe artıyor, gönül serveti,
Bu nasıl ticaret, nedir hikmeti?
Bunca servet ile, Sana yöneldim.

Cennetten haber mi, güller lâleler?
O namus beyazı, gür şelâleler?
Hani, dağılır ya; suda hâleler,
Büyüdüm, büyüdüm, Sana yöneldim.

Milyarlarca galaksiler, yıldızlar,
Akıllar durduran, ulu sonsuzlar,
Kimbilir ötede, daha neler var,
Bir sorup, bin kere, Sana yöneldim.

Rızkına, bilerek, haram katmadım,
Para pul verdiler, inanç satmadım,
Kul elini, minnet ile tutmadım,
Minnet, diye diye, Sana yöneldim.

Nefsimle savaştım, yendim, yenildim,
Dostum oldu, iyi günde anıldım,
Dünya makâmına, kandım yanıldım,
Makâm istemeye, Sana yöneldim.

Yıllar geçer, ömür geçer âheste,
İstemem, gözüm yok, altın kafeste,
Bana, bir servet ver, o son nefeste;
Îmân, diye diye, Sana yöneldim.

Serveti verirsin, her isteyene,
İlmi, ancak, onu servet bilene,
Ne mutlu ki; o serveti bulana,
Gör ki; bulmak için, Sana yöneldim.

Dedin: ''Bir düşkünü, kim ki, dost seçer,
O ince köprüden, kolayca geçer,
Merhamet ekenler, merhamet biçer,
Ektim de, biçmeye, Sana yöneldim.

Rızân için, karşılıksız verenler,
Rızân için, gönüllere girenler,
Müjdelenmiş, kâlp gözünden görenler,
Müjdemi almaya, Sana yöneldim.

'Tasavvuf' dedim de, düşündüm derin,
Aşk ile kalbimi kapladı yerin,
Şaşırıp kaldığım, bunca eserin,
Ustasını görüp, Sana yöneldim.

Kim, ne yapar, Senden, bedelin alır,
Ne tehir edilir, ne hakkı kalır,
Herkesin serveti, peşinden gelir,
Ben, fakir hâlimle, Sana yöneldim.

Her kula katında, bir yer vermişsin,
''Onu ancak, ben bilirim'' dermişsin,
Hüküm verenlere, kahredermişsin,
Haddimi bildim de, Sana yöneldim.

Nefesleri sayıp, verirsin bize,
Gün be gün, tükenir, görünmez göze,
Şehâdet denilen, o güzel söze,
Nefes ihsân eyle, Sana yöneldim.

Bunu anlatması, zor gelir dile,
Nedir ki, dünyada çekilen çile,
Kabir azâbını, düşünmek bile,
Kuluna yetti de, Sana yöneldim.

Ne yaralar gördüm, ilâç kâr etmez,
Ne hastalar gördüm, gecesi bitmez,
Yine de; sabreder, isyana gitmez,
Hayran, hayran bakıp, Sana yöneldim.

Kin ve intikamda, uyardın bizi,
Dedin; ''Yumuşatın kâlplerinizi,
Sonra; boğar sizi, öfke denizi.''
Kıyılardan döndüm, Sana yöneldim.

Topladın, beş vakit, mâbette bizi,
Olduk, dalga dalga, insan denizi,
Çözüldü göklerde, ruhların gizi,
Onların izinden, Sana yöneldim.

Bu dünya; üç günlük bir saltanatmış,
Hani, var mı onu, bir gün uzatmış?
Ölüm; bazen azat, bazen azapmış,
Azat, diye diye, Sana yöneldim.

Geceler sultanı, Kadir Gecesi,
Yedi kat göklerde, kulların sesi,
Duydum ki; yerini, bulmuş nicesi,
Bir yer ver demeye, Sana yöneldim.

''O gece'' hacetler, bol tutulurmuş;
''O gece'' arayan, Dost'u bulurmuş,
Gönüller, Muhammed tahtı olurmuş,
Gönlümü taht edip, Sana yöneldim.

''O gece'' nefesler, yel yel olurmuş,
Bulutlar nûr döker, sel sel olurmuş,
Bedenler semâda, el el olurmuş,
Yel yel, sel sel , el el, Sana yöneldim.

''O gece'' melekler, saf saf inermiş,
''O gece'' acılar, dertler dinermiş,
''O gece'' cehennem bile sönermiş,
Ben aşk ateşiyle, Sana yöneldim.

Sahip kimdir? dedim, yüce dağlara,
Engin denizlere, sonsuz çağlara,
Göçüp gidenlere, kalan sağlara,
Hep, Seni dediler, Sana yöneldim.

Sahip kimdir? dedim, kurda kuşlara,
Ağaçlara, topraklara, taşlara,
Nice sultanlara, mağrur başlara,
Hep, Seni dediler, Sana yöneldim.

Sahip kimdir? dedim, ıssız çöllere,
Şimşeklere, tayfunlara, sellere,
Yedi kat semâya, bakan ellere,
Hep, Seni dediler, Sana yöneldim.

Aylar döner, mevsim döner, yıl döner,
Dünya döner, devran döner, yol döner,
Bir gün gelir, tövbe eder, kul döner,
Döndüm, döne döne, Sana yöneldim.

Mânâyı, maddeyi, önüme serdin,
Defteri kalemi, elime verdin,
''Beni tanıyorsun, yaz artık'' dedin,
Ne mümkün dedim de, Sana yöneldim.

Bu nâciz kuluna, ömür verdikçe,
Hayrına binlerce, hayır kat YÂRAB,
Dünya var oldukça, mahşere kadar,
Amel defterini, açık tut YÂRAB

ÂMİN!

CENGİZ NUMANOĞLU
 
H Çevrimdışı

hümam

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Huda'nın sırrı var aşk ateşinde,
Aşka aşığım ben Leyla'ya değil,
Canana giderim aşk güneşinde,
Yolların hangisi mevlaya değil.

Bu gönül yar için kurbana gider,
Manadan manaya seyrana değil,
Gönülden gönüle canana gider,
Rağbetim dışarı dünyaya değil.

Aşkıyla sararıp solmaya geldim,
Marifet nuruyla dolmaya geldim,
Fazilet yolunda olmaya geldim,
Bir ekmek uğruna kavgaya değil.

Yücelir manaya bel bağlayanlar,
Hakikat yolunda zek sağlayanlar,
Bedenle gönül ve göz eyleyenler,
Şehvete dalmıştır sevdaya değil.
Süleyman Arif Emre
 
A Çevrimdışı

akifturker

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Bu gönül yar için kurbana gider,
Manadan manaya seyrana değil,
Gönülden gönüle canana gider,
Rağbetim dışarı dünyaya değil.

ALLAH RAZI OLSUN KARDEŞİM.....
 
L Çevrimdışı

loves

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Bu gönül yar için kurbana gider,
Manadan manaya seyrana değil,
Gönülden gönüle canana gider,
Rağbetim dışarı dünyaya değil.
bu bölüm cok hosuma gitti Allah razi olsun eline saglik
 
D Çevrimdışı

Duaa

Üye
İslam-TR Üyesi
YARDIM EYLE YA RABBIM


Husu ile abdest almak.
Doya doya Namaz kilmak.
Heran huzuruna durmak.
Nasibeyle Ya RABBIM.

Kabenin yolunu goster.
Gonlum hep muhabbet ister.
Beraberce ahbab Doslar.
Cennetine koy ya RABBIM.

Tavaf edek doya doya.
Kandir bizi zem zem suya.
Cemalini seve seve .
Goster bize ya RABBIM.

Sasirttirma yolumuzu.
Birakma nefsimize bizi.
Habibin edibiyin izi.
Yolumuz eyle yaRABBIM.

Arafatta kendimizden gecmek.
Kabede bol bol zem zem icmek.
Ordan medineye gecerek.
RESULUNU goster ya RABBIM.

Kirk vakit Namaz kilalim.
Gunahlardan arinalim.
Omrun kiymetin bilelim.
Cennetine koy ya RABBIM.

Herkes gitti tavaf eder.
Benim omrum burda gecer.
Seneye bizlerede kismet.
Eyle orayi ya RABBIM.

Halimiz nedir sen bilin.
Sasirttirma dogru yolun.
Cok acizdir GULHAN kulun.
Koru bizleri ya RABBIM.
 
F Çevrimdışı

furkan-dost

Üye
İslam-TR Üyesi
yürek dolusu amin kardeşim....yüreğine sağlık kardeşim edilen her dua kabul edilmiş bir duadır...
selam ve dua ile
kalbinizin sahibine emanet olunuz....
 
samanpan Çevrimdışı

samanpan

.
Site Emektarı
Ya râb belayı aşk ile kıl aşina beni
Bir dem belâ-yı aşktan etme cüdâ beni

Az eyleme inâyetini ehli derdden
Yani ki çok belâlara kıl mübtelâ beni

Oldukça ben götürme belâdan iradetim
Ben isterim belâyı çü ister belâ beni

Gittikçe hüsnün eyle ziyâde nigarımın
Geldikçe derdine beter et müptelâ beni

Öyle zaîf kıl tenimi firkatinde kim
Vaslına mümkün ola getürmek saba beni

Nahvet kılıp nasib fûzûlî gibi bana
Ya râb mukayyed eyleme mutlak bana beni


Fuzuli
 
M Çevrimdışı

mucahit571

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
ya kardeş divan edebiyatını severim ama bi anlaya bilsem.
 
samanpan Çevrimdışı

samanpan

.
Site Emektarı
geneli anlaşılıyo ya.bence günümüz edebiyatından daha güzel.daha fazla anlam içeriyor...
 
ruveyda Çevrimdışı

ruveyda

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
Hak Nebinin dilinde nifak sayılmış

Emanete ihanet

Tohum toprağa yavru yuvaya

Yuva anaya emanet

Şak şak olmuş toprak suya

Su buluta emanet

Yusuf kuyuya

Mısır Yusuf’a emanet

Hak Nebi mağaraya

Medine Hak Nebi’ye emanet

İbrahim ateşe

İsmail bıçağa emanet

Ne bıçak ne ateş ne kuyu

Ne de mağara etmedi ihanet

Asrın İBRAHİMLERİ SANA EMANET

Arkadaş gel bir kor gibi yak sineni

Çünkü hepsi ALLAH’A EMANET

İçine doğru derinleş

Dibi görünmeyen bir kuyu ol

Sakla Yusufları koynunda

Yusuflar sana emanet

Mağarada yılan olma

Güvercin gibi vefalı

Örümcek gibi tehlikelere perdedar ol

Mağara gibi al Muhammedileri al yedi genci

Al bütün bir gençliği

Sümeyra Hak Nebi’yi evlatlarına emanet etti

Sakın ona bir şey olursa eve dönmeyin dedi

Donmeden emanete sahip çıkmayacaklarını anlayınca

Vazgeçtiler eve dönmekten

Evlerinden çıkmayanlar neyin emanetçisi acaba!

Bilecik istasyonunda yaşlı ana

Oğlunu cepheye uğurlarken

Oğlum Babanı Dimetoka’da dayını Şipka’da

Ağabeyini Çanakkale’de kaybettim

Sen benim son yongamsın

Sen de dönmezsen ben Allah’a emanet diyordu

Git sen de git

Minareler ezansız

Camiler Kur’ansız kalacaksa Sen de git

Ezan,vatan,Kuran kime emanet

Cafer-i Tayyar şehit olmuştu

Hak Nebi geldi

Yetimlerin başını okşadı ve ağladı

Baş okşayan kim gözyaşı kime emanet!

Cephede kanlar içinde son anlarını yaşarken

Vücudundan kanlı kurşunu çıkarıp

Arkadaşım Memiş –Şunu al!

Oğluma emanet et!

Ben sağ yaşadığım müddetçe görevimi yaptım.

Senden de bunun hakkını vermeni istiyorum dediğimi ilet.

Mukaddes kurşun kime emanet

Sütçü imamın iki bacımızın yaşmağını aldılar diye

Maraş’ı kana buladığı

Senin şuurun kime

Yaşmak kime emnet

Şair Hazreti Amine’ye

-Ey Ebva’da yatan ölü bahçende açtı

Dünyanın en güzel gülü derken

Bahçe kime gül kime emanet

Bilaller dem tutan bülbüller nerde

Arkadaş gül de bülbül de

Bağ da bahçıvan da

Ateş içindeki İbrahimler

Kuyudaki Yusuflar

Şu gerideki isimsiz kümbet

Şu ilerdeki ıssız mabet

Unutma! sakın unutma

Hepsi...............

Sana emanet
 
G Çevrimdışı

ginger

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Sorma Bana "Hangi Aşk" Diye
Aşk…
Namlusu kalbime doğrulmuş…
Tetikte bekler…

Barut değil, gül kokusudur sızan…

Ya Rabbim!…
Senin sevdiğindir sevgilim…
Düşmanın; düşmanım!
Bu, benim inancım…
Ve aşkım…

“Yaratılanı sevmek; Yaratandan ötürü…”
Sevebilmek…
Sevgiyi Yaratandan ötürü…

Derviş; aşk adamı…
Dergah; aşkhane…
İbadet; sevgiliye muhabbet…

Su nasıl kaynar gönül ateşiyle?…
Çiçeklerin zikri nasıldır ve kimler duyar?
Ve Ferhat’ın dağları erittiği ateş, Şirin’in aşkından ibaret midir?

Sorma bana “Hangi aşk?” diye…
Ve aşktan korkma!

Bir göz açıp kapayıncaya kadarsa ömür…
Aşk sonsuz olmalı…
“Aşk nasıl sonsuz olur?”
Bunu sormalı…

Aşk…
Namlusu kalbime doğrulmuş…
Tetikte bekler…
Barut değil, gül kokusudur sızan…
Gül kokusu;
Bulur doğruyu…

Namlu kalbime dayanmış…
Sorma bana “Hangi aşk?” diye…
Ve tetik;
Titrer durur “Allah”
diye…
 
G Çevrimdışı

ginger

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
:helalsana :helalsana :helalsana

Rabbım razı olsun kardeşim...gerçektende hepimiz O cc emanetız...
 
D Çevrimdışı

didar

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
emanete hakkıyla layık olmak duasıyle.Allah razıolsun :helalsana :helalsana
 
raba_84 Çevrimdışı

raba_84

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Yüklensem günahlarimi sirtima
Tüm mahcubiyetimi alsam yanima
Biraz da utanc duyarak kapina
Gelsem affeder misin Allah´im ?..
Gözlerim dolu yaslarla
Günahlarimin verdigi pismanlikla
Ama beni affedecegin umuduyla
Gelsem beni affeder misin Allah´im ?..
Verecegim hesabin korkusuyla
Benden geriye kalmis günahlarin tortusuyla
Ama Rabbim sana duydugum büyük askla
Gelsem beni affeder misin Allah´im ?..
Hatalarimi bilsem de bas koydum yoluna
Sen cok affedicisin bagislayicisin ama
Benim de günahlarim cok fazla
Böyle iken Gelsem kapina affeder misin Allah´im?..
Belki yüzüm yok gelmeye
Ama baska yerim yok gitmeye
Kalbimde ki sonsuz sevgimle
Gelsem beni affeder misin Allah´im ?..
 
raba_84 Çevrimdışı

raba_84

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
RABBİMİZ MERHAMETİ OLMAZSA MAHVULDUK BİZ HABİBİN HATRINA AFFET BİZLERİ YARABBİ :crycry :crycry :crycry :crycry
 
raba_84 Çevrimdışı

raba_84

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Rabbül alemin

Demir
parmaklıklardan kuş uçar, ben uçamam,
Kilitli kapıları zorlasam
da açamam.
Hak uğrunda zindana girmem mukadder imiş,

Takdir-i İlahiden gafil gibi kaçamam!

Değil mi ki
müminim, baş eğemem zalime,
Zalimin zulmü vardır, Hak yolunda
aleme
Zindanda olsam dahi görünür bana Cennet,
Şeref duyun
kardeşler, acımayın halime!

Üzerime vurulsa kat kat iri
kilitler,
Çekilse duvarlara cereyanlı telden çitler,

Hapsedemezler asla bendeki gür imanı.
İsterse öldürsünler...
Ölmezler ki şehitler!

İlk İslam şehidesi Hazret-i
Sümeyye'nin
İzinden gideceğim o kahraman ninemin,
Ebu Cehil
birdi dün, bu günse binlercedir,
Hepsiyle savaşım var, zafere
ettim yemin!

Demirler kara burada, ama alnım ak paktır,

"Zalime Hakk'ı ihtar, hükümdar olsa haktır!"
Firavun'a,
Nemrut'a kalmamış fani dünya,
Sorarım size hangi zalime
kalacaktır?

Bir gün elbette Hakk'ın divanı kurulacak.
O
yüce mahkemede hesaplar görülecek,
Zalim bilinen mazlum, mazlum
görülen zalim
Kimmiş hakkıyla o zaman bilinecek!

Hakk'ın
gazabı şedid, azabı çetin lakin,
Her hakimden adildir zira o
yüce Hakim
Bir kırmızı koyundan, bir ak koyunun öcü
Alınacak o
günde elbette sakin sakin...

Hapishane denilen şu dört duvar
arası
Alnı kara olana olmakta yüz karası.
Vicdanı ak, alnı
pak olan müminler için
Hapis bir ceza değil, bir şeref madalyası!


Sözde mani oldular dıştaki hizmetime,
Bilseler ki
kavuştum burada hürriyetime.
Nura muhtaçlar varken olamam dilsiz
zira
Hizmet aşkı işlemiş kanıma ve etime!

Kadınlar
koğuşunda huri oldu kadınlar,
Aydınlığa kayboldu kapkaranlık
yarınlar.
Elemler dindi artık, ıstıraplar duruldu.
Secde-i
Rahman'dadır şimdi bütün alınlar!

Dışarıda bulunup da
"mahkûm hür" olmaktansa,
"Hür mahkûm" olmak evla, kahırdan
solmaktansa
Bir can borcum var Hakk'a işitin ey zalimler:

Feda ettim yoluna davamdan dönmektense!

Din ve ahlak
yolanda çalınan mazlumları
Mahkum eden zihniyet yüklenir
günahları,
Zalimin zulmü varsa, mazlumun Allah'ı var,

Zalimde kalmaz asla mazlumların ahları!

Dinle ey genç
kardeşim, ninem, dedem dinle bak;
İnanandır zafer milletçe
uyanırsak.
Dinsiz tepene bindi, sen neden uykudasın?
Silkin
biraz Hak için, artık sen de durma kalk!

Ey Şule! Yeter
artık, coştu yine kalemin,
Hak yerini bulacak, dinsin artık
elemin.
Her gecenin ardından aydınlık bir gün doğar,
Zafer
vadediyor bak bize Rabbül Alemin!...

Şule Yüksel Şenler
 
ruveyda Çevrimdışı

ruveyda

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
herseye-inat ' Alıntı:
:helalsana :helalsana :helalsana

Rabbım razı olsun kardeşim...gerçektende hepimiz O cc emanetız...
sAmAnpAn ' Alıntı:
didar ' Alıntı:
emanete hakkıyla layık olmak duasıyle.ALLAH razıolsun :helalsana :helalsana
Kayali34 ' Alıntı:
GüzeL şiir :helalsana sen yazdıysan yüreğine sağLık
YOK KARDEŞ BEN YAZMADIM AMA ÇOK SEVDİĞİM BİR ŞİİR....SÖZLERİ ÇOK ETKİLEYİCİ VEDE MESAJ VERMEKTE BİZE.......SELAMETLE
 
Üst Ana Sayfa Alt