Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Avukata Vekalet Vermek Caiz mi?

Şehide Filiz Çevrimdışı

Şehide Filiz

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu Ubeyde ismınde bir hoca şu şekilde fetva vermiş :
Avukat tutmanın İslamda bağlı olduğu esas kafire verilen vekalettir. Vekalet kafirede verilebilir. Bu caizdir.

Sahihi Buhari de sahabelerin kafirlere kendi mübah işleri hakkında vekalet verdiği sabittir. Ancak günümüzdeki meseleye gelince bugün avukatlara verilen vekalet savunma vekaletidir. Savunma sırasında avukatın küfür sözler sarfetmesi durumunda avukata vekaleti vereni ilgilendiren bir durum ortaya çıkar. Avukatın haramından vekalet sahibi sorumlu olur. Avukatın işlediği küfür sözlerden yine sorumlu olur.
Çünkü kendisini savunma noktasında vekalet vermiş olur.

Bu yüzden avukat tutmak küfür olur. Ama avukata sınırlı vekalet vererek küfür söz söylememesine dair, kendi adına dava açmak gibi bir küfür fiil işlememesine dair kayıtlarla söz hakkı tanıyanın küfrünü bilmiyoruz. Bunun küfür olduğunu delille iddia makamı ispat etmek zorundadır.

Ben kendim avukat tutmadım. Ancak bizlerin tercihleri fetva değildir. Takva fetva değildir. Fetva şeri hükümdür. Şeri naslar ve esaslar üzerine bina olması gerekir.

Musa hoca'ya sordum henüz cevap gelmedi.Terörle mücadelenin açtığı davalarda avukat küfür kanunlarını maddeleyerek mı savunma yapıyor?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Avukat tutmak (vekalet), konusuna / davasına göre caiz veya haram durumu olabilir.

Vekâlet: Bir kimsenin bizzat kendisinin yapması câiz olan şeyi başkasına yaptırmasıdır.”

Nitekim İmâm Şirbini rahîmehullâh şöyle demiştir: Bir kimsenin kendisinin yapma hak ve yetkisine sâhib olduğu -başkasına bırakılmaya elverişli olan- bir işini, kendisi hayatta iken yapması için başkasına bırakmasıdır.(Muğni’l-Muhtâc; 3/231)

İmâm İbn Kudâme rahîmehullâh ise şöyle demiştir: Vekâlet, kitâb, sünnet ve icmâ ile câizdir… Bizzat kendisi hakkında tasarrufu sahîh olanın ve başkasının yerine de niyâbet işini gerçekleştirecek her kesin vekâlette bulunması sahîhtir. İster bu erkek, kadın, hür yahud köle olsun, isterse Müslüman yahud kâfir bir kimse olsun fark etmez.(İbn Kudâme, el-Muğnî: 5/63)

Buradan anlaşıldığı üzere vekâlet, kişinin kendi hakkında câiz olan işini vekil kıldığı bir kimseye yaptırmasıdır. Zîrâ vekâlette asıl, meşru olan şeylerden başka işlerde câiz olmamasıdır. Misâl olarak: Kişinin kendi tasarrufunda olan ekmek gibi helâl bir şeyi satması câiz olduğu için vekil kılarak sattırması da câizdir. Ancak domuz eti gibi haram bir şeyi satması câiz olmadığı gibi sattırması da câiz değildir.

Avukat tutmak noktasında bilinmesi gerekli olan ikinci temel şey, mahkemede kişinin kendisinden haber vermesinin hükmüdür.
Tâğûta muhâkeme olmanın küfür olması, ondan hüküm istemekle gerçekleşir. Bu sebeble kişinin mahkemede yahud başka bir yerde kendinden haber vermesi küfür değildir. Küfür olan ondan hüküm istemesi, ona muhâkeme olmasıdır.

Vekâletin ne olduğu ve mahkemede kişinin kendisinden haber vermesinin -şartlarına binâen- câizliği bilindikten sonra, avukat tutmak mutlak bir küfür değildir. Yani kişi avukat tuttuğu anda derhal kâfir olmaz. Kişinin mahkemede kendisinden haber vermesi câiz olduğu gibi bunu başkasına yaptırması da câizdir.
Kişinin mahkemede tâğûttan hüküm istemeden kendisinden haber vermesi yahut hakkın ortaya çıkması için kendisine ait bazı zarûrî haberlerden bahsetmesi küfür değildir.


Darul Harb'te tağuti rejim tarafından sıkıntı yaşayan bir musluman, tağuti mahkemelerin kanuni boşluklarını iyi bilip muslumanın lehine kullanabilen; savunma esnasında ifadeleriyle tağutu ve nizamlarını övüp sena etmeden, muvekkilin akidesini tağyir etmemeye özen gösteren tevhid ehli avukatlara vekalet vererek zulûmden sakınmaya çalışmasına ruhsat olacağı kanaatindeyim.


İlgili Konu:

Tağutun Mahkemesine Başvurmak, Temyiz İçin Mahkemeye Gitmek Caiz mi?


Şeyh Makdisi : Dar'ul Harb'te Tağuta Muhakeme Olanın Tekfiri Meselesi


İslamda Avukatların Hükmü Nedir ?
 
Üst Ana Sayfa Alt