Haber Batmanda 78 Alime Icazet Aldı

İlimlerini tamamlayan 78 alime icazet aldı

Âlimler ve Medreseler Birliği'nin (İTTİHAD) düzenlediği merasimle İslami ilimlerde başarı göstererek icazet almayı hak kazanan 78 kız öğrenciye icazetleri verildi.
Yaptıkları eğitim faaliyetlerle bölge halkının takdirini kazanan Âlimler ve Medreseler Birliği (İTTİHAD) Yekîtiya Aliman û Medreseyan, bayanlara özel icazet merasimi düzenledi. Batman Vural Düğün Salonunda bayanlara özel düzenlenen icazet merasimi saat 12.00'da başladı.

Yaklaşık 4 yıldır aldıkları Sarf, Nahiv, Tefsir, Hadis, Fıkıh gibi ilimlerde başarı gösterip eğitimlerini tamamlayan 78 kız öğrenci, salavat eşliğinde salona girdiler.

Hafize Esmanur Doğan'ın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan icazet programında açılış konuşmasını Âlimler ve Medreseler Birliği gönüllüsü Hicran Güneş yaptı.

“Merasimler, Müslüman bayanların ifsat şebekelerine karşı ilmi başkaldırısı ve bir ıslah hareketidir”

İlim, icazet ve medreselerin, kadınları bu hayâsız ve tüm değerlerden mahrum zihniyetlerin şerrinden ilahi bir koruma olduğunu vurgulayan Güneş, “Bu merasimler gösteriyor ki, hiçbir gücün, hiçbir zihniyetin mütedeyyin halkımızın fıtratını bozmaya güçleri yetmeyecek. Bu ilmi merasimler, icazetler ve medreseler gayretkeş Müslüman bayanların ifsat şebekelerine karşı ilmi başkaldırısı ve bir ıslah hareketidir. Evet, bizler Kürdistan'ın Müslüman kadınları olarak, hayâsızlığı ve iffetsizliği asla kabul etmiyoruz. Ekmeğimizden ve suyumuzdan vazgeçeriz, ama hayâ ve iffetimizden, İslam ve Kur'an davasından asla vazgeçmeyiz. Bu ilmi çalışma ve medreseler halkımızın en büyük arzusu ve isteğidir. Feraset sahibi halkımız kurtuluşun ve huzurun ancak fıtrata uygun olan Kur'an'i ilimlerle mümkün olabileceğini çok iyi biliyor. Dağı taşı İslam kokan, özü İslam ile yoğrulmuş Kürdistan'ın şerefli halkına ancak İslam yakışır.” diye konuştu.

“Kürdistan'ı ilimsiz ve medresesiz düşünemeyiz”

“Bu çağda bayanların ilim ile donanmaları, icazet sahibi olmaları, yüce Allah'ın günümüz kadınlarına büyük bir ihsanıdır” diyen Güneş,“Özellikle ifsat edici zihniyetlerin kadınlar üzerinden toplumu manen yıkmaya çalışmalarına karşı ilahi bir yardımdır. Bundan dolayı Kürdistan'ı ilimsiz ve medresesiz düşünemeyiz. Bu toplum ilme ve medreseye âşık bir toplumdur, ilme susamış bir toplumdur. İlimsiz, irfansız ve medresesiz Kürdistan hayalini kuranlar çok yanıldıklarını göreceklerdir. Dindar ve değerlerine bağlı halkımız, el ele vererek, medreseleri korumaya, inşa etmeye ve ihya etmeye devam edecektir. Her yıl yapılan bu icazet merasimleri bunun en güzel ispatıdır.” ifadelerini kullandı.

Açılış konuşmasının ardından Siirt Kız İlahi Grubunun seslendirdiği ilahilerle renk kattığı programda, sinevizyon ve tiyatro gösterimi yapıldı.

Daha sonra programda Alimler ve Medreseler Birliği Başkanı Molla Enver Kılıçarslan, selamlama konuşması yaparak, böylesi icazetlerin bölge için çok önemli olduğunu belirterek, Allah'ın dininin yücelmesi ve yeniden Kürdistan'da İslam'ın ihya edilmesi için her zaman çalışmalarını sürdüreceklerini dile getirdi.

Selamlama konuşmasının ardından Alimler ve Medreseler Birliği Başkan Yardımcısı Mehmet Şenlik, bir konuşma yaptı.



“Kürdistan tarihinde bir ilktir”

Alimler ve Medreseler Birliği bünyesinde bu gibi etkinliklerin seri halde devam edeceğine işaret eden Şenlik, “Bizim şuanda İTTİHAD'ın bünyesinde 50'nin üstünde medreselerimiz var. Bizim medreselerimizde sadece erkekler değil kızlar da var. Kürdistan tarihinde medreseler denildiği zaman akla erkekler gelirdi. Ama bizim medreselerimizde hem hafızlar yetişiyor, hem de Arapça eğitimlerini alıyorlar. Medreselerimizde erkeklerden daha çok kızlar yetişiyor. Bu Kürdistan tarihinde bir ilktir. Hatta Türkiye tarihinde, Cumhuriyet tarihinde bir ilktir. Şuan hem güzel Kur'an okuyanlar var, hem Arapça ilmini güzel okuyup topluma önderlik yapacak, rehberlik yapacak alimlerimiz, alimelerimiz yetişiyor.” dedi.

“Kadının misyonu davaya adam yetiştirmektir”

Orada bulunan annelere de seslenen Şenlik, konuşmasının devamında şöyle dedi: “Davanın ikinci adamı kadındır. Kadını basit görmemek lazım. Allah kadınlardan peygamber göndermedi ama kadınlardan nice alimler, alimeler yetiştirdi. Kadının misyonu davaya adam yetiştirmektir, adam. Sizler çocuklarınızı gönderin bu yuvalara, güven veriyoruz. Bunlar hem sizin, hem de toplumun kurtuluşu için rehberlik yapacaklar. Ancak bu şekilde toplum olarak kurtulabileceğiz.”

Mehmet Şenlik'in ardından icazet alan âlimler adına Betül Varol bir konuşma yaptı.


Esra Şanlı'nın, icazet alan ilim talebesi kızların isimlerini söyledikten sonra toplu icazet metni okundu. Daha sonra tek tek 78 alime kıza icazetleri verildi.

İcazet programı,okunan dua sonrası icazet töreninin yapılmasının ardından sona erdi.İcazet töreni sırasında icazet alan kızların yakınlarının duygulandığı ve sevinçten ağladıkları görüldü. (M.Fatih Akgül - İLKHA)

maşaAllah.
Abdullah öcalanın şu sözünü biliyormuydunuz? "eğer bir toplumda kadın özgür(!) olmadıkça o toplum özgür(!) olmaz mış
bunun için doğuda kadınları ön plana çıkarıyor şerefsizler...
bunlara inat her bıji şeriat

Rabbim bereketlendirsin.. Niteliklerini ve niceliklerini çoğaltsın. Doğru yolda sabit kılsın.

MaşaALLAH bu bacılara.Sanırım hizbullah cemaati bu çalışmalara önayak oluyor.Bu yönden takdir edilmesi gerek.

Gaziantep'te 18 alime icazet aldı
Gaziantep'te İslami ilimlerde başarı göstererek icazet almayı hak kazanan 18 âlime, Âlimler ve Medreseler Birliği'nin (İTTİHAD) düzenlediği merasimle icazetlerini aldılar.

Yaptıkları eğitim faaliyetleriyle bölge halkının takdirini kazanan Âlimler ve Medreseler Birliği (İTTİHAD) bayanlara özel icazet merasimi düzenledi. Bayanlara özel düzenlenen icazet merasimi saat 11.00'da başladı.

Yaklaşık 4 yıldır aldıkları Sarf, Nahiv, Tefsir, Hadis, Fıkıh gibi ilimlerde başarı gösterip eğitimlerini tamamlayan 18 kız öğrenci, salâvat eşliğinde salona girdiler. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan icazet programında açılış konuşmasını Âlimler ve Medreseler Birliği üyesi Molla Müfit Yaray yaptı.

“Aziz İslam dinine hizmet etmenin en önemli çabası ilim öğrenmektir”

Bu davanın çok büyük fedakârlıklar, azim ve gayretlerle bu günlere kadar geldiğini vurgulayan Yaray, “Bu mübarek ve hayırlı merasim için bizleri bir arada topladığı için Allah (c.c) hamd olsun. Rabbimize ne kadar hamd etsek azdır. Bu dava çok büyük fedakârlıklar ve azim ve gayretlerle bu günlere kadar bizlere ulaştı. Bu bir bayrak yarışıdır. Aziz İslam dinine hizmet etmenin en önemli çabası ilim öğrenmektir. Bu kızlarımızı ilim yolunda yetiştiren ebeveynlerden Allah (c.c) razı olsun. Benim ebeveynlerden bir isteğim bir ricam var. Bu âlime kızlarımız 5 yılda yetişti. Bu kızlarımız büyük bir emek sarf ettiler. İlim asla bitmez. Kızlarımız bundan daha çok çalışma azmi ve gayreti göstermek zorundalar. İşte anne ve babalar öğrenmiş oldukları ilimleri kendisinden sonraki nesillere ulaştırırlarsa ne mutlu onlara, ilim büyük bir denizidir. Öğrendiklerimizi paylaşır öğretirsek o ilmin bize faydası olur.” dedi.

Açılış konuşmasının ardından Peygamber Sevdalıları Kız İlahi Grubunun ilahiler seslendirdiği programda sinevizyon gösterimi yapılarak ilmin en büyük zenginlik olduğunu konu alan tiyatro sahnelendi.

“Bu ülke bu gün cayır cayır yanıyor”

Programa konuşmacı olarak katılan Doğruhaber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Göktaş, "Bu ülke bu gün cayır cayır yanıyor. Öyle yanıyor ki, sırf bu şekilde ilim öğrenen kızlarımız yok diye, böyle tesettürlü kızlarımız ve bacılarımız olmadığı için bu ülke şuan kan ağlıyor.” ifadelerini kullandı.

Kızların ilim öğrenmesinin önemine değinen Göktaş, “İşte ilim öğrenen kızlarımız sadece anne olduklarında bu şekilde bir nesil yetiştiriyorlar. Bu ülke bu gün cayır cayır yanıyor. Öyle yanıyor ki, sırf bu şekilde ilim öğrenen kızlarımız yok diye, böyle tesettürlü kızlarımız ve bacılarımız olmadığı için bu ülke şuan kan ağlıyor. Eğer bu kızlarımız olsaydı. Bu gün yaşadıklarımız meydana gelir miydi? Eğer bu kızlarımız yetişmiş olsaydı. Kendi çocuklarını, bak evladım kötü bir iş yapmak aklından geçtiğinde Allah'ı (c.c) hatırla, kötülük yapmak istediğin kişi birilerinin kızı ve annesidir diyerek uyarırdı.”dedi.

“Bu gün böyle anneler olmadığı Türkiye kan ağlıyor”

Bugün ilimi öğrenen alimelerin yarın yeni nesiller yetiştiren anneler olduğunu dile getiren, Göktaş, “İşte bu gün böyle anneler olmadığı için bu gün Türkiye kan ağlıyor. Böyle anneler Müslüman’ca yuvalarda bu şekilde yetişen ve yetiştiren anneler olmadığı için ülkemiz kan ağlıyor. Dikkat edin bu şekilde ilim elde eden kızlarımız topluma anne olarak değil muallim ve muallime olarak, üstad olarak bu ülkenin içine girdiğini düşününüz. Bu günün Firavunları bütün saltanatlarını kadınlar üzerinden yapıyor. Bu günkü Firavunlar dünkü Firavunlara benzemiyor. Bütün saltanatları örtüsüzlük ve çıplaklık üzerinedir. Vallahi bu günkü Firavunlar bütün gücünü terbiyesizlikten alıyorlar. İşte zaten bundan dolayı bu gün çarşaflı bacılarımızın çarşafına dil uzatıyorlar.” ifadelerini kullandı.

“Bir bayan edep ve hayâya büründüğü zaman şeytan ve dostlarının yapacağı hiçbir şey yoktur”

İslami ilimlerini tamamlayarak icazet alan alimelere seslenen Göktaş, “Bu ülkenin gidişatını değiştireceksiniz. İnanız ki, bir bayan örtündüğü zaman edebe, hayâya büründüğü zaman ne şeytanın ne de dostlarının yapacağı hiçbir şey yoktur. Onlar artık bitmiş ve tükenmiştir. O çarşaflı bayanın karşısında bütün sermayesini kaybetmiştir. Onun için Rabbim bu günkü bu güzelliği mübarek eylesin. Yolunuz açık olsun. Ama şunu asla unutmayın. Asıl göreviniz bu saatten sonra başlıyor. Siz alınması gereken bütün anahtarları aldınız. Aldığınız ilmi küçümsemeyin. Ama bu yetmez bundan elinizde ilmin zenginliğinin hazine anahtarları verir. Bundan sonra kendinizi geliştireceksiniz. Hedefiniz birer Zeynep Gazali olmak olsun. Bir Hz. Aişe, Hasan El-Benna, Seyyid Kutup neden bayanlardan bir Emine Kutup olmasın ki? Yeter ki azmedin. Yeter ki, Allah'tan (c.c) ilim isteyin. Allah (c.c) ilmi isteyeni verir. Biz buna inanıyoruz. Allah (c.c) bize öylesine güzellikler verdi ki, aklımızdan bile geçmeyen güzellikler verdi.” şeklinde konuştu.

“Cehalet imansızlığın ve bütün çirkinliklerin ana kaynağıdır”

Programda bir konuşma yapan Nisanur Dergisi yazarlarından Esma Akbalık ise, “Cehalet imansızlığın ve bütün çirkinliklerin ana kaynağıdır. İlim öğrenmeyen cahillerden yüz çevirip onlardan uzak durmalıyız. Hz Âdem'i (as) meleklerden dahi yüce tutan özellik Allah'ın (cc) Hz. Âdem’e isimlerini öğretmesidir. Yani Hz. Âdem’in âlim olmasıdır. İlim köleleri azad eden onları hep birlikte adeta sultanların seviyesine çıkartan yüce bir şereftir. Âlim tıpkı donanımlı bir askere, cahil ise cepheye eli silahsız giden bir askere benzer. Dünyada hayır ve güzellikler adına her ne var ise, hepsi ilmin neticesi olduğu gibi, başta küfür, fısk, isyan, hayâsızlık ve iffetsizlik gibi kötülüklerin ise hep cehaletin eseri olduğunu bilmekteyiz.” diye konuştu.

Program yapılan duanın ardından sona ererken, törende icazet alan kızların yakınlarının duygulandığı ve sevinçten ağladıkları görüldü. (İbrahim Koçyiğit - İLKHA)

> <

• 
• 
• 
• 
• 
• 
• 
• 
• 
• 
• 
• 

Haberde yer alan cemaat/dernek Ehl-i Sünnet Ve'l-Cemaat'tir İnşeallah. Yoksa Tasavvufcularda kendi kitaplarını okuyan/kendileriyle aynı fikiri paylaşan onbinlere icazet veriyorlar. Gereksiz -şeytani ilimden- Allah'a sığınırız.

Haberde yer alan cemaat sahih mi? @Hattab Amedi

Hilafet Sancağı' Alıntı:

MaşaALLAH bu bacılara.Sanırım hizbullah cemaati bu çalışmalara önayak oluyor.Bu yönden takdir edilmesi gerek.

Genişletmek için tıkla ...

Hizbullah Örğütü'nün Akaid yönü arızalı değilmiydi? Şia kökenli bir grup?

Seyyid Talha bin Asım' Alıntı:

Hizbullah Örğütü'nün Akaid yönü arızalı değilmiydi? Şia kökenli bir grup?

Genişletmek için tıkla ...

hizbullah sünni kökenlidir fakat şia'ya fazlaca yakınlık verdiği için(ki işin doğrusu bu şia müşriklerini tekfir etmektir) birde parti olayından dolayı eleştiriyoruz.Ben o cemaati tasvip etmesemde sadece bazı çabalarını takdir ettim.Dikkat edersen kardeş, "bu yönden takdir edilmesi gerek" dedim.Yoksa ben onların akidesinde değilim yani.Ben itikadda selefi,amelde hanbeliyim.Selef yolu üzereyim.Tasavvufu ve şiiliği kökten reddediyorum.Hizbullah'ın iran ve şia etkisinde kalması olayı hakikaten var lakin bütün üyelerini bir tutamam aralarında ehli sünnete bağlı müslümanlar var.Onların hakkına giremem.

Hilafet Sancağı' Alıntı:

hizbullah sünni kökenlidir fakat şia'ya fazlaca yakınlık verdiği için(ki doğrusu bu şia müşriklerini tekfir etmektir) birde parti olayından dolayı eleştiriyoruz.Ben o cemaati tasvip etmesemde sadece bazı çabalarını takdir ettim.Dikkat edersen kardeş, "bu yönden takdir edilmesi gerek" dedim.Yoksa ben onların akidesinde değilim yani.Ben itikadda selefi,amelde hanbeliyim.Selef yolu üzereyim.Tasavvufu ve şiiliği kökten reddediyorum.

Genişletmek için tıkla ...

ahi bunlar kendini şirin gösterip şiada şirin gösteriyor bak sen anlamisin ama kişiler onu görmüyor

evet şialar(rafizi köpekler) takiyye üzerine kuruludurlar.Kendilerini şirin gösteriyorlar.Fakat dediğim gibi bu adamların(hizbullah'ın) kökeni sünnilik(şafii)mezhebinden olduklarını biliyorum.Fakat ne yazıkki iran etkisinden nasiplerini alıyorlar.Bu konuda da zaten ağır şekilde eleştiri yapıyorum.Benim derdim bu insanların tekrar özüne(ehli sünnete) dönmesi ve büsbütün aradaki bağları koparmamak.Nitekim cemaatin tabanından halen daha umudum var.