Amin ecmain kardeşim.ALLAH razı olsun abla, hepsi çok kıymetli öneriler olmuş. Özellikle yukarıdaki kısımlar tam da yaraya şifa vesilesi gibi oldu Elhamdülillah.
Samimiyetle çabaladıktan sonra hata yapmak kısmı gibi...Ayrıca tebliğ kısmı gibi...Şu an zaten bilgisizlikten de tebliğ aşamasına geçemem ama ben tebliğ yapacağımdan da çok emin değildim çünkü insan daha önceki yollarda da doğru yolda olduğunu sanıyor.
Duadan başka çare yok,
ALLAH Teala ayaklarımızı İslam üzere sabit kılsın. Amin...
ya ben tarikat içerisindeyken çok olağanüstü bir şey oldu. Bir ilim sahibi varsa bunu öğrenmek için (tarikat meselelerine aşina, orada görülen hâllerden haberdar) özelden sormak isterim. Çünkü insan tarikatın içinde de gelişigüzel kalmıyor. Sürekli olağanüstü bir şey oluyor. Bu olan nasıl oldu, neydi bilmek istiyorum. Çünkü bu mesele benim hâlâ karşı tarafı %100 yanlış bulmama engel oluyor.
Bu zihni karışıklıklarınızın hepsi, gereken farkındalıklarınızı kazandıktan sonra geçecek inşaAllah; nitekim şimdi, şu anki halinizin sebebi sadece "geçmişte çok uzun süreli olarak" kaldığınız yanlış düşünce kalıpları. Bunlardan kopmakta zorlanıyorsunuz ama neden yanlış olduklarını net anladıktan sonra, zaman içinde her şey yerli yerince oturacak inşaAllah.
Misal bir üstte, bir tarikat öğretisi olan "Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır." iddiasının sizin üzerinizdeki etkileri vardı. Ve beraberinde "Mürid, şeyhinin önünde ölü yıkayıcısının önündeki ölü gibi olmalıdır." iddiasının etkileri de görünüyordu. Bir hoca olmadan yapamayışınızın ve bulduğunuz ilk uygun hocaya "körü körüne itaat dürtünüzün" ardındaki sebep bunlar. Bu düşünce kalıplarının hak ile ilgisi olmadığını bilin, bunlar tarikatlerin müridlerini sürekli kontrol altında tutmak için zihinlerine empoze ettikleri batıl şeyler.
Bu son dediğiniz de, "Olağan üstü halleri, evliyalığa ve haliyle hak yola delil olarak sunmalarının" getirisi olarak uzun süre böyle inanmış olmanızın eseri; bu tür şeyleri görünce, otomatik olarak bu kişileri hak yolda sanıyor insanlar. Oysaki İslam'da Keramet vardır, evet; ancak İstidraç diye bir terim de var. İkisinin arasındaki fark: birisi hak yolda giden kişiye verilmiş olağanüstü haller iken, ötekisi batıl yolda gidenlere verilmiş olağanüstü haller.
İkisi de olağanüstü hal, dolayısı ile bu bir ayrım kriteri olamaz; bunların "kişilerin doğru yolda olduğuna kanıt olması imkânsız". Doğru yol, sadece: Kur'an-ı Kerim ve Sünnete net uymakla sabittir, üstelik zerre keramet görülmese de.
Ve aslında bunca karışıklığın içerisinde, Kur'an-ı Kerim ve Sünnete uymanın ta kendisinin mucize olduğunu düşünürsek, bu kesinlikle bir keramettir ve sizin etkilendiğiniz tek keramet de işte bu olsun )