Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Makale BİLMEK VE TESLİM OLMAK

Necati Koçkesen Çevrimdışı

Necati Koçkesen

İyi Bilinen Üye
İslam-tr Yazar
BİLMEK VE TESLİM OLMAK

Bilmek, ilim sahibi olmak çok önemlidir. Zîrâ îmanın korunması, amellerin sahih olması bilmeye bağlıdır. Ama bilmek yeterli değildir, bildiğine de tam mânâsı ile (ama, fakat, lâkin) demeden teslim olmak gerekir. Amellerde ise teslim olmak da yetmez, ihlaslı olmak gerekir.

Bugün bizlerin en büyük eksikliği budur. Bir çok kimse îmânını koruyacak kadar akâid bilgisinden mahrum. Bilenler de bildiklerine teslim olmuyorlar, teslim oluyormuş gibi gözüküyorlar. Çoğu amellerinin sahih olmasını gerektiren farzı ayn bilgilerden mahrum. Anadan babadan gördüğü kadar namaz kılıyor, oruç tutuyor. Ne kıraatı var ne namaz ahkâmı ile ilgili bir bilgisi. Çoğu, "sen kıl da nasıl kılarsan kıl, Allah kabul eder" modunda. Bunların bilgisine sahip olanlar da Allah'ın Ankebut sûresinin 45 âyetindeki; "şüphesiz ki namaz her türlü kötülükten ve hayâsızlıktan alıkor" ayetinde belirttiği gibi namaz kılmıyor. Namaz kılıyor ama yalan söylüyor, insanları aldatıyor, kumar oynuyor (üstelik yılbaşlarında millî piyango biletlerini besmele ile çekiyor). Namaz kılıyor ama ev, araba alacağı zaman hemen bankalara koşup faizli krediler çekiyor. Demekki kılınan namaz onu kötülüklerden alıkoymuyor. Yani Allah'ın belirttiği gibi bir namaz kılınmıyor. Taberani'nin el evsatında şöyle bir hadis rivayet edilir:

"Kişinin kıldığı namaz eğer onu kötülüklerden uzaklaştırmıyorsa o namaz onun ancak Allah'a olan uzaklığını artırır." Bu hadis adeta Ankebut suresinin 45. ayetinin açıklaması, tefsiri hükmündedir.

Teslim olmak nasıl olur iki misalle anlatalım. Maide suresinin 90 ve 91. ayetleri indiğinde Allah rasulü bir münadi görevlendirerek Medine sokaklarında, "ey insanlar, içki haram kılınmıştır, herkes evlerindeki içkileri döksün" diye ilan ettirir.

O anda bazı sahabeler sofradadır ve içki içmektedirler. Bir sahabi tam içki kadehini ağzına yaklaştırmışken bu ilanı duyar. Hemen içki kadehini ağzından uzaklaştırır ve hizmetçisini çağırarak, "hemen şu içkileri sofradan kaldır ve mahzende ne kadar içki varsa dışarı çıkar, dök" der. Anlatıldığına göre o gün Medine sokaklarından içki akmıştı. Gördük mü teslimiyeti? O sahabi, "şunu da içeyim de bir daha içmem" demedi. Emri hiç sorgulamadı, araştırmadı, hemen teslim oldu.

İkinci misal; bilindiği gibi tesettür ayeti Medine'de indi. O zamana kadar bir çok müslüman kadının başı açıktı. Tesettür ayeti indiğinde Aişe annemizin anlatımına göre, kadınlar sokaktayken bu ayeti duyduklarında daha oracıkta elbiselerinden bir parça yırtıyorlar ve hemen başlarını örtüveriyorlardı. ( bu da şunu gösteriyor: Demekki kadınların elbiseleri o kadar bolmuş ki ondan yırtıp başlarına bir örtü bile çıkarabiliyorlarmış. Bugün bizim kadınlarımız böyle bir şey yapsalar altlarında elbise diye bir şey kalmaz). O kadınlar, "tamam, evime kadar hele bir varayım, ondan sonra örtünürüm, elbisemi de yırtmamış olurum" demediler. İşte onlardaki teslimiyet örneği. İşte onlarla bizim aramızdaki fark. Onlar da bizim gibi etten kemikten insanlardı. Onlar da bizim gibi bir kalp taşıyorlardı. Onları eşi bulunmaz örnek insanlar yapan bu teslimiyetleri idi. Allah'dan ve rasulünden kendilerine ulaşana hemen ittiba ettiler ve "radiyallahu anhum ve radû anh" oldular. Selam ve dua ile.
 
Üst Ana Sayfa Alt