Abdulmuizz Fida allah swt sana sabir versin bir yanda kadere imani inkar eden sapiklar diger yanda hadis inkarcisi degilim ama hadisler beni baglamaz diyen sapiklar, diger yandan kotulediginiz sahislardan niye alinti yapiyorsunuz diyenler ... subhanallah, sagin, solun, arkan, SAPIK dolmus allah sana sabir versin .. ben okurken yoruldum sen nasil dayaniyorsun ..
bunlar ya islami anlamamis cahiller yada zindiklar, rabbim onlarida bizleride islah etsin .. allah swt kime hidayet ederse onu saptiracak yoktur kimide saptirirsa ona hidayet edecek..
"Allah'a, ortak koşanlar Allah dileseydi ne biz, ne de atalarımız O'ndan başka hiç bir şeye tapmazdık ve O'nsuz hiç bir şeyi haram kılmazdık dediler. Onlardan öncekiler de böyle yapmıştı. Peygamberlere düşen yalnız açıkça tebliğ etmek değil mi?" (Nahl, 35)
(Allah, ilk önce Kalemi yaratıp, "Sonsuza kadar olacak olanı yaz" buyurdu.) [Tirmizi, Ebu Davud]
SONSUZA KADAR OLACAK OLANI YAZ ... ISTE BU SOZ HER SEYI ANLATIYOR .. YOKSA KALEMI YARATIP YAZ BUNLAR BUNLAR OLSUN DEGIL .. firavun sapik olsun, ebu talip iman etmesin, islamoglu sapik olsun DEGIL... firavun inkar edecek, ebu talip iman etmeyecek, islamoglu kadere inanmayacak ..
oysa sapiklar ayette gectigi gibi ancak allah dilemeseydi biz bunlari yapmazdik yok firavun sapik olmazdi diyorlar ..
Şeyhu’l-İslam İbni Teymiyye, "Vasıtiyye Akidesi" adlı eserinde kaderle alakalı şu izahları yapmaktadır:
Fırka-i Naciye olan Ehli Sünnet ve'l-Cemaat, kadere hayrına ve şerrine iman eder. Kadere iman iki derecedir. Her derece için de iki durum söz konusudur:
1- Kadere imanda ilk derece: Allah (celle celaluhu)’nun ezeli ilmine göre mahlukatın ne yapacaklarını bildiğine iman etmek, taatleri, isyanları nzıklan ve ecelleri gibi bütün hallerine vakıf olduğuna inanmaktır.
Allah (celle celaluhu), bundan sonra mahlukatın kaderlerini Levhi Mahfuz'a yazmıştır. Nitekim Allah (celle celaluhu)’nun, ilk yarattığı şey kalemdir. Ona 'yaz!' dedi. Kalem 'ne yazayım' dedi. Allah (celle celaluhu): 'Kıyamet'e kadar olacakları yaz!' dedi. Artık insanın başına gelecek bir şey asla gelmemezlik edemez. Gelmeyecek bir şeyin de gelmesine ihtimal yoktur. Kalemler kurumuş, sayfalar dürülmüştür. ( BURASI BENIM YAZIM .. dua edenin duasinin kabulunu yada kabul olunmayisini, degistirecek bir ihtimal yoktur, kisi allah dua eder cennete girmeyi allah swt dan ister, rabbim ona cennet amelini kolaylastirir oda cennete girer yada tam tersi kisinin kalbinde egrilik vardir rabbimde sapikligini, kalbindeki egriligini, artirir kisi cehenneme gider, her iki halden biri kisiye yazilmis ise artik kalemler kurumus sayfalar durulmustur, basina gelen ne ise kaderi odur .. YAZIM BITTI ) Nitekim Allahu Teala şöyle buyurur:
"Bilmez misin ki Allah, gökte ve yerde ne varsa hepsini bilir. Bu (bilgisi) bir kitap (Levhi Mahfuz) dadır. Bu, Allah'a kolaydır." (Hacc 22/70); "Ne yerde ne de kendi canlarınızda meydana gelen hiçbir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce bir kitapta (yazılmış, ezeli bilgimizde tesbit edilmiş) olmasın. Doğrusu, bu Allah'a kolaydır." (el-Hadid 57/22)
Allah (celle celaluhu)’nun ilmine tabi olan bu takdir, çeşitli zamanlarda toplu ve ayrıntılı olarak meydana gelir. Mesela; Allah (celle celaluhu) Levhi Mahfuz'a murad ettiklerini yazmıştır. Cenini yarattığı zaman da ona ruh üflemeden önce bir melek gönderir ve meleğe dört kelime emredilir, rızkını, ecelini, amelini şaki (Cehennemlik) mi, said (Cennetlik) mi olacağını (aşağı yukarı böyle) yaz denilir. İşte bu kaderi, eskiden aşırı Kaderiyye inkar ederdi. Bugün bunu inkar eden azdır.
2- Kadere imanda ikinci derece; Allah (celle celaluhu)’nun yürürlükteki iradesi ve her şeyi kuşatan kudret meselesidir. Bu da Allah (celle celaluhu)’nun ne isterse olduğuna, neyi istememişse olmadığına, göklerde ve yerde bütün hareket ve sükunun ancak O'nun iradesiyle meydana geldiğine, mülkünde sadece O'nun muradının hakim bulunduğuna, ne var ne yoksa her şeye yalnızca O'nun güç yetirdiğine iman etmektir. Bu bakımdan, yerde ve gökte hiçbir yaratık yoktur ki, onun yaratıcısı Allah Subhanehu olmasın. O'ndan başka ne yaratıcı vardır, ne de rab.
Bununla birlikte Allah (celle celaluhu), kullarına, kendisine ve peygamberlerine itaati emretmiş ve kendisine isyan etmekten nehyetmiştir. O Subhan muttakileri, iyilik yapanları, adaletli hareket edenleri sever. İman edip salih amel işleyenlerden razı olur. Kafirleri sevmez. İtaatsiz toplumlardan razı olmaz. Çirkini emretmez. Kullarının küfrüne razı olmaz. Bozgunculuğu sevmez.
Kullar gerçek fail (işi yapan)dirler. Allah (celle celaluhu) ise kulların fiillerinin yaratıcısıdır. Aslında mü’min olan, kafir olan, iyi olan, kötü olan, namaz kılan, oruç tutan kuldur. Kullar kendi işlerinde güç yetirirler, iradeleri vardır. Allah (celle celaluhu) hem onların, hem güçlerinin, hem de iradelerinin yaratıcısıdır. Nitekim şöyle buyurur:
"Aranızdan doğru hareket etmek dileyenler için... Alemlerin Rabbi Allah dilemedikçe, siz bir şey dilemeyemezsiniz." (et-Tekvir 81/28-29)
..........................
İmam Ebû Hanîfe dedi ki:
"Kulların hareket ve sükûn (hareketsizlik) gibi bütün fiilleri gerçek anlamıyla onların kesbleri (kazanımları)'dir. Yüce Allah da onların yaratıcısıdır. Hepsi onun meşieti (dilemesi), ilmi, kaza ve kaderi iledir. İtaatlerin tamamı da Allah'ın sevmesi, rızası, ilmi, meşieti, kaza ve kaderi ile ve onun emri ile vacibtir. Bütün masiyetler de onun ilmi, kazası, takdiri ve meşieti ile olmakla birlikte; onları sevmesi, onlardan razı olması ve onları emretmesiyle değildir." (el-Fıkhu'l-Ekber, s. 303)
Yine dedi ki:
"Yarattıklarından hiçbir kimseyi kâfir olmaya ya da iman etmeye mecbur etmez. Onları şahıslar halinde yaratmıştır. İman ve küfür kulların fiilidir. Yüce Allah kâfir olanı küfür halinde kâfir olarak bilir. Bundan sonra iman edecek olursa onu mü'min olarak bilir ve onu sever. (Bütün bunlar sebebiyle de) ilminde herhangi bir değişiklik söz konusu olmaz." (el-Fıkhu'l-Ekber, s. 303)
Beyhaki'nin, Menâkibu'ş-Şafiî'de naklettiğine göre Şafiî şöyle demiştir:
"Kulların dilemesi Yüce Allah'a aittir. Alemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe onlar dileyemezler. İnsanlar kendi amellerini yaratamazlar. Onların amelleri Yüce Allah'ın yarattıkları arasındadır. Kulların fiilleri onun tarafından yaratılmıştır. Kader hayrıyla şerriyle Allah'tandır. Şüphesiz kabir azabı haktır. Kabirdekilerin sorgulanması da haktır. Ölümden sonra diriliş (ba's) haktır, hesaba çekilmek haktır, cennet ve cehennem haktır ve bunun dışında sünnette zikredilen diğer hususlar da böyledir." (Menâkibu'ş-Şafiî, I, 415)
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
simdi sira geldi diger zata hani demistiya neden alpaslan kuytul yada abdulaziz bayindirdan alinti yapiyorsunuz diye ..
onada soyleyecegimiz bir insan her seyde hata etmez hatalarda farkli farkli konulardadir.. cubbelinin sirkini abdulaziz bayindir iyi anlatiyor yani araci kilma sirkini, lakin cubbelininde ondan daha iyi kavradigi konular vardir.
kimi islamoglu gibi kaderi anlayamaz yada hadilseri fikih edemez, kimide cubbeli gibi mekkeli musriklerin dinine tabi olur, kimide baska taraftan hata eder ..
lakin bu insanlar allah birdir dese bize bunu sunmayacakmiyiz ..
ayrica demissinizki bizde said nursiden alinti yaptigimizda sizde bizi anlayin gibi bir sey yazmisiniz ...
IYIDE GUZEL ARKADASIM , BIZ ALINTI YAPTIGIMIZ ADAMIN SAPIKLIGINIDA SOYLUYORUZ .. SIZ SAID NURSIDEN ALINTI YAPTIGINIZDA ONUN SAPIKLIGINDAN HIC BAHSEDIYORMUSUNUZ ?
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
hadis inkarcisi sapigada diyecegim git biraz ehli sunnetin hadisler karsindaki tutumuna bak gel oyle yaz ins ..
birak hadisi inkar etmeni hadisler hakkinda kucumseyerek yazman senin sapik olmana yeter ...
bunlar ya islami anlamamis cahiller yada zindiklar, rabbim onlarida bizleride islah etsin .. allah swt kime hidayet ederse onu saptiracak yoktur kimide saptirirsa ona hidayet edecek..
"Allah'a, ortak koşanlar Allah dileseydi ne biz, ne de atalarımız O'ndan başka hiç bir şeye tapmazdık ve O'nsuz hiç bir şeyi haram kılmazdık dediler. Onlardan öncekiler de böyle yapmıştı. Peygamberlere düşen yalnız açıkça tebliğ etmek değil mi?" (Nahl, 35)
(Allah, ilk önce Kalemi yaratıp, "Sonsuza kadar olacak olanı yaz" buyurdu.) [Tirmizi, Ebu Davud]
SONSUZA KADAR OLACAK OLANI YAZ ... ISTE BU SOZ HER SEYI ANLATIYOR .. YOKSA KALEMI YARATIP YAZ BUNLAR BUNLAR OLSUN DEGIL .. firavun sapik olsun, ebu talip iman etmesin, islamoglu sapik olsun DEGIL... firavun inkar edecek, ebu talip iman etmeyecek, islamoglu kadere inanmayacak ..
oysa sapiklar ayette gectigi gibi ancak allah dilemeseydi biz bunlari yapmazdik yok firavun sapik olmazdi diyorlar ..
Şeyhu’l-İslam İbni Teymiyye, "Vasıtiyye Akidesi" adlı eserinde kaderle alakalı şu izahları yapmaktadır:
Fırka-i Naciye olan Ehli Sünnet ve'l-Cemaat, kadere hayrına ve şerrine iman eder. Kadere iman iki derecedir. Her derece için de iki durum söz konusudur:
1- Kadere imanda ilk derece: Allah (celle celaluhu)’nun ezeli ilmine göre mahlukatın ne yapacaklarını bildiğine iman etmek, taatleri, isyanları nzıklan ve ecelleri gibi bütün hallerine vakıf olduğuna inanmaktır.
Allah (celle celaluhu), bundan sonra mahlukatın kaderlerini Levhi Mahfuz'a yazmıştır. Nitekim Allah (celle celaluhu)’nun, ilk yarattığı şey kalemdir. Ona 'yaz!' dedi. Kalem 'ne yazayım' dedi. Allah (celle celaluhu): 'Kıyamet'e kadar olacakları yaz!' dedi. Artık insanın başına gelecek bir şey asla gelmemezlik edemez. Gelmeyecek bir şeyin de gelmesine ihtimal yoktur. Kalemler kurumuş, sayfalar dürülmüştür. ( BURASI BENIM YAZIM .. dua edenin duasinin kabulunu yada kabul olunmayisini, degistirecek bir ihtimal yoktur, kisi allah dua eder cennete girmeyi allah swt dan ister, rabbim ona cennet amelini kolaylastirir oda cennete girer yada tam tersi kisinin kalbinde egrilik vardir rabbimde sapikligini, kalbindeki egriligini, artirir kisi cehenneme gider, her iki halden biri kisiye yazilmis ise artik kalemler kurumus sayfalar durulmustur, basina gelen ne ise kaderi odur .. YAZIM BITTI ) Nitekim Allahu Teala şöyle buyurur:
"Bilmez misin ki Allah, gökte ve yerde ne varsa hepsini bilir. Bu (bilgisi) bir kitap (Levhi Mahfuz) dadır. Bu, Allah'a kolaydır." (Hacc 22/70); "Ne yerde ne de kendi canlarınızda meydana gelen hiçbir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce bir kitapta (yazılmış, ezeli bilgimizde tesbit edilmiş) olmasın. Doğrusu, bu Allah'a kolaydır." (el-Hadid 57/22)
Allah (celle celaluhu)’nun ilmine tabi olan bu takdir, çeşitli zamanlarda toplu ve ayrıntılı olarak meydana gelir. Mesela; Allah (celle celaluhu) Levhi Mahfuz'a murad ettiklerini yazmıştır. Cenini yarattığı zaman da ona ruh üflemeden önce bir melek gönderir ve meleğe dört kelime emredilir, rızkını, ecelini, amelini şaki (Cehennemlik) mi, said (Cennetlik) mi olacağını (aşağı yukarı böyle) yaz denilir. İşte bu kaderi, eskiden aşırı Kaderiyye inkar ederdi. Bugün bunu inkar eden azdır.
2- Kadere imanda ikinci derece; Allah (celle celaluhu)’nun yürürlükteki iradesi ve her şeyi kuşatan kudret meselesidir. Bu da Allah (celle celaluhu)’nun ne isterse olduğuna, neyi istememişse olmadığına, göklerde ve yerde bütün hareket ve sükunun ancak O'nun iradesiyle meydana geldiğine, mülkünde sadece O'nun muradının hakim bulunduğuna, ne var ne yoksa her şeye yalnızca O'nun güç yetirdiğine iman etmektir. Bu bakımdan, yerde ve gökte hiçbir yaratık yoktur ki, onun yaratıcısı Allah Subhanehu olmasın. O'ndan başka ne yaratıcı vardır, ne de rab.
Bununla birlikte Allah (celle celaluhu), kullarına, kendisine ve peygamberlerine itaati emretmiş ve kendisine isyan etmekten nehyetmiştir. O Subhan muttakileri, iyilik yapanları, adaletli hareket edenleri sever. İman edip salih amel işleyenlerden razı olur. Kafirleri sevmez. İtaatsiz toplumlardan razı olmaz. Çirkini emretmez. Kullarının küfrüne razı olmaz. Bozgunculuğu sevmez.
Kullar gerçek fail (işi yapan)dirler. Allah (celle celaluhu) ise kulların fiillerinin yaratıcısıdır. Aslında mü’min olan, kafir olan, iyi olan, kötü olan, namaz kılan, oruç tutan kuldur. Kullar kendi işlerinde güç yetirirler, iradeleri vardır. Allah (celle celaluhu) hem onların, hem güçlerinin, hem de iradelerinin yaratıcısıdır. Nitekim şöyle buyurur:
"Aranızdan doğru hareket etmek dileyenler için... Alemlerin Rabbi Allah dilemedikçe, siz bir şey dilemeyemezsiniz." (et-Tekvir 81/28-29)
..........................
İmam Ebû Hanîfe dedi ki:
"Kulların hareket ve sükûn (hareketsizlik) gibi bütün fiilleri gerçek anlamıyla onların kesbleri (kazanımları)'dir. Yüce Allah da onların yaratıcısıdır. Hepsi onun meşieti (dilemesi), ilmi, kaza ve kaderi iledir. İtaatlerin tamamı da Allah'ın sevmesi, rızası, ilmi, meşieti, kaza ve kaderi ile ve onun emri ile vacibtir. Bütün masiyetler de onun ilmi, kazası, takdiri ve meşieti ile olmakla birlikte; onları sevmesi, onlardan razı olması ve onları emretmesiyle değildir." (el-Fıkhu'l-Ekber, s. 303)
Yine dedi ki:
"Yarattıklarından hiçbir kimseyi kâfir olmaya ya da iman etmeye mecbur etmez. Onları şahıslar halinde yaratmıştır. İman ve küfür kulların fiilidir. Yüce Allah kâfir olanı küfür halinde kâfir olarak bilir. Bundan sonra iman edecek olursa onu mü'min olarak bilir ve onu sever. (Bütün bunlar sebebiyle de) ilminde herhangi bir değişiklik söz konusu olmaz." (el-Fıkhu'l-Ekber, s. 303)
Beyhaki'nin, Menâkibu'ş-Şafiî'de naklettiğine göre Şafiî şöyle demiştir:
"Kulların dilemesi Yüce Allah'a aittir. Alemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe onlar dileyemezler. İnsanlar kendi amellerini yaratamazlar. Onların amelleri Yüce Allah'ın yarattıkları arasındadır. Kulların fiilleri onun tarafından yaratılmıştır. Kader hayrıyla şerriyle Allah'tandır. Şüphesiz kabir azabı haktır. Kabirdekilerin sorgulanması da haktır. Ölümden sonra diriliş (ba's) haktır, hesaba çekilmek haktır, cennet ve cehennem haktır ve bunun dışında sünnette zikredilen diğer hususlar da böyledir." (Menâkibu'ş-Şafiî, I, 415)
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
simdi sira geldi diger zata hani demistiya neden alpaslan kuytul yada abdulaziz bayindirdan alinti yapiyorsunuz diye ..
onada soyleyecegimiz bir insan her seyde hata etmez hatalarda farkli farkli konulardadir.. cubbelinin sirkini abdulaziz bayindir iyi anlatiyor yani araci kilma sirkini, lakin cubbelininde ondan daha iyi kavradigi konular vardir.
kimi islamoglu gibi kaderi anlayamaz yada hadilseri fikih edemez, kimide cubbeli gibi mekkeli musriklerin dinine tabi olur, kimide baska taraftan hata eder ..
lakin bu insanlar allah birdir dese bize bunu sunmayacakmiyiz ..
ayrica demissinizki bizde said nursiden alinti yaptigimizda sizde bizi anlayin gibi bir sey yazmisiniz ...
IYIDE GUZEL ARKADASIM , BIZ ALINTI YAPTIGIMIZ ADAMIN SAPIKLIGINIDA SOYLUYORUZ .. SIZ SAID NURSIDEN ALINTI YAPTIGINIZDA ONUN SAPIKLIGINDAN HIC BAHSEDIYORMUSUNUZ ?
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
hadis inkarcisi sapigada diyecegim git biraz ehli sunnetin hadisler karsindaki tutumuna bak gel oyle yaz ins ..
birak hadisi inkar etmeni hadisler hakkinda kucumseyerek yazman senin sapik olmana yeter ...