evet okudum..hadis kritiğide okudum..hadis için ne kadar kritik yaparsan yap ,hadis e asla bir garanti getirmez..Hadis reddini neye göre kufürle suçlaya biliyorsun..çok büyük sorumluluk alıyorsun..
Hadislerin hiç bir kutsiyyeti yoktur.kutsal olan kurandır. yardımcı bir envanterdir. okadar..
Hem okudum diyorsun , hemde Ehl-i sunnetin ; ummetin mutevatir dediği hadisi inkar edeni tekfir ettiğini
(Serahsi, Usul, I-292.) .bilmiyorsun?
Rasulullah
(s.a.v.): “Size Allah
(c.c.)’ın kitabı ve onun elçisinin sünneti olmak üzere iki şey bıraktım. Onlara sarıldığınız muddetçe ebediyyen sapıklığa düşmeyeceksiniz"
(el-Hakim, Mustedrek; Malik, Muvatta)
Hz. Peygamber “Haberiniz olsun, bana Kur’an ve onunla birlikte misli verildi” (
Ebu Davud, Sünen, no 4604) demesi, sünnetin vahyi yönüyle Kur’anın mesabesinde olduğunu gösterir
"O'nun buyruğuna aykırı hareket edenler, başlarına bir belanın gelmesinden veya can yakıcı bir azaba uğramaktan sakınsınlar" (Nur: 63).
Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm):
"Namazı ben nasıl kılıyorsam, benden gördüğünüz gibi kılın
"; keza:
"Hac'la ilgili menâsiki
(rükünleri teferruatı) benden alın
" emretmiştir.
O, hevâdan
(arzularına göre) konuşmaz.
O
(nun konuşması kendisine ) vahyedilenden başkası değildir. (Necm Surasi 3-4)
Tabiiun'dan biri, “Hz. Peygamber Efendimiz (sav)’in nasıl bir ahlaka sahip olduğunu” merek etmiş, Hz.Aişe (r.anha) validemize sormuş ve şu cevabı almıştır: “Rasul-u Ekrem (s.a.v.)’in ahlakı, Kur’an-ı Kerim’den ibaretti. Sen Kur’an-ı Kerim’i okumuyor musun ?”
(Muslim)
"Ey imân edenler! Allah'a itaat edin Peygambere ve sizden buyruk sâhibi olanlara itaat edin. Eğer bir şeyde ihtilafa düşer anlaşamazsanız -
Allah'a ve ahiret gününe inanmışsanız- o meselenin hallini Allah'a ve Peygamber'e bırakın. Bu hayırlı ve netîce itibariyle en iyi yoldur
" (Nisa: 4/59)
"Biz her peygamberi ancak Allah'ın izniyle itaat olunması için gönderdik... Hayır, Rabbine andolsun ki, aralarında çıkan anlaşmazlıklarda seni hakem tayin edip, sonra da senin verdiğin hükmü, içlerinde bir sıkıntı duymadan (yani tam bir memnuniyetle) olduğu gibi kabul etmedikçe inanmış olmazlar
" (Nisa: 64-65).