Bir örgütün ne olduğunu anlamak için 40 yıl içinde yaşamaya gerek yok. Bir örgütün içinde 40 yıl yaşadığı halde içinde bulunduğu örgütün yöntemini, anlayışını, neye hizmet ettiğini anlamayan kişilerin çokluğu da buna delildir. 10 binlerce insan düne kadar canla başla El-Kaideyi savunuyorken bugün kalkıp aynı El-Kaideyi ve liderlerini tekfir edebiliyorlarsa bu gösterir ki bir yapının içinde bulunmak bir yapının usulünü, eylem anlayışını, İslami perspektifini, mücadele fıkhını, toplum modelini anlamış olmak değildir.
İkinci ve asıl önemli olan nokta şudur. Bir örgütün eylemlerinin haklılık veya haksızlığını belirtmek için ne hamasi duygularla tarafgirlik yapmak ne de batılıların olumlu veya olumsuz düşmanlıklarını mihenk taşı yapmak ölçü değildir. Ölçü Allah (s.w.t)ın Kitabı ve Resul(a.s.w)ün apaçık sünnetidir. Bu ölçüye göre bir olay ya savunulur veya reddedilir. Bu yüzden öyle aslında savunmuyormuş gibi görünüp de hakkında sırf duygusallıktan dolayı savunma moduna girdiğimiz hususlar hakkında Kur'an ve Sünnet ne diyor diye bakarsak ölçülü davranmış oluruz.
Boko Haram örgütünü birileri daha yeni duymuş olabilir. Ama örgütün bilhassa kuzey Nijeryada resmi ve askeri merkezlere saldırırken arada kaynayan yüzlerce sivil kayıplarla, kilise ve okul baskınlarında öldürdüğü sivillerle gündeme geldiğini unutmamak lazım. Hatta Nijerya da cemaati bulunan Şeyh Elbani'yi de sırf örgüte yönelik eleştrilerinden dolayı öldürdükleri yine Cemaat yetkililerinin bir açıklamasında yer almıştı. Birileri kalkıp hemen fasık medya vurgusuyla tüm iddia ve haberleri bir çırpıda yok sayma ucuzluğuna gidebilir. Fakat Allah fasığın getirdiği haberi hemen reddetmeyi değil, habere dikkat edip içeriğini araştırmayı ve öyle hareket etmeyi emrediyor. Bugün Nijeryada kaçırılan 300'e yakın kızın vakasını sadece küfür medyası mı iddia ediyor? Örgüt açıkça video çekip bu kızları kaçırdığını, pazarda satabileceğini, esir takasında kullanacağını zaten kendisi duyuruyor.
Şimdi durup şunu öğrenmek istiyorum,
İslamda savaşla alakası olmayan kızları topluca kaçırmanın şer'i delili ne?
Bu kişiler savaş esiri mi? Yoksa dağa kaçırılmış masum hedefler mi? "
Bu kızları köle gibi satabilmekten veya savaş esirleriyle takas edebilmekten bahsedenler bu takasın ve satışın şer'i delilini peygamberin hangi takasına veya satışına göre yapıyor? Peygamber acaba şehir baskını yaptırıp savaşla alakası olmayan yüzlerce veya onlarca genç kızı kaçırtıp sonra bunları satmak veya takas aracı yapmak yoluna gitmiş mi?
"İsrail de filistinli çocukları kaçırmıyor mu?" şeklinde bir soruyu soran kişi önce şunu sorgulasın, bizi yahudilerin fiilleri değil; İslamın ölçüleri ilgilendirir. Yahudi gelse tecavüz yapsa biz de sırf onlar her şeyi yapıyor diye onların kızlarına tecavüz edebiliriz mi diyeceğiz?
Yüzlerce Hristiyan kızı inanmadıkları bir dinin tesettürüyle kamera önünde inanmadıkları Fatihayı okutarak görüntülemek sünnetin neresinde var? Daha düne kadar onlarca Hristiyan rahibeye Nusret Cephesinin gösterdiği tavrın ne kadar gurur verici olduğunu hepimiz seyrettik. Rahibeler basına verdikleri açıklamada, "Nusret Cephesi tarafından çok nazik ve saygı çerçevesinde ağırlandık, onlara teşekkür ediyoruz ki inancımıza saygı gösterip bizlere hiç bir baskı uygulamadıkları için demişlerdi". Ayrıca Nusret Cephesi o rahibeleri baskınla kaçırmamış, savaşta onlar üzerinden bir katliamla kara propaganda yapılmasın diye rahibeleri alıp güvenli bir bölgede tutmuştu. Suriyede kiliseler ve hristiyanlar açıkça Beşşar Esad safında olduğunu ilan ettiği halde bu rahibelere insanca davranıp yine sadece kadın ve çocuklarla güvenli bir şekilde takas edilmişti.
Boko Haram Şeriat isteyen samimi bir grup olabilir. Ona isnad edilen sivil katliamlar, okul baskınları, kilise cemaatini katletme olayları ve hatta onları eleştiren Müslüman alimlere yönelik saldırılar da bir ihtimal yalan olabilir. Ama bu demek değildir ki Kur'an ve Sünnette yeri delili olmayan bir fiili yaptığında göz yumulsun. Veya kafirlerin zulüm ve baskılarına bakıp aman boşver falanların yaptığı dururken bu yapılanı mı görecez diyemeyiz. Çünkü bu tür eylemler tüm cihadi hareketler üzerinde nefret oluşturuyor. Batı medyası ve yerli işbirlikçi medyalar bu tür eylemler üzerinden tüm dünyaya bir algı operasyonu yapıp bunu İslamla ilişkilendiriyor. Birilerinin umrunda olmayabilir bu husus. Çünkü onların tuzu kuru ve tüm insanlığa İslamı sevdirmek, tebliğ etmek, modelleştirmek gibi bir fıkıhları yok.
Batı dünyası Boko Haram bahanesiyle Nijeryaya yönelik baskı ve saldırılarını arttıracaksa ve tüm dünyaya bunu bir işgal değil de insanlık adına yaptığını yutturacaksa bunda bu tür ilkesiz, tutarsız eylemlerin hiç mi katkısı yok? Bu eleştriyi yapan insanları da utanıp sıkılmadan sanki Batılılar gibi bakıp İslami mücadele verenleri karalıyorlarmış gibi yansıtmak da zaten başlı başına bir tuhaflık. Kimin nefsinden ve dugusallığından, kimin batı ve medyatik ağızla baktığından ve kimin de Kitab ve Sünnet ölçüsüyle bakmak istediğinden Allah haberdardır.
Daha düne kadar IŞİD hakkında canla başla aklamaya, temizlemeye çalışıp IŞİD'i eleştirenleri sanki Şeriat düşmanı ve batı oyununa gelenlermiş gibi gösterenler bugün nasıl ki hata ettiklerini görüyorlarsa; apaçık batıl olan bir eylemle Şeriat mücadelesi yaptığını sananları da adil bir şekilde takip etmeliler.