Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Burmalı Müslümanların Çaresizlik Çığlığı

selsebil Çevrimdışı

selsebil

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
040320101037510657147_2.jpg


Rohingya, Burma’da bulunan tek Müslüman grup. 45 yaşındaki Manjurul İslam, kendi ülkesi olan Burma’da Müslüman kimliğinden dolayı uğradığı baskılar nedeniyle ülkesini terk edip Bangladeş’te ki mülteci kampına kaçmakla buldu.

Birleşmiş Milletler tarafından yapılan açıklamada Burma’da yaşayan Müslüman halkın dünyada en fazla zulme uğrayan halk olarak nitelendiriliyor. Rohingya -Burma’da ki Müslüman topluluk- ülkedeki askeri yönetim tarafından bile vatandaş olarak kabul edilmiyor. Bunun da ötesinde; toprak sahibi olma ve evlenme veya seyahat gibi hakları izin almadan gerçekleştiremiyorlar.

TECAVÜZLER

İslam için, sistematik şekilde yürütülen ayrımcılık son noktasına 6 ay önce 18 yaşındaki yeğeni ve başka bir kadın askerler tarafından tecavüze uğramasıyla son noktasına gelmiş.

İslam, durumu ‘akılsızca’ bölgenin askeri şefine söylemiş; “Bizi dinlediler ve ben de artık ben de bir ilerleme olduğunu düşündüm ama birden beni ve arkadaşımı bağlayıp deri kemer ve bambudan yapılmış çubuklarla dövdüler, botlarıyla vücudumuzu tekmelediler.” İslam ve arkadaşı birkaç gün sonra verilen rüşvet sayesinde serbest bırakıldı.

Ülkede 1990 yılından beri geniş çapta gerçekleştirilen kötü muameleme ve taciz yüz binlerce kişinin sınırı geçerek Bangladeş’e kaçmasına neden oldu.

İslam, bu olayların ardından bir grup askerin mahallesine gelerek kendisinin ve komşularının tüm gelir kaynağı olan karides çiftliğini yıktıklarını ve bunun sonucunda da birçoklarının daha önce verdiği kararı almak zorunda kaldıklarını ifade ediyor.

“Gecenin karanlığında bir bota doluşup Naf nehrini geçerek Bangladeş’ e sığındık" diyor İslam.

İslam’a göre Nisan ayı içerisindeki iki hafta boyunca 800’den fazla insanın kendi mahallelerinden sınırı yürüyerek yada botlarla geçtiklerini ifade ediyor.

“Beşinci çocuğum ormanların içinde açık bir havada uğradığımız zulümden kaçarken doğdu” diyor 32 yaşındaki Shamsun Nahar ve altı aylık bebeğini göstererek. Ve ekliyor; “Allaha şükürler olsun ki her ikimizde kurtulduk.”
040320101050410650908_3.jpg

KAMPTA DEHŞET VERİCİ ORTAM VAR

Fakat bu kurtuluş beraberinde mahrumiyeti de getirdi. Çünkü, Nahar ve İslam ortalama 25.000 kişinin içinde yaşadığı kampın dehşet verici ortamının tam içindeydiler.

28 bin Müslüman, Bangladeş hükümetinin onayladığı çok basit ihtiyaçların ancak karşılanabildiği üç resmi kampa yerleştiriliyorlar.

Geri kalanlar ise Nahar gibi sınırlandırılmış resmi olamayan kamplara yerleştiriliyorlar ve bu kamplarda yardım kuruluşlarında çalışanların açıklamalarına göre yaşam hayal edilemeyecek kadar kötü.

“Su ve elektrik yok. Çocuklar ve hamile kadınların dışında hiç kimse yemek yada ilaç için giriş izni yok. Yağmur yağdığı zaman her yer çamur, yürümek bir tarafa uyumak bile imkansız” diyor Action Against Hunger. (Açlığa karşı mücadele çalışanı)

Birleşmiş Milletlerin baskısıyla birlikte Bangladeş hükümeti çeşitli yardım kuruluşlarının resmi olamayan kamplara girmesine sınırlı izin verdi.

Paul Critchley MSF misyon başkanı “25 bin Müslüman son derece kötü insani koşullarda yaşıyor. Bu tam anlamıyla çok rahatsız edici” diyor.

Bangladeşli yetkililer mülteci akımıyla baş etmekte güçlük çektiklerini belirtiyor. Bu akım bölgedeki tansiyonu da arttırıyor. Haziran ayında polis kampım içine girerek yüzlerce geçici evi yıktılar ve bu durum yardım kuruluşları tarafından kınanarak durumu agresif ve kötü bir davranış olarak nitelendi.

Mülteciler ayrımcılık ve kötü şartlara rağmen kamlarda kalmanın Burma’ya geri dönmekten daha iyi olduğu düşüncesi içerisindeler.

3 yıl önce kampa gelen Mamun Rafiq “Bazı günler bu kampta yemek bulmak imkansız ama en azından serbestçe yaşayabiliyorum” diyor.

"MÜSLÜMANSAN BİR KÖPEK KADAR DEĞERİN VARDIR"

Human Rights Watch çalışanı Elaine Pearson ise “Eğer Burma’da yaşayan bir Müslümansan bir köpek kadar değerin vardır. En azından temiz elbise giyme veya bulunduğun yerden başka bir yere gitmeye izin verilmiyor. Burma yönetimi yalnızca onların temel haklarından yararlanmalarına izin vermek dışında vatandaşlıklarını bile kabul etmiyor” diyor.

Müslüman –Rohingya- ve Bangladeş temelli olan Tarihi Arakan Topluluğu yöneticisi olan Muhammed Ali, kendi halkının ülkenin bağımsızlığını kazanmasında büyük rol aldığını vurguluyor.

“1948 yılında bizim babalarımız el ele Burma halkıyla birlikte özgürlüğü kazandılar Büyük Britanya’ya karşı. Ama Burma özgürlüğü kazanmasının ardından yeni yöneticiler ülkeyi kendilerinin ülkesi olarak kabul ettiler bizim değil” diyor Ali.

Burma’da yaşananlar ayrımcılık ve işkenceler sürüyor ve kamplar dolmaya devam ediyor. İnsanlar özgürlük için kendi vatanlarından ayrılmak zorunda bırakılıyor. Hayatlarını tehlikeye atarak mülteci olan halk bir özgür ve kendi ülkelerinin vatandaşı olarak geri dönecekleri günü hayal ediyorlar.
Haber Merkezi / TIMETURK
 
laylay Çevrimdışı

laylay

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
allah yardım etsin...inş..burma budist bir millet...budizmi ne kadar çevirdiklerine bakarmısınız...kan ve şiddet...dünya nereye gidiyor acaba
 
H Çevrimdışı

Habibullah

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
dunyanin neresine bakarsaniz bakin eziyet,baski,iskence,zulum,haksizlik,esirlik,katliam,imha,toplukatliam,toplutecavuz,velhasilkelam dunyadaki sozluklerde bulunan butun koyu fiilerin uygulandigi yerlere baktigimizda illaki bir tarafin yenik olan tarafin muslumanlar oldugunu goruyoruz,ama ne ilginctirki maddesel olarak(parasal olarak)bir takim imkanlara kavustugumuz an sanki hocbirsey yok gibi davranabiliyoruz(ayni aslanin ac iken saga sola saldirip karni diydugu zaman kenara cekilip miskince uyumasi gibi su an bir cogumuz ki buna bende dahil aklmizda bir suru sey var yarin telefonumu yenilesek,arabayimi yenilesek,koydeki evi bastan sona degistirsek,ayakkabi almam lazim,palto almam lazim,gibi bir suru gereksiz zirvalik yenileme,stok,cogaltma,bunlar gercekten insanligin yuz karalari olan hastalik bu durum ana su ayetikerimeyi hatirlatiyor
Yâd et o zamanı ki, Rabbin meleklere «Ben yeryüzünde muhakkak bir halife kılacağım» diye buyurmuştu. Melekler de, «Yeryüzünde fesad çıkaracak, kanlar dökecek kimseyi mi yaratacaksın? Bizler ise Sana hamd ile tesbih eder, Seni takdîs eyleriz» demişlerdi. «Şüphe yok ki sizin bilmeyeceğiniz şeyleri Ben bilirim,» diye buyurmuştur. bakara 30
melekler dunyada insalar yaratilmadan evvel cinlerle yani atesten yaratilanlarla savasmislardi ve bunu muhtemelen biliyorlardiki bu cumleyi konustular (bu konuda tefsirlerde buna benzer oldukca aciklama var)fesad kan dokme gibi icraatlar demeki atesten yaratilanlarin iblisin,cinlerin ortak ozelligi bu kesin ayetle sabit gene seytanin bizlerin en baba dusmanimiz olduguda ayetlerle sabit,gene dunyadaki butun pislikler iblis denen pisligin insanlarin uzerindeki etkileri olsa gerek diye dusunuyorum,yoksa bir cogumuz yerde hayvanlari ezmemelk icin efelerin oynadiklari gibi yollarda oradan buraya hoplayabiliyoruz adamlar pirasa dograr gibi adam dogruyorlar bu olacak is degil normal bir insan icin yani sonucta tum insanlik
iblis ile olan savasini kaybediyor malesef,yoksa bu kadar igrenc seyler yapilirken biz nasil rahat uyuyabiliyoruz orrnek irak yada afganistan diyelimki sadec turkiyeden istenilse 20 milyon savasci oraya rahatlikla gidebilir kimse elini bile kipirdatamaz 20 milyon savasci orayi ne yapar biliyormusunuz daha yola Cikarken onlar oralari terkeder ama YAPAMIYORUZ YAPAMIYORUZ YAPAMIYORUZ...........
GERCEKTEN AGLAMAMIZ GEREKIR BU DURUMA.......
 
laylay Çevrimdışı

laylay

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
genelden düşünürkek ...
örneklerle

filistin kan ağlar..suudlar görmezden gelir...mısır bir duvar da ben öreyim der
batı şeria dakiler...seslerini çıkarmazlar...bizede aynısı yaparlar diye..(kim olsa aynısını yapar...biz burdan rahat konuşuyoruz ama insanlar orada kan ağlıyor...biraz olsun huzur istiyorlar...esir boyunduruk bile olsa)

afrika müslümanlarına baksak....iç savaş gerillalar...batılıların her türlü oyunu oynadıkları yer...insanlar ekmek için para için dinini değiştirebiliyor..

türkistan bir yandan çin bir yandan rusya asimile çalışmaları

pakistan...elinden geleni bence yapıyor...baskılara rağmen

iran...konuşuyor...ama icraati nasıl olacak bilinmez

ırak....islam devleti varmış...adı var kendisi yok...bombalar patlıyor...3-5 amerikalı ölüyor...amerikalılar karşılık olarak 30 yada 50 sivil katlediyorlar...tartı nere basar siz düşünün

suud para onlarda güç onlarda...müslümanlığın gücü onlarda ...yan gel osman hep aynı hep aynı

başka varmı yok herhalde

ha bide türkiye

asker var güç var fitne var laiklik var...çarşaf yırtanlar var...şiş bağlayanlar...zikir çekip dünya gözünü kapatanlar...cihad deyip cebini dolduranlar...islam deyip çıkar elde edenler ...var oğlu var

sizce bu çorbadan müslüman ülkeleri için bir şey çıkarmı ???


 
H Çevrimdışı

Habibullah

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
tek care suurlu olarak cogalmak hepsi bu biz yapamasakda cocuklarimiz yapar yoksa dedim ya yirmi milyon eli silah tutan insan rahat bikar turkiyeden 20 ile 40 yas arasi bunlar dedigim gibi beni yaradan ALLAH c.c yemin ederimki yolaciktigimizda onlar coktan ucaklarinda memleketlerine geri basiyor olurlar ama BIZDE O SUUR YOK.....
 
H Çevrimdışı

Habibullah

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
hele bu insanlarin is,railin ustune gittigini dusunsene nasil olur biliyormusun mallari ile birlikte yeni bir ulke evleri isyerleri oldugu gibi muslumanlarin onlar biz oraya varmadan hepsi amerikanin yolunu tutar kesinlikle.....
 
Üst Ana Sayfa Alt