Çözüldü Büyüye Karşı Verilen Kağıtta Dua Altındaki Semboller Ne Demek?

E Çevrimdışı

emre0654

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Allah swt şifalar versin kardeşim.

Boy hamayili diye aradığımda saçma sapan şekiller çıkıyor, eğer senin muska da öyleyse durum hepten bozuk..

Her insanın imtihanı var ve bazen çıkılmaz gibi görünebiliyor. Bu dediğin şikayetlere İslami tavırlar sergilemekten başka çözüm yoktur kardeşim..

Şu konulara tekrar bak kardeşim;

Evet üstteki konuyu ben açmıştım zaten. Başıma ne geldiyse zaten sihir denilen lanet olası şey yüzünden geldi. Kim sihir yapıyorsa Allah hepsini Kahhar sıfatı ile kahretsin yapanı da yaptıranı da bu dünyada ve ahirette affetmeyeceğim Allah bol acılar çektirsin onlara..
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Kardeşim emre0654;
Boy hamayıl yaptırdım iyi geldi vs diyorsun ya, yaptırdığının Dinde yeri yok! bunu bilesin fakat dediğin gibi sana iyi gelmiş olabilir böyle olsa da boynundakini yine meşrû kılmayacaktır!

Senin durumun aşağıdaki rivâyetteki mevzu gibidir:



حدّثنا أَيُّوبُ بْنُ مُحَمَّدٍ الرَّقِّيُّ. حدّثنا مُعَمَّرُ بْنُ سُلَيْمَانَ. حدّثنا عَبْدُ اللهِ بْنُ بِشْرٍ عَنِ الأَعْمَشِ، عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ، عَنْ يَحْيَى بْنِ الْجَزَّارِ، عَنِ ابْنِ أُخْتِ زَيْنَبَ، امْرَأَةِ عَبْدِ اللهِ؛ عَنْ زَيْنَبَ؛ قَالَتْ: كَانَتْ عَجُوزٌ تَدْخُلُ عَلَيْنَا تَرْقِي مِنَ الْحُمْرَةِ. وَكَانَ لَنَا سَرِيرٌ طَوِيلُ الْقَوَائِمِ. وَكَانَ عَبْدُ اللهِ، إِذَا دَخَلَ، تَنَحْنَحَ وَصَوَّتَ. فَدَخَلَ يَوْماً. فَلَمَّا سَمِعَتْ صَوْتَهُ احْتَجَبَتْ مِنْهُ. فَجَاءَ فَجَلَسَ إِلَى جَانِبِي. فَمَسَّنِي فَوَجَدَ مَسَّ خَيْطٍ. فَقَالَ: مَاهذَا؟ فَقُلْتُ: رُقًى لِي فِيهِ مِنَ الْحُمْرَةِ. فَجَذَبَهُ وَقَطَعَهُ، فَرَمَى بِهِ وَقَالَ: لَقَدْ أَصْبَحَ آلُ عَبْدِ اللهِ أَعْنِيَاءَ عَنِ الشِّرْكِ. سَمِعْتُ رَسُولَ اللهِ صلى الله عليه وسلم، يَقُولُ: ((إِنَّ الرُّقَي وَالتَّمَائِمَ وَالتِّوَلَةَ شِرْكٌ)). قُلْتُ: فَإِنِّي خَرَجْتُ يَوْماً فَأَبْصَرَنِي فُلاَنٌ. فَدَمَعَتْ عَيْنِي الَّتِي تَليهِ. فَإِذَا رَقَيْتُهَا سَكَنَتْ دَمْعَتُهَا. وَإِذَا تَرَكْتُهَا دَمَعَتْ. قَالَ: ذَاكِ الشَّيْطَانُ. إِذَا أَطْعْتِهِ تَرَكَكِ، وَإِذَا عَصَيْتِهِ طَعَنَ بِإِصْبَعِهِ فِي عَيْنِكِ. وَلكِنْ لَوْ فَعَلْتِ كَمَا فَعَلَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم، كَانَ خَيْراً لَكِ وَأَجْدَرَ أَنْ تَشْفِينَ. تَنْضَحِينَ فِي عَيْنِكِ الْمَاءَ وَتَقُولِينَ: أَذْهِبِ الْبَاسْ. رَبَّ النَّاسْ. اِشْفِ، أَنْتَ الشَّافِي. لاَشِفَاءَ إِلاَّ شِفَاؤُكَ، شِفَاءً لاَيُغَادِرُ سَقَماً
Abdullah (bin Mes'ud)'un zevcesi Zeyneb (r.anha)'dan; Şöyle demiştir:
Yaşlı bir kadın yanımıza girip humre (denilen bir nevi veba) hastalığına okurdu. Ayakları uzun bir divanımız vardı. (Eşim) Abdullah ev'e gireceği zaman (geldiğini sezdirmek için) öksürüp seslenirdi. Günün birinde Abdullah ev'e girdi. Okuyucu yaşlı kadın Onun sesini duyunca ondan saklandı. Abdullah da gelip yanıma oturdu ve eli bana dokununca bir ipliğe değdi.
Sonra: Bu nedir? dedi.
Ben de : Humre (denilen) hastalığa benim için bu ipliğe okundu, dedim.
Bunun ürerine Abdullah ipliği çekip keserek attı ve: Abdullah'ın ev halkına şirk sayılan bir şeyi kullanmaya ihtiyaçları yoktur. Ben, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den: «Rukyeler, nazarlıklar ve büyü şubhesiz bir şirk (yâni Allah'a ortak koşmak)tır» buyurduğunu işittim, dedi.
Ben: Bir gün dışarı çıktım da falan adam Beni gördü. Bunun üzerine onun tarafındaki gözüm yaşardı. O günden beri gözüme okutturduğum zaman gözümün yaşı durur ve okutmayı bıraktığım zaman gözüm yaşarır, dedim.
Abdullah: O, şeytandır. Sen ona itaat ettiğin zaman Seni bırakır ve Ona isyan ettiğin zaman parmağı ile Senin gözüne dürtüyor. Lâkin eğer Sen, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yaptığı gibi yapsaydın Senin için hayırlı ve şifâya kavuşman için çok munâsib olurdu:
Gözüne su serpip şöyle dersin
: Ey insanların Rabb'i. Bu hastalığı gider Şifâ ver. Ancak Sen şifâ verirsin. Senin şifandan başka hiçbir şifâ yoktur. Hiçbir hastalık bırakmayan bir şifâ ihsan buyur, dedi.
(İbn Mâce, Kitab'ut Tıb, Bab 39, Hadis no: 3530;
Ebu Davud, Tıb, Bab 17, Hadis no: 3883; Buharı, Merzâ 20, 38, 40; Muslim, selâm 46-49; Tirmizî, Da'avât 111; İbn Mâce, Cenâiz 46, tıb 19, 36, 39; Ahmed b. Hanbel, Musned, 1/381 - IV, 259, VI, 44, 45, 50, 108, 109, 114, 120, 125, 126, 127, 131, 208, 261, 278, 280)



يَسْـَٔلُونَكَ عَنِ الْخَمْرِ وَالْمَيْسِرِؕ قُلْ فٖيهِمَٓا اِثْمٌ كَبٖيرٌ وَمَنَافِـعُ لِلنَّاسِؗ وَاِثْمُهُمَٓا اَكْبَرُ مِنْ نَفْعِهِمَاؕ وَيَسْـَٔلُونَكَ مَاذَا يُنْفِقُونَؕ قُلِ الْعَفْوَؕ كَذٰلِكَ يُبَيِّنُ اللّٰهُ لَكُمُ الْاٰيَاتِ لَعَلَّكُمْ تَتَفَكَّرُونَۙ
Sana, şarap ve kumar hakkında soru sorarlar. De ki: Her ikisinde de büyük bir günah ve insanlar için bir takım faydalar vardır. Ancak her ikisinin de günahı faydasından daha büyüktür. Yine sana iyilik yolunda ne harcayacaklarını sorarlar. «İhtiyaç fazlasını» de. Allah size âyetleri böyle açıklar ki düşünesiniz. (Bakara 219)


وَاِذَا مَرِضْتُ فَهُوَ يَشْف۪ينِۖ
Hastalandığım zaman bana şifâ veren O’dur.” (Şûra 80)
 
E Çevrimdışı

emre0654

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Kardeşim emre0654;
Boy hamayıl yaptırdım iyi geldi vs diyorsun ya, yaptırdığının Dinde yeri yok! bunu bilesin fakat dediğin gibi sana iyi gelmiş olabilir böyle olsa da boynundakini yine meşrû kılmayacaktır!

Senin durumun aşağıdaki rivâyetteki mevzu gibidir:



حدّثنا أَيُّوبُ بْنُ مُحَمَّدٍ الرَّقِّيُّ. حدّثنا مُعَمَّرُ بْنُ سُلَيْمَانَ. حدّثنا عَبْدُ اللهِ بْنُ بِشْرٍ عَنِ الأَعْمَشِ، عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ، عَنْ يَحْيَى بْنِ الْجَزَّارِ، عَنِ ابْنِ أُخْتِ زَيْنَبَ، امْرَأَةِ عَبْدِ اللهِ؛ عَنْ زَيْنَبَ؛ قَالَتْ: كَانَتْ عَجُوزٌ تَدْخُلُ عَلَيْنَا تَرْقِي مِنَ الْحُمْرَةِ. وَكَانَ لَنَا سَرِيرٌ طَوِيلُ الْقَوَائِمِ. وَكَانَ عَبْدُ اللهِ، إِذَا دَخَلَ، تَنَحْنَحَ وَصَوَّتَ. فَدَخَلَ يَوْماً. فَلَمَّا سَمِعَتْ صَوْتَهُ احْتَجَبَتْ مِنْهُ. فَجَاءَ فَجَلَسَ إِلَى جَانِبِي. فَمَسَّنِي فَوَجَدَ مَسَّ خَيْطٍ. فَقَالَ: مَاهذَا؟ فَقُلْتُ: رُقًى لِي فِيهِ مِنَ الْحُمْرَةِ. فَجَذَبَهُ وَقَطَعَهُ، فَرَمَى بِهِ وَقَالَ: لَقَدْ أَصْبَحَ آلُ عَبْدِ اللهِ أَعْنِيَاءَ عَنِ الشِّرْكِ. سَمِعْتُ رَسُولَ اللهِ صلى الله عليه وسلم، يَقُولُ: ((إِنَّ الرُّقَي وَالتَّمَائِمَ وَالتِّوَلَةَ شِرْكٌ)). قُلْتُ: فَإِنِّي خَرَجْتُ يَوْماً فَأَبْصَرَنِي فُلاَنٌ. فَدَمَعَتْ عَيْنِي الَّتِي تَليهِ. فَإِذَا رَقَيْتُهَا سَكَنَتْ دَمْعَتُهَا. وَإِذَا تَرَكْتُهَا دَمَعَتْ. قَالَ: ذَاكِ الشَّيْطَانُ. إِذَا أَطْعْتِهِ تَرَكَكِ، وَإِذَا عَصَيْتِهِ طَعَنَ بِإِصْبَعِهِ فِي عَيْنِكِ. وَلكِنْ لَوْ فَعَلْتِ كَمَا فَعَلَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم، كَانَ خَيْراً لَكِ وَأَجْدَرَ أَنْ تَشْفِينَ. تَنْضَحِينَ فِي عَيْنِكِ الْمَاءَ وَتَقُولِينَ: أَذْهِبِ الْبَاسْ. رَبَّ النَّاسْ. اِشْفِ، أَنْتَ الشَّافِي. لاَشِفَاءَ إِلاَّ شِفَاؤُكَ، شِفَاءً لاَيُغَادِرُ سَقَماً
Abdullah (bin Mes'ud)'un zevcesi Zeyneb (r.anha)'dan; Şöyle demiştir:
Yaşlı bir kadın yanımıza girip humre (denilen bir nevi veba) hastalığına okurdu. Ayakları uzun bir divanımız vardı. (Eşim) Abdullah ev'e gireceği zaman (geldiğini sezdirmek için) öksürüp seslenirdi. Günün birinde Abdullah ev'e girdi. Okuyucu yaşlı kadın Onun sesini duyunca ondan saklandı. Abdullah da gelip yanıma oturdu ve eli bana dokununca bir ipliğe değdi.
Sonra: Bu nedir? dedi.
Ben de : Humre (denilen) hastalığa benim için bu ipliğe okundu, dedim.
Bunun ürerine Abdullah ipliği çekip keserek attı ve: Abdullah'ın ev halkına şirk sayılan bir şeyi kullanmaya ihtiyaçları yoktur. Ben, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den: «Rukyeler, nazarlıklar ve büyü şubhesiz bir şirk (yâni Allah'a ortak koşmak)tır» buyurduğunu işittim, dedi.
Ben: Bir gün dışarı çıktım da falan adam Beni gördü. Bunun üzerine onun tarafındaki gözüm yaşardı. O günden beri gözüme okutturduğum zaman gözümün yaşı durur ve okutmayı bıraktığım zaman gözüm yaşarır, dedim.
Abdullah: O, şeytandır. Sen ona itaat ettiğin zaman Seni bırakır ve Ona isyan ettiğin zaman parmağı ile Senin gözüne dürtüyor. Lâkin eğer Sen, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yaptığı gibi yapsaydın Senin için hayırlı ve şifâya kavuşman için çok munâsib olurdu:
Gözüne su serpip şöyle dersin
: Ey insanların Rabb'i. Bu hastalığı gider Şifâ ver. Ancak Sen şifâ verirsin. Senin şifandan başka hiçbir şifâ yoktur. Hiçbir hastalık bırakmayan bir şifâ ihsan buyur, dedi.
(İbn Mâce, Kitab'ut Tıb, Bab 39, Hadis no: 3530;
Ebu Davud, Tıb, Bab 17, Hadis no: 3883; Buharı, Merzâ 20, 38, 40; Muslim, selâm 46-49; Tirmizî, Da'avât 111; İbn Mâce, Cenâiz 46, tıb 19, 36, 39; Ahmed b. Hanbel, Musned, 1/381 - IV, 259, VI, 44, 45, 50, 108, 109, 114, 120, 125, 126, 127, 131, 208, 261, 278, 280)



يَسْـَٔلُونَكَ عَنِ الْخَمْرِ وَالْمَيْسِرِؕ قُلْ فٖيهِمَٓا اِثْمٌ كَبٖيرٌ وَمَنَافِـعُ لِلنَّاسِؗ وَاِثْمُهُمَٓا اَكْبَرُ مِنْ نَفْعِهِمَاؕ وَيَسْـَٔلُونَكَ مَاذَا يُنْفِقُونَؕ قُلِ الْعَفْوَؕ كَذٰلِكَ يُبَيِّنُ اللّٰهُ لَكُمُ الْاٰيَاتِ لَعَلَّكُمْ تَتَفَكَّرُونَۙ
Sana, şarap ve kumar hakkında soru sorarlar. De ki: Her ikisinde de büyük bir günah ve insanlar için bir takım faydalar vardır. Ancak her ikisinin de günahı faydasından daha büyüktür. Yine sana iyilik yolunda ne harcayacaklarını sorarlar. «İhtiyaç fazlasını» de. Allah size âyetleri böyle açıklar ki düşünesiniz. (Bakara 219)


وَاِذَا مَرِضْتُ فَهُوَ يَشْف۪ينِۖ
Hastalandığım zaman bana şifâ veren O’dur.” (Şûra 80)
Haklısınızdır bir şey diyemiyorum , insan çaresiz kalınca maalesef başka bir çıkış yolu da kalmayınca elden bir şey gelmiyor. Keşke sorunum doktorluk olsaydı tedavi olup kurtulurdum ilk başlarda gitmedigim hastane kalmadı hiç bir şey çıkmadı , zaten muska da tam anlamıyla bitirmiyor, yalnızca etkilerini azaltıyor. Cinler bende beyne yerleşiyor kafamın üstüne bir şey bastırıyor baş dönmesi yapıyor bir de Allahtan hastalık istemek ve insanın organlarına küfür etmek gibi gün boyu ağır vesveseler veriyorlar sanki ben düşünmüşüm gibi de korku ve ürperti yapıyorlar kalbin üstünde. Tabi Allah her şeyi en iyi gören ve duyandır , cinlerin üzerime sihir yaptığını en iyi şekilde bilir benim düşüncelerim olmadığını ama yine de sebepsizce insanı büyük bir korkuya sevk ediyor bu kâfir cin güruhu...
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
Haklısınızdır bir şey diyemiyorum , insan çaresiz kalınca maalesef başka bir çıkış yolu da kalmayınca elden bir şey gelmiyor. Keşke sorunum doktorluk olsaydı tedavi olup kurtulurdum ilk başlarda gitmedigim hastane kalmadı hiç bir şey çıkmadı , zaten muska da tam anlamıyla bitirmiyor, yalnızca etkilerini azaltıyor. Cinler bende beyne yerleşiyor kafamın üstüne bir şey bastırıyor baş dönmesi yapıyor bir de Allahtan hastalık istemek ve insanın organlarına küfür etmek gibi gün boyu ağır vesveseler veriyorlar sanki ben düşünmüşüm gibi de korku ve ürperti yapıyorlar kalbin üstünde. Tabi Allah her şeyi en iyi gören ve duyandır , cinlerin üzerime sihir yaptığını en iyi şekilde bilir benim düşüncelerim olmadığını ama yine de sebepsizce insanı büyük bir korkuya sevk ediyor bu kâfir cin güruhu...

Kardeşim neden bir rukyeciye gitmediniz?
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
Üst