Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Soru Cehenneme Giden Biri Sonsuza Dek mi Yanacak?

EBU HANİFE Çevrimdışı

EBU HANİFE

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Hayır yaşıyor. Ateist. İnanmıyor inanmaya da niyeti yok. Bu yüzden diyorum iyi bir insan Allah affeder umarım.
Abla once siz esinizin supheleri uzerinde iyi bir arastirma yapin.Ve arastirmanizi guzel bir uslubla anlatin.(esinizin suphelerini soru cevap bolumune yazarak baslayabilirsiniz)
Allah swt yardimciniz olsun
 
Ümmü Yasir Çevrimdışı

Ümmü Yasir

İşlerimizin hepsini düzelt Allah’ım...
İslam-TR Üyesi
İslamı hiç bilmeyen, Kur'an hiç okumamış, okusa bile anlamamış, ilah ve rab olarak kabul ettiğini iddaa ettiği Alemlerin yegane Rabbi Allah'ı tanımayan bir insan ancak sizin bu cahilce ifadelerinizi sarfedebilir.

Allah müminlere insaflıdır, kafirlere ise azab vericidir. Çünkü onlar yaratılmışların en aşşağılıdır, çünki onlar iman etmezler. Onlara merhamet edilecek de değildir.

Bir kafir istediği kadar iyilik yapsın kafir olarak öldü ise tüm iyilikleri boşuna gidecektir ve ebedi cehennem de kalacaktır. Oradan da asla çıkmayacaktır. Onun dünya da yaptığı tüm iyiliklieri Allah Azze ve Celle Ahirette rüzgarda savrulan bir kül gibi değersiz kılacaktır.İbadetlerin ve yapılan iyiliklerin faydasını Ahirette sadece Cinlerden ve İnsanlardan Müslüman olanlar görecektir.

"Rabblerini inkâr edenlerin iyi davranışları fırtınalı bir günde şiddetli rüzgârda savrulan küle benzer, yaptıkları iyi işler karşılığında ellerine hiçbir şey geçmez. İşte koyu sapıklık budur." (İbrâhîm, 18)

Misal olarak çok azgın kafirlerden değil de iyilik yapan kafirlerden olan bir kişinin cehenemdeki azabı ve hangi kat cehennemde olacağı buna göre farklıklık gösterebilir. En doğrusunu Allah bilir.

Muhammed Aleyhissalâtu Vesselâmın şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir;

"Cehennem ehlinden azabı en az olanın, ayağının dibinde iki köz ateş vardır, ateşlerin sıcaklığından onun beyni bakır tencerenin kaynaması gibi kaynar." (İmâm Buhârî, İmâm Müslim)
Allah cc razı olsun İbrahim Sûresini hatırlattığınız için.. Tam yerinde bi hatırlatma olmuş
 
O Çevrimdışı

omermuslim

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
1-Kim Allah’a iman eder, makbul ve güzel işler yaparsa, Allah onun fenalıklarını, günahlarını siler ve içinde ırmaklar akan cennetlere, hem de devamlı / ebedî kalmak üzere yerleştirir.(Teğabun-9)

2-Elbette, ehl-i kitaptan olsun, müşriklerden olsun bütün kâfirler Cehennem ateşindedir, orada ebedi kalırlar. Onlar yaratıkların en kötüsüdür. (Beyyine-6)


3-Rabbimiz muhakkak ki insanları, hakkında şüphe olmayan günde toplayacak olan Sen'sin. Muhakkak ki Allah vaadinden dönmez.(Ali- İmran-9)

Allah vaadinden dönmez.
 
Ümmü Yasir Çevrimdışı

Ümmü Yasir

İşlerimizin hepsini düzelt Allah’ım...
İslam-TR Üyesi
Ben sadece üzülüyorum ve acıyorum Rabbinden habersiz ve uzak bi hayat yaşayanlara/yaşayabilenlere.
 
Sinem Demir Çevrimdışı

Sinem Demir

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Ayıp yahu, benim eşim ateist ben değilim.
Beni de dinsiz yaptınız ya helal olsun size..
 
Ümmü Yasir Çevrimdışı

Ümmü Yasir

İşlerimizin hepsini düzelt Allah’ım...
İslam-TR Üyesi
Ayıp yahu, benim işim ateist ben değilim.
Beni de dinsiz yaptınız ya helal olsun size..
Ben ayıplanacak bişey söylemediğime inanıyorum. Sadece üzüntümü dile getirdim. Allah cc hakkındaki cehaletiniz ve sonsuz rahmet sahibi hakkındaki hatalı görüşlerinize inanamayıp hayret ettim.
 
Ümmü Yasir Çevrimdışı

Ümmü Yasir

İşlerimizin hepsini düzelt Allah’ım...
İslam-TR Üyesi
Ben ayıplanacak bişey söylediğime inanıyorum. Sadece üzüntümü dile getirdim. Allah cc hakkındaki cehaletiniz ve sonsuz rahmet sahibi hakkındaki hatalı görüşlerinize inanamayıp hayret ettim.
Ha bu demek değildir ki ben hiç batasız bir kulum, haşa. Ama yaptığım hatalar sonrası bile kendisine sığınacağım bir Rabbim olduğunu bilmek bile bana manevi bir güç veriyor.
 
Ümmü Yasir Çevrimdışı

Ümmü Yasir

İşlerimizin hepsini düzelt Allah’ım...
İslam-TR Üyesi
Birde insanların sizin için Allahtan cc hidayet dilemesi ne büyük bişey. Ve kesinlikle ayıplama değil..
 
Sinem Demir Çevrimdışı

Sinem Demir

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Görüş farklılıklarımız var. Ben affedici ve lutfu bol bir Allah'a inanıyorum. İnsanları kendisine inanmadığı için sonsuz kere cehennemde yakacak bir Allah anlayışım yok. Allah hoşgörülü olmasa aşağıdaki ayet olur muydu?

2:62 -Şüphe yok ki, iman edenler, yahudiler, hıristiyanlar ve sabiîler, bunlardan her kim Allah'a ve ahiret gününe gerçekten iman eder ve salih amel işlerse elbette Rabbleri katında bunların ecirleri vardır, bunlara bir korku yoktur, bunlar mahzun da olacak değillerdir.
 
Ümmü Yasir Çevrimdışı

Ümmü Yasir

İşlerimizin hepsini düzelt Allah’ım...
İslam-TR Üyesi
Görüş farklılıklarımız var. Ben affedici ve lutfu bol bir Allah'a inanıyorum. İnsanları kendisine inanmadığı için sonsuz kere cehennemde yakacak bir Allah anlayışım yok. Allah hoşgörülü olmasa aşağıdaki ayet olur muydu?

2:62 -Şüphe yok ki, iman edenler, yahudiler, hıristiyanlar ve sabiîler, bunlardan her kim Allah'a ve ahiret gününe gerçekten iman eder ve salih amel işlerse elbette Rabbleri katında bunların ecirleri vardır, bunlara bir korku yoktur, bunlar mahzun da olacak değillerdir.
Bu ayetin tefsirine bakarsanız bu ayette kastedilen Yahudi ve Hıristiyanlar Allah'a iman eden ( aynı zamanda Hz Musa'nın getirdiklerine iman eden ve Hz İsa'nın getirdiklerine iman edenlerdir) Yani sonuçta MÜSLÜMANLAR
 
Ebu Mervan Çevrimdışı

Ebu Mervan

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Görüş farklılıklarımız var. Ben affedici ve lutfu bol bir Allah'a inanıyorum. İnsanları kendisine inanmadığı için sonsuz kere cehennemde yakacak bir Allah anlayışım yok. Allah hoşgörülü olmasa aşağıdaki ayet olur muydu?

2:62 -Şüphe yok ki, iman edenler, yahudiler, hıristiyanlar ve sabiîler, bunlardan her kim Allah'a ve ahiret gününe gerçekten iman eder ve salih amel işlerse elbette Rabbleri katında bunların ecirleri vardır, bunlara bir korku yoktur, bunlar mahzun da olacak değillerdir.
Bu ayeti işde kendi kafana göre yorumladığın için. Allah sana hidayet etsin. Evet tüm müşrik kafir ve münafıklat ebwdi cehennemde cayır cayır yanacaklar. Alhamdulillah. O ayet peygamber gönderilmeden önce yahudi ve hristiyanlar içindi.

Sen imanı ve küfrü öğren. Ayet şuan geçerli ise ozaman nedir bu zahmet neden namaz oruç takva haramlardan kaçma var?

Ohhh ne ala memleket vaftizleyelim (!) Kendinizi olalım isevi garantileyelim cenneti :) ne var bu kadar çile çekmeye değil mi? Ayetlerin kendi kafana göre doğru olduğuna inanıyorsun yahudi veya hristiyan ol. Ondan sonra ölümden sonra bi bak dediklerin doğrumuymuş :)
 
İ Çevrimdışı

İbn Muhammed

الله اكبر و العزة الله
İslam-TR Üyesi
Görüş farklılıklarımız var. Ben affedici ve lutfu bol bir Allah'a inanıyorum. İnsanları kendisine inanmadığı için sonsuz kere cehennemde yakacak bir Allah anlayışım yok. Allah hoşgörülü olmasa aşağıdaki ayet olur muydu?

O kâfirler, beni bırakıp da kullarımı dostlar edineceklerini mi sandılar? Doğrusu biz cehennemi o kâfirlere bir konukluk olarak hazırladık.(KEHF/102)

Onlar, Allah'tan başka birtakım ilâhlar edindiler. Güya yardım olunacaklar.(YASİN/74)

Doğrusu Allah, kendisine ortak koşulmasını asla affetmez. Ondan başkasını (diğer günahları) ise, dilediği kimseler için bağışlar ve mağfiret buyurur. Her kim Allah'a şirk koşarsa gerçekten pek büyük bir günah ile iftira etmiş olur. (NİSA/48)

Fakat Allah, kendilerine salih bir evlat verince, her ikisi de tuttular verdiği evlatlar üzerine ona ortak koşmaya başladılar. Allah, onların koştukları şirkten münezzehtir. (A'RAF/190)

O gün ki, hepsini mahşere toplayacağız, sonra da o şirk koşanlara "Haydi yerlerinize! Siz de, ortak koştuklarınız da!" diyeceğiz. Artık aralarını iyice açmışız. O ortak koştukları şeyler, "Siz bize tapmıyordunuz ki." diyecekler. (YUNUS/28)

Onların çoğu şirk koşmadan Allah'a iman etmezler (imanlarına az çok bir şirk karıştırırlar). (YUSUF/106)

Andolsun ki, sana da, senden öncekilere de şu vahyedildi: "Yemin ederim ki, eğer şirk koşarsan bütün çalışmaların boşa gider ve mutlaka kendine yazık edenlerden olursun." (ZÜMER/65)

-



Allah'ın anılmasına tahammül edemezler

Allah'ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar, Allah da razı olmuyor. Fakat kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlamayı diliyor.(TEVBE/32)

İnkâr edenler: "Bu Kur'ân-ı dinlemeyin, okunurken gürültü yapın, belki üstün gelirsiniz" dediler. (FUSSİLET/26)

Âyetlerimiz kendilerine apaçık olarak okunduğu zaman, o kâfirlerin yüzlerinden inkârlarını anlarsın. Neredeyse, kendilerine âyetlerimizi okuyanlara saldıracaklar. De ki: "Şimdi size ondan daha kötü olanını haber vereyim mi? O, ateştir. Allah bunu kâfir olanlara vaad buyurdu. O ne kötü bir dönüş yeridir." (HAC/72)

Ve kalblerinin üzerine, Kur'ân'ı anlamalarına engel perdeler geçiririz ve kulaklarına bir ağırlık veririz. Rabbini Kur'ân'da bir tek olarak andığın zaman da ürkerek arkalarına döner kaçarlar. (İSRA/46)

Böyle iken, Allah bir olarak anıldığı zaman ahirete inanmayanların yürekleri burkulur da, O'ndan başkaları anıldığı zaman derhal yüzleri güler. (ZÜMER/45)

Onlar ki, beni hatırlatan âyetlerimden gözleri bir örtü içindeydi. İşitmeye de tahammül edemiyorlardı. (KEHF/101)

-



Kur'an hakkında şüphe içindedirler

İnkâr edenler de, kendilerine ansızın kıyamet gelinceye veya akîm (kısır) bir günün azabı gelinceye kadar, Kur'ân'dan şüphe etmekte devam edip giderler. (HAC/55)

-



Öğüt almazlar

Hayır, hayır, O kur'ân kuşkusuz bir öğüttür.

Dileyen onu düşünür. (MÜDDESSİR/54-55)

Kendilerine hatırlatıldığında da düşünmüyorlar. (SAFFAT/13)

Ve kendilerine Rablerinin âyetlerinden herhangi bir âyet geldiği zaman mutlaka ondan yüz çevirirler. (YASİN/46)

-



Dini ve iman edenleri alaya alırlar

Bir mucize gördükleri zaman da eğlenceye alıyorlar. (SAFFAT/14)

-



Güvenilmez kişilerdir

Bir mümin hakkında ne bir yemin gözetirler, ne de bir antlaşma. Bunlar işte böyle haddi aşan kimselerdir. (TEVBE/10)

Onlar, kendileriyle antlaşma yaptığın halde her defasında antlaşmalarını bozarlar ve bundan hiç çekinmezler. (ENFAL/56)

Onlar ki, söz verip andlaştıktan sonra Allah'a verdikleri sözü bozarlar. Allah'ın birleştirmesini emrettiği şeyi (iman ve akrabalık bağlarını) keserler ve yeryüzünde bozgunculuk yaparlar. İşte zarara uğrayanlar onlardır. (BAKARA/27)

Sözlerini bozdukları için onları lanetledik ve kalblerini katılaştırdık. Kelimeleri yerlerinden değiştiriyorlar. Uyarıldıkları şeyden pay almayı unuttular. İçlerinden pek azı hariç, daima onlardan hainlik görürsün. Yine de onları affet, aldırma. Çünkü Allah güzel davrananları sever. (MAİDE/13)

Sana "Peki" derler, fakat senin yanından çıktıklarında, içlerinden birtakımı, geceleyin (gündüz) söylemiş olduklarının tersini kurarlar. Allah onların geceleyin tasarladıklarını yazıyor. Sen onlara aldırma. Allah'a güven. Vekil olarak Allah yeter. (NİSA/81)

Onların çoğunda, sözde durma (diye bir şey) bulamadık. Gerçek şu ki, onların çoğunu yoldan çıkmış bulduk. (A'RAF/102)

O fasıklar hem bunları tanımıyacaklar, hem de ne zaman bir ahd üzerine antlaşma yapsalar, her defasında mutlaka içlerinden bir güruh çıkıp onu bozacak ve atıverecek öyle mi? Hatta az bir güruh değil, onların çoğu ahit tanımaz imansızlardır. (BAKARA/100)

-



Sapkın inançlarını asla terk etmezler

Onlar bir kötülük yaptıkları zaman: "Babalarımızı bu yolda bulduk, bunu bize Allah emretti." derler. De ki: "Allah kötülüğü emretmez. Allah'a karşı bilmediğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?" (A'RAF/28)

Onlara: " Allah'ın indirdiği (kitabı)ne ve peygamber'e gelin" dendiği zaman:" Atalarımızı üzerinde bulduğumuz şey bize yeter" derler. Ataları bir şey bilmeyen ve doğru yolu da bulamayan kimseler olsa da mı?(MAİDE/104)

-



Allah'ın ayetlerini çarpıtmaya çalışırlar

Onlar ki, Allah yolundan döndürmeye çalışırlar ve o yolu eğri büğrü yapmak isterler. Üstelik onlar, evet onlar ahirete de inanmazlar. (HUD/19)

Âyetlerimizi tartışarak bozmaya uğraşanlara gelince, işte onlar cehennemliktirler. (HAC/51)

Onlar, o kimselerdir ki dünya hayatını ahirete tercih ederler, (insanları) Allah'ın yolundan çevirirler ve onun eğrilmesini isterler. İşte bunlar, çok büyük bir sapıklık içindedirler. (İBRAHİM/3)

İnsanlara dokunan bir sıkıntıdan sonra kendilerine bir rahmet tattırdığımız zaman, âyetlerimiz hakkında derhal bir takım hilekârlıklara girişirler. De ki: "Allah'ın hilesi daha çabuktur. Haberiniz olsun ki elçilerimiz yaptığınız hileleri yazıp duruyorlar". (YUNUS/21)

Tehdit ederek, inananları Allah yolundan alıkoyarak ve o yolun eğriliğini arayarak öyle her yolun başında oturmayın. Düşünün ki siz az idiniz de O sizi çoğalttı. Bakın ki bozguncuların sonu nasıl olmuştur. (A'RAF/86)

-



Yalan yere yemin ederler

Eğer verdikleri sözden sonra yeminlerini bozar ve dininize dil uzatırlarsa, o küfür öncülerini hemen öldürün. Çünkü onların yeminleri yoktur. Ola ki, vazgeçerler. (TEVBE/12)

-



Allah ve din hakkında bilgileri olmadığı Halde tartışırlar

Hem müşrikler dediler ki: "Hayat, ancak bu dünya hayatımızdan ibarettir. Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak geçen zaman yokluğa sürükler. Halbuki onların bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. Onlar, sadece böyle zannederler.(CASİYE/24)

Onlar bir kötülük yaptıkları zaman: "Babalarımızı bu yolda bulduk, bunu bize Allah emretti." derler. De ki: "Allah kötülüğü emretmez. Allah'a karşı bilmediğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?" (A'RAF/28)

İşte siz böylesiniz. Haydi biraz bilginiz olan şey hakkında tartıştınız, ya hiç bilginiz olmayan şey hakkında niçin tartışıyorsunuz? Allah bilir, siz bilmezsiniz. (AL-İ İMRAN/66)

Bu hususta ne kendilerinin, ne de atalarının hiçbir bilgisi yoktur. Ağızlarından çıkan söz ne büyük bir iftiradır. Onlar, yalandan başka bir şey söylemiyorlar. (KEHF/5)

Görmediniz mi ki, Allah göklerde ve yerde ne varsa hepsini sizin hizmetinize vermiş, gizli ve açık olarak nimetlerini üzerinize yaymıştır. Bununla beraber insanlar içinde kimi de var ki, ne bir ilme, ne bir mürşide ve ne aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın Allah hakkında mücadele ediyor. (LOKMAN/20)

İnsanlardan kimi de vardır ki ne bir bilgiye, ne bir delile, ne de aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın Allah hakkında tartışır. (HAC/8)

-



Allah yolundan saptırmaya çalışırlar

Allah'ın âyetlerini az bir çıkara değiştirdiler de Allah yolundan engellediler. Gerçekten de bunlar ne fena şeyler yapageldiler. (TEVBE/9)

Bayağı insanlardan kimi de vardır ki, bilgisizce Allah yolundan saptırmak ve onu eğlence yerine tutmak için laf eğlencesi (veya boş söz) satın alırlar. İşte onlar için aşağılayıcı bir azab vardır. (LOKMAN/6)

Allah sizin tevbenizi kabul etmek istiyor. Halbuki şehvetlerine uyanlar ise, sizin doğru yoldan büyük bir meyl ile sapmanızı istiyorlar. (NİSA/27)

Onlar ki, Allah yolundan döndürmeye çalışırlar ve o yolu eğri büğrü yapmak isterler. Üstelik onlar, evet onlar ahirete de inanmazlar. (HUD/19)

Onlar, Allah'ın yolundan men ederler ve onu eğriltmek isterler, ahireti de inkâr ederlerdi". (A'RAF/45)

Bunu söylemelerinin sebebi şu: Kıyamet günü, kendi günahlarını tam olarak yüklendikten başka, bilgisizlikleri yüzünden saptırmakta oldukları kimselerin günahlarından bir kısmını da yükleneceklerdir. Dikkat edin, yüklendikleri günah ne kötüdür! (NAHL/25)

İnkâr eden ve (insanları) Allah yolundan çevirenler, diğer kimseleri de bozdukları için onlara azab üstüne azab artırdık. (NAHL/88)

Çalım atarak ve halka gösteriş yaparak yurtlarından çıkanlar ve Allah yoluna engel koyanlar gibi olmayın. Allah onların bütün yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır. (ENFAL/47)

-



İman etmek için mucize görmek isterler

Dediler ki: "Ona Rabbinden bir mucize indirilmeli değil miydi?" De ki: "Şüphesiz ki Allah, bir mucize indirmeye kâdirdir, fakat çokları bilmezler".(EN'AM/37)

Bilgiden nasibi olmayanlar da "Allah bizimle konuşsa ya, yahut bize de bir mucize gelse ya!" dediler. Bunlardan öncekiler de tıpkı böyle, bunların dedikleri gibi demişlerdi. Onların kalbleri birbirlerine benzedi. Gerçekten de yakîne ermek (hakikati bilmek) isteyen bir kavim için biz mucizeleri çok açık seçik gösterdik. (BAKARA/118)

Kâfirler şöyle dediler: "Sen, bizim için yerden suyu kesilmeyen bir kaynak fışkırtmadıkça sana asla inanmayacağız."

"Veyahut hurmalıklardan ve üzümlüklerden senin bir bahçen olsun da ortasından şarıl şarıl ırmaklar akıtmalısın."

"Yahut söyleyip zannettiğin gibi, göğü başımıza parça parça düşüresin veya Allah'ı ve melekleri söylediğine şahit getiresin. "

"Yahut altından bir evin olsun, ya da göğe çıkmalısın. Ona çıktığına da asla inanmayız. Ta ki bize, okuyacağımız bir kitap indiresin." De ki: "Rabbimi tenzih ederim. Nihayet ben de, peygamber olan bir insandan başka bir şey değilim."(İSRA/90-93)

Bununla beraber, bize kavuşmayı ummayanlar "Bize ya melekler indirilmeliydi, ya da Rabbimizi görmeliydik" dediler. Andolsun ki, doğrusu nefislerinde kendilerini büyük gördüler ve büyük azgınlık ettiler.(FURKAN/21)

"O'na bir melek indirilmeli değil miydi?" dediler. Eğer bir melek indirseydik, iş bitirilmiş olurdu, sonra kendilerine hiç göz açtırılmazdı.(EN'AM/8)

Bir de "Ona Rabbinden daha başka bir âyet indirilse ya!" diyorlar. De ki: "Gaybı bilmek ancak Allah'a mahsustur, bekleyiniz bakalım, ben de sizinle beraber bekleyeceğim şüphesiz." (YUNUS/20)

Müşrikler, kendilerine bir mucize gelirse ona mutlaka iman edeceklerine dair en ağır yeminleriyle Allah'a yemin ettiler. De ki: "Mucizeler ancak Allah katındadır". Onlara mucizeler geldiğinde de iman etmeyeceklerini siz nerden bileceksiniz? (EN'AM/109)

-



Hakkı göremezler

Onlara: "İnsanların (müslümanların) inandığı gibi inanın." denilince, "Biz de o beyinsizlerin inandığı gibi mi inanacağız?" derler. İyi bilin ki, asıl beyinsiz kendileridir fakat bilmezler. (BAKARA/13)

Hud: "O azabın ne zaman geleceğine dair ilim Allah katındadır. Ben size benimle gönderileni tebliğ ediyorum. Fakat ben sizi cahillik eden bir kavim olarak görüyorum." dedi. (AHKAF/23)

-



Şehvetlerine düşkündürler

Çünkü siz kadınları bırakıp da şehvetle erkeklere gidiyorsunuz. Belki de siz haddi aşan bir kavimsiniz. (A'RAF/81)

Allah sizin tevbenizi kabul etmek istiyor. Halbuki şehvetlerine uyanlar ise, sizin doğru yoldan büyük bir meyl ile sapmanızı istiyorlar. (NİSA/27)

-





Ruh halleri sıkıntılıdır

Allah kimi hidayete erdirmek isterse, onun gönlünü İslâm'a açar. Kimi de saptırmak isterse, sanki göğe yükseliyormuş gibi, göğsünü dar ve sıkıntılı yapar. Allah, inanmayanları işte böyle pislik içinde bırakır. (EN'AM/125)

-



Hemen ümitsizliğe kapılırlar

Ve şayet insana tarafımızdan bir rahmet tattırır, sonra da onu kendisinden geri alırsak, şüphesiz o ümitsiz ve nankör bir kimse olur.(HUD/9)

Biz insana nimet verdiğimiz zaman, Allah'ı anmaktan yüz çevirip uzaklaşır. Ona fenalık dokununca da ümitsizliğe kapılır. (İSRA/83)

Bir de biz insanlara bir rahmet tattırdığımız zaman ona güveniyorlar da; ellerinin önceden yaptığı şeyler sebebiyle başlarına bir fenalık gelirse, hemen her ümidi kesiveriyorlar. (RUM/36)

-



Kibirli ve şımarıktırlar

Biz, maişetleriyle şımarmış nice memleketi helak etmişizdir. İşte yerleri! Kendilerinden sonra oralarda pek az oturulabilmiştir. Onlara biz varis olmuşuzdur. (KASAS/58)

Karun, Musa'nın kavminden idi de, onlara karşı azgınlık etmişti. Biz ona öyle hazineler vermiştik ki, anahtarlarını güçlü kuvvetli bir topluluk zor taşırdı. Kavmi ona demişti ki: "Şımarma! Bil ki Allah şımarıkları sevmez."(KASAS/76)

-



Cimridirler

Onlar ki hem kıskanır, cimrilik ederler, hem de herkese cimrilik tavsiye ederler ve Allah'ın kendilerine lütfundan verdiği nimeti gizlerler. Biz kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırladık. (NİSA/37)

Yoksa onların mülkten bir payı mı vardır. Eğer öyle olsaydı, insanlara bir çekirdeğin zerresini bile vermezlerdi. (NİSA/53)

(Ey Muhammed!) De ki: "Eğer siz Rabbimin rahmet hazinelerine sahip olsaydınız, fakirlik korkusunu yine de elden bırakmazdınız." Doğrusu insan çok cimridir. (İSRA/100)

-



Yoksullara yardım etmezler

Onlara: "Allah'ın size rızık olarak verdiği şeylerden hayra harcayın" dendiği zaman, o kâfirler, müminler için: "Allah'ın dileyince doyurabileceği kimseyi biz mi doyuracağız? Siz apaçık bir sapıklık içinde değil de nesiniz?" dediler. (YASİN/47)

"Yoksula da yedirmezdik." (MÜDDESSİR/44)

İşte o, öksüzü iter, kakar.

Yoksulu doyurmaya önayak olmaz. (MA'UN/2-3)

Ve yardımlığı sakınırlar (zekatı vermezler). (MA'UN/7)

-



İnsanların haklarını yerler

Onlar insanlardan kendilerine bir şey aldıkları zaman tam ölçerler.

Kendileri başkalarına bir şey ölçtükleri veya tarttıkları zaman eksik ölçer ve tartarlar.

Onlar tekrar diriltileceklerini zannetmiyorlar mı? (MUTAFFİFİN/2-4)

Öksüzlere mallarını verin ve kötüsünü (onlara vererek) iyisiyle değiştirmeyin. Onların mallarını, kendi mallarınıza karıştırıp yemeyin. Zira bu, büyük bir günahtır. (NİSA/2)

Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik): "Ey kavmim, dedi, Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan başka bir ilâhınız yoktur. Size Rabbinizden açık bir delil geldi: Ölçüyü ve tartıyı tam yapın, insanların eşyalarını eksik vermeyin, düzeltildikten sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın; eğer inanan (insan)lar iseniz, böylesi sizin için daha iyidir!" (A'RAF/85)

-



Gösteriş yapmaya meraklıdırlar

Çalım atarak ve halka gösteriş yaparak yurtlarından çıkanlar ve Allah yoluna engel koyanlar gibi olmayın. Allah onların bütün yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır. (ENFAL/47)

-



Haklıdan değil güçlü gördüklerinden yanadırlar

Firavun ve adamlarının kendilerini belaya uğratacağı korkusundan dolayı Musa'ya kendi kavminin bir oymağından başka kimse iman etmedi. Çünkü orada Firavun çok üstün idi ve o kesinlikle aşırı giden taşkınlardandı. (YUNUS/83)

Onlar, müminleri bırakıp kâfirleri dost ediniyorlar. Onların yanında izzet ve şeref mi arıyorlar? Halbuki bütün izzet ve şeref Allah'a aittir. (NİSA/139)

-



Dünyadaki tüm uğraşıları boşa gidecektir

Fakat onlar öyle kimselerdir ki, ahirette kendilerine ateşten başka bir şey yoktur. İşledikleri şeyler orada boşuna gitmiştir. Zaten bütün yaptıkları da batıldır. (HUD/16)

Onların bu dünya hayatında harcadıklarının durumu, kendilerine zulmeden bir topluluğun ekinlerini vurup da mahveden kavurucu ve soğuk bir rüzgarın hali gibidir. Allah onlara zulmetmedi. Fakat kendileri, kendilerine zulmediyorlar. (AL-İ İMRAN/117)

De ki: Amelleri en çok boşa gidenleri size bildirelim mi?

Onların dünya hayatında çalışmaları boşa gitmiştir. Oysa onlar güzel işler yaptıklarını sanıyorlardı.

İşte onlar, Rabblerinin âyetlerini ve O'nun huzuruna çıkacaklarını inkâr etmişlerdir de bu yüzden iyilik altında yaptıkları bütün amelleri boşa gitmiştir. Artık kıyamet günü onlar için hiçbir ölçü tutturmayız. (KEHF/103-105)
 
Sinem Demir Çevrimdışı

Sinem Demir

Üyeliği İptal Edildi
Banned
kardeşim ben kafir miyim ki, kafirlerle ilgili ayetleri yapıştırıyorsunuz... Ensar Allah sana hidayet etsin de inanır insanları kafir diye etiketleme...
 
Ümmü Yasir Çevrimdışı

Ümmü Yasir

İşlerimizin hepsini düzelt Allah’ım...
İslam-TR Üyesi
O kâfirler, beni bırakıp da kullarımı dostlar edineceklerini mi sandılar? Doğrusu biz cehennemi o kâfirlere bir konukluk olarak hazırladık.(KEHF/102)

Onlar, Allah'tan başka birtakım ilâhlar edindiler. Güya yardım olunacaklar.(YASİN/74)

Doğrusu Allah, kendisine ortak koşulmasını asla affetmez. Ondan başkasını (diğer günahları) ise, dilediği kimseler için bağışlar ve mağfiret buyurur. Her kim Allah'a şirk koşarsa gerçekten pek büyük bir günah ile iftira etmiş olur. (NİSA/48)

Fakat Allah, kendilerine salih bir evlat verince, her ikisi de tuttular verdiği evlatlar üzerine ona ortak koşmaya başladılar. Allah, onların koştukları şirkten münezzehtir. (A'RAF/190)

O gün ki, hepsini mahşere toplayacağız, sonra da o şirk koşanlara "Haydi yerlerinize! Siz de, ortak koştuklarınız da!" diyeceğiz. Artık aralarını iyice açmışız. O ortak koştukları şeyler, "Siz bize tapmıyordunuz ki." diyecekler. (YUNUS/28)

Onların çoğu şirk koşmadan Allah'a iman etmezler (imanlarına az çok bir şirk karıştırırlar). (YUSUF/106)

Andolsun ki, sana da, senden öncekilere de şu vahyedildi: "Yemin ederim ki, eğer şirk koşarsan bütün çalışmaların boşa gider ve mutlaka kendine yazık edenlerden olursun." (ZÜMER/65)

-



Allah'ın anılmasına tahammül edemezler

Allah'ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar, Allah da razı olmuyor. Fakat kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlamayı diliyor.(TEVBE/32)

İnkâr edenler: "Bu Kur'ân-ı dinlemeyin, okunurken gürültü yapın, belki üstün gelirsiniz" dediler. (FUSSİLET/26)

Âyetlerimiz kendilerine apaçık olarak okunduğu zaman, o kâfirlerin yüzlerinden inkârlarını anlarsın. Neredeyse, kendilerine âyetlerimizi okuyanlara saldıracaklar. De ki: "Şimdi size ondan daha kötü olanını haber vereyim mi? O, ateştir. Allah bunu kâfir olanlara vaad buyurdu. O ne kötü bir dönüş yeridir." (HAC/72)

Ve kalblerinin üzerine, Kur'ân'ı anlamalarına engel perdeler geçiririz ve kulaklarına bir ağırlık veririz. Rabbini Kur'ân'da bir tek olarak andığın zaman da ürkerek arkalarına döner kaçarlar. (İSRA/46)

Böyle iken, Allah bir olarak anıldığı zaman ahirete inanmayanların yürekleri burkulur da, O'ndan başkaları anıldığı zaman derhal yüzleri güler. (ZÜMER/45)

Onlar ki, beni hatırlatan âyetlerimden gözleri bir örtü içindeydi. İşitmeye de tahammül edemiyorlardı. (KEHF/101)

-



Kur'an hakkında şüphe içindedirler

İnkâr edenler de, kendilerine ansızın kıyamet gelinceye veya akîm (kısır) bir günün azabı gelinceye kadar, Kur'ân'dan şüphe etmekte devam edip giderler. (HAC/55)

-



Öğüt almazlar

Hayır, hayır, O kur'ân kuşkusuz bir öğüttür.

Dileyen onu düşünür. (MÜDDESSİR/54-55)

Kendilerine hatırlatıldığında da düşünmüyorlar. (SAFFAT/13)

Ve kendilerine Rablerinin âyetlerinden herhangi bir âyet geldiği zaman mutlaka ondan yüz çevirirler. (YASİN/46)

-



Dini ve iman edenleri alaya alırlar

Bir mucize gördükleri zaman da eğlenceye alıyorlar. (SAFFAT/14)

-



Güvenilmez kişilerdir

Bir mümin hakkında ne bir yemin gözetirler, ne de bir antlaşma. Bunlar işte böyle haddi aşan kimselerdir. (TEVBE/10)

Onlar, kendileriyle antlaşma yaptığın halde her defasında antlaşmalarını bozarlar ve bundan hiç çekinmezler. (ENFAL/56)

Onlar ki, söz verip andlaştıktan sonra Allah'a verdikleri sözü bozarlar. Allah'ın birleştirmesini emrettiği şeyi (iman ve akrabalık bağlarını) keserler ve yeryüzünde bozgunculuk yaparlar. İşte zarara uğrayanlar onlardır. (BAKARA/27)

Sözlerini bozdukları için onları lanetledik ve kalblerini katılaştırdık. Kelimeleri yerlerinden değiştiriyorlar. Uyarıldıkları şeyden pay almayı unuttular. İçlerinden pek azı hariç, daima onlardan hainlik görürsün. Yine de onları affet, aldırma. Çünkü Allah güzel davrananları sever. (MAİDE/13)

Sana "Peki" derler, fakat senin yanından çıktıklarında, içlerinden birtakımı, geceleyin (gündüz) söylemiş olduklarının tersini kurarlar. Allah onların geceleyin tasarladıklarını yazıyor. Sen onlara aldırma. Allah'a güven. Vekil olarak Allah yeter. (NİSA/81)

Onların çoğunda, sözde durma (diye bir şey) bulamadık. Gerçek şu ki, onların çoğunu yoldan çıkmış bulduk. (A'RAF/102)

O fasıklar hem bunları tanımıyacaklar, hem de ne zaman bir ahd üzerine antlaşma yapsalar, her defasında mutlaka içlerinden bir güruh çıkıp onu bozacak ve atıverecek öyle mi? Hatta az bir güruh değil, onların çoğu ahit tanımaz imansızlardır. (BAKARA/100)

-



Sapkın inançlarını asla terk etmezler

Onlar bir kötülük yaptıkları zaman: "Babalarımızı bu yolda bulduk, bunu bize Allah emretti." derler. De ki: "Allah kötülüğü emretmez. Allah'a karşı bilmediğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?" (A'RAF/28)

Onlara: " Allah'ın indirdiği (kitabı)ne ve peygamber'e gelin" dendiği zaman:" Atalarımızı üzerinde bulduğumuz şey bize yeter" derler. Ataları bir şey bilmeyen ve doğru yolu da bulamayan kimseler olsa da mı?(MAİDE/104)

-



Allah'ın ayetlerini çarpıtmaya çalışırlar

Onlar ki, Allah yolundan döndürmeye çalışırlar ve o yolu eğri büğrü yapmak isterler. Üstelik onlar, evet onlar ahirete de inanmazlar. (HUD/19)

Âyetlerimizi tartışarak bozmaya uğraşanlara gelince, işte onlar cehennemliktirler. (HAC/51)

Onlar, o kimselerdir ki dünya hayatını ahirete tercih ederler, (insanları) Allah'ın yolundan çevirirler ve onun eğrilmesini isterler. İşte bunlar, çok büyük bir sapıklık içindedirler. (İBRAHİM/3)

İnsanlara dokunan bir sıkıntıdan sonra kendilerine bir rahmet tattırdığımız zaman, âyetlerimiz hakkında derhal bir takım hilekârlıklara girişirler. De ki: "Allah'ın hilesi daha çabuktur. Haberiniz olsun ki elçilerimiz yaptığınız hileleri yazıp duruyorlar". (YUNUS/21)

Tehdit ederek, inananları Allah yolundan alıkoyarak ve o yolun eğriliğini arayarak öyle her yolun başında oturmayın. Düşünün ki siz az idiniz de O sizi çoğalttı. Bakın ki bozguncuların sonu nasıl olmuştur. (A'RAF/86)

-



Yalan yere yemin ederler

Eğer verdikleri sözden sonra yeminlerini bozar ve dininize dil uzatırlarsa, o küfür öncülerini hemen öldürün. Çünkü onların yeminleri yoktur. Ola ki, vazgeçerler. (TEVBE/12)

-



Allah ve din hakkında bilgileri olmadığı Halde tartışırlar

Hem müşrikler dediler ki: "Hayat, ancak bu dünya hayatımızdan ibarettir. Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak geçen zaman yokluğa sürükler. Halbuki onların bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. Onlar, sadece böyle zannederler.(CASİYE/24)

Onlar bir kötülük yaptıkları zaman: "Babalarımızı bu yolda bulduk, bunu bize Allah emretti." derler. De ki: "Allah kötülüğü emretmez. Allah'a karşı bilmediğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?" (A'RAF/28)

İşte siz böylesiniz. Haydi biraz bilginiz olan şey hakkında tartıştınız, ya hiç bilginiz olmayan şey hakkında niçin tartışıyorsunuz? Allah bilir, siz bilmezsiniz. (AL-İ İMRAN/66)

Bu hususta ne kendilerinin, ne de atalarının hiçbir bilgisi yoktur. Ağızlarından çıkan söz ne büyük bir iftiradır. Onlar, yalandan başka bir şey söylemiyorlar. (KEHF/5)

Görmediniz mi ki, Allah göklerde ve yerde ne varsa hepsini sizin hizmetinize vermiş, gizli ve açık olarak nimetlerini üzerinize yaymıştır. Bununla beraber insanlar içinde kimi de var ki, ne bir ilme, ne bir mürşide ve ne aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın Allah hakkında mücadele ediyor. (LOKMAN/20)

İnsanlardan kimi de vardır ki ne bir bilgiye, ne bir delile, ne de aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın Allah hakkında tartışır. (HAC/8)

-



Allah yolundan saptırmaya çalışırlar

Allah'ın âyetlerini az bir çıkara değiştirdiler de Allah yolundan engellediler. Gerçekten de bunlar ne fena şeyler yapageldiler. (TEVBE/9)

Bayağı insanlardan kimi de vardır ki, bilgisizce Allah yolundan saptırmak ve onu eğlence yerine tutmak için laf eğlencesi (veya boş söz) satın alırlar. İşte onlar için aşağılayıcı bir azab vardır. (LOKMAN/6)

Allah sizin tevbenizi kabul etmek istiyor. Halbuki şehvetlerine uyanlar ise, sizin doğru yoldan büyük bir meyl ile sapmanızı istiyorlar. (NİSA/27)

Onlar ki, Allah yolundan döndürmeye çalışırlar ve o yolu eğri büğrü yapmak isterler. Üstelik onlar, evet onlar ahirete de inanmazlar. (HUD/19)

Onlar, Allah'ın yolundan men ederler ve onu eğriltmek isterler, ahireti de inkâr ederlerdi". (A'RAF/45)

Bunu söylemelerinin sebebi şu: Kıyamet günü, kendi günahlarını tam olarak yüklendikten başka, bilgisizlikleri yüzünden saptırmakta oldukları kimselerin günahlarından bir kısmını da yükleneceklerdir. Dikkat edin, yüklendikleri günah ne kötüdür! (NAHL/25)

İnkâr eden ve (insanları) Allah yolundan çevirenler, diğer kimseleri de bozdukları için onlara azab üstüne azab artırdık. (NAHL/88)

Çalım atarak ve halka gösteriş yaparak yurtlarından çıkanlar ve Allah yoluna engel koyanlar gibi olmayın. Allah onların bütün yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır. (ENFAL/47)

-



İman etmek için mucize görmek isterler

Dediler ki: "Ona Rabbinden bir mucize indirilmeli değil miydi?" De ki: "Şüphesiz ki Allah, bir mucize indirmeye kâdirdir, fakat çokları bilmezler".(EN'AM/37)

Bilgiden nasibi olmayanlar da "Allah bizimle konuşsa ya, yahut bize de bir mucize gelse ya!" dediler. Bunlardan öncekiler de tıpkı böyle, bunların dedikleri gibi demişlerdi. Onların kalbleri birbirlerine benzedi. Gerçekten de yakîne ermek (hakikati bilmek) isteyen bir kavim için biz mucizeleri çok açık seçik gösterdik. (BAKARA/118)

Kâfirler şöyle dediler: "Sen, bizim için yerden suyu kesilmeyen bir kaynak fışkırtmadıkça sana asla inanmayacağız."

"Veyahut hurmalıklardan ve üzümlüklerden senin bir bahçen olsun da ortasından şarıl şarıl ırmaklar akıtmalısın."

"Yahut söyleyip zannettiğin gibi, göğü başımıza parça parça düşüresin veya Allah'ı ve melekleri söylediğine şahit getiresin. "

"Yahut altından bir evin olsun, ya da göğe çıkmalısın. Ona çıktığına da asla inanmayız. Ta ki bize, okuyacağımız bir kitap indiresin." De ki: "Rabbimi tenzih ederim. Nihayet ben de, peygamber olan bir insandan başka bir şey değilim."(İSRA/90-93)

Bununla beraber, bize kavuşmayı ummayanlar "Bize ya melekler indirilmeliydi, ya da Rabbimizi görmeliydik" dediler. Andolsun ki, doğrusu nefislerinde kendilerini büyük gördüler ve büyük azgınlık ettiler.(FURKAN/21)

"O'na bir melek indirilmeli değil miydi?" dediler. Eğer bir melek indirseydik, iş bitirilmiş olurdu, sonra kendilerine hiç göz açtırılmazdı.(EN'AM/8)

Bir de "Ona Rabbinden daha başka bir âyet indirilse ya!" diyorlar. De ki: "Gaybı bilmek ancak Allah'a mahsustur, bekleyiniz bakalım, ben de sizinle beraber bekleyeceğim şüphesiz." (YUNUS/20)

Müşrikler, kendilerine bir mucize gelirse ona mutlaka iman edeceklerine dair en ağır yeminleriyle Allah'a yemin ettiler. De ki: "Mucizeler ancak Allah katındadır". Onlara mucizeler geldiğinde de iman etmeyeceklerini siz nerden bileceksiniz? (EN'AM/109)

-



Hakkı göremezler

Onlara: "İnsanların (müslümanların) inandığı gibi inanın." denilince, "Biz de o beyinsizlerin inandığı gibi mi inanacağız?" derler. İyi bilin ki, asıl beyinsiz kendileridir fakat bilmezler. (BAKARA/13)

Hud: "O azabın ne zaman geleceğine dair ilim Allah katındadır. Ben size benimle gönderileni tebliğ ediyorum. Fakat ben sizi cahillik eden bir kavim olarak görüyorum." dedi. (AHKAF/23)

-



Şehvetlerine düşkündürler

Çünkü siz kadınları bırakıp da şehvetle erkeklere gidiyorsunuz. Belki de siz haddi aşan bir kavimsiniz. (A'RAF/81)

Allah sizin tevbenizi kabul etmek istiyor. Halbuki şehvetlerine uyanlar ise, sizin doğru yoldan büyük bir meyl ile sapmanızı istiyorlar. (NİSA/27)

-





Ruh halleri sıkıntılıdır

Allah kimi hidayete erdirmek isterse, onun gönlünü İslâm'a açar. Kimi de saptırmak isterse, sanki göğe yükseliyormuş gibi, göğsünü dar ve sıkıntılı yapar. Allah, inanmayanları işte böyle pislik içinde bırakır. (EN'AM/125)

-



Hemen ümitsizliğe kapılırlar

Ve şayet insana tarafımızdan bir rahmet tattırır, sonra da onu kendisinden geri alırsak, şüphesiz o ümitsiz ve nankör bir kimse olur.(HUD/9)

Biz insana nimet verdiğimiz zaman, Allah'ı anmaktan yüz çevirip uzaklaşır. Ona fenalık dokununca da ümitsizliğe kapılır. (İSRA/83)

Bir de biz insanlara bir rahmet tattırdığımız zaman ona güveniyorlar da; ellerinin önceden yaptığı şeyler sebebiyle başlarına bir fenalık gelirse, hemen her ümidi kesiveriyorlar. (RUM/36)

-



Kibirli ve şımarıktırlar

Biz, maişetleriyle şımarmış nice memleketi helak etmişizdir. İşte yerleri! Kendilerinden sonra oralarda pek az oturulabilmiştir. Onlara biz varis olmuşuzdur. (KASAS/58)

Karun, Musa'nın kavminden idi de, onlara karşı azgınlık etmişti. Biz ona öyle hazineler vermiştik ki, anahtarlarını güçlü kuvvetli bir topluluk zor taşırdı. Kavmi ona demişti ki: "Şımarma! Bil ki Allah şımarıkları sevmez."(KASAS/76)

-



Cimridirler

Onlar ki hem kıskanır, cimrilik ederler, hem de herkese cimrilik tavsiye ederler ve Allah'ın kendilerine lütfundan verdiği nimeti gizlerler. Biz kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırladık. (NİSA/37)

Yoksa onların mülkten bir payı mı vardır. Eğer öyle olsaydı, insanlara bir çekirdeğin zerresini bile vermezlerdi. (NİSA/53)

(Ey Muhammed!) De ki: "Eğer siz Rabbimin rahmet hazinelerine sahip olsaydınız, fakirlik korkusunu yine de elden bırakmazdınız." Doğrusu insan çok cimridir. (İSRA/100)

-



Yoksullara yardım etmezler

Onlara: "Allah'ın size rızık olarak verdiği şeylerden hayra harcayın" dendiği zaman, o kâfirler, müminler için: "Allah'ın dileyince doyurabileceği kimseyi biz mi doyuracağız? Siz apaçık bir sapıklık içinde değil de nesiniz?" dediler. (YASİN/47)

"Yoksula da yedirmezdik." (MÜDDESSİR/44)

İşte o, öksüzü iter, kakar.

Yoksulu doyurmaya önayak olmaz. (MA'UN/2-3)

Ve yardımlığı sakınırlar (zekatı vermezler). (MA'UN/7)

-



İnsanların haklarını yerler

Onlar insanlardan kendilerine bir şey aldıkları zaman tam ölçerler.

Kendileri başkalarına bir şey ölçtükleri veya tarttıkları zaman eksik ölçer ve tartarlar.

Onlar tekrar diriltileceklerini zannetmiyorlar mı? (MUTAFFİFİN/2-4)

Öksüzlere mallarını verin ve kötüsünü (onlara vererek) iyisiyle değiştirmeyin. Onların mallarını, kendi mallarınıza karıştırıp yemeyin. Zira bu, büyük bir günahtır. (NİSA/2)

Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik): "Ey kavmim, dedi, Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan başka bir ilâhınız yoktur. Size Rabbinizden açık bir delil geldi: Ölçüyü ve tartıyı tam yapın, insanların eşyalarını eksik vermeyin, düzeltildikten sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın; eğer inanan (insan)lar iseniz, böylesi sizin için daha iyidir!" (A'RAF/85)

-



Gösteriş yapmaya meraklıdırlar

Çalım atarak ve halka gösteriş yaparak yurtlarından çıkanlar ve Allah yoluna engel koyanlar gibi olmayın. Allah onların bütün yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır. (ENFAL/47)

-



Haklıdan değil güçlü gördüklerinden yanadırlar

Firavun ve adamlarının kendilerini belaya uğratacağı korkusundan dolayı Musa'ya kendi kavminin bir oymağından başka kimse iman etmedi. Çünkü orada Firavun çok üstün idi ve o kesinlikle aşırı giden taşkınlardandı. (YUNUS/83)

Onlar, müminleri bırakıp kâfirleri dost ediniyorlar. Onların yanında izzet ve şeref mi arıyorlar? Halbuki bütün izzet ve şeref Allah'a aittir. (NİSA/139)

-



Dünyadaki tüm uğraşıları boşa gidecektir

Fakat onlar öyle kimselerdir ki, ahirette kendilerine ateşten başka bir şey yoktur. İşledikleri şeyler orada boşuna gitmiştir. Zaten bütün yaptıkları da batıldır. (HUD/16)

Onların bu dünya hayatında harcadıklarının durumu, kendilerine zulmeden bir topluluğun ekinlerini vurup da mahveden kavurucu ve soğuk bir rüzgarın hali gibidir. Allah onlara zulmetmedi. Fakat kendileri, kendilerine zulmediyorlar. (AL-İ İMRAN/117)

De ki: Amelleri en çok boşa gidenleri size bildirelim mi?

Onların dünya hayatında çalışmaları boşa gitmiştir. Oysa onlar güzel işler yaptıklarını sanıyorlardı.

İşte onlar, Rabblerinin âyetlerini ve O'nun huzuruna çıkacaklarını inkâr etmişlerdir de bu yüzden iyilik altında yaptıkları bütün amelleri boşa gitmiştir. Artık kıyamet günü onlar için hiçbir ölçü tutturmayız. (KEHF/103-105)
Allah razı olsun, ilminizi artırsın.
 
İ Çevrimdışı

İbn Muhammed

الله اكبر و العزة الله
İslam-TR Üyesi
(Elbette, ehl-i kitaptan [Yahudi ve Hıristiyan] olsun, müşriklerden olsun bütün kâfirler Cehennem ateşindedir, orada ebedi kalırlar. Onlar yaratıkların en kötüsüdür.) [Beyyine 6]
(Kâfir olarak ölenlerin yaptıkları [iyi] işler dünya ve ahirette boşa gider. Cehennemde devamlı kalırlar.) [Bekara 217]
(Kâfirler için hazırlanmış olan ateşten sakının!) [Al-i İmran 131]
(Allah’a ve Resulüne karşı isyan edip sınırlarını [dinin hükümlerini] aşanı Allah ebedi kalacağı bir ateşe sokar.) [Nisa 14]

(Resule karşı gelip, müminlerin yolundan başka bir yola gideni, o yönde bırakır ve Cehenneme sokarız; orası ne kötü bir yerdir.)
[Nisa 115]
(İnkârcıları, zalimleri Allah asla affetmez, onları içinde ebedi kalacakları Cehennem yoluna iletir. Bu da Allah'a kolaydır.) [Nisa 169]

(Allah, Meryem oğlu Mesîh’tir diyenler kâfir olmuştur. Allah, kendine ortak koşana Cenneti haram kılar; artık onun yeri ateştir ve zalimler için yardımcı yoktur.)
[Maide 72]
([Allah, Şeytana] dedi ki:Yerilmiş ve rahmetten kovulmuş olarak, oradan çık, defol; and olsun ki sana uyanları ve sizin hepinizi Cehenneme dolduracağım.) [Araf 18]
(Kâfirlerin akıbeti ateştir.) [Rad 35]
(İçinde ebedî kalacağınız Cehenneme girin! Kibirlenenlerin yeri ne kötüdür.) [Nahl 29]
(Biz, Cehennemi kâfirler için bir zindan yaptık.) [İsra 8]
(Tartıları hafif gelip hüsrana uğrayanlar, Cehennemde ebedi kalır.)[Müminun 102,103]
(Allah’a ve Resulüne inanmayan o kâfirler için çılgın bir ateş hazırladık.)[Fetih 13]

(Ey Nebi, kâfirlerle
[kılıç ile] ve münafıklarla [öğüt ve vesikalarla] cihad et,[öğüt de kâr etmezse] onlara sert davran. Onların gidecekleri Cehennem, ne kötü yerdir.) [Tahrim 9]
(Cehennem, tagutları [kâfirleri] bekleyen yerdir.) [Nebe 21-22]
(Facirler [kâfirler] Cehennemdedir.) [İnfitar 14]

(Kâfirlere Cehennem ateşi vardır. Öldürülmezler ki ölsünler
[de kurtulsunlar] Cehennem azabı da hafifletilmez. İşte biz, küfürde ileri gideni böyle cezalandırırız.) [Fatır 36]

@Sinem Demir, daha delil ister misin? Bunlar sadece Kur'an dan olanlar.
 
EBU HANİFE Çevrimdışı

EBU HANİFE

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Görüş farklılıklarımız var. Ben affedici ve lutfu bol bir Allah'a inanıyorum. İnsanları kendisine inanmadığı için sonsuz kere cehennemde yakacak bir Allah anlayışım yok. Allah hoşgörülü olmasa aşağıdaki ayet olur muydu?

2:62 -Şüphe yok ki, iman edenler, yahudiler, hıristiyanlar ve sabiîler, bunlardan her kim Allah'a ve ahiret gününe gerçekten iman eder ve salih amel işlerse elbette Rabbleri katında bunların ecirleri vardır, bunlara bir korku yoktur, bunlar mahzun da olacak değillerdir.
Ayeti dikkatlice okuyun burada Allah swt. Nin iman esaslarina iman eden yahudi hristiyan sabiiler icindir.Kufurde olup Allah swt sirk kosan yahudi hristiyan sabiiler degil...
 
EBU HANİFE Çevrimdışı

EBU HANİFE

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Yine okuma ve anlama kapasiteniz varsa bu ayet size yeterlidir

5.72
Kim Allah'a ortak koşarsa, artık, Allah ona cenneti muhakkak haram kılmıştır
 
Üst Ana Sayfa Alt