Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Cihad Konusunda Azimeti Seçmek Kişiyi Mesûl Yapar mı?

أهل الحديث Çevrimdışı

أهل الحديث

لا إله إلا الله
Moderatör
Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berakatuhu;

Diyelim ki bir müslüman binek veya nafaka edinemeyecek kadar fakir bir durumda.

Allah ve Rasûlü için (insanlara) öğüt verdikleri takdirde, zayıflara, hastalara ve (savaşta) harcayacak bir şey bulamayanlara günah yoktur. Zira iyilik edenlerin aleyhine bir yol (sorumluluk) yoktur. Allah çok bağışlayan ve çok esirgeyendir. (Tevbe 91)

Bu ayette ruhsat verilenlerin durumunda olduğu hâlde yine de azimeti seçip cihada girişmesi, kişiyi mesûl yapar mı?

Aynısı diğer durumlar için de geçerli. Mesela zann-ı galible sahaya ulaşamayacağını düşünüyor. Bunu bilerek yine de azimeti seçmesinden kişi, mesûl mudur?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âleykum selam we rahmetullahi we berakatuh ;

Cihada gidebilmek için Binek edinme veya ulaşım (gidiş - geliş) ücretinin edinilmesinin vâcib olma şartı uzak mesafelere cihada gidilme durumları içindir. Yürüme mesafesinde olan yerler veya savunma cihadında binek ihtiyacı zaruri değildir. Binek edinme durumu ile ilgili bahsi geçen Tevbe 91 ayeti Medine'den 1 aylık mesafe uzaklıkta olan Tebuk seferi (gidiş geliş 50 gün ) için nâzil olmuştu.
Cihad seriyyesini (geciktirmeyecek) etkilemeyecek şekilde kendi başına (ulaşana kadar cihadın bitme durumu da söz konusu olmayacak ise) cihada katılmak için cihada katılabilmek için her türlü girişimlerde bulunulması gerekir.

Mustâkbel mucâhidin cihad yollarını araştırıp sağ salim, yakalanmadan, esir düşmeden veya helâk olmadan muslumanların ordusuna katılabilmeyi yol ve cihadi şartlarının araştırmaları sonunda zann-ı galibince mümkün ise cihada (farz-ı ayn olan) çıkmalıdır. Cihad farz-ı kifâye ve muslumanların ordusuna ulaşabilme ihtimali yok ise cihada çıkmamasından ötürü mesûliyet yoktur. Fakat zamanında katılabilme imkanı var ve kendisinden kaynaklanan bir kusurdan dolayı farz-ı ayn cihada katılamamış ve sonradan da yol bulamamış ise mesûliyeti vardır.
Nitekim Ebû Hayseme Zuheyr bin Harb (radıyallâhu anh), başlangıçta Tebuk seferin zorluğu sebebiyle Medîne’de kalmış, orduya iştirâk etmemişti. Bir gün, bahçesindeki çardakta hanımları kendisine mükellef bir sofra hazırlamış, onu yemeye çağırmışlardı.
Ebû Hayseme, bu manzarayı görünce aklına Allah Rasûlu (s.a.v.) ve ashâbının hâli gelerek yüreği sızladı ve kendi kendine: “Onlar bu sıcakta Allah yolunda zorluklara katlanmaktayken, benim bu yaptığım, olacak şey mi?!” dedi.
Bu nedâmet ile kendisi için hazırlanan sofraya hiç el sürmeden derhal yola düştü, Tebuk’te İslâm ordusuna katıldı.
Onun geldiğini gören Allah Rasûlü (s.a.v.) bu davranıştan memnun oldular ve: “–Yâ Ebâ Hayseme! Az kaldı helâk olacaktın!..” demişti.

(İbn-i Hişâm, C. IV, Sf: 174; Vâkıdî, C. III, Sf: 998)

 
أهل الحديث Çevrimdışı

أهل الحديث

لا إله إلا الله
Moderatör
Mustâkbel mucâhidin cihad yollarını araştırıp sağ salim, yakalanmadan, esir düşmeden veya helâk olmadan muslumanların ordusuna katılabilmeyi yol ve cihadi şartlarının araştırmaları sonunda zann-ı galibince mümkün ise cihada (farz-ı ayn olan) çıkmalıdır.
Olaya "Allah'a teslimiyet" olarak bakıp O'na güvenip çıkarsa bu meşru olmaz mı?

Misal Musa aleyhisselam'ın yanına o adam gelip "Ey Musa! İleri gelenler seni öldürmek için görüşüyorlar." dediğinde Musa aleyhisselam, zalimlerden Allah'a sığınarak şehri terk etti ve Medyen'e gitti. Yanında ne bir azık, ne de başka şey vardı. Hanımların hayvanlarını sulayıp gölgeye çekildi ve Allah'a dua etti. Allah ona hem eş, hem rızık, hem mesken nasip etti.

"Kendinizi öldürmeyin" ayetiyle değil de, Musa aleyhisselamın kıssası ile amel edilebilir mi?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âllah'ın kâderine teslim ve tevekkul edip kişi her ciddi işe başlayabilir, başlamalıdır da. Fakat sonucun (yol güzergahı ulaşım ve emniyeti, istihbarati mâlûmat) hakkında olumsuzluğu ve doğruluğu hakkında kâti ve yakîn olarak bilgi varsa mesûliyet ve vebal kendi boynunadır. Bu sebeble yola çıkmazsa mesûl olmayacağına inanıyorum. Fakat Lübnan'daki Filistin şehidi kardeşlerimiz gibi cihadi tecrûbi bilgi ve ilişkileri mevcud ise yola çıkmasının câiz olacağına inanıyorum.

Musa (a.s.) kıssası bu konuya delil olamaz. Delil olması için "kendisini öldürmek için toplananlar gittiği yerde değil, aksine bulunduğu mûkim olduğu şehirde olanlardı. Aksine orada durması kendisine sıkıntı olacaktı.
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt