Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Cübbesiz Yine Sapıttı

aknczlfkr Çevrimdışı

aknczlfkr

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
"Ölülere Kuran okunduğu zaman eve gelmeleri mümkün olabilir. Ancak bu her ölü için söylemek zordur. " demiş Ensari kardeş bir yerde..

Kardeş, dediklerin, yani yazdığın veya bir yerden alıp naklettiğin bu çalışmada yazılı pek çok şey çok ulema arasında gerçektende ihtilaflıdır. Ha, bizler Selefi Müslümanlar; Ölülerin işitmediği görüşündeyizdir sen karşı tarafta, veya azab Ruha mıdır beden de beraber mi acır vs ihtilaflıdır vs.. bu ihtilaf o kadar ehemmiyetli değil bu kadarla kalırsa. Ama;

Ölülerin "anıldığı yere gelmesi", veya "kendileri hayrına Kuran okuduğumuzda vs oraya o mekana gelmesi", veya günü gününe anı anına "bu alemi takip ediyor olması", "burasını biliyor olmaları", veya "buraya mudahale edip bizimle irtibata geçmeleri" vs batıldır, muhaldir..

Evet müslüman bir ölü diğer müslüman ölü gelince aralarına karşılaşırlar ve havadisleri sorarlar dünyada olan biten.. Buna dair rivayetler var. Ama bunlar dahi, "Bu alemde ne oluyor bitiyor" olduğuna dair malumatlarının olmadığı ve bu alemle alakalarının kesildiğine açıkça işarettir.. Buna dair başka da deliller vardır.. Rüyada görünmesi ise; gösteren Allah Teala'dır, o rüyana geldi demek delil ister, rüyada onu veya o surette görürsün, bu başka bir şey, ölenin rüyana "gelmesi" demek farklı bir şey.. ama ayıkken ve ruhun gelmesi asla mümkün değidir..

Sadece; Ebul Salahaddin Baybars Akıncı'nın basıma hazırladığı; ve sadece Selefi akideye mahsus sanılarak dışlanma politikası ve aleyhte propaganda yapılan nice fetva ve fikrin, aslında Maturudi-Eşari-Zahiri-Selefi tüm Ümmetin İttifak ettiği şeyler olduğunu ve bu bablarda sofiyyenin ve diğer bidatçilerin söz hakkının olmadığını ve sırtını Maturudiye vs dayamak isteyen sofilerin aslında o akideye göre batılda olduklarını vs de anlattığı kitabında da yeterince izah ettiği bir meseleyi ondan dinlediğimiz kadarıyla nakledeceğim;

Tüm Hanefi-Maturudi Elfaz-ı Küfür kitab ve listelerinde vazgeçilmez bir klişedir, hangi asırda ve dönemde yazılmış olursa olsun tüm alakalı fetava ve akide kitaplarında ve elfaz-ı küfür listelerinde istisnasız geçer bir söz vardır, mesela Birgivi'de, Kadızade'de; hatta tarifçi müfteri Bedir Yayınevince basıldığı halde , kendisi de sofi olan A Ziyauddin Gümüşhanevi'nin Camiul-Mutun yani Ehli Sünnet İtikadı adlı basılmış kitabında dahi es geçil-e-memiştir; vs bulmak mümkündür;

"ERVAH-I MEŞAYIH HAZIRADUR DİSE KAFİR OLUR" veya "ERVAH-I MEŞAYIH HAZIRADUR, BİLÜRLER DİSE KAFİR OLUR".. benzer ifadelerle çok yerde geçen bir klişedir bu.. Akıncı gereğince tafsilatıyla açmıştır, benzer söz ve inanışları da masaya yatırmış ve bu babda Ümmetin "Selefi-Eşari-Maturudi-Zahiri" tüm "Ehli Sünnet'in İCMA ettiğini" ortaya koymuştur. Biz Ehli Sünneti Hasse yani Ehli Hadis de aynı şeyi söylesek de Kelami sünni mezheblerin de yani Ehli Sünnet-i Amme nin de bu meselelerde aynı akidede olduğu bellidir.. İnşallah eser yayınlandığında çok sufi taife bu meselede aydınlanacak, vicdan ve izan sahibi olmayanlar ise sadece parmaklarını ısıracaklardır..

Yani, hatme veya devran meclislerinde vs sözde silsilei sadat isimleri vs okunurken ruhlarının oraya hazır ve nazır oldugu, o meclise geldikleri, veya onların kendilerini andıklarından haberdar oldukları gibi inanışların "küfür" oldugunda şüphe kalmamıştır..

Ve, sadece kendilerini andığımızı veya bizi biliyor orada bulundukları yerden bizi takip ediyor olduklarına vs inanmak yani sadece "Bildikleri" ne inanmak bile küfürse, bir de onlardan "Himmet-Medet-İmdat" dilenmenin küfrü daha da kesindir ve galizdir..
 
aknczlfkr Çevrimdışı

aknczlfkr

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Yine Cüppeli, "Safer ayında okunacak dualar" diye bir de "uğursuzluk" kitabı çıkarttı. Ona göre her safer ayının çarşambaları ugursuzdur ve falan falan duaları okumak gerekir ki olası bazı musibetler vs def olmuş olsun..

göz doldurması için de Büyük puntolarla yazılarak ve de sürekli tarikatin sözlü menakıb geleneğinden alıntıları Edille-i Şer'iyye'den deliller gibi sunarak ve de bazı dipte köşede kalmış zaif ve mevzuat kaabilinden hadisleri ve de bazı dipte köşede kalmış alimden şaz görüşleri vs alayını "cem" ederek oluşturduğu kitap aslında oturulup bir reddiye yazılmaya değmez ama yazık ki belli kesimler su gibi satıyor alıyor..

Evvela şunu demek lazım, o kadar sarih Ayetler Hadisler ve Selef ve Halef sözü varken bu kadar şazı toplayarak ugursuzluk var dersen, aynı mantıkla zorlamalı ve şazları ve hataları bidatleri metrukları vs toplayarak "Ehli sünnete göre muta nikahı" gibi bir kitap da basmak mmkündür belki :) haşa..

Ugursuzluk yoktur fa'l yani iyimserlik vardır manasında sahih ve sarih hadisleri bırakıp şeyh efendilerinin bidatlerini almak ne kadar ehli sünnettir acaba? Hanefi Maturudi kaynaklara bakarsak tamamı da bu bahiste aynı Selefiler ve Eşariler ve Zahiriler gibidir.. Yani bunda da bir icma vardır yine.. Ama Cüppeli bu, şazları metrukları hata ve bidatleri cem edip göz boyamak adına bir kitapçık halide getirince oluyor "islamda ugursuzluk inancı var" :)
 
aknczlfkr Çevrimdışı

aknczlfkr

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Sufi kesimin sırtını dayamak istediği Hanefi ve Şafi Ulema, ister Selefi akidede ister Maturudi ve Eşari akidede olsunlar; hiç birisi de tarikatlerin batıllarına yol vermez.. M İBni Arabi'yi en keskin bir dille tekfir edenlerin başında mesela Celaleddin Taftazani ve İbrahim El Halebi gibi Maturudi Hanefi alimler gelir.. Veya, raks sema devran ve ervahın hazır oldugu inanclarına vs batıldır diyenlerin başında da yine bu alimler ve Birgivi, Kadızade, Ebu Suud, Ali Kari, Kefevi vs alimler gelir.. Merginani, Kuduri, Serahsi, Sadruşşeria ve Tacüşşeria, Halebi, Birgivi vs hiç birisinden taban tutturamaz sofiyye.. Aynı durum Eşari Şafiler için vs de geçerlidir..

Sufi kesimin ciddi alimlerden, çal çırp makasla çarpıt yöntemlerini de kullanarak beslenebileceği sadece ; kısmen Suyuti ve Gazali, İbni Hacer Heytemi, Acluni, Nablusi vardır.. Yani bir kaç sufi temayulü olan alimimiz.. Ama karşı tarafta Ümmetin Cumhuru neredeyse İcması vardır: Kurtubi, Serahsi, Şatıbi, Birgivi, Kadızade, Ali Kari, İbni Hacer, Nevevi, Taftazani, Merginani, Tacüşşeria, Sadruşşeria, Halebi, Kefevi, İzz Bin Abdusselam, Şatıbi, İbni Hazm, Ebu Suud, İbni Teymiyye, İbni Kayyım, İbni Kesir, Zehebi, Ebul İzz, Şehristani, hatta İbni Abidin... Ve daha niceleri.. sözgelimi sema veya raks, bir kaç tane sorunlu alimimiz dışında icmaya yakın bir şekilde cumhur ; bidat haram oldugunu söyler.. Ama sen gel her seferinde şaz ve hataları topla, bu şeytanlıktır.. O zaman her meseleyi o bir kaç kimseye indirge de görelim?.. Fıkhı da akideyi de arabcayı da hepsini de o bir ka alimden al.. :)
 
aknczlfkr Çevrimdışı

aknczlfkr

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Halebi'den namaz fıkhını alan -ki tüm türkiye şu anda ona göre namaz kılmaktadır, Halife Sultan Kanuni hz zamanında yaşadı, Fatih camii imamı idi, el Mülteka adlı fetavası osmanlı kadılarının resmi el kitabı idi- çarşamba akideye gelince onun M İbni Arabiye kafir Vahdetçiliğe de küfür dediğini kulak ardı etmekte..

Birgivi'den nahiv ve sarf öğrenen -Halife Süleyman ve Selim Rahimehumallah zamanlarında yaşadı, Birgi-Ödemiş Darul Hadis medresesinde baş müderris şimdiki ilahiyat ordunaryus profesörü- idi, sonraki tüm asırlarda Osmanlı devletinin resmi din kitaplarından oldu eserleri- çarşamba, iş Birgivi'nin ervahı meşayıh hazıradur dise kafir olur sözüne gelince, veya kabri yükseltmenin haram oldugu veya ugursuzluk olmadıgı gibi sözlerine gelince birden ondan yüz çevirme ikiyüzlülüğüne düşüyor..

Böyle sayısız misal vardır.. Şeriat Uleması ile Tarikat Şeyheri arasında git geller yapan bir bilinç bulanıklığı -konfüzyon- ve de kaynak ve akide kargaşası -fitnesi- içinde olmalarına dair...
 
H Çevrimdışı

Habibullah

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
bırakın şu adamı cübbeli deyip cübbeye hakaret etmeye gerek yok bu vatandaşalmış önüne uyuyan insanları bu hafta şu kitap bu hafta öteki kitap daha sonra başka bir kitap basıp basıp satıyor ve yoluna bakıyor lüks içinde İSLAM edebiyatı yapıyor yani lüksünü devam ettirebilmek için herşeyi yapan takımdan biri sadece videolardaki konulardaki sapık yaklaşımlar onun tarzı daha iyi kitap satımını kolaylaştıran bir etken hepsi bu selametle .

ALLAH AZZE VE CELLE İÇİMİZDEKİ BU TİP YAKLAŞIMLARI YAPAN İNSANLARI BİZLERDEN BERİ VE MUHAFAZA EYLESİN...
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Yine mi sapıttı ? Ne zaman doğruldu ki?
 
Üst Ana Sayfa Alt