Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Dâr'ul Harb'de Şehidlik ?

A Çevrimdışı

anti-şirk

Üye
İslam-TR Üyesi
Selamun Aleykum Kardeşlerim,

Türkiye'de güney doğuda ya da başka yerde ölen askerler şehittir diye bazı bel'amlar fetva veriyorlar. Bu asılsız bir iddiadır diye düşünüyorum; ama işin içine ölen askerin ( sözde şehidin ) niyeti sahihse o zaman şehittir diye söyleyenlerin lafı karışınca iş sanki bulanıklaştırılıyor . Bu işin aslı nedir kardeşlerim ?
 
!sLaM4eVeR Çevrimdışı

!sLaM4eVeR

لا اله الا الله
Admin
Aleykum selam kardeş kafa karıştırılacak bir durum yok. İster afganistan,ister ırak ister çeçenya ister filistin vs yerler farketmez kimin gerçek şehid olduğunu Allah cc bilir.

Konuya net yanıt vermek gerekirse, tağut (Allah cc'dan gayrısı) için yapılan eylem vs gibi durumlarda şehidlik olmaz olur ancak şöyle olur.

Örneğin bir pkk lı ölülerine sitelerinde olsun basında olsun şehitlerimiz der. Bir abd'li ırakda ölen insanlarına ölü demez şehit der.

O yüzden ister tağut ister kominst ister müslüman her kesim ölülerine şehit der.

Ancak şu bir gerçekki tevhid zemininde yapılmayan ölümler şeytani şehitliğe girer.
 
M Çevrimdışı

mümkündür

Üye
İslam-TR Üyesi
Anti şirk kardeş,nedense insanlar hz muhammedin[sav] ameller niyetlere göredir,hadisinin ameller kısmını elleriyle kapatıp görmezlerde niyetler kısmınıda amelsiz ve özellikle yanlış istikametteki bir amelde niyete göre değerlendirirler ve nekadar yanlış bir anlayış. bunu kurana parçalayıcı yaklaşımdada görmekteyiz.bir kaç ayet bilen kuranın bütünlüğünde değilde bildiği vaya karşılaştığı bu ayetleri konuşup kuranı anlamaya çalışır ve yanlışa düşmeme olasılığı da yoktur bu yaklaşımda olanlar için.
Şimdi gelelim niyete ,mesela kardeş ben ankaradayım ve istanbula gitmek niyetindeyim ve bu niyetle otogara gelip istanbul istikametine giden otubusa değilde, kars a giden otubüse binsem,benim bu niyetim beni istanbula götürürmü,
tabiki hayır,niyetim neyse istikametimde o yönde olması lazım ki niyetime ulaşayım.
şimdi ben CENNETLİK NİYETLE,CEHENNEMLİK AMEL İŞLESEM BU OLURMU
YANİ NİYETE DOĞRU BİR İSTİKAMET GEREK,HZ MUHAMMEDLE OLMAK NİYETİNDE OLAN,EBU LEHEB ORDUSUNDA OLAMAZ.SAFIMIZ BELLİ OLACAK VE ALLAH CELLE CELALUHU SABRDEN VE CİHAD EDENLERİ AYIRMADIKÇA, SİZ KENDİNİZDEN ÖNCEKİLERİN ÇEKTİĞİNİ ÇEKMEDİKÇE,VE YALAN SÖYLEYENLE DOĞRU SÖYLEYEN İMTİHAN EDMEDİKÇE VE CENNETE GİRECEĞİNİZİ Mİ ZANNEDİYOR SUNUZ DİYOR. ŞEHİDLİK BU KADAR BASİT Mİ,İNSANLAR BUNU BASİT GÖRSEDE ŞEHİD GİBİ YAŞAMADIKÇA ŞEHİD OLUNMAZ ,ÇÜNKÜ İNSAN NASIL YAŞARSA ÖYLEDE ÖLÜR.
 
A Çevrimdışı

anti-şirk

Üye
İslam-TR Üyesi
Allah razı olsun kardeşim Ayet ve Hadislerle ayrıca tevhid alimlerin de konuyla ilgili yazılarını eklerseniz daha faydalı olacak inşallah. ( çıktısını alacağım )
 
İslam Davetcisi Çevrimdışı

İslam Davetcisi

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Şehitler kimlerdir?
Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin. (Bilakis) onlar diridirler. Fakat siz (onların hayatını) hissedemez (anlayamaz) siniz.(Bakara:154)


Allah (c.c) bu ayetinde zahiren ölü oldukları halde aslında ölü olmayan bazı kimselerden, şehidlerden bahsediyor.

Şehid : Yalnız Allah'ın dinini hakim kılmak için çarpışarak ölen müslümandır. Toprak, nefsi arzular, mal, şöhret, tağutlar, İslam bayrağı dışındaki bayrakların yücelmesi v.b. Şeyler uğruna ölenler şehid değildir.

İslam bayrağı ; tamamen Allah'ın şeriatine göre yönetilen devletin bayrağıdır. Maalesef zamanımızda böyle bir devletin varlığı söz konusu değildir. Bazı devletler her ne kadar şeriati tatbik ettiklerini iddia etseler de, Allah'ın istediği gibi tam olarak tatbik etmedikleri için İslam devleti sayılamazlar.

Allah'ın şeriatını tam olarak tatbik etmediği, Kur'an ve sünnete zıt olan insan ürünü kanunları tatbik ettiği halde, sırf İslam'ı sevenleri kandırmak için bayraklarına; La ilahe illAllah Muhammedun Rasulullah lafzını yazan devletlerin zahiri görüntüleri bizleri aldatmasın. Çünkü bu devletler her ne kadar şeriati tatbik ettiklerini iddia etseler de, iyice araştırıldığında kafir olmalarına sebep olan küfür ameller işledikleri ortaya çıkacaktır.

İnsan ürünü beşeri kanunlarla hükmeden Birleşmiş Milletlere(1)üye olmaları, herhangi bir ihtilafta büyük tağut Lahey Adalet Divanı’na (2) başvurmaları, hepsinden önemlisi; Kur'an ve sünnetin hükümlerini bir kenara atıp, İslam şeriatına zıt olan insan ürünü kanunlarla hükmeden taguti devletlere, halklarının nufus cüzdanlarında dinlerinin sırf İslam olduğu yazıldığı için müslüman devlet hükmünü vermeleri, İslami kanunları terkedip laikliğiyle övünen devletleri müslüman devlet olarak görmeleri ve böyle devletlerin başındaki tağutları müslüman kardeş ilan ederek onlara maddi destek sağlamaları bu devletlerin açık küfürlerinden bazılarıdır.

Her kim böyle devletlerin bayrağı altında savaşarak öldürülürse, o, şehid olarak değil, ancak kafir olarak ölmüş ve ahiretini kaybetmiş olur.

Ebu Musa (r.a)’dan şöyle rivayet edilmiştir:

«Rasulullah (s.a.s)'e birisi geldi ve:

«Ya RasulAllah! Bazı kimseler ganimet malı için,. bazı kimseler savaştı desinler diye, bazıları da kahramanlar arasında yer almak için savaşıyor. O halde Allah yolunda cihad eden kimdir?» diye sordu. Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu:

«Kim, yalnız Allah'ın şeriati hakim olsun diye savaşırsa, o Allah yolundadır». (Buhari, Müslim)


Abdullah b. Ebi Akabe (iranlı bir köle olan) babasından rivayet ediyor:

«Ben Rasulullah'la birlikte Uhud'da savaşırken müşriklerden birisini öldürmüştüm. Nara atarak «Savulun! Ben İran'lı falanım» diye bağırıyordum. Rasulullah bana doğru döndü ve:

«Ben ensarlı gencim deseydin! Çünkü bir kavmin yeğeni onlardandır. Ve bir kavmin kölesi de yine aynı kavimdendir.» dedi. (Ebu Davud)


Bu hadiste Rasulullah (s.a.s) İslam milleti ve bayrağı dışında hiçbir şey için çarpışılmaması gerektiğini bildiriyor. Hadisteki kişi kafirleri öldürürken, kendisi için İranlı kelimesini kullandığı için, Rasulullah (s.a.s) ona kızdı ve İslam'a yakışan, ensar sıfatını kullanmasını istedi. Çünkü bu sıfat üstün bir sıfattır ve bütün müslümanlar ancak bu sıfatla övünmelidir.

(Bilakis) onlar diridirler. Fakat siz (onların hayatını) hissedemez (anlayamaz) siniz.

Canını hiç tereddütsüz Allah yolunda feda eden ve hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan bir müslüman, şehid olduğunda ölüler arasında yer almaz. İnsanlar her ne kadar onu ölü zannetse de o ölü değil, diridir. Fakat nasıl bir hayat yaşadığını yalnız Allah bilir.

Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu:

«Şehidlerin ruhları, cennette dilediği gibi kanatlanan yeşil kuşlar halindedir. Sonra arşın altında asılı bulunan kandillere tutunurlar. Rabbimiz onlara bir kere gözükür ve der ki:

«Ne istersiniz?» Onlar:

«Ey Rabbimiz! Hiç bir şeye ihtiyacımız yoktur. Çünkü Sen, yarattıklarının hiçbirisine vermediğin nimeti bize verdin.» derler. Sonra Rableri onlara aynı şekilde yine sorar. Onlar istemeden bırakılmayacaklarını görünce:

«Bizi dünyaya tekrar döndürmeni ve senin yolunda savaşarak bir kere daha öldürülmemizi isteriz.» derler. (Onlar şehidliğin sevabını gördükleri için böyle derler.) Allah (c.c) buyurur ki:

«Ben kullarımı bir daha dünyaya döndürmemeyi yazdım.» (Müslim)


Şehadet anındaki ölüm lezzetlidir. Bu yüzden şehid olan bir kimse diriltilip bir daha öldürülmeyi, diriltilip bir daha öldürülmeyi arzular.

Ebu Hureyre (r.a)'den Rasulullah (s.a.s) buyurdu ki:

«Allahu Teala ve Tekaddes hazretleri, kendi yolunda cihada çıkan kimseye: «Onu evinden çıkaran şey yalnız bana iman ve rasullerimi tasdik ise ulaştığı ecir ve ganimetle sağ salim yurduna geri getiririm yahut cennete koyarım» diye söz vermiştir. Ümmetime zorluk çıkarmayacağını bilsem hiçbir seriyyeye (cihad birliğine) katılmaktan geri kalmazdım. Allah bilir ki; Allah yolunda öldürülüp diriltilmeyi, ondan sonra yine öldürülüp diriltilmeyi, ondan sonra yine öldürülmeyi ne kadar isterim.»

Cumhur'a göre şehidler yıkanmazlar. Çünkü şehadet onları temizlemiştir. Cenaze namazları kılınmaz. Çünkü onlar ölü değildir. Onlara ölü denilmez.

Cabir (r.a) şöyle dedi:

«Bir müslüman okla göğsünden veya boğazından vurularak öldürüldü. Yıkanmadan, üzerindeki elbisesiyle defnedildi. Bu olay olduğunda Rasulullah(s.a.s) de bizimle beraber idi.»

(Ebu Davud)

Aşağıdaki hadislerde olduğu gibi bazı hadislerde, Allah yolunda şehid olanların dışında başka şehidlerin de var olduğundan bahsedilmiştir. Fakat onlar, bu hadisin kapsamına girmezler. Onlara dünya şehidi denir. Yıkanırlar ve cenaze namazları kılınarak defnedilirler.

Ebu Hureyre (r.a)'den şöyle rivayet edilmiştir:

Rasulullah (s.a.s):

«Bir zamanlar, bir adam yolda yürürken bir diken dalı buldu ve hemen onu yoldan kaldırıp attı. Bunun üzerine Allah (c.c) ona teşekkür (ondan razı oldu) ve mağfiret etti.» (dedikten sonra şöyle devam etti.) «Şehidler beş sınıftır:

1- Vebadan ölen,

2- Karnı şişip karın ağrısından ölen,

3- Suda boğularak ölen,

4 -Bina altında kalarak ölen,

5- Allah yolunda cihad ederek ölen.»

(Müslim)
 
G Çevrimdışı

gulyuzlu69

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
size mi kaldi türkiyenin darul harpligi kardesim
Allah razi si için hayatinizi idame ettirin yeter millete fitne fesad niye birlerimizi ortaya koyarak buluşmak yerine o belam bu belam insanların cehennem sayıcısımı olmak yerine insanlara birlik ve beraberligi islam kardeşligi ni anlatılsa .peygamberi ahlak ve teblig daha dogru olmazmi
selamlar
 
G Çevrimdışı

gulyuzlu69

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
allah rasulu s.a.v hılfudul cemiyetini övmüs ve boyle cemiyetlere gene katilirim diyerek övmüs .
gücünüz yok calışmak yok habire su tagut bu belam v.s. bunlarin yerine muslumanın olması gereken dosdogru bir hayat tarzı deilmi.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
ŞEHİD İSTİSMARCILIĞI


ŞEHİD :


"Şehid, kelime olarak kesin bir haberi veren, bildiğini söyleyen, hazır olan, bulunan, bir hadiseye şahid olan, şahidlik eden manalarına gelir. Dinî anlamda, ALLAH rıdası için, O'nun yolunda canını fedâ eden müslümana verilen isimdir.

Ona bu ismin verilmesinin sebebi, cennetlik olduğuna şahidlik edilmiş olması veya onun yüce ALLAH'ın huzurunda yaşıyor bulunması yahud ölümü sırasında meleklerin hazır bulunması yahut ta ruhunun doğrudan doğruya Daru's-Selâm'da (Cennet'te) bulunması veya ALLAH tarafından çeşitli mükâfatlarla mükâfatlandırılmış olmasıdır. "

Yüce Rabbimiz bu konuda şöyle buyurmuştur :
"ALLAH yolunda öldürülenleri, ölüler sanma. Hayır, (onlar) diridirler. Rabb'leri katında rızıklanmaktadırlar. ALLAH'ın keremiyle kendilerine verdiklerinden sevinçli olarak, arkalarında henüz (şehid olub) kendilerine yetişemeyenlere de korku olmadığı, onların da üzüntüye uğramayacakları müjdesiyle sevinmektedirler. ALLAH'ın nimeti, keremiyle ve ALLAH'ın mu'minlerin ecrini zayi etmeyeceği müjdesiyle sevinirler"
(Âl-i İmran, 169, 170, 171).

Şehid en çok istismar edilen bir sıfattır. Çünkü şehidlik sadece Kur’an-ı Kerim’de ALLAH’ın müminlere bahşettiği bir lütuftur. Fakat bilumum kafirler , müşrikler, laikler hatta komunist ve ateistler bile küfür nizamları için öldürülen veya ölen elemanlarına bile “….. şehid oldu” , “şehidlerimiz ölümsüzdür” gibi, ya da “ölüm orucu şehidlerimiz ölümsüzdür” gibi fikriyatlarına aykırı sloganlar atarak ölülerini kutsarlar.
Aynı şekilde laik rejimler de ALLAH ve rasulu ile harb etmesine rağmen , ALLAH ve rasulunun nizamını ve sünnetlerini yasaklamasına rağmen işine geldiği için bu terimin içeriğini çarpıtarak kendi nizamının bekası için saf Müslümanları kullanmak için kullanır.
Şehid dediği askerinin peygamberine “çöl bedevisi” diyerek hakaret eder , namaz kılan subay ve astsubayını askeriyeden atar , Tesettürlü hanımları olan askerini ordudan “disiplinsiz davranış” adıyla uzaklaştırır.
Fakat aynı askerden ve ailesinden vergi alır , kapısında posta yapıp nöbet tutturup hizmet ettirir.
ALLAHın emirlerini yaşamak isteyen Müslümanları kamusal alanlarına sokmayan bu istismarcılar , kendi kamusal alanı için aynı askeri öldüğü zaman şehid diye anar , madalya verir !
Böylece oğlu ölen anne baba ,şehidlik makamıyla teselli ettirilir ki , diğer aileler çocuklarını askere göndermemezlik yapmasınlar, bu kuruma karşı bir soğukluk ve nefret uyanmasın.

"(Savaşta) inkâr edenlerle karşılaştığınız zaman, hemen boyunlarını vurur. Nihâyet onları iyice vurup sindirinceye kadar bağı sıkıca bağlayın (onları esir alın). Ondan sonra artık ya lütfen bırakır veya karşılığında fidye alırsınız. Harb ağırlığını bırakıncaya (savaş sona erinceye) kadar (böyle yaparsınız). ALLAH dileseydi, (kendisi) onlardan öç alırdı. Fakat sizi birbirinizle denemek için (size savaşı emrediyor). ALLAH yolunda öldürülenler (yok mu, ALLAH) onların yaptıkları işleri zâyi etmeyecektir" (Muhammed 47 /4).

"Dünya hayatını âhiret hayatı karşılığında satarlar, ALLAH yolunda savaşsınlar. Kim ALLAH yolunda savaşır da öldürülür veya galib gelirse, biz ona yakında büyük bir mükâfat vereceğiz"
(Nisa,74).


ALLAH, müminlerden, canlarını ve mallarını, kendilerine cennet vermek üzere satın almıştır: ALLAH yolunda çarpışacaklar da öldürecekler ve öldürülecekler. Bu, Tevrat'ta da, İncil'de de Kur'ân'da da ALLAH'ın kendi üzerine yüklendiği bir ahittir. ALLAH'dan ziyade ahdine riayet edecek kim vardır? O halde yaptığınız alış-veriş ahdinden dolayı size müjdeler olsun! Ve işte o büyük kurtuluş budur." (Tevbe 111)



"Muminlerden özür sahibi olmaksızın oturanlarla ALLAH yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler eşit olamazlar. ALLAH, mallarıyla, canlarıyla cihad edenleri, derece itibariyle, oturanlardan üstün kıldı. ALLAH onların hepsine de cenneti vaad etmiştir. Bununla beraber ALLAH mucahidlere, oturanların üzerinde büyük bir ecir vermiştir. (Nisa 95)


"Cennete giren hiç bir kimse, dünya üzerindeki her şey kendisine verilse bile, dünyaya dönmek istemez. Ancak şehid mustesnadır. O, göreceği ikramdan dolayı tekrar dünyaya dönüb on defa daha öldürülmeyi (şehid olmayı) temenni eder"
(Buhârî, Cihâd 6; Muslim, İmâre,108,109; Neseî, Cihâd 33).


"Muhammed'in nefsi, elinde olan ALLAH'a yemin ederim ki, ALLAH yolunda savaşmak ve öldürülmek, sonra savaşmak ve yine öldürülmek, sonra yine savaşmak ve öldürülmek isterdim"
(Buhâri, İman, 26; Muslim, İmâre, 103,107; Neseî, Cihad, 37).

Mesrûk (r.a) Abdullah'a bu âyette zikredilen şehidlerin halini sormuş, o şöyle cevab vermiştir: Biz de bunu Muhammed (s.a.v.)'e sormuştuk. Bize şu cevabı vermişti:
"Şehidlerin ruhları yeşil kuşların karnındadır. Onların arşa asılı kandilleri vardır. Diledikleri gibi cennette serbestçe dolaşır, sonra o kandillere geri dönerler"
(Muslim, İmâre, 121; Ebû Davûd Cihâd 25; Tirmizî, Tefsiru Sure, 3/19; İbn Mâce, Cenâiz, 4; Cihâd, 16).


Kur’an ve sünnet ölçüsü dahilinde şehid olabilmek için gerekli şartlar aşağıya sıraladık.
Müslümanların şehid diyebilmek için bu delilleri göz önüne alması gerekmektedir. Yalnız şu hususu dikkat etmek gerekir ki bu sıfatı biz zan ile veriyoruz , aşağıdaki şartlar gereğince ölüb şehid olduklarını zannettiklerimiz bile ALLAH katında belki şehid sayılmayabilirler.
Biz zahiri olarak gördüklermiz ve delillere göre amel etmekle mükellefizdir. İşin iç yüzünü alemlerin Rabbi bilir .




A- Şehid olabilmek için şeriatçı yani Mü'min olmak şarttır.

B- Şehid olabilmek için uğruna savaşıp öldüğü vatan ALLAH’ın kitabıyla (şeriat) ile yönetilmelidir.

C- Şehid olabilmek için canını feda ettiği dava ALLAH'ın emrettiği meşru bir iş olmalıdır.

D- Şehid olabilmek için ırkı için değil , İslam ümmeti için mücadele ederken ölmüş olması gerekir.

E- Şehid olabilmek için insanlar arasında övülme , methedilme ve kahraman densin diye ölmemiş olması gerekir

F- Şehid olabilmek için mal, mülk , ganimet için savaşırken ölmemiş olması gerekir.

G- Şehid olabilmek için haram olan beşeri düzenler ile yönetilen doğduğu ,büyüdüğü ve yaşadığı vatanları mudafaa için öldürülmemiş olması gerekir.

H- Şehid olabilmek için öldürülenin Müslüman olması yeterli değildir. Öldürülenin uğruna öldüğü vatan ve dava İslam’ın yasak veya düşman olduğu bir vatan ve kurum kuruluş olmamalıdır


-------------------

Mehmed Pamak : Laik Demokratik Kemalist bir devlet olan T.C. için ölen asker şehid midir ?


Bir arâbî, Muhammed (s.a.v.)'in huzuruna gelerek:
"Ya Rasûlullah! Bir adam ganimet (savastan sonra elde edilen mallar) için, diğeri şöhret için, öbürü riya ve gösteriş için savaşır. Hangisi Allah yolundadır?" diye sorunca, Peygamber (s.a.v.) şu cevabı vermiştir:
"Kim Allah'ın adını, hükmünü (kanunlarını) yüceltmek, her şeyin üstüne çıkarmak için savaşırsa, o Allah yolundadır."
(Buhârî, İlim, 45, Cihâd,15; Muslim, İmre,150,151; İbn Mace, Cihad,13; Ahmed b. Hanbel, IV, 392, 397, 402, 405, 417)



Timurtaş Hoca : Demokrasi Şehidi



https://www.islam-tr.org/konu/sehid-istismarciligi.7121/
 
Üst Ana Sayfa Alt