esselamun aleykum akhiler
bizzat kendi hatalarımızı buraya yazsak yanlızca biz değil başkalarıda bu hatalardan ders çıkarsa
bir musibet bin nasihate galip gelse faydalı olur kanısındayım
bir insanı kandırıldığına ikna etmek o insanı kandırmakdan zordur
zamanında bir muhabbet esnasında menzil tarikatını öven birkaç cümle kurdum. karşımdaki kişide menzilin çok sıkıntılı durumları var dedi
hayatımda birçok şeyi değiştiren çümle bu ''çok sıkıntılı durumları var'' bu cümleyi duyduğumda ilk iş araştırmaya başladım.
araştırmalarımdan ilk çıkardığım sonuç ''menzil veya diğer tasavvuf mensupları sapıkdır''
birilerinin sapık olduğunu öğrendim fakat kendime sormadığım soru şuydu ''onlar sapıkda sen nesin''
düşünün çübbeli sapık cemaati sapık ve bu insanlar namaz kılıyor
ben ise dinin direği olarak bildiğim namazı bile kılmıyorum
onlar sapıkda sen nesin..
bu haldeki biri kimi nereye davet edebilirki
yıllarca şirki bize islam diye anlatdığını düşündüğümden en büyük nefretimi menzil tarikatına ayırdım
nefretim bol fakat noksanlarım daha bol
ilim yok fakat sorsan çok şey biliyorum ve cin olmadan adam çarpmaya karar verdim
ilk hedefde abim
işimizden dolayı hergün ortalama 3 saat araba kullanıyor ve resmen köşeye sıkıştırmış ğırtlağını sıkmadığım kaldı
arabayı bırakıp kaçamıyorda adamın yıllarca rabıta yaptığı şeyhine demediğim söz kalmıyor, ne sabır varmışki bizim sofi ağzımın içine bir yumruk atmamış
kendi kendime soruyorum ben ''çok sıkıntılı durumları var'' cümlesiyle ikna oldumda neden abim ikna olmuyor
Allaha hamd olsun kısa zaman sonra bana namazı nasip etdi
devamında birkaç ay her bulduğumu okudum ,çevremdeki insanlara birşeyler anlatmaya çalıştım
okudukca tekfir listesi kabarmaya başladı
direk tekfir etmesemde birilerinin kafir olduğunu düşünüyordum
özelliklede tasavvuf ehlinin öndeki isimlerinin cehalet özrü olamıyacağından hepsinin kafir olduğunda şüphem yoktu
ve bir dernek bulup derslerine katılmaya başladım. dernekdeki insanlar olsun, genel görüşleri olsun beni fazlasıyla cezbetdi
derslerin ve insanlarla muhabbetin bana faydalı geldiğini düşünüyordum fakat dersde bir gariplik vardı
tasavvuf ehlini veya islamdan uzak yaşayanların eleştirilmesini beklerken hocalarımız sürekli bizi eleştiriyordu
hoca ders verdiği kitapdan birşeyler okuyor ve arada imam gazali diyordu
herhalde tasavvufcu gazali değildir.
herkesin tasavvufa karşı olduğu bir dernekde imam gazalinin kitabından ders verilme ihtimali nedir? elbette sıfır.
düşünüki çevrem hep tasavvufcu dolu ve onların alimlerine atıp tutmuşum. tasavvufcuları hep sapık olarak gördüğümü söylemişim.
devamında gittiğim derneğide aynı kişilere ballandıra ballandıra anlatmışım.
sordum soruşturdum ve o ders gördüğüm kitabın sahibi bildiğimiz imam gazaliymiş
tükürmek kolayda tükürdüğünü yalamak nefse ağır geliyor
birde para verip gazalinin kitabınıda aldım
bende jeton düşmeye başladı ve facedeki eski paylaşımlarıma göz atdım
kuran ve sahih sünnetler bize yeter diyerek kuttubi sitde dışında kaynaklara itibar etmeyi kerih görüp bir defasında DARİMİ ye bile laf atmışım
iyi halt etmişsin diyen varsa kendisine teşekkür etdiğimi bilsin
ilim 3 aşamadır der hocamız
1. aşamada bir kaç kitap okursun ve herşeyi bilirsin kibrin artar
2. aşamada o kibir tevazuya dönüşür
3. aşamada hiçbirşey bilmediğini anlarsın
kendime bakıyorumda herşeyi bilmesemde epey birşeyler biliyorum. demekki 3. aşamaya çok var
bugün durum nedir derseniz çevremde şeyhlerine hakaret etmemden dolayı bana mesafe koyan birçok tasavvufcu var
bu insanlara laf anlatma şansım yok gibi
tasavvuf liderlerine sırf akrabalarımı cehenneme götürüyor diyerek düşmandım. artık sofilerin kandırıldığını düşünmüyorum.
kim neyi hakediyorsa Allah azze ve celle haketdiğini karşısına çıkarıyor.
akrabamda olsa Allah için sevmediğimi başka birşey içinde sevmiyorum
hidayetine bir nebzede olsa vesile olduğum insanlar varsa ,kalplerin Allahın elinde olduğunu kavrayıp O'nun dilemesinden başka hiçbir sebebin hiçkimseyi hidayete erdiremiyeceğini anladığım günden sonra olmuştur.
bir davetci olacak insana tavsiyem sabah namazını evde kıldığınız gün ,hiçkimseyi öğlen namazına camiye çağırmayın.
asıl davetci olan kelimeleriniz değil sizin hal ve hareketlerinizdir güzel örnek olun
ilim öğrenmenin iki yolu vardır.
1: bir alime gider yanından ayrılmazsınız.
2. bir bilene sorarsınız.
çok kitap okuyarak alim olunmaz
ilimsiz edep boş iştir, edepsiz ilim ise insanı helaka götürür.
bir insanın hidayeti için kendisiyle saatlerce yüksek ses tonuyla konuşupda, bir namazın peşinden o kişinin hidayeti için kalpler elinde olan Allaha 5 dk dua etmiyorsanız kendi samimiyetinizi sorgulayın.
gecenin son namazı vitri evde kılıp namazdan sonra kendinize dönüp ben bugün ne yaptım diye sorun,
hatalarınızı ve pişmanlıklarınızı küçük görmeyin
insanları sıkmayın
bir bilene götürün
mahcup etmeyin
insanların yıllarca şeyhim dediği kişileri eleştirmek yerine bildiğiniz doğruları anlatın, bırakın iki doğrudan birini kendisi tercih etsin
insanlara cehennemden önce cenneti anlatın
az konuşup çok dinleyin
sesinizi yükseltmeyin
insanları hidayetden alıkoyan en önemli nedenlerinden biri ''millet ne der'' vesvesesidir. insanlara zaman tanıyın
insanlara ''neden namaz kılmıyorsun'' yerine ''ezan okunucak ben camiye geçiyorum '' derseniz tekrar konuşma şansınız olur
her bildiğinizi değil, sadece faydalı şeyleri söyleyin
her hastaya aynı ilacı yazmayın
insanları çağırdığınız yer/hal herneyse ona imrendirin
asla unutmayınki siz günahkar bir insansınız.
bizzat kendi hatalarımızı buraya yazsak yanlızca biz değil başkalarıda bu hatalardan ders çıkarsa
bir musibet bin nasihate galip gelse faydalı olur kanısındayım
bir insanı kandırıldığına ikna etmek o insanı kandırmakdan zordur
zamanında bir muhabbet esnasında menzil tarikatını öven birkaç cümle kurdum. karşımdaki kişide menzilin çok sıkıntılı durumları var dedi
hayatımda birçok şeyi değiştiren çümle bu ''çok sıkıntılı durumları var'' bu cümleyi duyduğumda ilk iş araştırmaya başladım.
araştırmalarımdan ilk çıkardığım sonuç ''menzil veya diğer tasavvuf mensupları sapıkdır''
birilerinin sapık olduğunu öğrendim fakat kendime sormadığım soru şuydu ''onlar sapıkda sen nesin''
düşünün çübbeli sapık cemaati sapık ve bu insanlar namaz kılıyor
ben ise dinin direği olarak bildiğim namazı bile kılmıyorum
onlar sapıkda sen nesin..
bu haldeki biri kimi nereye davet edebilirki
yıllarca şirki bize islam diye anlatdığını düşündüğümden en büyük nefretimi menzil tarikatına ayırdım
nefretim bol fakat noksanlarım daha bol
ilim yok fakat sorsan çok şey biliyorum ve cin olmadan adam çarpmaya karar verdim
ilk hedefde abim
işimizden dolayı hergün ortalama 3 saat araba kullanıyor ve resmen köşeye sıkıştırmış ğırtlağını sıkmadığım kaldı
arabayı bırakıp kaçamıyorda adamın yıllarca rabıta yaptığı şeyhine demediğim söz kalmıyor, ne sabır varmışki bizim sofi ağzımın içine bir yumruk atmamış
kendi kendime soruyorum ben ''çok sıkıntılı durumları var'' cümlesiyle ikna oldumda neden abim ikna olmuyor
Allaha hamd olsun kısa zaman sonra bana namazı nasip etdi
devamında birkaç ay her bulduğumu okudum ,çevremdeki insanlara birşeyler anlatmaya çalıştım
okudukca tekfir listesi kabarmaya başladı
direk tekfir etmesemde birilerinin kafir olduğunu düşünüyordum
özelliklede tasavvuf ehlinin öndeki isimlerinin cehalet özrü olamıyacağından hepsinin kafir olduğunda şüphem yoktu
ve bir dernek bulup derslerine katılmaya başladım. dernekdeki insanlar olsun, genel görüşleri olsun beni fazlasıyla cezbetdi
derslerin ve insanlarla muhabbetin bana faydalı geldiğini düşünüyordum fakat dersde bir gariplik vardı
tasavvuf ehlini veya islamdan uzak yaşayanların eleştirilmesini beklerken hocalarımız sürekli bizi eleştiriyordu
hoca ders verdiği kitapdan birşeyler okuyor ve arada imam gazali diyordu
herhalde tasavvufcu gazali değildir.
herkesin tasavvufa karşı olduğu bir dernekde imam gazalinin kitabından ders verilme ihtimali nedir? elbette sıfır.
düşünüki çevrem hep tasavvufcu dolu ve onların alimlerine atıp tutmuşum. tasavvufcuları hep sapık olarak gördüğümü söylemişim.
devamında gittiğim derneğide aynı kişilere ballandıra ballandıra anlatmışım.
sordum soruşturdum ve o ders gördüğüm kitabın sahibi bildiğimiz imam gazaliymiş
tükürmek kolayda tükürdüğünü yalamak nefse ağır geliyor
birde para verip gazalinin kitabınıda aldım
bende jeton düşmeye başladı ve facedeki eski paylaşımlarıma göz atdım
kuran ve sahih sünnetler bize yeter diyerek kuttubi sitde dışında kaynaklara itibar etmeyi kerih görüp bir defasında DARİMİ ye bile laf atmışım
iyi halt etmişsin diyen varsa kendisine teşekkür etdiğimi bilsin
ilim 3 aşamadır der hocamız
1. aşamada bir kaç kitap okursun ve herşeyi bilirsin kibrin artar
2. aşamada o kibir tevazuya dönüşür
3. aşamada hiçbirşey bilmediğini anlarsın
kendime bakıyorumda herşeyi bilmesemde epey birşeyler biliyorum. demekki 3. aşamaya çok var
bugün durum nedir derseniz çevremde şeyhlerine hakaret etmemden dolayı bana mesafe koyan birçok tasavvufcu var
bu insanlara laf anlatma şansım yok gibi
tasavvuf liderlerine sırf akrabalarımı cehenneme götürüyor diyerek düşmandım. artık sofilerin kandırıldığını düşünmüyorum.
kim neyi hakediyorsa Allah azze ve celle haketdiğini karşısına çıkarıyor.
akrabamda olsa Allah için sevmediğimi başka birşey içinde sevmiyorum
hidayetine bir nebzede olsa vesile olduğum insanlar varsa ,kalplerin Allahın elinde olduğunu kavrayıp O'nun dilemesinden başka hiçbir sebebin hiçkimseyi hidayete erdiremiyeceğini anladığım günden sonra olmuştur.
bir davetci olacak insana tavsiyem sabah namazını evde kıldığınız gün ,hiçkimseyi öğlen namazına camiye çağırmayın.
asıl davetci olan kelimeleriniz değil sizin hal ve hareketlerinizdir güzel örnek olun
ilim öğrenmenin iki yolu vardır.
1: bir alime gider yanından ayrılmazsınız.
2. bir bilene sorarsınız.
çok kitap okuyarak alim olunmaz
ilimsiz edep boş iştir, edepsiz ilim ise insanı helaka götürür.
bir insanın hidayeti için kendisiyle saatlerce yüksek ses tonuyla konuşupda, bir namazın peşinden o kişinin hidayeti için kalpler elinde olan Allaha 5 dk dua etmiyorsanız kendi samimiyetinizi sorgulayın.
gecenin son namazı vitri evde kılıp namazdan sonra kendinize dönüp ben bugün ne yaptım diye sorun,
hatalarınızı ve pişmanlıklarınızı küçük görmeyin
insanları sıkmayın
bir bilene götürün
mahcup etmeyin
insanların yıllarca şeyhim dediği kişileri eleştirmek yerine bildiğiniz doğruları anlatın, bırakın iki doğrudan birini kendisi tercih etsin
insanlara cehennemden önce cenneti anlatın
az konuşup çok dinleyin
sesinizi yükseltmeyin
insanları hidayetden alıkoyan en önemli nedenlerinden biri ''millet ne der'' vesvesesidir. insanlara zaman tanıyın
insanlara ''neden namaz kılmıyorsun'' yerine ''ezan okunucak ben camiye geçiyorum '' derseniz tekrar konuşma şansınız olur
her bildiğinizi değil, sadece faydalı şeyleri söyleyin
her hastaya aynı ilacı yazmayın
insanları çağırdığınız yer/hal herneyse ona imrendirin
asla unutmayınki siz günahkar bir insansınız.