Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Dinde Iki Büyük Esas

hamza01 Çevrimdışı

hamza01

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Dinde İki Büyük Esas

1 - Allah'tan başkasına ibadet etmememiz,

2 - Allah'a, sadece O'nun (c.c.) teşri kıldığı (yasa ve şeriat olarak kabul ettiği) şekilde ibadet etmemiz ve O'na bid'atlarla ibadette bulunmamamız.

Bu iki esas:

"Lâ ilâhe İllallah Muhammedun Rasûlullah'a" -Allah'tan başka ibadete layık hiçbir ilâh olmadığına, Muhammed'in Allah'ın rasulü olduğuna- şehadetle gerçekleşir.

Nitekim Allah (c.c.) şöyle buyurmuştur:

"O, amel (davranış ve eylem) bakımından hanginiz daha iyi (ve güzel) olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstün ve güçlü olandır, çok bağışlayandır." (67 Mülk 2)

Fudayl b. lyâz demiştir ki:

"Âyette geçen (amelce en güzel) demek:

"Amelin en halis ve en doğrusu" demektir".

O'na sordular:

"Ey Ebâ Ali! En halis ve en doğru amel ne demektir?"

Fudayl şöyle cevap verdi:

"Amel halis fakat doğru değilse kabul edilmez. Aynı şekilde doğru, fakat halis değilse yine kabul edilmez.

Ne zaman hem halis, hem de doğru olursa o zaman kabul olunur.

"Halis", yalnız Allah için olması,

"doğruda", sünnet üzere olmasıdır!"

İşte şu âyette kastedilen mânâ budur."

"De ki: "Şüphesiz ben, ancak sizin benzeriniz olan bir beşerim; yalnızca bana sizin ilahınızın tek bir ilah olduğu vahyolunuyor. Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, artık salih bir amelde bulunsun ve Rabbine ibadette hiç kimseyi ortak tutmasın." (18 Kehf 110)

Mü'minlerin Emîri Hattâb oğlu Ömer, dualarında şöyle derdi:

"Allahım! Bütün amellerimi sâlih kıl. Onu sırf kendin için kıl. Ona hiç kimsenin en küçük bir şeyini karıştırma"

Allah (c.c.) şöyle buyurmuştur:

"Yoksa onların birtakım ortakları mı var ki, Allah'ın izin vermediği şeyleri, dinden kendilerine teşrî' ettiler (bir yasa ve şeriat kıldılar) ? Eğer o fasıl kelimesi olmasaydı, elbette aralarında hüküm (karar) verilirdi. Gerçekten zalimler için acıklı bir azap vardır." (42 Şûra 21)

Sahihayn'ın Hz. Âişe 'den rivayetine göre, Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

"Kim bizim bu işimizde (İslâm'da), onda olmayan bir şeyi ihdas ederse, o merduttur" (Buhârî, Sulh 5; Müslim, Akzıye 17; İbn Mâce, Mukaddime 2; İbn Hanbel VI, 270)

Bu hadîsin, Sahih-i Buhârî'deki bir lâfzı şöyledir:

"Kim bizim işimiz üzre olmayan bir amel işlerse o merduttur" (Buhârî, İ'tisam 20, Büyü 6; Müslim, Aksiye 17, 18)

Yine Buhârî ve diğerlerinde ki bir hadîs-i kudsîde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmuştur:

"Şirk koşulan ortaklar (ilâhlar) içinde ortaklıktan en uzak ve müstağni benîm. Kim benden başkasını ortak ederek bir amel işlerse ben ondan uzağım. O amelin tümü, şirk (ortak) koştuğu kimse içindir" (Müslim, Zühd 46; İbn Mâce, Zühd 21; İbn Hanbel VI, 270)

Bunun içindir ki, fukahâ şöyle demiştir:

"İbadetler, tevkifi (vahiy eseri) esaslara dayanır".

Nitekim Sahîhayn, Hattâb Oğlu Ömer'in, Hacer-i Esved'i öpüp şöyle dediğini rivayet etmiştir:

"Allah'a yemin ederim ki, senin, ne zarar, ne fayda vermeye kadir olmayan siyah bir taş olduğunu biliyorum. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)'in seni öptüğünü görmeseydim, vallahi seni öpmezdim" (Buhârî, Hac 50, 57; Müslim, Hac 248, 251)

Allah (c.c.) bize, Peygamber'e uymayı, O'na itaati, sevgi ve dostluğu Allah ve Resûlü'nü her şeyden fazla sevmeyi emretmiş ve peygamber'i sevip O'na itaat ettiğimiz takdirde, Allah'ın bizi sevip takdir edeceğini garanti etmiştir:

"(Ey Muhammed!) De ki: "Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin, günahlarınızı bağışlasın. Allah Gafur'dur, Rahim'dir." (3 Âl-i İmran 31)

"De ki: "Allah'a itaat edin, Resûle de itaat edin. Eğer yine de yüz çevirirseniz, artık onun (Resûlün) sorumluluğu kendisine yükletilen, sizin de sorumluluğunuz size yükletilendir. Eğer ona itaat ederseniz, hidayet bulmuş olursunuz. Resûle düşen, apaçık bir tebliğden başkası değildir." (24 Nur 54)

"İşte bunlar, Allah'ın (kulları için koyduğu) sınırlardır. Kim Allah'a ve rasulüne itaat ederse, onu, içinde devamlı kalacağı altından ırmaklar akan cennetlere sokar. En büyük kazanç budur." (4 Nisa 13)

Hiç kimsenin bu konuda Sünnetin yürürlüğe koyduğu, Şeriatın getirdiği, Kitab ve Sünnetin işaret ettiği ve ümmetin selefinin üzerinde yürüdüğü yoldan dışarı çıkması caiz değildir.

Herkes bildiğini söylemek, bilmediği konuda susmak durumunda ve bilgisi olmayan hususlara tâbi olmamak ve bilmediklerini Allah Teâlâ'ya isnad etmemekle mükelleftir. Allah bunları haram kılmıştır.

Hangi şeylerle (ve nasıl) Allah'tan isteneceğini, hadîsler açıklamıştır. Meselâ Hz. Peygamberin şu sözü böyledir:

"Allah'ım! Yalnız sana hamdle senden istiyorum. Senden başka ibadete layık ilâh yoktur. Sensin ihsanı bol olan, gökleri ve yeri yoktan var eden! Ey celâl ve ikram sahibi! Ey ezeli ve ebedi diri! Ve ey mükemmel tedbir eden." (Ebû Dâvûd, Vitr 23; Tirmizî, Deavât 99)

Bu hadîsi Ebû Dâvûd ve diğer hadîs kaynaklan rivayet etmiştir. Şu lâfızla da varid olmuştur:

"Allahım! Yalnız senin Allah olduğuna ve senden başka ibadete layık ilah bulunmadığına, doğurmayan, doğmamış olan, hiç eşi-benzeri bulunmayan yegâne samed'in sen olduğuna şehadet ederek senden istiyorum." ( Ebû Dâvûd, Vitr, 23; Tirmizi, Deavât 82; Neseî, Cenâiz 117; İbn Mâce, Dua 10)Bunu, Ebû Dâvûd, Neseî ve İbn Mâce rivayet etmişlerdir.
 
Üst Ana Sayfa Alt