Doğru Yol Üzere Olmak ve Salih Amel Etmeye Devam Etmek Bâbı
Âişe -Allah ondan razı olsun- şöyle dedi: Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Amel işlerken ne aşırılığa kaçın ne de ihmalkâr davranın. Bilâkis orta yollu olun. İbadetleri tam manasıyla yapamasanız da ona en yakın olanı yapmaya çalışın. Az da olsa sürekli yapa geldiğiniz amellere sevinin. Şunu iyi biliniz ki, sizlerden hiçbirinizi kendi ameli cennete girdiremeyecektir. Amellerin Allah'a en sevgili olanı az da olsa sürekli olanıdır." (Buhârî; Kitâbur-rikak)
Erkek-kadın her Müslüman fert, farzları yerine getirmekle yükümlüdür. Nafile ibadetler ise, herkesin gücü yettiği nisbette ve zorlanmaksızın yapabileceği ibadetlerdir. Peygamberimiz, nafile ibadetlerin insanın istekli olduğu anlarda yapılmasının uygun ve doğru olacağını bildirmişlerdir. Herkesin işi, yaşı, geçim şartı, cinsiyeti gibi çeşitli özellikler buna tesir eder. Dolayısıyla, insanları bu alanda yarışmaya teşvik etmek, olumsuz sonuçlar doğurabilir. Bu sebeple Peygamberimiz nafile ibadetleri "güç yetirebilme" ölçüsü ile tarif edip sınırlamıştır. Bu tavsiye, herkes için bir teşviktir. Allah'a kulluğun ve O'na ibadetin bir sınırı ve sonu yoktur. İnsan ibadet etmekten bitkin düşebilir; bıkıp usanabilir. Fakat Allah Teâlâ o kula ecir ve sevap vermekten bıkıp usanmaz. Peygamberimiz özellikle bunu belirterek, ölçülü davranmayı öğütlemişlerdir. Çünkü ölçüyü kaçıranlar, zamanla güç ve kuvvetten düşüp ibadetlerine devam edemeyebilirler. Oysa, az da olsa devamlı yapılan ibadetlerin ecir ve sevabı da devamlı olup kesilmez. Zaman zaman terkedilen çok ibadetten, devamlı yapılan az ibadet daha faziletli sayılmıştır.
Âişe -Allah ondan razı olsun- şöyle dedi: Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Amel işlerken ne aşırılığa kaçın ne de ihmalkâr davranın. Bilâkis orta yollu olun. İbadetleri tam manasıyla yapamasanız da ona en yakın olanı yapmaya çalışın. Az da olsa sürekli yapa geldiğiniz amellere sevinin. Şunu iyi biliniz ki, sizlerden hiçbirinizi kendi ameli cennete girdiremeyecektir. Amellerin Allah'a en sevgili olanı az da olsa sürekli olanıdır." (Buhârî; Kitâbur-rikak)
Erkek-kadın her Müslüman fert, farzları yerine getirmekle yükümlüdür. Nafile ibadetler ise, herkesin gücü yettiği nisbette ve zorlanmaksızın yapabileceği ibadetlerdir. Peygamberimiz, nafile ibadetlerin insanın istekli olduğu anlarda yapılmasının uygun ve doğru olacağını bildirmişlerdir. Herkesin işi, yaşı, geçim şartı, cinsiyeti gibi çeşitli özellikler buna tesir eder. Dolayısıyla, insanları bu alanda yarışmaya teşvik etmek, olumsuz sonuçlar doğurabilir. Bu sebeple Peygamberimiz nafile ibadetleri "güç yetirebilme" ölçüsü ile tarif edip sınırlamıştır. Bu tavsiye, herkes için bir teşviktir. Allah'a kulluğun ve O'na ibadetin bir sınırı ve sonu yoktur. İnsan ibadet etmekten bitkin düşebilir; bıkıp usanabilir. Fakat Allah Teâlâ o kula ecir ve sevap vermekten bıkıp usanmaz. Peygamberimiz özellikle bunu belirterek, ölçülü davranmayı öğütlemişlerdir. Çünkü ölçüyü kaçıranlar, zamanla güç ve kuvvetten düşüp ibadetlerine devam edemeyebilirler. Oysa, az da olsa devamlı yapılan ibadetlerin ecir ve sevabı da devamlı olup kesilmez. Zaman zaman terkedilen çok ibadetten, devamlı yapılan az ibadet daha faziletli sayılmıştır.