Soru Duadan Sonra Olağanüstü Şeyler (Mucizeler) Beklemek Caiz mi?

Ummu Aişe' Alıntı:

Ve aleykum selam kardeşim. İstemek ve beklemek tabi ki caiz ama olmadığı zaman "istedim ama Allah vermedi" demek için olumlu konuşamayacağım. Allah'ın herşeye gücü yeter; bunu bilen kişi hem ister, hem de bekler. Ama Allah her istediğimizi verecek diye bir kaide yok.

Bunu hak ediyor olmamız, bunun için ne kadar çalışmış olmamız, ne kadar dua etmiş olmamız, ne kadar beklemiş olmamız haricinde; bizlerin dünyası ve ahireti için hayırlı olması veya olmaması gibi çokça etken var.

Misal yukarıdaki videodaki durum hayır mıdır, şer midir? Doğrusu ben ürktüm. Bu gerçek olsa: O paranın gelmesi bir duanın kabulü ve Allah'ın ikramı gibi de duruyor; Allah'ın istediğimizi verip, şimdi ne yapacağımız konusunda ciddi bir sınamaya tabi tutmasını da akla getiriyor.

Her halükarda ciddi bir durum, Allah öyle bir durumda bizleri hak üzere sabit kılsın, amin...

Genişletmek için tıkla ...

Ummu Aişe' Alıntı:

Bu tarz esprileri tasarlayıp sunanlar için iyi şey söyleyemeyeceğim.

Ama boş bulunup gafletle bir anlık tepki verenler: bilinçsizce, sunulan içeriğin sunulma tarzına ve insanların genel haline bir anlık kapılarak tepki vermekte. Bir çeşit refleks gibi yani. Tevbe estağfirullah deyip kendini derhal toplamak gerek.

Ve böyle şeylerin tekrar olmaması için de: İçinde bulunduğumuz toplumun halini hatırdan hiç çıkarmayarak ve bilhassa güldürü konusu olan şeylere hep mesafeli ve tetikte yaklaşarak korunabiliriz inşaAllah.

Dini değerlere saygı ve namaz konusunda da:

İnsanların sonradan dahil oldukları dine ilk girdikleri zamanki veya namaza ilk başladıkları vb heyecanlar, zamanla alışkanlık eseri azalıyor. Bu heyecanın azalması her ne kadar olağan olsa da, bu bir sınav halidir. Başlarda şevk ve huşu ile desteklenen bu amellere, şevk ve huşu kalmadığında ne kadar değer vereceğimiz ölçülmekte. Bununla birlikte, o şevk ve huşuyu "kaybettikten sonra tekrar kazananlar"ın ibadeti de, işte hakiki ibadet. Bu açıdan:

Madde 1: O şevk ve huşu olmasa bile, sünnete uygun bir sınır içinde kalmaya çalışmak gerek.

Hadisi şerifte buyurulduğu üzere:

"Her amelin bir coşkusu, her coşkunun da bir gevşemesi vardır. Kimin (asıl) coşkusu sünnetimden yana olursa, o mutlaka kurtulmuştur. Kimin de istek, arzu ve rağbeti sünnet dışına yönelik olursa, o helak olmuştur."

(İbn Hibban, Sahih, 1/172; bk. Ahmed b. Hahbel, Müsned, 2/158, 165, 188, 210; Tirmizî, Kıyame 21; İbn Ebî Asım, es-Sünne, 1/28.)

Madde 2: O şevk ve huşu tekrar gelsin diye de amaç edinmek gerek. Bunun için: kılınan namazın, duanın, okunan Kur'an'ın vb alışkanlık eseri hızlı hızlı aradan çıkarılmasına izin vermemek gerek. Yapılan amelin farkında olarak, başka şeyler düşünmemeye çalışarak yapılması fayda verir inşaAllah.

Genişletmek için tıkla ...

عبد الرحمن' Alıntı:

Maliki alim el-Karafi âdeten mümkün olmayan şeylerin istenmesini Allah'a karşı edepsizlik olarak görmüştür. Gerçi insanın yanına para dolu bir çanta düşmesi adeten mümkündür (doğa yasalarına göre), ancak ihtimali oldukça düşüktür. Yalnız bu kesitte hata çocuğun duasında değil parayı oraya düşürenlerde.

Yaşadığımız pozitivist çağda bu tür senaryoların anlatılmasının doğru olmadığını düşünüyorum, kafirlere koz verip imanı zayıf olan insanları dalalete sürükleneceği kaygısıyla.

Osmanlı'da da örneğin keramet anlatmanın yasaklandığı ve bazı kitapların sansürlendiği olmuştur. Maarif nezareti gerekçe olarak bu tür olaylar mümkün olsa da toplumda kafa karışıklığına sebep olabileceğinden anlatılmaması daha uygundur demiştir.

Genişletmek için tıkla ...

Abdullah el Hanbeli' Alıntı:

Allah razı olsun abla, çok üzücü maalesef eski halimi düşününce bu duruma düşmek. Rabbim imanımızı arttırsın ve hayırlı amelleri bize kolaylaştırsın. Nasihat ettiğin gibi ibadetlerimdeki huşuya dikkat etmeye çalışacağım, Allah razı olsun.

Genişletmek için tıkla ...