Şu memlekette kimi insanları, alimleri savunanlarda eleştirenlerde bunu ilim ve burhan üzere yapmıyorlar. Eğer bir insanın hatası varsa öncelikle o hata ortaya koyulur, sonrasında şer'i naslardan istinbat edilerek failin hükmü verilir. Eğer fısk ise fasık, küfür ise kafir, şirk ise müşrik ismini alır.
Benim buradaki arkadaşlara tavsiyem forumda bir arkadaş söylemişti yerinde bir tesbit yaparak "takım tutar gibi adam tutmayın" demişti. Gerçekten de bugün artık mesele bu hale gelmiş. Sen savunduğun kişinin eserlerine, görüşlerine, mezhebine ne kadar vakıfsın? Sana savunduğun bu kişinin kendi eserlerinden Kur'an ve Sünnete aykırı sözler getirdiğim zaman bunları nasıl açıklarsın? İnsanın bunları düşünmesi lazım.
Ben İslam'ı ilk öğrendiğim dönemde kendisinin kitaplarından faydalanıyordum. Fakat daha sonra "Sahabe şirk işledi, Ömer (radiyallahu anh) Allah'tan başkasına yemin ederek şirke girdi, Muaz (radiyallahu anh) Allah'tan başkasına ibadet ederek şirk koştu, Adiy Bin Hatim Müslüman olduğu halde boynuna haç taktı, dolayısıyla sahabe de olsa Allah'a şirk koştu ve bunun şirk olduğunu bilmediği için muayyen olarak tekfir edilmediler" gibi sözleri sebebiyle kendisini ve eserlerine terk ettim.
(Bkz: Abu Basir Abdulmunim Mustafa Halime et-Tartusi - Kavaidu't Tekfir )
Çünkü henüz İslam'ı yeni öğrenen insanlar bile Ömer (radiyallahu anh)'ın yaptığı Allah'tan başkasına (babasının üzerine) yemin etmenin büyük değil küçük şirk olduğunu, Muaz (radiyallahu anh)'ın yaptığı secdenin ibadet değil selamlama secdesi olduğunu, Adiy Bin Hatem (radiyallahu anh)'ın boynunda haç olduğu zaman Müslüman değil Hristiyan olduğunu bilir. Hatta bu konuda birkaç tefsir karıştıran insanlar alimlerin bütün sözlerine ulaşabilir. Fakat gel gelelim binlerce insanın alim olarak adından söz ettiği insanlar benim aklımın hala alamadığı bu sözleri söyleyebiliyorlar.
Saddam gibi Allah'ın düşmanı bir tağut için de "Mahkemede farz namazları kıldı, insanları haçlılara karşı savaşa teşvik etti vb. sebepler sebebiyle kafir hükmü veremeyiz" demesi de hepinizce malumdur.
Bence kimseyi olduğundan fazla büyütmeyin. Dünyada "davetçi" olarak anılan bu kimseler için "müçtehiddir" diyen insanlar biliyorum. Vallah'i selef-i salihin alimleri bu durumu görseydi suratımıza tükürürlerdi. Batıl ehline batılları sebebiyle, hak ehline de bunlara karşı mücadele etmemeleri sebebiyle. Allah'u alem.
Ben videoya ve içeriğine değinmedim. Bence bunun çokta bir önemi yok. Videoda kendisine Bin baz, El Bani, Useymin gibilerini tekfir eden kimselerden bahsediliyor, kendisi de onlara rahmet okuyor. Zaten kendisinin bu kimseleri tekfir etmediğini daha önce yazdığı eserlerinden biliyorduk. Teşekkür meselesine gelince, buna neden bu kadar şaşırdınız bunu da anlamış değilim.
İnsanların İslam'a aykırı gördüğümüz görüşleri varsa, bunlara gücümüz yettiğince müdahale etmek boyumuzun borcudur. Bundan ötesi ise beni ilgilendirmez. Yukarıda görüşleri nakletmemin sebebi de, yapılan her eleştiriye "hariciler, tekfirciler, siz kimsiniz ki eleştiriyorsunuz, o akledememişte sen mi akledeceksin?" diyen, tek işleri trübünlere oynayarak olayları provoke etmek olan basiretsizlerin aleyhine hüccet olması içindir.
Abdullah İbn Mesud (radiyallahu anh)'ın şu güzel sözünü bu meselede size yol gösterici olması sebebiyle naklediyorum:
"Sizden herhangi biriniz dini hususunda başkalarını taklit etmesin. Çünkü taklit ettiği kişi iman ettiğinde o da iman etmiş kafir olduğunda ise o da kafir olmuş olacaktır. Eğer birine uymak istiyorsanız ölülere uyun ve onları taklit edin. Çünkü yaşamakta olan bir insanın fitnesinden asla emin olunamaz"