Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Soru Fahreddin er-Râzî'nin Tefsirine Dayanarak Laiklerin Bir Kısmını Tekfir Etmesek Olur mu?

K Çevrimdışı

Khattap

Üye
İslam-TR Üyesi
“Kim Allah’ın indirdiği hükmünü / hükümlerini kalbiyle tasdik etmez, diliyle de inkâr ederse, bu kâfirdir. Allah’ın hükmünü kalbiyle tasdik edip diliyle de ikrar ettiği halde, fiilen onu uygulamayan kimse ise, yine Allah’ın hükmüyle (kalbiyle tasdik etmek suretiyle doğru olduğuna) hükmetmiş, ancak o hükmü fiilen terk etmiştir. Bu sebeple bu kimse söz konusu ayetin tehdidine dahil değildir.” (Razi, ilgili ayetin tefsiri).

Biz de muhakkik alimlerimizi tasdik ederek diyoruz ki, ayette yer alan “Mâ enzelellah” (Allah’ın indirdiği şeyler) ifadesinde geçen “mâ” umumu ifade eder. Buna göre, yalan söyleyen, gıybet eden, başkasının kalbini kıran veya başka herhangi -en küçük- bir günah işleyenin kâfir olması gerekir ki, bu düşünce Ehl-i sünnet alimlerinin ittifakıyla yanlıştır.
b) Sorudaki detaylarda da ihtiyatlı olmanın gereğine inanıyoruz. Çünkü, iman kalbin tasdiki ve lisanın takririnden ibarettir. Ehl-i sünnet alimlerine göre, bu şartlara uygun bir mümin olduğunu söyleyen bir kimsenin tekfir edilmemesi gerekir.
Buna göre, bir kimse Allah’ın bildirdiği iman esaslarına samimi olarak iman ettiği halde, “Ben bu asırda laik bir düzene taraftarım.” derse, bunun din dairesinin dışına atmamak gerekir.
Şayet gerçekten İslam’a inanmadığı için böyle bir düşünceye sahip ise, bunu zorla İslam dairesinin içine sokmaya da kimsenin hakkı yoktur.

Fahreddin er-Râzî nin bu tefsirini nasıl anlamak lazım ? eğer bir kişi herkes dinini rahatca yaşasın diye laikim derse bu kişi tekfir edilirmi ? Laiklerin tamamını tekfir etmemekmi gerekir ?
 
salticidae Çevrimdışı

salticidae

lessismore
İslam-TR Üyesi
laik kesimden fazlaca kötülük gören Müslümanların büyük çoğunluğu bir başka Türkiye'nin mümkün olabileceğini, Müslümanları ülke yönetiminde güçlendirmenin daha iyi olacağını, Müslümanca yaşamanın kolay olacağını, kendilerine adaletsizlik edilmeyeceğini vs. düşündüler ve erbakan ekolüyle başlayarak sonrasında erdoğanı desteklediler, sonra gördüler ki erbakanın mücahidleri müteahhit oldu, erdoğanın dava arkadaşları oligark oldu, seçimlerde birinci parti çıkmanın rahatlığıyla insanları soyup soğana çevirdiler, dava dedikleri şeyi paradan ibaret olduğunu gördüler. Şimdi görüyoruz ki bu insanlar aldatılmış olmanın verdiği nefretle laik siyasilere yöneldiler, çünkü o çok güvendikleri kale o kadarda sağlam değilmiş... şimdi analistlerin yaptığı çalışmalara bakıyorsun Müslümanların en nefret ettiği ve Türkiye siyasi tarihi boyunca seçimle iktidar olamamış laik kanat birinci parti olma yolunda ilerliyor.

şimdi bu aldatılmışlığın ihanet edilmişliğin psikolojisiyle laik kanada sarılan, o kanadı en azından Müslüman görünümlü bir yönetime tercih eden insanları en azından bu kadar erken tekfir etmek yanlış olabilir. zaten bu kanadın kendisini oluşturan, laik kesim için konuşmuyorum.

bence Müslümanlar topluca sandıktan uzak dursalar seçime katılım oranı çok büyük düşer ve hiç bir yönetici meşruiyetinden bu kadar emin olamaz. dünya üzerinde seçime en yüksek katılım Türkiye'de oluyor. Elhamdulillah başından beri ben uzak duruyorum. bir zaman bende kendime göre bir yere oy vermenin daha hayırlı olabileceğini düşündüm ama yine de kimsenin günahına ortak olmuş onay vermiş olmak istemedim. umarım bir gün aklımı yitirip gidip oy vermem.
 
M Çevrimdışı

Muvahhid Mücahid

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Bu nasıl bir paylaşım arkadaş.Ondan bundan heva ve hevesine göre aklama yapma yarışına mı girdiniz? İbn Arabi'nin yazılarını okuyup Firavunu da aklarsınız siz?
Laik ne demek? Din ve devlet işlerinin ayrı olduğuna inanan, Allah'ın hükmetmek, yönetmek konusundaki Rabliğini inkar edip O'na kendisine bile fayda ve zarar veremeyen varlıkları ortak koşanlara denir.Şunun bunun mutlak bir sözüyle bunlara Müslüman diyeceğini iddia eden fetö gibilerin sözleriyle yahudi ve hristiyanları da Müslüman yapar.

Bu ircanın da ircasıdır.Mekke müşrikleri de bu laikler gibi inanıyordu.Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'i tasdik ediyordu.Hatta Ebu Cehil Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'e 'Ben sana yalan söylüyorsun demiyorum' diyordu.

Mekke müşrikleri sadaka veriyordu, haccediyordu, oruç tutuyordu, secde ediyordu.Onların problemlerinden birisi de Allah'ın hükümleri noktasındaydı.

Dininizi iyi öğrenin sağdan soldan kırpılan sözlerle imanınızı kaybetmeyin.

"O hükmüne hiçbir kimseyi ortak kabul etmez."(Kehf, 26)

"Hüküm yalnız Allah'ındır."(Yusuf, 40)
 
M Çevrimdışı

Muvahhid Mücahid

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Ayrıca bu kişi Fahreddin Razi'nin sözlerini resmen saptırmış.
-Sadece tasdik yeterli olsaydı Hirakliyus Müslüman olurdu
-Sadece Tasdik yeterli olsaydı Rasûlullah'ın peygamberliğini ikrar eden yahudiler Müslüman olurdu.
-Sadece Tasdik yeterli olsaydı Ebu Talib Müslüman olurdu.

"Söylemedikleri dair Allah'a yemin ederler. Halbuki onlar, küfür sözünü söylemişler ve Müslümanlıklarından sonra küfre düşmüşlerdir."(Tevbe,74) Burada Allah onları bizzat söyledikleri söz nedeniyle tekfir etmiştir.

İbn Teymiyye rahimehullah şöyle der: "Bir kimse küfür olan bir söz söyler ya da bir amel işlerse, kafir olmayı kastetmemiştim olsa bile, bu nedenle kafir olur.Zira Allah'ın dilediği kimseler dışında hiç kimse küfrü kastetmez."(es-Sârimu'Meslul, 177-178)

Allahu Teala çeşitli kavimler hakkında, onların tasdik ettikleri ve kalben bildikleri sabit olduğu halde küfür hükmü vermiştir.

"Vicdanları yakinen kabul ettiği halde zulüm ve büyüklenme nedeniyle bunları inkar ettiler."(Neml, 14)
Yakin, bilginin ve tasdikin en üstün derecesidir.

Ayrıca İbn Abbas'ın kastettiği kişilerle günümüz yöneticileri arasında dağlar kadar fark vardır.
Birincisi Şeriatla yöneten Ali radıyallahu anh
İkincisi ise Allah'ın kanunlarını kaldırıp yerine kendi kanunlarını koyan laikler.
 
Son düzenleme:
عبد الرحمن Çevrimdışı

عبد الرحمن

قُل آمَنتُ بِاللهِ ثُمَّ استَقِم
İslam-TR Üyesi
Fahreddin er-Râzî nin bu tefsirini nasıl anlamak lazım ? eğer bir kişi herkes dinini rahatca yaşasın diye laikim derse bu kişi tekfir edilirmi ? Laiklerin tamamını tekfir etmemekmi gerekir ?

Bu Fahreddin Razi'nin kendi tevili değil, İbn Abbas'a dayanıyor ve cumhur ulemanın tercih ettiği tefsir. Hasan Karakaya, İslam Akaidi kitabında detaylı bir şekilde tüm farklı görüşleri okuyabilirsiniz.

Ancak laiklik biraz farklı bir durum, Allah'ın tüm cezaî ve muameleye ilişkin hükümlerinin askıya alınması söz konusu. Bunu yapan kişi pratikte fasık olduğu için de yapıyor olabilir, ama ideoloji olarak laikliği benimseyenler şerî hükümleri tanımıyor, inkar ediyorlar. Geçersiz olduğunu, eskimiş olduğunu, modern dünyaya uygun olmadığını söylüyorlar. Bunlar Allah'ın hükümlerini beğenmiyorlar. Bunlar Allah'ın hükümlerini beğenmiyorlar, genelde dini inkar ediyorlar.
"Dindar" laikler ise tarihselci bir bakış açısıyla Allah'ın hükümleri Arabistan için gelmişti, orada faydalıydı, bugün artık cüzi hükümler geçerli değildir diyorlar.

Herkes dinini rahatça yaşasın kaygısı Allah'ın hükümlerini iptal etmeyi meşru kılmaz, ki laikliğin İslam dünyasındaki tezahürü budur. Bu Hristiyanların laikliği için geçerlidir. Onlarda itikadi kavgalar devletin tarafsız kalmasını gerektirdi. Bizde de içtihat, mezhep dayatılmaz, ve diğer dinler kendi hallerinde yaşayabilirler. Ama bu şeri ahkamın iptal edilmesini gerektirmez.

Kafir, Allah'ın hükümlerinin geçersiz olduğunu söyleyendir.

Müslümanların galip olmadığı ülkelerde laik bir devleti savunan herkes bu durumda değildir. İslam devleti kurmanın söz konusu olmadığı anlarda, kafirlerin galip olduğu ülkeler gibi, laik-demokratik bir devlet (Amerika modelinde olduğu gibi) milliyetçi bir devletten, bağnaz Hristiyan bir devletten, Marxist bir devletten, Fransız/Kemalist modeli bağnaz-laik bir devletten daha iyidir, Tercihe şayandır. Hatta bu türden bir devlette Müslümanların hukuki özerklik elde edip şeriatın belli hükümlerini kendi aralarında icra etmeleri de mümkündür. İslam devletine olan terk fark, hakimiyet Müslümanların tekelinde değildir, devletin kimliği İslami değildir, şeriat yani şeri maslahatlar siyaseti yönlendirmez.
 
عبد الرحمن Çevrimdışı

عبد الرحمن

قُل آمَنتُ بِاللهِ ثُمَّ استَقِم
İslam-TR Üyesi
-Sadece tasdik yeterli olsaydı Hirakliyus Müslüman olurdu
-Sadece Tasdik yeterli olsaydı Rasûlullah'ın peygamberliğini ikrar eden yahudiler Müslüman olurdu.
-Sadece Tasdik yeterli olsaydı Ebu Talib Müslüman olurdu.

Kardeşim Hirakliyus ve Ebu Talip tasdik etmediler. İlim/marifet (bilme) tasdikten farklıdır.
Karai Yahudilerin nübüvveti ikrar etmeleri tasdiktir ama bütünsel bir tasdik değil, çünkü Resulullah s.a.v. in sadece Araplara nebi olduğuna inaniyorlardı.

"Vicdanları yakinen kabul ettiği halde zulüm ve büyüklenme nedeniyle bunları inkar ettiler."(Neml, 14)

Bu ayette de yine tasdik değil ilim ile birlikte inkar sözkonusu. Bu küfr-i cühuddur, küfr-i inaddır.
 
V Çevrimdışı

Vakar

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Tarihte Allahın hükmü dışında cezalar uygulayanları duymuştum onlar için ne deniliyor? Laikliği savunanlar bunlarla kıyaslanabilir mi? Tabi her laikliği savunanla değil.
 
M Çevrimdışı

Muvahhid Mücahid

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Kardeşim Hirakliyus ve Ebu Talip tasdik etmediler. İlim/marifet (bilme) tasdikten farklıdır.
Karai Yahudilerin nübüvveti ikrar etmeleri tasdiktir ama bütünsel bir tasdik değil, çünkü Resulullah s.a.v. in sadece Araplara nebi olduğuna inaniyorlardı.



Bu ayette de yine tasdik değil ilim ile birlikte inkar sözkonusu. Bu küfr-i cühuddur, küfr-i inaddır.
Şeyhulislam İbn Teymiyye bu ayetle ilgili şöyle der:"İmanın, kalbin tasdikinden ibaret olduğunu kabul eden kimse şunu söylemiş olmaktadır: 'Cehennemlik hiçbir kafirde Allah'ı tasdikten eser yoktur; ne İblis'te ne de başkasında..." Başka yerlerdeki Kur'an nasları da, kafirlerin dünyada iken Rabb'i tasdik eden kimseler olduklarına delalet etmektedir. Allah'ı yalanladığını açıkça beyan eden Fir'avun bile, kalben tasdik etmekte idi: "Vicdanları yakinen kabul ettiği halde, zulüm ve büyüklenme nedeniyle bunları inkar ettiler" (27en-neml/14). Ya da Musa'nın Fir'avn'a söylediği gibi: "Andolsun ki bunları -açık belgeler olarak göklerin ve yerin Rabb'inden başkasının indirmediğini sen de biliyorsun" (17el-Isra/102). Buna rağmen Fir'avun mü'min sayılmamıştı. Hatta Musa Aleyhisselam Şöyle dedi: "Rabbimiz, mallarını helak et, kalplerini mühürle. Onlar, acıklı azabı görünceye dek iman etmesinler" (10Yunus/88).

Başka bir yerde Allahu Teala kafirlerden bahsederek, onların yaratıcıyı itiraf ettiklerini bildirir: "Kendilerini yaratanın kim olduğunu sorarsan, elbette Allah'tır derler" (43ez-Zuhruf/87) - Mecmuu'l-Fetava: 7/150-152

Bu inkar değildir kardeşim.Küfrü sadece inkarla sınırlama yanılgısına düşüyorsun.

İbn Teymiyye rahimehullah yine şöyle der:
"Küfür yalanlama ile sınırlandırılamaz.Şayet bir kimse, 'Ben senin doğru söylediğini biliyorum.Ancak sana tabi olmuyorum, bilakis sana düşmanlık yapıyorum, sana buğz ediyorum ve muhalefet ediyorum' dese, bu daha büyük bir küfürdür.Çünkü bilindiği gibi ne iman tasdikten ne de küfür tekzibden ibarettir.Tam aksine küfür tekzib olabildiği gibi tekzib söz konusu olmaksızın sırf muhalefet ve düşmanlık da olabilir.Aynı şekilde iman hem tasdik, hem muvafakat, hem dostluk(muvalat) ve hem boyun eğmedir.Sadece tasdik iman için yeterli değildir."(Mecmuu'l-Fetava :7/292)

Bir başka yerde şöyle der:"İmanın karşıtı olan "küfür" lafzı, itaat ve boyun eğmeyiz reddetme anlamında kullanılır.Buna kıyasla "İman" lafzı da ikrar lafının kullanıldığı gibi, bizzat itaat ve boyun eğmeyen sarılma anlamında kullanılır.Allah Teala İblis'e Adem'e secdeyi emrettiği de O, bundan yüz çevirdi ve kibirlendi, böylece kafirlerden oldu."(Mecmuu'l-Fetava: 7/531)
 
AbdulFettah Çevrimdışı

AbdulFettah

94.7 - Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul.
İslam-TR Üyesi
@Muvahhid Mücahid İman ettiği kalben tasdikledigi diliylede ikrar ettiği Allah'ın hükmünüde hak bildiği halde sırf hevasina hevesine tabi olup Allah'ın indirdiğiyle hükmetmeyen bir müslümanin durumu nedir?
 
M Çevrimdışı

Muvahhid Mücahid

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
@Muvahhid Mücahid İman ettiği kalben tasdikledigi diliylede ikrar ettiği Allah'ın hükmünüde hak bildiği halde sırf hevasina hevesine tabi olup Allah'ın indirdiğiyle hükmetmeyen bir müslümanin durumu nedir?
Eğer bu kişi bir meselede bunu yapıyor nefsani olarak veya rüşvet benzerleri sebebiyle bunu yapmışsa yani İslâm devletindeki bir kadıysa fasıktır.

Eğer bu kişi kanunları tümden kaldıran, içini boşaltan bir tagutsa elbetteki kafirdir.

Bu konuda İbn Useymîn şöyle der:

İbn Useymîn şöyle der:
Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki günümüzde Allah'ın Kitabını ve Rasülü'nün sünnetini kenara atıp beşerî kanunlara başvuranlar kesinlikle mü'min değillerdir.Çünkü Yüce Allah, "Hayır, Rabbine andolsun ki aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp sonra da verdiğin hükmü içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın kabul edip tam bir teslimiyet göstermedikçe iman etmiş olmazlar." buyuruyor.Ayrıca "Allah'ın indirdikleriyle hükmetmeyenler, işte onlar kafirlerin ta kendileridir."(Maide, 44)

Beşeri kanunlarla hükmedenler, sadece belli meselelerde hevalarına uyarak veya haksızlık yaparak Kitap ve Sünnete muhalif davranmakla kalmıyorlar.Bilakis onlar, dini kaldırıp yerine bu kanunları koyuyorlar, böylece bu kanunların şeriatın yerini almasını sağlıyorlar.Bu ise küfürdür.Namaz kılsalar da, oruç tutsalar da, zekat verseler de, hacca gitseler de bile bile Allah'ın hükümlerini bırakıp yerine ona muhalif beşeri kanunlara yönelen kimseler kafirlerdir.
 
AbdulFettah Çevrimdışı

AbdulFettah

94.7 - Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul.
İslam-TR Üyesi
Tarihte Allahın hükmü dışında cezalar uygulayanları duymuştum onlar için ne deniliyor? Laikliği savunanlar bunlarla kıyaslanabilir mi? Tabi her laikliği savunanla değil.
Kardesim müslüman küfür olan bir sistemi savunamaz, bu haktır laiklik haşa dinin devletten ayrılması haktir Allah'ın karışmamasi gerekir haşa derse bu şeriatı dini anlamamis demektir. Laikliği savunmak ayri hevaya hevese tabi olup Allah'ın indirdiğiyle hükmetmemek ayri şeyler, eğer kalben inanip Allah'ın indirdiği dışında bir şey yapıyorsa bu müslüman Allah'ı ve Ahiret gününü inkar eden birisi gibi kafir sayilmaz, çünkü günah diye bir kavramda olmaz o vakit zira günahların temelinde Allah'ın indirdiğiyle hükmetmemek vardir.
 
V Çevrimdışı

Vakar

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Kardesim müslüman küfür olan bir sistemi savunamaz, bu haktır laiklik haşa dinin devletten ayrılması haktir Allah'ın karışmamasi gerekir haşa derse bu şeriatı dini anlamamis demektir. Laikliği savunmak ayri hevaya hevese tabi olup Allah'ın indirdiğiyle hükmetmemek ayri şeyler, eğer kalben inanip Allah'ın indirdiği dışında bir şey yapıyorsa bu müslüman Allah'ı ve Ahiret gününü inkar eden birisi gibi kafir sayilmaz, çünkü günah diye bir kavramda olmaz o vakit zira günahların temelinde Allah'ın indirdiğiyle hükmetmemek vardir.



Bu videonun yarısını izledim söylediğinle aynı şeyi anladım. Yani bu küfür ama kafir yapması için şartlar var. Müsait olursam devamını da izlerim inşallah.

 
M Çevrimdışı

Muvahhid Mücahid

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Kardesim müslüman küfür olan bir sistemi savunamaz, bu haktır laiklik haşa dinin devletten ayrılması haktir Allah'ın karışmamasi gerekir haşa derse bu şeriatı dini anlamamis demektir. Laikliği savunmak ayri hevaya hevese tabi olup Allah'ın indirdiğiyle hükmetmemek ayri şeyler, eğer kalben inanip Allah'ın indirdiği dışında bir şey yapıyorsa bu müslüman Allah'ı ve Ahiret gününü inkar eden birisi gibi kafir sayilmaz, çünkü günah diye bir kavramda olmaz o vakit zira günahların temelinde Allah'ın indirdiğiyle hükmetmemek vardir.
Kardeşim küfürde inkar şartı getirmek mürcienin usulüdür.

Şeyhulislam İbni Teymiye (rahimehullah) derki: “İcma bulunan konularda haramı helal eden veya helalı haram eden veya icma ile sabit olan kanunları değiştirirse fakihlerin görüş birliğiyle o kâfir ve mürted olur.” (Fetava 3/267)

ibn- Hazm (rahimehullah) şöyle der: “İncil’in hükmüyle hükmedip İslam şeriatında vahyedilmemiş bir nass ile hükmedenin İslam milletinden çıkmış kâfir ve müşrik olduğu hususunda iki Müslüman dahi ihtilaf etmez.”

Ve İmam ibn-i Abdulber (rahimehullah) bu konuda İmam İshak bin Rahaveyh (rahimehullah)’tan icma nakleder. İmam İshak (rahimehullah)’ın şöyle dediğini nakleder: “Allah (azze ve celle)’ye dil uzatanın veya Rasûlü (sallallahu aleyhi ve sellem)’e dil uzatanın veya Allah’ın indirdiği bir şeyi def edenin veya Enbiyadan bir Nebiyi öldürenin kâfir olacağında ulema icma etmiştir. Velev ki Allah’ın indirdiğini ikrar eden olsa dahi.”
 
AbdulFettah Çevrimdışı

AbdulFettah

94.7 - Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul.
İslam-TR Üyesi
Kardeşim küfürde inkar şartı getirmek mürcienin usulüdür.

Şeyhulislam İbni Teymiye (rahimehullah) derki: “İcma bulunan konularda haramı helal eden veya helalı haram eden veya icma ile sabit olan kanunları değiştirirse fakihlerin görüş birliğiyle o kâfir ve mürted olur.” (Fetava 3/267)

ibn- Hazm (rahimehullah) şöyle der: “İncil’in hükmüyle hükmedip İslam şeriatında vahyedilmemiş bir nass ile hükmedenin İslam milletinden çıkmış kâfir ve müşrik olduğu hususunda iki Müslüman dahi ihtilaf etmez.”

Ve İmam ibn-i Abdulber (rahimehullah) bu konuda İmam İshak bin Rahaveyh (rahimehullah)’tan icma nakleder. İmam İshak (rahimehullah)’ın şöyle dediğini nakleder: “Allah (azze ve celle)’ye dil uzatanın veya Rasûlü (sallallahu aleyhi ve sellem)’e dil uzatanın veya Allah’ın indirdiği bir şeyi def edenin veya Enbiyadan bir Nebiyi öldürenin kâfir olacağında ulema icma etmiştir. Velev ki Allah’ın indirdiğini ikrar eden olsa dahi.”
Kardeşim yanlış anlaşılmasın delilleri sorgulamak hakkimdir, Şeyhülislam yazisinda ayrıntısına inilmemiş zira Allah'ın indirdiğiyle hükmetmeyenlerin bir sürü başlığı var özellikle günümüzde.. zira tefsir alimleri bu konu üzerinde çok durmuştur

1) Allah'ın hükmünün yerine geçmek suretiyle kanun koyarak bu dindendir Allah katindandir kitapta haram ama bu helaldir artık diyerek hükmetmeyenler var, bunlarin kafir olduğunda şüphemiz yok.(tevbe 31 gibi)

2) Allah'ın hükmünün yerine geçmek suretiyle degilde Allah'ın hükmünün hak olduğunu bilerek heva ve hevesine cahilligine tabi olarak muhalif kanun yapanlar var ki bunun dinden olmadığını biliyor.

3) Allah'ın indirdiğinin hak olduğuna iman ederek tc anayasasiyla veya başka bi anayasayla dolayısıyla heva ve hevesiyle hükmetmeyenler var. (hakimler..vs)

4) Allah'ın indirdiğinin hak olduğuna iman ederek formalitede şeriatla ama aslen heva ve hevesine bilerek tabi olarak hükmetmeyenler var. (kadılar..vs)(ayni zamanda bu zümreye büyük küçük günah işleyenlerde girebilir)


Şimdi bu 4 sınıfta ayni zümrede ve kafir mi oluyor?
 
Son düzenleme:
M Çevrimdışı

Muvahhid Mücahid

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Kardeşim yanlış anlaşılmasın delilleri sorgulamak hakkimdir, Şeyhülislam yazisinda ayrıntısına inilmemiş zira Allah'ın indirdiğiyle hükmetmeyenlerin bir sürü başlığı var özellikle günümüzde.. zira tefsir alimleri bu konu üzerinde çok durmuştur

1) Allah'ın hükmünün yerine geçmek suretiyle kanun koyarak bu dindendir Allah katindandir kitapta haram ama bu helaldir artık diyerek hükmetmeyenler var, bunlarin kafir olduğunda şüphemiz yok.(tevbe 31 gibi)

2) Allah'ın hükmünün yerine geçmek suretiyle degilde Allah'ın hükmünün hak olduğunu bilerek heva ve hevesine cahilligine tabi olarak muhalif kanun yapanlar var ki bunun dinden olmadığını biliyor.

3) Allah'ın indirdiğinin hak olduğuna iman ederek tc anayasasiyla veya başka bi anayasayla dolayısıyla heva ve hevesiyle hükmetmeyenler var. (hakimler..vs)

4) Allah'ın indirdiğinin hak olduğuna iman ederek formalitede şeriatla ama aslen heva ve hevesine bilerek tabi olarak hükmetmeyenler var. (kadılar..vs)(ayni zamanda bu zümreye büyük küçük günah işleyenlerde girebilir)


Şimdi bu 4 sınıfta ayni zümrede ve kafir mi oluyor?
İmam İshak b. Rahaveyh'in şu sözü meseleyi açıklıyor kardeşim:
Ve İmam ibn-i Abdulber (rahimehullah) bu konuda İmam İshak bin Rahaveyh (rahimehullah)’tan icma nakleder. İmam İshak (rahimehullah)’ın şöyle dediğini nakleder: “Allah (azze ve celle)’ye dil uzatanın veya Rasûlü (sallallahu aleyhi ve sellem)’e dil uzatanın veya Allah’ın indirdiği bir şeyi def edenin veya Enbiyadan bir Nebiyi öldürenin kâfir olacağında ulema icma etmiştir. Velev ki Allah’ın indirdiğini ikrar eden olsa dahi.

4.grup ise bunlardan farklıdır.İslam devletindeki kadılar.İşte bunlar İbn Abbas'ın sözünün kapsamına girer Allahu A'lem.
 
AbdulFettah Çevrimdışı

AbdulFettah

94.7 - Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul.
İslam-TR Üyesi
Kardeşim yanlış anlaşılmasın delilleri sorgulamak hakkimdir, Şeyhülislam yazisinda ayrıntısına inilmemiş zira Allah'ın indirdiğiyle hükmetmeyenlerin bir sürü başlığı var özellikle günümüzde.. zira tefsir alimleri bu konu üzerinde çok durmuştur

1) Allah'ın hükmünün yerine geçmek suretiyle kanun koyarak bu dindendir Allah katindandir kitapta haram ama bu helaldir artık diyerek hükmetmeyenler var, bunlarin kafir olduğunda şüphemiz yok.(tevbe 31 gibi)

2) Allah'ın hükmünün yerine geçmek suretiyle degilde Allah'ın hükmünün hak olduğunu bilerek heva ve hevesine cahilligine tabi olarak muhalif kanun yapanlar var ki bunun dinden olmadığını biliyor.

3) Allah'ın indirdiğinin hak olduğuna iman ederek tc anayasasiyla veya başka bi anayasayla dolayısıyla heva ve hevesiyle hükmetmeyenler var. (hakimler..vs)

4) Allah'ın indirdiğinin hak olduğuna iman ederek formalitede şeriatla ama aslen heva ve hevesine bilerek tabi olarak hükmetmeyenler var. (kadılar..vs)(ayni zamanda bu zümreye büyük küçük günah işleyenlerde girebilir)


Şimdi bu 4 sınıfta ayni zümrede ve kafir mi oluyor?
@عبد الرحمن kardeşim bu 4 zümre hakkinda sen ne düşünüyorsun?,
 
V Çevrimdışı

Vakar

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
İmam İshak b. Rahaveyh'in şu sözü meseleyi açıklıyor kardeşim:
Ve İmam ibn-i Abdulber (rahimehullah) bu konuda İmam İshak bin Rahaveyh (rahimehullah)’tan icma nakleder. İmam İshak (rahimehullah)’ın şöyle dediğini nakleder: “Allah (azze ve celle)’ye dil uzatanın veya Rasûlü (sallallahu aleyhi ve sellem)’e dil uzatanın veya Allah’ın indirdiği bir şeyi def edenin veya Enbiyadan bir Nebiyi öldürenin kâfir olacağında ulema icma etmiştir. Velev ki Allah’ın indirdiğini ikrar eden olsa dahi.

4.grup ise bunlardan farklıdır.İslam devletindeki kadılar.İşte bunlar İbn Abbas'ın sözünün kapsamına girer Allahu A'lem.
4. gurubun farkını anlamadım. Yani aynı ameli yapan islam devletinde olduğunda ve yapan kadı olduğunda neden farklı onu anlamadım. Küfrün hakim olduğu bir ülkedeki cahil halk islam devletindeki bir kadıdan daha fazla müsamaha istemez mi.
 
M Çevrimdışı

Muvahhid Mücahid

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
4. gurubun farkını anlamadım. Yani aynı ameli yapan islam devletinde olduğunda ve yapan kadı olduğunda neden farklı onu anlamadım. Küfrün hakim olduğu bir ülkedeki cahil halk islam devletindeki bir kadıdan daha fazla müsamaha istemez mi.
Kardeşim sen konuları karıştırmışsın.Oy kullanmak ve teşride bulunmak(kanun koymak) aynı şeyler değil.
Burada halktan değil yöneticiden bahsediyoruz.Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyen, o hükümleri iptal eden, yerine kendi kanunlarını koyanlarla nefsinden veya başka sebeplerden dolayı bir konuda Allah'ın hükmüyle hükmetmeyenin arasını alimler ayırıyor.
 
V Çevrimdışı

Vakar

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Kardeşim sen konuları karıştırmışsın.Oy kullanmak ve teşride bulunmak(kanun koymak) aynı şeyler değil.
Burada halktan değil yöneticiden bahsediyoruz.Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyen, o hükümleri iptal eden, yerine kendi kanunlarını koyanlarla nefsinden veya başka sebeplerden dolayı bir konuda Allah'ın hükmüyle hükmetmeyenin arasını alimler ayırıyor.
Konular içiçe olunca kafam karışmadı desem yalan olur.
Halkın durumunu merak ettim ben. ilk mesajda sondaki paragrafta sorulan.
 
M Çevrimdışı

Muvahhid Mücahid

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Konular içiçe olunca kafam karışmadı desem yalan olur.
Halkın durumunu merak ettim ben. ilk mesajda sondaki paragrafta sorulan.
Halk da kısımlara ayrılır.
İslam şeriatını isteyen, bunu reddetmeyen, bazı nasları tevil eden, bazı şeyler kendisine gizli kalan kişilerle

Laik olan, Allah'ın şeriatını istemeyen, reddeden kişiler aynı değildir.
Laikler oy kullanmasa da kafirdir.
Bahsettiğim ilk gruptakiler de Allahu A'lem mazeretlidir.Hüccet ikamesi gerekir.
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt