Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Fatır Suresi İniş Sebebi

Ummu Aişe Çevrimdışı

Ummu Aişe

حسبي الله ونعم الوكيل
Site Emektarı
35- FATIR SÛRESİ


Mekke'de ve Furkân Sûresinden sonra nazil olmuştur.

Mecmau'l-Beyân'da Hasen'in, iki âyetinin Medenî olduğunu söylediği belirtilir. Bunlar: "Şubhesiz ki Allah'ın kitabını okuyanlar, namaz kılmış olanlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli, açık infak etmiş bulunanlar bitmez tükenmez bir ticaret umabilirler." (âyet: 29) âyeti ile "Sonra Biz, kitabı, kullarımızdan seçtiklerimize miras kıldık. Onlardan kimi kendisine zulmedicidir, kimisi de muktesiddir. Kimi ise Allah'ın izniyle hayırlara koşandır. İşte bu, büyük lutfun ta kendisidir." (âyet: 32) âyet-i kerimeleridir.[1]

8. Kötü işi kendisine süslenip de onu güzel gören bir midir? Muhakkak ki Allah dilediğini dalâlette bırakır, dilediğine de hidayet eder. Öyleyse onlara yanarak kendini harab etme. Şubhesiz ki Allah onların yapmakta olduklarına Alîm'dir.

Cuveybir'in Dahhâk'ten, onun da İbn Abbâs'tan rivayetine göre Allah'ın Rasûlu (sas): "Ey Allahım dinini Hattâb'ın oğlu Umer’le veya İbn Hişâm'ın oğlu Ebu Cehl ile aziz eyle, güçlendir." diye dua ettiğinde Umer ibnu'l-Hattâb ve Ebu Cehl ibn Hişâm haklarında nazil olmuştur. Allah Tealâ (cc) bunlardan Umer'e hidayet eylemiş, Ebu Cehl'i de dalâlette bırakmıştır.[2]

Kelbî der ki: "Kötü işi kendisine süslenip de onu güzel gören..." âyet-i kerimesi el-As ibn Vâil ve el-Esved ibnu'l-Muttalib haklarında nazil olmuştur.[3]

18. Günah işleyen hiçbir nefis, başkasının günahını çekmez. Yükü ağır bir kişi onun yüklenilmesini istese -yakını bile olsa- ondan bir şey yüklenmez. Sen ancak görmedikleri halde Rablarından korkanları ve namazı kılmış olanları uyarabilirsin. Kim de arınırsa ancak kendisi için arınmış olur ve dönüş Allah’adır.

Rivayete göre bazı mu’minlere: "Muhammed'i inkâr edin; eğer bir günahı varsa ben çekerim." diyen el-Velîd ibnu'l-Muğîra hakkında nazil olmuştur.[4]

29. Şubhesiz ki Allah’ın kitabını okuyanlar, namaz kılmış olanlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimizden gizli ve açık infak etmekte bulunanlar; işte bunlar bitmez tükenmez bir ticareti umabilirler.

Abdulğanî ibn Saîd es-Sekafî'nin Tefsir'inde İbn Abbâs'tan rivayetle tahricine göre bu âyet-i kerime Husayn ibnu'l-Hâris ibn Abdulmuttalib ibn Abdi Menâf el-Kuraşî hakkında nazil olmuştur.[5] Allah'tan haşyeti yüzünden okunan Ebu Bekr hakkında nazil olduğu da rivayet edilmiştir.[6]

33. Adn Cennetleri, Oraya girerler. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler ve orada elbiseleri de ipektir.

34. Derler ki: "Hamdolsun bizden üzüntüyü gideren Allah'a. Muhakkak ki Rabbımız elbette Ğafûr'dur, Şekûr'dur.

35. Ki O, lutfuyla bizi kalınacak diyara yerleştirdi. Orada bize ne bir yorgunluk dokunacak, ne de bıkkınlık gelecektir.

Beyhakî'nin el-Ba's'de ve İbn Ebî Hâtim'in Nufey' ibnu'l-Hâris kanalıyla Abdullah ibn Ebî Evfâ'dan rivayetlerinde o şöyle anlatmış: Bir adam Peygamber'e (sas): "Ey Allah'ın elçisi, Allah dunyada bizim gözlerimizi uyku ile aydın kıldı. Cennette de uyku var mı?" diye sordu. Allah'ın Rasûlu (sas): "Hayır, uyku, ölümün ortağıdır (kardeşidir) ve cennette ölüm yoktur." buyurdular. Adam: "Peki rahatları, istirahatleri ne iledir?" diye sordu. Bu soru Peygamber'in (sas) zoruna gitti, O'na ağır geldi ve işte bunun üzerine "Orada bize ne bir yorgunluk dokunacak, ne de bıkkınlık gelecektir." âyet-i kerimesi nazil oldu.[7]

42. Var güçleriyle Allah'a yemin ettiler ki kendilerine bir uyarıcı gelecek olursa muhakkak ummetlerin herhangi birinden daha doğru yolda olacaklardır. Fakat kendilerine bir Uyarıcı gelince onların sadece nefretlerini ve uzaklaşmalarını artırdı.

İbn Ebî Hatim'in Ebu Hilâl'den rivayetle tahricinde ona ulaştığına göre ehl-i kitabdan bazılarının peygamberlerini yalanladığı bilgisi kendilerine gelince Kureyşliler: "Kendilerine peygamberler gelip de onları yalanlıyan yahudi ve hristiyanlara Allah la'net etsin. Allah bizden bir peygamber göndermiş olsaydı hiçbir ümmet ona bizden daha itaatkâr, peygamberini bizden daha çok dinler ve kitabına bizden daha sıkı sarılır olmazdı." derlermiş. İşte onların daha önceki bu sözleri üzerine Allah Tealâ (cc): "Öncekilerde olduğu gibi bizde de bir zikir bulunsaydı, biz de elbette Allah'ın ihlâsa erdirilmiş kulları olurduk." (Sâffât, 37/168-169) ve bu "Var güçleriyle Allah'a yemin ettiler ki kendilerine bir uyarıcı gelecek olursa muhakkak ummetlerin herhangi birinden daha doğru yolda olacaklardır..." âyet-i kerimesini indirmiştir.[8]


[1] Alûsî, age. xxıı,161.
Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nuzûl, Çağrı Yayınları: 2/744.
[2] Suyûtî, Lubâbu'n-Nukûl, n,86.
[3] Kurtubî. age. XIV,208.
Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nuzûl, Çağrı Yayınları: 2/744.
[4] Alûsî, age. XXII, 184.
Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nuzûl, Çağrı Yayınları: 2/745.
[5] Suyûtî, Lubâbu'n-Nukûl, 11,86.
[6] Alûsî, age. XXII,192.
Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nuzûl, Çağrı Yayınları: 2/745.
[7] Suyûtî, Lubâbu'n-Nukûl, H.86-87.
Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nuzûl, Çağrı Yayınları: 2/ 745-746.
[8] Suyûtî, Lubâbu'n-Nukûl, ii,87; Alûsî, age. xxn,205.
Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nuzûl, Çağrı Yayınları: 2/746.
 
Üst Ana Sayfa Alt