Müslümanlık Lafla Ve Kuru İddialarla Olmaz
Allah (c.c)’ın Kur’an ayetleriyle kafirleri korkutması müslümanları ya da müslümanlık iddiasında bulunanları fazla sevindirmesin ve bu sebeble sakın ihmalci olmasınlar. Her zaman için Kur’an’a ve sünnete sıkıca tutunsunlar. Zira Kur’an’ı bir kenara atarak, beşer kanunlarını tatbik etmeleri ya da beşer kanunlarıyla hükmedilmeye rıza göstermeleri halinde İslam’ı terketmiş olacaklarını çok iyi bilsinler. İşte o zaman Allah (c.c)’ın bu ayetleri o kimseler üzerine de hak olur ve müşrik kimselere vadedilen azab onların da başına gelir.
Şu iyi bilinmelidir ki; İslam laflarla, kuru iddialarla, nefse hoş gelen İslami emirleri yerine getirip nefse hoş gelmeyenleri terketmekle gerçekleşmez. Bu gibi özelliğe sahib olan kimseleri Allah (c.c)’ın azabından hiç kimse kurtaramaz ve belki böylelerinin azabı Allah (c.c) katında daha büyük olur. Çünkü bu kimseler, İslam’ı bilmelerine rağmen gerçek İslam’a tabi olmamış ve onu terketmişlerdir.
Kendilerine “müslüman” ismini yakıştırmalarına, “hayatımızı Kur’an’a ve sünnete göre düzenlememiz gerekir” demelerine rağmen; Kur’an’da sadece “şeair” adı verilen namaz, oruç, hac, zekat gibi meseleleri yerine getirip siyasi, iktisadi, sosyal alanlarda ise Kur’an’ın hükümlerini bir kenara atarak beşeri hükümleri uygulayan veya o hükümlere tabi olanlar bilmelidirler ki, bu iddia etmiş oldukları müslümanlık değil, bilakis şirkin ta kendisidir. Zira müslüman olmak demek; Allah (c.c)’ın şeriatine tam manasıyla boyun eğmek, kayıtsız ve şartsız teslim olmak, Allah (c.c)’ın şeriati dışındaki tüm şeriatleri, tüm ideolojileri, kimden gelirse gelsin, kim uygularsa uygulasın, reddetmektir. İşte ancak böyle yapılması halinde Allah (c.c)’a tam manasıyla ibadet edilmiş ve şirkten uzak kalınmış olunur.
Fakat şu asrımızda öyle bir dönem yaşıyoruz ki, insanların çoğu namaz, oruç, hac, zekat vs gibi İslami emirleri Allah (c.c)’ın istediği şekilde yapmalarına rağmen, hayatları şekillendiren hükümleri beşerden almakta, ihtilaf halinde beşerin hükümlerine başvurmakta ve böylece Allah (c.c)’ın indirmiş olduğu hükümleri bir kenara atmakta, bundan hiç rahatsız olmamakta ve bir sıkıntı duymamaktadırlar. Allah (c.c)’ın şeriatiyle hükmetmeyen ve hatta Allah (c.c)’a, rasulüne ve İslam dinine savaş açan yöneticilere saygı göstermekte, onları sevmekte, onları desteklemekte, onları korumakta, onları sabah akşam alkışlamaktadırlar. Bu kafir yöneticileri tekfir eden gerçek müslümanları ise “havaric”, “sapık”, “bölücü”, “vatan haini” gibi sıfatlarla isimlendirmektedirler.
Yine insanlardan bazıları vardır ki bunlar, müslüman olduklarını, İslam dinini hakim kılmaya çalıştıklarını, bu gayeyle hareket ettiklerini söylemelerine rağmen isteklerini gerçekleştirmek için küfür işlemekten geri kalmazlar. Zira bu kimseler; İslam’a zıd, çok ilahlılık sistemi olan demokrasi düşüncesine inandıklarını söyleyerek bu ilahlık sisteminin kanunlarına göre parti kurar ve parti kurmanın da bir cihad olduğunu söylerler. Böylece hem kendilerini, hem de cahil halkı kandırarak Allah (c.c)’ın azabını gerektirecek amelleri işlerler.
Şu iyi bilinsin: Kişinin niyetinin halis olması, onu her zaman cennete götürmez. Zira cennete girebilmek için halis niyetle birlikte, amellerin de halis olması gerekir. Halis amel ise Allah (c.c) ve rasulünün bildirdiği ve gösterdiği şekilde yapılan ameldir.
Halis niyetle olsa bile, küfür işleyerek asla İslam hakim kılınmaz. Allah (c.c)’ın şeriatini bir kenara atarak beşeri hükümlerle hükmeden bir yöneticiye ihlaslı kalınacağına dair yemin verilerek ve böylece küfür işlenerek İslam asla hakim kılınmaz. Aynı şekilde çok ilahlılık sistemi olan demokrasi sistemini kabul ederek ve bu şekilde şirk işleyerek İslam asla hakim kılınmaz.
İşte böyle yapan kimseleri şeytan çok derin bir sapık-lığa saptırmış ve onların amellerini kendilerine süslü göstermiştir.
Ey müslümanlık iddasında bulunan, bununla birlikte şirk ve küfür bataklığında yüzen kimseler! Bu açıklamalara kulak verin ve Allah (c.c)’a bu hal üzere kavuşmanız halinde, rasulü ve Kur’an’ı yalanlayan ve böylece inkar ve şirklerinde ısrar eden kimselere vadedilen azabın size ulaşacağını unutmayın!