İbni Havale (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“(Yakında) işler, sizin muhtelif ordulara ayrılmanız şeklinde olacaktır! Bir ordu, Şam’da, bir ordu, Yemen’de, bir ordu da Irak’ta olacaktır!”
İbni Havale (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
−Ey Allah’ın Rasulü! Eğer ben o zamana yetişecek olursam, benim için o yerlerden birini seç!
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Sana gereken Şam’a gitmektir! Kuşkusuz ki Şam, yeryüzünden Allah’ın en hayırlı yeridir. Kullarından en hayırlı olanları oraya seçer. Eğer Şam’a gitmekten çekinirseniz, Yemen’e gidiniz! (Oraya gittiğinizde) havuzlarınızdan içiniz! Kuşkusuz ki Allah, Şam ve Şam halkı hakkında bana teminat verdi.”
Ebu Davud 2483, İbni Hibban, Hakim, Tergib ve Terhib 6/87, 88
Seleme bin Nufeyl el-Kindi (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in yanında oturuyordum, bir adam şöyle dedi:
−Ey Allah’ın Rasulü! İnsanlar atlarını salıverdiler, silahlarını da bıraktılar ve şöyle diyorlar:
−(Artık) Cihad yoktur! Kuşkusuz ki harp ağırlıklarını bırakmıştır.
Bu söze müteakiben Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yüzünü o kimseye çevirdi ve şöyle buyurdu:
“Yalan söylüyorlar! İşte şimdi savaş zamanı geldi. Ümmetim içinden öyle bir cemaat olacak ki onlar hak yolunda (cihad ederek) savaşacaklar. Allah ta bir kısım insanların kalplerini onlara meylettirecek ve onlar yüzünden diğerlerine rızık verecektir. Kıyamet kopup Allah’ın vadi yerine gelinceye kadar hatta Ye’cuc ve Me’cuc çıkıncaya dek bu böylece devam edecektir. Kıyamet gününe kadar atların alınlarında hayır vardır. Rabbim bana vahyederek bildirdi ki çok geçmeden ruhum kabzolunacaktır. Sizler benim yoluma uyacaksınız, bir kısmınız da bir kısmınızın boynunu vuracaktır ve mü’minlerin esas yurdu da Şam olacaktır.”
Nesei 3544, Ahmed bin Hanbel Müsned 4/104