Kıvırtmak?
peki...
بسم الله و به نستعين و ما توفيقي الا بالله
Bakalım İslam dairesinde farklı menhecler, tarikler, sebillerden ne anlamamız gerekiyor? Allah جل جلاله buyuruyor;
يَهْدِي بِهِ اللَّهُ مَنِ اتَّبَعَ رِضْوَانَهُ سُبُلَ السَّلَامِ وَيُخْرِجُهُم مِّنَ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِ بِإِذْنِهِ وَيَهْدِيهِمْ إِلَىٰ صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ
(Allah Teala Ehl-i Kitaba hitaben)(Bu Kur'an'la) Allah, rıdvanı'na talib olanı selamet sebillerine iletir. Kendi izniyle zulumattan nura çıkarır ve onları sırat-ı mustakime hidayet eyler.
EVVELEN
Madem çok biliyorsun sana bir soru bu ayet-i kerime'de bir yandan tek başına sırat-ı mustakim zikredilmiş ve bir yadan yollar zikredilmiş o zaman soruyorum ki sırat-ı mustakim dahilinde birtakım menhec ve mesleklerin islama iddihar edilmesinin hükmü nedir?
Sana bir ipucu..
İbn Kesir (رحمه الله)
sırat-ı mustakim ibaresini tefsir ederken diyor ki;
أي ينجيهم من المهالك، ويوضح لهم أبين المسالك
''(Yani) Helak olacakları uçurumlardan alıkoyar ve onlara en açık-seçik meslekleri izhar ederiz.''
SANİYEN
Bu ayette geçen سبل kelimesi سبيل kelimesinin cem'i halidir. ve tarik/طريق kelimesiyle eş anlamlıdır.
https://www.almaany.com/ar/dict/ar-ar/%D8%B3%D8%A8%D9%8A%D9%84/
Şimdi tefsirlere geçelim.. Evvela İbn Kesir رحمه الله'ın tefsirini bu bağlamda mütalaa edelim;
kendisi
selamet sebillerini;
أي طرق النجاة والسلامة ومناهج الاستقامة *
''Kurtuluş ve selamet tarikatları** ve istikamet menhecleri'' olarak tefsir eylemiştir.
*موقع التفير الكبير
**Tarik-Tarikat aynı manaya tekabül eder; https://www.almaany.com/ar/dict/ar-ar/%D8%B7%D8%B1%D9%8A%D9%82%D8%A9/
İmam Kurtubi رحمه الله da tefsirinde diyor ki;
طرق السلامة الموصلة إلى دار السلام المنزَّهة عن كل آفة
''(Yollardan kasıt) Bir takım selamet tarikatlarıdır ki, darusselama iletir bu darusselam her türlü afetlerden de münezzehtir.''
https://www.altafsir.com/Tafasir.asp?tMadhNo=0&tTafsirNo=5&tSoraNo=5&tAyahNo=16&tDisplay=yes&Page=2&Size=1&LanguageId=1
Paylaştığım hadisi bir de şu hadis bağlamında düşün;
ومن دخلَ على إمامٍ يعزِّرُهُ كانَ ضامنًا على اللَّهِ
Kim Allah rızası yolunda olan bir imama ikram eder ve onu ta'zim ederse kendisi Allah'ın koruması altındadır.
الراوي:عبدالله بن عمرو المحدث:الذهبي المصدر:المهذب الجزء أو الصفحة:7/3720 حكم المحدث:إسناده صحيح
https://www.almaany.com/ar/dict/ar-ar/%D8%B9%D8%B2%D8%B1/
https://www.almaany.com/ar/dict/ar-ar/%D9%88%D9%82%D8%B1/
NETİCE!
Demek ki Sırat-ı Mustakim olan İslam'ın içerisinde bir takım menheclerin, mesleklerin ve tarikatların varlığı mümkündür. Bunun caiz olduğunu İbn Teymiyye şöyle açıklıyor;
"Allah, onunla(KUR'AN ile) rızasına tâbi olanı selâmet yollarına eriştirir. Onları izni ile karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Ve onları dosdoğru bir yola iletir."
Maide 16
Bu ayette hiçbir şekilde senin anladığın gibi ayrı menhec/metod ve tarikatlar olduğuna delil yoktur! Allah swt
"yollar" kelimesini yine
Kur'an'a tabi kılmıştır. Kur'an; içerisinde bulunduğumuz/bulunacağımız her türlü kötü gidişattan selamete çıkma yollarını bize emir-nehy veya ruhsatlar şeklinde göstermiştir, selamete erince de o halin devamını sağlamanın/siratı mustakim üzere kalmanın yöntemini de bildirmiştir, Kur'an'dan ayrı yollar tutmayı değil! Sizler tarik/sebil/menhec vb kelimeleriyle oynayıp Kur'an ve Sünnet dışında ayrı yollar olarak yorumlarken, ehli sünnet ulemamız Kur'an ve Sünnetin çizdiği çözüm yolları olarak açıklamıştır ki olması gereken de budur, Allah swt açık bir şekilde
"onunla(KUR'AN ile)" buyuruyor daha ne eğip büküyorsun?
Hala İbn Kesir'e iftira atarak
"selamet yolları"nı
"selamet tarikatları" diye, yine
"doğru yöntemler"i birbirinden farklıymış gibi
"istikamet menhecleri" diye tahrifli çeviriyorsun, orada
"kurtuluşun yolları Kur'an" olarak bildirilirken siz
"tarikat" diye başlıbaşına ayrı bir yol/kaynak sunuyorsunuz!?!? Tarik yol demektir, tarikat yollar demektir, fantaziye gerek yok, boşuna uğraşma gavs/kutup dinlerine kılıf uyduramazsın.. Yine İmam Kurtubi'ye iftira atarak
"(Yollardan kasıt) Bir takım selamet tarikatlarıdır ki" diye tahrif yapmışsın, orada bu cümle yoktur! Cümle şu şekildedir;
"selamet yolu(İslam), her türlü afetten munezzeh olan darusselama(cennete) ulaştırır." Sonra
ومن دخلَ على إمامٍ يعزِّرُهُ كانَ ضامنًا على اللَّهِ
cümlesini nasıl o hale getirebildin?!?! Yine adam gibi çevirelim inşaAllah;
"Kim yöneticinin yanına girer ve onu sertçe uyarırsa/sakındırırsa, Allah'ın koruması altında olur."
Hele İbn Teymiyye hakkındaki saçmalığın ayrı bir komedi zaten. İbn Teymiyye kendisini imamlara düşman gibi tanıtmaya kalkışanlara karşı imam Ebu Hanife ve diğer isimlerini saydığı kişilerin(Abdulkadir Geylani dahil) aslında zaten bu imamlara bağlı olduğunu iddia edenler gibi olmadıklarını ve tenzih ettiğini dile getiriyor. Yoksa keşke kadiriyim diyen Abdulkadir Geylani gibi muvahhid bir mümin olsaydı, soytarı gibi hoplamayıp zıplamayıp böğürmeseydi, şeyhlerine tapmasaydı kim ne derdi!?!?
NETİCE:
Velhasıl Ehli Sünnet Vel Cemaat ulemamız(Allah swt onlardan razı olsun ve onlara rahmet eylesin) kitab derken talmudu değil Kur'an-ı, Sünnet derken bid'at ve hurafeyi değil Resulullah sas in hayatı ve Raşid halifelerin uygulamasını, imam derken rafızilerin ve diğer müşriki kamillerin ilahlaştırdıklarını değil Allah'a ve Resule itaat eden ve bu yöne ileten idareci veya alimleri, sebil/tarik/menhec derken sapıkların zanlarını ve uydurmalarını değil Kur'an ve SAHİH Sünneti(İslam'ı) kasteder!! Kesinlikle teosofi barikatın seyru sümükü vs ile İslam'ın alakası yoktur..