وعن أنس رَضِيَ اللّهُ عَنْهُ قال: ]كَانَ رسولُ اللّهِ # يَقُولُ: اللَّهُمَّ أحْيِنى مِسْكِيناً وَأمِتْنِى مِسْكِيناً وَاحْشُرُنِى في زُمْرَةِ المَسَاكِينِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ، قَالَتْ عَائِشَةُ لِمَ يَا رَسُولَ اللّهِ؟ قال: إنَّهُمْ يَدْخُلُونَ الجَنَّةَ قَبْلَ ا‘غْنِيَاءِ بِأرْبَعِينَ خَرِيفاً. يَا عَائِشَةُ َ تَرُدِّى الْمِسْكِينَ وَلَوْ بِشِقِّ تَمْرَةٍ، يَا عَائِشَةُ أحِبِّى المَسَاكِينَ وَقَرِّ بِيهِمْ
فَإنَّ اللّهَ يُقَرِّبكِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ[. أخرجه الترمذي.والمراد »بِالخَرِيفِ« السَّنَةُ.وفي حديث آخر: خَمْسِمَائَةِ عَامٍ، والجمع بينهما أن المراد با‘ربعين تَقَدُّمُ الفقير الحريص على الغنىّ الحريص، وبالخمسمائة تقدم الفقير الزاهد على الغنى الراغب فكان الفقير الحريص على درجتين من خمس وعشرين درجة من الفقير الزاهد، وهذا نسبة ا‘ربعين إلى خمسمائة، وهذا التقدير وأمثاله يجرى على لسان الرسول # جُزافاً و اتفاقاً بل لسرّ أدركه، ونسبة أحاط بها علمه، فأنه َ ينْطِقُ عن الهوى .
Hz. Enes -radıyallâhu anh- anlatıyor: '' RasulUllah s.a.w.s.şöyle dua etmişti:
'' Allah'ım, beni miskin olarak yaşat, miskin olarak ruhumu kabzet, kıyâmet günü de miskinler zümresiyle birlikte haşret. ''
Hz. Âişe -radıyallâhu anhâ- atılarak sordu: '' Niçin ey Allah'ın Rasulu ? ''
'' Çünkü '' dedi, '' Onlar cennete zenginlerden önce girecekler.Ey Âişe ! Fakirleri sev ve onları ( rivâyet meclisine ) yaklaitır, tâ ki kıyâmet günü Allah da sana yaklaşşın. ''
Tirmizî, Zühd 2353
Diğer bir hadiste 500 yıl tâbiri vardır.İki hadis şöyle cem'edilir: '' Kırktan maksad hırs sâhibi fakirin, hırs sâhibi zenginden öne geçeceği müddettir.Beşyüzden maksad, zâhid fakirin hırslı zenginden önce gireceği müddettir.Böylece hırs sâhibi fakir, zâhid fakirin yirmibeş derece üstünlüğüne nazaran iki derecelik bir üstünlüğe sâhibtir.Bu kırkın beşyüze nisbetidir.Bu ve benzeri takdirler RasulUllah'ın lîsanında mücâzefe veya tesâdufi olarak ceretan etmez.Bilakis idrâk ettiği bir sır veya ilminin ihâta ettiği bir nisbet sebebiyle söylenmiştir.Zîra o hevâdan konuşmaz.
İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları. 7/444
فَإنَّ اللّهَ يُقَرِّبكِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ[. أخرجه الترمذي.والمراد »بِالخَرِيفِ« السَّنَةُ.وفي حديث آخر: خَمْسِمَائَةِ عَامٍ، والجمع بينهما أن المراد با‘ربعين تَقَدُّمُ الفقير الحريص على الغنىّ الحريص، وبالخمسمائة تقدم الفقير الزاهد على الغنى الراغب فكان الفقير الحريص على درجتين من خمس وعشرين درجة من الفقير الزاهد، وهذا نسبة ا‘ربعين إلى خمسمائة، وهذا التقدير وأمثاله يجرى على لسان الرسول # جُزافاً و اتفاقاً بل لسرّ أدركه، ونسبة أحاط بها علمه، فأنه َ ينْطِقُ عن الهوى .
Hz. Enes -radıyallâhu anh- anlatıyor: '' RasulUllah s.a.w.s.şöyle dua etmişti:
'' Allah'ım, beni miskin olarak yaşat, miskin olarak ruhumu kabzet, kıyâmet günü de miskinler zümresiyle birlikte haşret. ''
Hz. Âişe -radıyallâhu anhâ- atılarak sordu: '' Niçin ey Allah'ın Rasulu ? ''
'' Çünkü '' dedi, '' Onlar cennete zenginlerden önce girecekler.Ey Âişe ! Fakirleri sev ve onları ( rivâyet meclisine ) yaklaitır, tâ ki kıyâmet günü Allah da sana yaklaşşın. ''
Tirmizî, Zühd 2353
Diğer bir hadiste 500 yıl tâbiri vardır.İki hadis şöyle cem'edilir: '' Kırktan maksad hırs sâhibi fakirin, hırs sâhibi zenginden öne geçeceği müddettir.Beşyüzden maksad, zâhid fakirin hırslı zenginden önce gireceği müddettir.Böylece hırs sâhibi fakir, zâhid fakirin yirmibeş derece üstünlüğüne nazaran iki derecelik bir üstünlüğe sâhibtir.Bu kırkın beşyüze nisbetidir.Bu ve benzeri takdirler RasulUllah'ın lîsanında mücâzefe veya tesâdufi olarak ceretan etmez.Bilakis idrâk ettiği bir sır veya ilminin ihâta ettiği bir nisbet sebebiyle söylenmiştir.Zîra o hevâdan konuşmaz.
İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları. 7/444