Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Günün Sahih Hadis-i Şerif'i

Muwahhide Tevhid Çevrimdışı

Muwahhide Tevhid

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
20170123_135145.png
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
- Üsâme b. Şerîk (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Bedeviler: Ey Allah’ın Rasûlü! Hastalanırsak tedavi yoluna gidelim mi? Dediler. Rasûlullah (s.a.v.), “Evet tedavi görün, Ey Allah’ın kulları tedavi olunuz. Çünkü Allah yarattığı her bir hastalık için mutlaka şifasını yada devasını yaratmıştır. Ancak bir hastalık müstesnadır” buyurdular. Bunun üzerine o bir hastalık nedir? Ey Allah’ın Rasûlü dediklerinde; “O İhtiyarlıktır” buyurdu.
(Ebû Dâvûd, Tıp: 1; İbn Mâce: Tıp: 1)
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
- Ukbe b. Âmir el Cühenî (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Hastalarınızı yemeye içmeye zorlamayınız çünkü Allah onları yedirir ve içirir.”

(İbn Mâce, Tıp: 4 ,tirmizi 2040)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garib olup sadece bu şekliyle bilmekteyiz.
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
- Esma binti Umeys (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Ey Allah’ın Rasûlü! Cafer’in çocuklarına çabuk nazar değiyor onları tedavi için okuyalım mı? Rasûlullah (s.a.v.) evet dedi. “Kaderi geçip değiştirebilecek bir şey olsaydı bu göz değmesi olabilirdi” buyurdular.

(İbn Mâce: Tıp: 33; Ebû Dâvûd, Tıp: 18)
 
avam16 Çevrimdışı

avam16

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
[Buhari: Kitabu'l İman]

(Hayât Yoldaşına Nankörlük Etmek Kâfirliğin Berisinde Kâfirlik Vardır Babı):
Bu konuda Ebû Saîd Hudrî'den ve Peygamber(sallalahualeyhiveselam)'den rivayet edilmiş hadîs vardır:
Ibn Abbâs (radiallahuanh) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahualeyhiveselam):
- Bana cehennem gösterildi, bir de gördüm ki cehennem ahâlîsinin çoğu kadınlardır. Onlar küfr ederler, buyurdu.
Bunun üzerine:
- Allah'a mı küfr ederler? diye soruldu. Peygamber:
- Onlar kocalarına karşı küfür ederler, iyiliğe karşı küfrân ederler. Birisine bütün zaman ihsan etsen de sonra senden (hoşuna gitmeyen) bir şey görse, "Ben senden hiçbir hayır görmedim" der.

(Ma'siyetler, Câhiliyyet İşi Nev'indendir Babı):
Allah'a ortak koşma müstesna, bu Câhiliyyet işlerinin sahihleri, bunları işlemeleri sebebiyle kâfir sayılmazlar. Çünkü Peygamber (sallallahualeyhivesselam), Ebû Zerr'e: "Demek ki sen, içinde henüz Câhiliyyet ahlâkı bulunan bir kimsesin" buyurdu; Yüce Allah da: "Şübhesiz ki Allah, kendisine ortak tanınmasını mağfiret etmez, ondan başkasını, dileyeceği kimseler için mağfiret eyler..." (en-Nisâ: 4/48,116) buyurdu.

İmâm Mâlik şöyle dedi: Bana Zeyd ibn Eslem haber verdi.
Ona da Ata ibn Yesâr haber verdi. Ona da Ebû Saîd Hudrî (radiallahuanhum) haber verdi ki, kendisi Rasûlullah(sallalahualeyhiveselam)'dan şöyle derken işitmiştir:
"Bir kul müslümân olur ve müslümânlığı da güzel olursa, Allah onun evvelce işlemiş olduğu her kötülüğünü örter. Ondan sonra sıra kısasa (yânî mükâfat ve mücâzâta) gelir. Bir hasene, ondan yedi yüz kat büyük hasene ile; bir seyyie (yânî kötülük) ise, yalnız kendi misli ile karşılanır: meğer ki Allah o seyyieyi afveder"
 
-ibrahim- Çevrimdışı

-ibrahim-

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Cündüb (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Sizden önceki ümmetler içinde bir kimsenin bir yarası vardı. Bu kimse yaranın elemine sabırsızlık ederek bir bıçak aldı ve onunla elini kesti. Bunun üzerine kan durmadı ve nihayet adam öldü.

Allah-u Teâlâ:

‘Kulum kendini öldürmede benim önüme geçti! Ben de ona cenneti haram ettim! buyurdu.”

Buhari 3272, Müslim 113/180
 
-ibrahim- Çevrimdışı

-ibrahim-

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“…Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i şöyle buyururken işittim:

“(Sizden önceki ümmetlerde) vaktiyle iki kadın ve beraberlerinde onların iki oğlan çocukları vardı. (Bunlar yolda giderken) bir kurt geldi, bunlardan birisinin çocuğunu kapıp gitti.

Kadınlardan biri arkadaşına:

–Kurt senin çocuğunu götürdü, dedi.

O da:

–Hayır, senin çocuğunu götürdü, dedi.

Kadınlar davalarını halletmek üzere Davud (Aleyhisselam)’a başvurdular.

Davud (Aleyhisselam)’da yaşlı kadını haklı görerek çocuğu ona verdi.

Bu kadınlar bir de meseleyi Davud (Aleyhisselam)’ın oğlu Süleyman(Aleyhisselam)’a anlattılar.

Süleyman (Aleyhisselam) işin gerçeğini anlamak için:

–Bana bir bıçak getirin ki çocuğu ikiye bölerek aralarında paylaştırayım, dedi.

İşte o zaman genç kadın:

–Allah sana rahmet etsin! Aman çocuğu kesme! Çocuk onundur, dedi.

Bunun üzerine Süleyman (Aleyhisselam) kendisinde gördüğü şefkat ve merhamet üzerine çocuğun genç kadına ait olduğuna hükmetti.”

Buhari 7/3238, Müslim 1720/20
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Allah Cenneti ve Cehennemi yarattığında Cibrîli Cennete gönderdi ve şöyle dedi: Cenneti ve Cennetlikler için hazırladığım şeylere bak gözden geçir. Cibril Cennete geldi, Cenneti ve Cennet’teki Cennetlikler için hazırlanan şeyleri gözden geçirdi ve Allah’a döndü ve şöyle dedi: İzzetin hakkı için kim bu Cennet’teki hazırlananı görürse mutlaka girmek isteyecektir. Böylece Allah emretti ve Cennet, güçlük ve zorluklarla kuşatıldı ve Allah dön ve Cenneti ve Cennet’te Cennetlikler için hazırladıklarıma bak gözden geçir buyurdu. Cibril Cennete döndü ve orayı güçlüklerle kuşatılmış olarak buldu. Ve Allah’a döndü, izzetin hakkı için Cennete hiç kimsenin giremeyeceğinden korktum.

Bunun üzerine Allah: Cehenneme git Cehennemi ve Cehennemlikler için hazırladığım şeyleri kontrol et gözden geçir buyurdu. Cibril Cehenneme gitti bir de ne görsün sıkıntılar, işkenceler ve ızdıraplar birbiri üstüne yığılmış. Allah’a döndü ve şöyle dedi: İzzetine yemin olsun ki kim Cehennemin durumunu işitir ve oraya girer, dedi. Allah Cehenneme emretti de etrafı şehvetlerle kuşatıldı. Bunun üzerine Cibril’e Cehenneme dön buyurdu Cibril Cehenneme döndü izzetin hakkı için hiç kimsenin Cehennem’den kurtulamayıp oraya gireceğinden korktum.”
(Buhârî, Rıkak: 28; Müslim, Cennet: 1)

ž ...subhanallah.
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kim iki kız çocuğunu besleyip büyütüp terbiye ederek yetiştirirse ben ve o; şu ikisi gibi Cennete gireceğiz dedi ve iki parmağını gösterdi.”
(Müslim, Birr ve Sıla: 46)
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
.......Bize Cerîr ibnu Abdilhamîd, Yahya ibn Saîd'den; o da Muâz ibn Rifâa'dan; o da Bedir ehlinden olan babası Rifâa ibn Râfi' ez-Zurakî(R)'den haber yerdi ki, o şöyle demiştir: Bedir harbi sırasında bir ara Cibrîl aleyhis-selam, Peygamber(S)'e geldi de:

— "İçinizdeki Bedir mücâhidlerini ne mertebe sayarsınız?" diye sordu.

Peygamber:

— "Biz onları müslümâniarın en faziletli olanlarından sayarız!" dedi, yâhud buna benzer bir söz söyledi.

Cibrîl:

— "Biz de meleklerden Bedir'de hazır bulunanları böylece meleklerin hayırlısı sayarız" dedi.
...Buhari ,megazi 40
 
hamza01 Çevrimdışı

hamza01

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ebü Rukayye Temîm İbni Evs ed-Darî radıyallahu anh' den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem :

"Din nasihattir" buyurdu. Biz kendisine:

- Kimin için nasihattir? dedik. Peygamber Efendimiz:

- "Allah, Kitabı, Resulü, mü'minlerin yöneticileri ve tüm müslümanlar için nasihattir" buyurdu.[1]

[1] Müslim, İman 95. Ayrıca bk. Buhari, İman 42; Ebü Davüd, Edeb 59; Tirmizî, Birr 17; Nesaî, Bey'at 31, 41
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), israil oğullarından bir adamı zikretti ve şöyle buyurdu:

“O adam, israil oğullarının bazısından borç olarak bin dinar vermesini istedi.

Borç vermek isteyen kişi:

−Şahitleri getir, onları şahit yapacağım dedi.

Borç isteyen:

−Allah şahit olarak yeterlidir dedi.

Borç vermek isteyen kişi:

−O halde bana kefil getir dedi.

Borç isteyen:

−Allah kefil olarak yeterlidir dedi.

Borç vermek isteyen kişi:

−Doğru söyledin dedi ve ona isimlendirilen bir vakte kadar bin dinarı verdi. Parayı alan peşinden denize ticaret için açıldı. İhtiyaçlarını giderdi sonra takdir edilen vakitte borcunu ödemek için kendisine ödünç veren kimseye gelmek üzere gemi aradı. Fakat bir gemi bulamadı.

Bunun üzerine bir odun parçası alıp onun içini oydu. İçine bin dinarı ve bir de borç aldığı kimseye yazdığı mektubu koydu. Sonra oyuk yeri iyice kapattı ve tesviye etti. Sonra odunu deniz kenarına getirdi ve şöyle dua etti:

−Ey Allah’ım! Kuşkusuz Sen biliyorsun ki, ben falandan bin dinar borç istedim. O benden kefil istedi.

Ben:

−Kefil olarak Allah yeterlidir dedim. O senin kefilliğine razı oldu. O benden şahit istedi.

Ben:

−Şahit olarak Allah yeterlidir dedim. O senin şahitliğine razı oldu ve bana borç verdi. Ona borcu göndereyim diye gemi bulmaya çalıştım, fakat bulamadım. Artık ben, bin dinarı sana emanet ediyorum dedi ve o odunu denize attı.

Odun denizin içine girdikten sonra, oradan kendisini beldesine götürecek bir gemi bulmak için geri döndü. Borç veren de onun dönmesini umarak deniz kenarına çıktı ve belki bir gemi parasını getirmiş olabilir diye gözetliyordu.

Bu sırada birden sahilde içinde para olan odunu gördü. Onu ailesine yakacak bir odun olarak aldı. Evde onu parçalayınca içinde ki paraları ve mektubu buldu. Sonra borç alan kimse, kendisine borç veren kimseye geldi ve ona bin dinarı getirdi:

−Allah’a yemin ederim ki, paranı sana getirmem için bir gemi aramaya devam ettim. Fakat sana geldiğim bu vakitten önce bir gemi bulamadım, dedi ve borcunu verdi.

Alacaklı kimse:

−Sen bana bir şey gönderdin mi? dedi.

Borçlu:

−İçinde sana geldiğim şu günden önce bir gemi bulamadığımı sana haber veriyorum.

Alacaklı kimse:

−Kuşkusuz ki Allah, senin odun içinde gönderdiğin borcunu senin adına ödedi. Dolayısıyla getirdiğin bu bin dinarı raşid olarak götür dedi.”

Buhari 2118, 2119
 
avam16 Çevrimdışı

avam16

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
KİM CENNET EHLİNDEN BİR ADAMA BAKMAK İSTERSE BU ADAMA BAKSIN...

"Bedevî bir Arap Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'e gelerek şöyle dedi:

- Ey Allah'ın elçisi! Bana bir amel göster ki, yaptığım zaman cennete gireyim.

Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:

-Allah’a ibâdet eder, O’na hiçbir şeyi ortak koşmazsın, farz namazı kılar, farz zekâtı verir, Ramazan orucunu tutarsın.

Adam dedi ki:

- Nefsim elinde olan Allah'a yemîn ederim ki bundan fazla yapmayacağım. Adam arkasını dönüp gidince Peygamber - sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: - Kim, cennet ehlinden bir adama bakmak hoşuna giderse, bu adama baksın. (Buhari ve Müslim)
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Kim Cuma günü cünüplük yıkanması gibi yıkanarak mescide ilk vakitlerde giderse; deve kurban etmiş sevâbı gibi sevap kazanır, İkinci saatte giderse; inek kurban etmiş gibi sevap kazanır, üçüncü saatte giderse; büyük bir koç kurban etmiş gibi sevap kazanır, dördüncü saatte giderse; tavuk tasadduk etmiş gibi sevap kazanır, beşinci saatte giderse; bir yumurta sadaka vermiş gibi sevap kazanır. imâm minbere çıkınca melekler hazır olur ve hutbeyi dinlerler.”
(Nesâî, Cuma: 13)
 
Üst Ana Sayfa Alt