Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Günün Sahih Hadis-i Şerif'i

E Çevrimdışı

Ebu SILA

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Hiç kimseyi ameli cennete girdirmez’ dedi. Sahabeler:

−Seni de mi ey Allah’ın rasulü? diye sordular. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

−‘Evet, beni de, ancak Rabbinin rahmeti ile beni kuşatması sayesinde cennete girebilirim’ buyurdu.”

Buhari, Müslim, Nesai.
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Şeddad b. Evs (ra) dan Rasulullah (sav)'' Akıllı kimse , kendini sorgulayan , küçük gören ve ölümden sonraki hayat için çalışan kimsedir. Tembel kimse ise kendisini arzularının peşinde koşturan ve Allah tan birtakım beklentilerde bulunan kimsedir.''
buyurdu
(Tirmizi sünen )
 
ruhisukut Çevrimdışı

ruhisukut

Önce tanı sonra bağlan!
İslam-TR Üyesi
Değerli Ebu SILA abim, maşallah. Allah azze ve celle bize hediye ettiğin bu hadisler ile amel etmeyi sana nasip etsin, seni ve ehlini iman üzere yaşayan ve iman üzere ölen kullarından eylesin inşaallah.

"Sizin en hayırlılarınız o (mu'min) kimselerdir ki görüldükleri zaman Allah (Azze ve Celle)hatırlanır",

(İbn Mâce, Zuhd, Bab 4, Hadis no: 4119)

Not: Bunun senedi hasendir. Bunu bana Allah'ı hatırlatan bir abi olduğu için yazdım. Hadis hakkında bilgi için tıklayınız.
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Değerli Ebu SILA abim, maşallah. Allah azze ve celle bize hediye ettiğin bu hadisler ile amel etmeyi sana nasip etsin, seni ve ehlini iman üzere yaşayan ve iman üzere ölen kullarından eylesin inşaallah.

"Sizin en hayırlılarınız o (mu'min) kimselerdir ki görüldükleri zaman Allah (Azze ve Celle)hatırlanır",

(İbn Mâce, Zuhd, Bab 4, Hadis no: 4119)

Not: Bunun senedi hasendir. Bunu bana Allah'ı hatırlatan bir abi olduğu için yazdım. Hadis hakkında bilgi için tıklayınız.
bu güzel dualarının yüz mislide senin olsun güzel kardeşim.
 
M Çevrimdışı

Meliksah Kayaaaa

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Semure Ibnu Cundeb (radıyallahu anh) anlatıyor: "Rasulullah (aleyhissalatu vesselam) sık sık: "Sizden bir rüya gören yok mu?" diye sorardı. Görenler de, O'na Allah'ın dilediği kadar anlatırlardı. Bir sabah bize yine sordu:
" Sizden bir rüya gören yok mu ?"
Kendisine: "- Bizden kimse bir şey görmedi!" dediler. Bunun üzerine:
" Ama ben gördüm" dedi ve anlattı:
"Bu gece bana iki kişi geldi.
Beni alıp haydi yürü! dediler. Yürüdüm. Yatan bir adamın yanına geldik. Yanında biri, elinde bir kaya olduğu halde başucunda duruyordu. Bazan bu kayayı başına indirip onunla başını yarıyordu, taş da sağa sola yuvarlanıp gidiyordu. Adam taşı takip ediyor ve tekrar alıyordu. Ama, başı eskisi gibi iyileşinceye kadar vurmuyordu. İyileştikten sonra tekrar indiriyor, önceki yaptıklarını aynen yeniliyordu. Beni getirenlere:
- Subhanallah! nedir bu? dedim.
Dinlemeyip:
- Yürü! Yürü! dediler.
Yürüdük, sırtüstü uzanmış birinin yanına geldik. Bunun da yanında, elinde demir kancalar bulunan biri duruyordu. Adamın bir yüzüne gelip, çengeli takıp yüzünün yarısını ensesine kadar soyuyordu. Burnu, gözü enseye kadar soyuluyordu. Sonra öbür tarafına geçip, aynı şekilde diğer yüzünün derisini de ensesine kadar soyuyordu. Bu da, yüz derileri iyileşip eskisi gibi sıhhate kavuşuncaya kadar bekliyor, sonra tekrar önce yaptıklarını yapmaya başlıyordu.
Ben burada da:
- Subhanallah, nedir bu? dedim.
Cevap vermeyip:
- Yürü! Yürü! dediler.
Beraberce yürüdük. Fırın gibi bir yere geldik. İçinden birtakım gürültüler, sesler geliyordu. Gördük ki, içinde bir kısım çıplak kadınlar ve erkekler var. Aşağı taraflarından bir alev yükselip onları yalıyordu. Bu alev onlara ulaşınca çıglık koparıyorlardı. Ben yine dayanamayıp:
- Bunlar kimdir? diye sordum.
Bana cevap vermeyip:
- Yürü! Yürü! dediler.
Beraberce yürüdük. Kan gibi kırmızı bir nehir kenarına geldik. Nehirde yüzen bir adam vardı. Nehir kenarında dayanında bir çok taş bulunan bir adam duruyordu. Adam bir müddet yüzüp kıyıya doğru yanaşınca yanında taşlar bulunan kıyıdaki adam geliyor, öbürüağzını açıyor bu da ona bir taş atıp kovalıyordu. Adam bir müddet yüzdükten sonra geri dönüp adama doğru yine yaklaşıyordu. Herdünüşünde ağzını açıyor, kıyıdaki de ona bir taş atıyordu. Ben yinedayanamayıp:
- Bu nedir? diye sordum.
Cevap vermeyip yine:
- Yürü! Yürü! dediler.
Beraberce yürüdük. Çok çirkin görünüşlü bir adamın yanına geldik. Böylesi çirkin kimseyi görmemişsindir. Bunun yanında bir ateş vardı. Adam ateşi tutuşturup etrafında dönüyordu. Ben yine:
- Bu nedir? diye sordum.
Cevap vermeyip:
- Yürü! Yürü! dediler.
Beraberce yürüdük.
İri iri ağaçları olan bir bahçeye geldik. İçerisinde her çesit bahar çiçekleri vardı. Bu bahçenin içinde çok uzun boylu bir adam vardı. Semaya yükselen başını neredeyse göremiyordum. Etrafında çok sayıda çoçuklar vardı. Ben yine:
- Bunlar kimdir? dedim.
Cevap vermeyip:
- Yürü! Yürü! dediler.
Beraberce yürüdük. Ulu bir ağacın yanına geldik. Ne bundan daha büyük, ne de daha güzel bir ağaç hiç görmedim. Arkadaşlarım:
- Ağaca çık! dediler.
Beraberce çıkmaya basladık. Altın ve gümüş tuğlalarla yapılmış bir şehre doğru yükselmeye başladık. Derken şehrin kapısına geldik. Kapıyı çalıpaçmalarını istedik. Açtılar ve beraberce girdik. Bizi bir kısım insanlar karşıladı. Bunlar yaratılışca bir yarısı çok güzel, diğer yarısı da çok çirkin kimselerdir. Sanki böylesine güzellik, böylesine çirkinlik görmemişsindir. Arkadaşlarım onlara:
- Gidin şu nehire banın! dediler.
Meğerse orada açıkta bir nehir varmış. Suyu sanki safi süttü, bembeyaz. . . Gidip içine banıp çıktılar. Çirkinlikleri tamamen gitmiş olarak geri geldiler. İki tarafları da en güzel şekli almıstı. Beni dolaştıran arkadaşlarım açıkladılar:
- Bu gördüğün, Adn cennetidir. Şu da metin makamındır. Gözümü çevirip baktım. Bu bir saraydı, tıpkı beyaz bir bulut gibi.
- Beni gezdirin, içine bir gireyim!dedim.
- Şimdilik hayır! Amma mutlaka gireceksin, dediler. Ben:
- Geceden beri acaip şeyler gördüm, neydi bunlar? diye sordum.
- Sana anlatacağız, dediler ve anlattılar:

- Taşla başı yarılan, o ilk gördüğün adam, Kur'an'ı atıp reddeden, farz namazlarda uyuyup kılmayan kimsedir. Ensesine kadar yüzünün derileri, burnu, gözü soyulan adam, evinden çıkıp yalanlar uydurup, etrafa yalan sayan kimsedir. Fırın gibi bir binanın içinde gördüğün kadınlı erkekli çıplak kimseler, zina yapan erkek ve kadınlardır. Kan nehrinde yüzüp ağzına taş atılan adam faiz yiyen adamdır. Ateşin yanında durup onu yakan ve etrafında doönen pismanzaralı adam, cehennemin, ateşin bekçisidir. Bahçede gördüğün uzun boylu adam İbrahim (aleyhissalatu vesselam)'di. Onun etrafındaki çocuklar ise, fıtrat üzere (büluğa ermeden) ölen çocuklardır. "
Cemaatten biri hemen atılarak:
"- Ey Allah'ın Rasulü! Müşrik çocukları da mı?" diye sordu.
Rasulullah (aleyhissalatu vesselam):
" Evet, dedi, müşrik çocukları da." ve anlatmaya devam etti:
" Yarısı güzel yarısı çirkin yaratılışlı olan adamlara gelince, bunlar iyi amellerle kötü amelleri birbirine karıştırıp her ikisini de yapan kimselerdir. Allah onlari affetmiştir."

Buhari, Tà'bir 48, Ezan (Sifatu's-Sal t) 156, Teheccut 12, Cenaiz 93, Buyu 2. Cihad 4, Bedul-Halk 6, Enbiya 8, Tefsir, Ber et 15, Edeb 69; Muslim 23, (2275); Tirmizi, Ru'ya 10, (2295).
 
Sükunet Çevrimdışı

Sükunet

Twitter: @sknttt
İslam-TR Üyesi
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- de bu konuda şöyle buyurmuştur:

(( يَا مَعْشَرَ الْمُهَاجِرِينَ! خَمْسٌ إِذَا ابْتُلِيتُمْ بِهِنَّ وَأَعُوذُ بِاللهِ أَنْ تُدْرِكُوهُنَّ، لَمْ تَظْهَرِ الْفَاحِشَةُ فِي قَوْمٍ قَطُّ حَتَّى يُعْلِنُوا بِهَا إِلاَّ فَشَا فِيهِمُ الطَّاعُونُ وَالْأَوْجَاعُ الَّتِي لَمْ تَكُنْ مَضَتْ فِي أَسْلاَفِهِمْ الَّذِينَ مَضَوْا، وَلَمْ يَنْقُصُوا الْمِكْيَالَ وَالْمِيزَانَ إِلاَّ أُخِذُوا بِالسِّنِينَ وَشِدَّةِ الْمَئُونَةِ وَجَوْرِ السُّلْطَانِ عَلَيْهِمْ، وَلَمْ يَمْنَعُوا زَكَاةَ أَمْوَالِهِمْ إِلاَّ مُنِعُوا الْقَطْرَ مِنَ السَّمَاءِ، وَلَوْلاَ الْبَهَائِمُ لَمْ يُمْطَرُوا، وَلَمْ يَنْقُضُوا عَهْدَ اللهِ وَعَهْدَ رَسُولِهِ إِلاَّ سَلَّطَ اللهُ عَلَيْهِمْ عَدُوًّا مِنْ غَيْرِهِمْ، فَأَخَذُوا بَعْضَ مَا فِي أَيْدِيهِمْ، وَمَا لَمْ تَحْكُمْ أَئِمَّتُهُمْ بِكِتَابِ اللهِ وَيَتَخَيَّرُوا مِمَّا أَنْزَلَ اللهُ إِلاَّ جَعَلَ اللهُ بَأْسَهُمْ بَيْنَهُمْ.))

[ رواه ابن ماجه وقال الألباني: الحديث حسن ]

"Ey Muhâcirler topluluğu! Beş şey vardır, onlarla imtihan olunduğunuzda (o toplumda hiçbir hayır kalmamış demektir.) Siz hayatta iken onların ortaya çıkmasından Allah'a sığınırım. (Bu beş şey şunlardır):

l. Zina: Bir toplumda zina ortaya çıkar ve açıktan işlenecek bir hale gelirse, o toplumda mutlaka vebâ ve onlardan önce gelmiş-geçmiş hiçbir millette görülmeyen hastalıklar yayılır.

2. Ölçü ve tartıda hile: Bir toplum, ölçü ve tartıyı eksik yaparsa, o toplum mutlaka kıtlık, geçim sıkıntısı ve sultanın (yöneticinin) zulmüne uğrar.

3. Zekât vermemek: Bir toplum, mallarının zekâtını vermezse, mutlaka gökten yağmur kesilir. Şayet hayvanlar da olmasaydı, tek damla yağmur bile yağmazdı.

4. Ahdin bozulması: Bir toplum, Allah ve elçisinin ahdini bozarsa (düşmanla yaptığı anlaşmayı ihlal ederse), Allah Teâlâ, kendilerinden olmayan bir düşmanı o topluma musallat eder ve ellerindeki (servet)lerin bir kısmını onlar alırlar.

5. Allah'ın kitabı Kur'an ile hükmetmeyi terk etmek: Bir toplumun önderleri (yöneticileri), Allah'ın kitabı Kur'an ile hükmetmeyi terk edip Allah'ın indirdiği hükümlerden işlerine gelenleri seçerlerse, Allah Teâlâ onları kendi aralarında savaştırır (onları birbirine düşürür)."

[İbn-i Mâce rivâyet etmiş, Elbânî de 'hadis, hasendir' demiştir. ]
 
Muwahhide Tevhid Çevrimdışı

Muwahhide Tevhid

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
İbnu Abbas (radıyallahu anh) anlatıyor: "Rasulullah (aleyhissalâtu vesselâm) ashabına şöyle dedi: "Uhud'da şehid olan kardeşleriniz var ya! Allah, onların ruhlarını yeşil kuşların içine koydu. Bunlar cennetin nehirlerine giden, cennet meyvelerinden yiyen ve Arşın gölgesine asılmış altından kandillere girip istirahat eden kuşlardır. Şehidler böylece güzel güzel yiyip içip dinlenince şöyle dediler: Kardeşlerimize bizden kim haber götürecek ve bildirecek ki bizler cennette dirileriz, rızıklanıyoruz? Bu haber gitmeli ki onlar cennete karşı isteksiz olmasınlar ve harpte korkak davranmasınlar!"
Allah Teâlâ onlara cevaben: "Sizin haberinizi ben duyuracağım" buyurdu ve şu âyeti indirdi: "Allah yolunda öldürülenleri ölü saymayın bilakis onlar Rableri katında diridirler. Allah'ın bol nimetinden onlara verdiği şeylerle sevinç içinde rızıklanırlar. Arkalarından kendilerine ulaşmayan kimselere, kendilerine korku olmadığını ve kendilerinin üzülmeyeceklerini müjde etmek isterler" (Âl-i İmrân, 169).

Ebu Davud, Cihad 27, (2520)
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Rebîa b. Ka'b el-Eslemî (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Resulullah (s.a.v.)'ie birlikte gecelemekteydim. Ona, abdest suyunu ve bu anda ihtiyacı olan şeyleri getirdim. Bunun üzerine bana:

“Benden iste” buyurdu. Ben:

“Cennette senin yoldaşlığım istiyorum!” dedim. Resulullah (s.a.v.)

“Veya bundan başka bir şey istesen!” buyurdu. Ben de:

“Dileğim ancak budur” dedim. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.):

“Öyleyse çok secde yapmak suretiyle nefsin lehine bana yardımcı ol!”
buyurdu.
....ebu davud -tirmizi.
 
Ebu Muhammed Eymen Çevrimdışı

Ebu Muhammed Eymen

Bir adım öteside, Bin adım öteside toprak..
Frm. Yöneticisi
Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"İblis'in arşı deniz üzerindedir. Oradan askerlerini gönderip insanları fitneye atar. Bunlardan, yanında mertebece en yüksek olanı en büyük fitneyi çıkarandır. Askerlerinden biri gelip: "Şunu şunu yaptım!" der. İblis: "Hiçbir şey yapmamışsın!" der.

Sonra bir diğeri gelip: "Ben falanın peşini hanımıyla arasını açıncaya kadar bırakmadım!" der.
İblis onu kendisine yaklaştırıp: "sen ne iyisin!" der.
Müslim, Münafikûn 66-67, (2813).
 
Taifetu'l Mansura Çevrimdışı

Taifetu'l Mansura

Yürü sen ey Dünya! Beni arkanda bırak...
İslam-TR Üyesi
Screenshot_2015-01-17-14-54-12-1-1.png
 
UHUD Çevrimdışı

UHUD

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Said İbnu'l- Müseyyeb (rahimehullah) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Şeytan tek başına olanla, iki kişi beraber olana sıkıntı verir. Eğer üç kişi olurlarsa onlara sıkıntı veremez."

Muvatta, İsti'zân 36, (2, 978).
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
- Ali (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Cennet’te öyle köşkler vardır ki; dışarıdan içerisi içeriden de dışarısı gözükür bir bedevi kalkıp şöyle dedi: O köşkler kimler içindir? Rasûlullah (s.a.v.) de şöyle buyurdu: “O köşkler; güzel söz söyleyen, yemek yediren, oruca devam eden ve insanlar uykuda iken geceleri namaz kılanlar içindir.”

(Müsned: 1268. tirmizi 2527)
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Ebû Hureyre(R)'den şöyle tahdîs etti: Rasûlullah (S) şöyle buyurdu: "Bir adam bir yolda yürüyüp giderken susuzluğu arttı. Orada bir kuyu buldu ve hemen o kuyuya inip suyundan içti. Sonra çıktı. Adam orada bir köpekle karşılaştı ki, hayvan susuzluktan dilini çıkarıp soluyor, yaş toprağı yalıyordu. Bu yolcu (kendi kendine):

— Yemin olsun bana ulaşan susuzluğun benzeri şiddetli bir susuzluk bu hayvana da ulaşmış, dedi (hayvana acıdı).

Sonra kuyuya indî de ayakkabısının içine su doldurdu. Sonra kuyudan çıkarmak için ayakkabısını ağzıyle tuttu, onu dışarı çıkarıp köpeği suladı. Bundan dolayı Allah o kula mükâfat verdi ve onun günâhlarını mağfiret eyledi."

Sahâbîler:

— Yâ Rasûlallah! Hayvanları sulamakta bize ecir var mıdır? dediler.

Rasûlullah:

— "(Evet, kendisinde hayât olan) her yaş ciğeri sulamakta ecir vardır" buyurdu .
-buhari ,edep.
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
..EbûKatâdeRıb'îel-Ensârî(Ra) şöyle tahdîs ederdi: RasûlulIah(Sav.)'in yânından bir cenaze geçirilmişti. Bunun üzerine Rasûlullah:

— "Kendisi rahatlayan veya kendisinden kurtulunmuş olandır" buyurdu.

Sahâbîler:

— Yâ Rasûlallah! Rahatlayan veya kendisinden rahatlanan nedir? diye sordular.

Rasûlullah:

— "Mü'min olan kul, dünyânın yorgunluklarından ve ezalarından Azız ve Celîl olan Allah'ın rahmetine gidip istirahat eder. Fâcir olan kula gelince ondan da diğer kullar, şehirler, ağaçlar ve hayvanlar kurtulup istirahat ederler" buyurdu.
...buhari, rikak.
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Ebû Saîd el-Hudrî (R) şöyle demiştir: Rasûlullah (S) şöyle buyurdu: "Kıyamet günü mü'-minler (sırattan geçerek) ateşten kurtulurlar da cennetle ateş arasındaki bir köprü üzerinde durdurulurlar. Orada, dünyâda iken aralarında meydana gelmiş haksızlıklar birbirlerinden kısas yapılır. Nihayet haksızlıklardan temizlendikleri ve pampâk oldukları zaman onlara cennete girmelerine izin verilir. Muhammed'in nefsi elinde bulunan Allah 'a yemin ederim ki,
o müminlerden her biri cennetteki menziline, dünyâdaki meskeninden daha doğru yol bulur".
...buhari, rikak.
 
Üst Ana Sayfa Alt