Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Günün Sahih Hadis-i Şerif'i

C Çevrimdışı

cevan_pedayi2

Üye
İslam-TR Üyesi
Hadis No : 1018
Ravi: Ebu Hüreyre
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim gazve yapmadan ve gaza yapmayı temenni etmeden ölürse nifaktan bir şube üzerine ölmüş olur." İbnu'l-Mübarek der ki: "Biz bunun Hz. Peygamber (sav)'ın sağlığına has bir keyfiyet olduğuna hükmetmiştik."

Kaynak: Müslim, İmaret 158, (1910); Ebu Davud, Cihad 18, (2502); Nesai, Cihad 2, (6, 8)
 
C Çevrimdışı

cevan_pedayi2

Üye
İslam-TR Üyesi
Hadis No : 1002
Ravi: Ebu Katade
Tanım: Bir adam sordu: "Ey Allah'ın Resulü, Allah yolunda öldürüldüğüm takdirde, bütün hatalarım örtülecek mi?" Resulullah (sav): "Evet, sen sabreder, mükafaat bekler, geri kaçmadan ileri atılır vaziyette olduğun halde öldürülürsen!" diye cevap verdi. Ve adama sordu: "Nasıl sormuştun?" Adam sorusunu aynen yeniledi. Bunun üzerine aleyhissalatu vesselam Efendimiz sözlerini şöyle tamamladı: "Evet, (kul) borcu hariç, bütün günahların affedilecek. Zira Cebrail bu hususu bana haber verdi!"

Kaynak: Müslim, İmaret 117, (1885); Muvatta, Cihad 31, (2, 461); Nesai, Cihad 32, (2, 33)
 
V Çevrimdışı

vuslatım

Üye
İslam-TR Üyesi
heryerde oldugu gibi kul hakkı haric RABBİM KUL HAKKIYLA ALMASIN YANINA BİZİ
SİZİNDE HAKKINIZ VARSA HELAL EDIN
 
C Çevrimdışı

cevan_pedayi2

Üye
İslam-TR Üyesi
simurg ' Alıntı:
heryerde oldugu gibi kul hakkı haric RABBİM KUL HAKKIYLA ALMASIN YANINA BİZİ
SİZİNDE HAKKINIZ VARSA HELAL EDIN
benim hakkım tüm kardeşlere hela olsun tanıdığım ve tanımadığım kardeşlerde bana haklarını helal etsin ler inş.huda hafız
 
C Çevrimdışı

cevan_pedayi2

Üye
İslam-TR Üyesi
sahabilerden Hz. Ebu Hureyre şöyle diyor:

"Bir defasında Peygamberimiz (salât ve selâm üzerine olsun) bizi bir göreve gönderirken -iki Kureyşli müşriği kasdederek- `Eğer falanca ile filâncayı bulursanız onları yakın' buyurdu. Fakat biz yola çıkmak üzereyken şöyle buyurdu:

`Az önce size falanca ile filâncayı yakmanızı emretmiştim. Oysa ateş, sırf Allah'a mahsus bir azap aracıdır. Bu yüzden eğer onları bulursanız silâhla öldürün." (Buhari, Ebu Davud, Tirmizi)
 
C Çevrimdışı

cevan_pedayi2

Üye
İslam-TR Üyesi
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Ümmetimden bir taife hak üzere savaşmaya devam edecek, Allah da, onlar ile bazı kavimlerin kalplerini saptıracak ve bunlardan onların rızkını sağlayacaktır, bu hal kıyamete kadar devam edecektir.” [28]Sünen-i Nesai/3333
 
G Çevrimdışı

guldeste

Üye
İslam-TR Üyesi
Resulullah Aleyhissalatu Vesselam buyurdular ki: "Benden sonra bir takım emirler (halifeler, hükümdarlar, idareciler) olacaktır. Kim onların yalanlarını tasdik eder, yaptıkları zulümde kendilerine yardımcı olursa benden değildir. Ben de onlardan değilim. O kimse benim havzımın etrafına yaklaşamayacaktır. Kim onların yalanlarını tasdik etmez, zulümlerinde onlara yardım etmezse, bendendir. Bende onunla beraberim. Ve o kimse havzımın kenarında bana ulaşacaktır." (Sünen-i Tirmizi-C: Sahife: 121 Hadis no: 2360 ist: 1975)
 
C Çevrimdışı

cevan_pedayi2

Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu Hureyre (r.a)'den şöyle dediği rivayet olunmuştur:

Rasulullah (s.a.s)'in şöyle buyurduğunu işittim:

«ALLAH 'ın rahmet deryasındaki bunca genişliği kafirler bilseydi, cennetten ümitlerini kesmezlerdi. Eğer mü'minler de AIlah'ın azabını bilselerdi, cehennem azabından emin olmazlardı.»

(Buhari-Müslim)

HADİSTEN NE İSTİFADE EDERİZ

-ALLAH (c.c), mü'minlerin ümit ve korku arasında bir durumda bulunmalarını emretmiştir. ALLAH 'tan hakkıyla korkan bir kişinin, O'nun rahmetinden ümit kesmesi asla düşünülemez. ALLAH 'ın azabından emin olmak da aynen böyledir. Peki, nedir korku ve ümit arası bulunmak? Mü'min kulun bu duygusu sağlamasının yegane yolu işlediği hata ve haramlar nedeniyle ALLAH 'tan korkması ve ALLAH 'ın emirlerini yerine getirip yasaklarından kaçınması karşılığında da ALLAH 'ın rahmetini ümit etmesidir.

İnsanı ALLAH 'ın rahmetinden ümit kesmeye sevkeden iki neden vardır:

a) İnsan, nefsine uyarak, ALLAH 'ın haram kıldığı amelleri işlemesi ve yaptığı haramlarda ısrar etmesi sonucu, içinde bulunduğu halden dolayı ALLAH 'ın kendisini affetmeyeceğini düşünerek, O'nun rahmetinden ümit kesebilir. Hatta haram işlemeye devam ederek, artık ALLAH 'ın kendisini affetmeyeceği düşüncesini kafasında sabitleştirir. Zaten şeytanın istediği de budur. Bu durumdaki kişilerin hidayetleri ya da haramları terketmeleri her geçen an zorlaşır.

b) Kişi işlediği haramdan dolayı aşırı korkarak ALLAH 'ın af ve merhametinin ne kadar geniş olduğunu bilmemesi veya unutması sonucu, ALLAH 'ın rahmetinden ümit kesebilir. «Benim işlediğim haram o kadar büyüktür ki tevbe etsem bile ALLAH (c.c) beni affetmez» diye düşünebilir. Onu bu derin ümitsizliğe sevkeden yegane faktör cahil oluşu ve Rabbini iyice tanımamasıdır. Eğer Rahim ve Rahman olan ALLAH 'ı iyice tanımış olsaydı, tembellik yapmaz ve ALLAH 'a yaklaşmak için işleyeceği en küçük amelin bile, O'nun katında karşılıksız kalmayacağını bilir, O'nun rızasını kazanmak için bütün gücüyle çalışırdı.

İnsanı ALLAH 'ın azabından emin olmaya sevk eden sebepler de ikidir:

a) ALLAH 'ın kullan üzerindeki hakkını, kulların da Rablerine karşı olan görevlerini ve İslam dinini öğrenmek için bir çaba göstermeyip dini meseleleri hafife almak, insanın ALLAH 'ın emirlerini terkine ve yasakladıklarını işlemesine neden olur. ALLAH korkusu azala azala nihayet kalbte korkunun bitmesiyle iman da kalmaz. Çünkü iman kişiyi; ALLAH 'tan ve O'nun dünya ve ahirette vereceği azabtan korkmaya sevk eden yegane faktördür.

b) Cahil fakat çok ibadet eden bir kişi sonunda şeytanın vesveselerine aldanıp yaptığı ibadetleri çok görerek: «Ben ALLAH 'a yaklaşmak için diğer insanlardan daha çok ibadet ediyorum. ALLAH (c.c) bana muhakkak ki azab etmez. Çünkü yaptığım ibadetlerden dolayı ALLAH katında yüksek bir derecem var diye» düşünmeye başlar. Ve bu düşünce kalbindeki ALLAH korkusunu yavaş yavaş azaltır. Nihayet ALLAH 'ın azabından emin olur ve derin bir sapıklığa sapar.
 
rucane Çevrimdışı

rucane

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
Allah bir kavme azap indirdi mi, o azab, kavmin içinde bulunan herkese isabet eder. Sonra, (kıyamet gününde) herkes niyetlerine [ve amellerine] göre diriltilirler. (Hadis-i Şerif > Buhari, Fiten 19)
 
G Çevrimdışı

ginger

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
insanlar ezan okumanın ve namazda birinci safta bulunmanın ne kadar faziletli olduğunu bilselerdi, sonra bunları yapabilmek için kur'a çekmek zorunda kalsalardı kur'a çekerlerdi. şayet camide cemaate erken yetişmenin ne kadar faziletli olduğunu bilselerdi, birbirleriyle yarışa girerlerdi. Eğer yatsı namazı ile sabah namazındaki fazileti bilselerdi, emekleyerek ve sürünerek de olsa bu iki namaza gelirlerdi."

Buhârî, Ezân 9, 32, şehâdât 30; Müslim, Salât 129. Ayrıca bk. Tirmizî, Mevâkît 52; Nesâî, Mevâkît 22, Ezân 31
 
G Çevrimdışı

guldeste

Üye
İslam-TR Üyesi
Resûlullah SallALLAHu Aleyhi ve Sellem Efendimiz şöyle buyurmuştur:
“ "ALLAH, şüphesiz zerre kadar haksızlık etmez, zerre kadar iyilik olsa onu kat kat artırır ve yapana büyük ecir verir" ayeti ile ilgili olarak Resûlullah (S.A.V.)`in şöyle dediğini rivayet etti: "ALLAH hiçbir Mü`mine, yaptığı tek hayrın bile karşılığını ihmal etmek suretiyle zulümde bulunmaz. Yaptığı her hasenenin karşılığı hem dünyada hem de ahirette kendisine verilir. Kafir ise, yaptığı hayır sebebiyle dünyada öylesine yedirilir ki, ahirete varınca, karşılığı verilecek tek hayrı kalmaz." (Kütübü Sitte - 553)
 
V Çevrimdışı

vuslatım

Üye
İslam-TR Üyesi
147 - İbnu Mes'ud (radıyallahu anh) anlatıyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) birgün yere çubukla, kare biçiminde bir şekil çizdi. Sonra, bunun ortasına bir hat çekti, onun dışında da bir hat çizdi. Sonra bu hattın ortasından itibaren bu ortadaki hatta istinad eden bir kısım küçük çizgiler attı.

Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bu çizdiklerini şöyle açıkladı: Şu çizgi insandır. Şu onu saran kare çizgisi de eceldir. Şu dışarı uzanan çizgi de onun emelidir. (Bu emel çizgisini kesen) şu küçük çizgiler de müsibetlerdir. Bu musibet oku yolunu şaşırarak insana değemese bile, diğer biri değer. Bu da değmezse ecel oku değer.

Buhârî, Rikak 3; Tirmizî, Kıyamet 23, (2456); İbnu Mace, Zühd 27, (4231).
 
G Çevrimdışı

guldeste

Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu Hureyre'nin (r.a.) haber verdiğine göre:

ALLAH Resulü (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz Aziz ve Celil ALLAH şöyle buyurur: Ben kulumun beni zannettiği gibiyim. Kulum beni anarken ben muhakkak onunla beraber bulunurum. Eğer o beni gönlünde gizlice zikrederse, ben de onu gönlümde zikrederim. Eğer o beni bir cemaat içinde zikrederse, ben de onu o cemaatten daha hayırlı bir cemaat içinde zikrederim. Kulum bana bir karış yaklaşırsa, ben ona bir arşın yaklaşırım. Kulum bana bir arşın yaklaşırsa, ben ona bir kulaç yaklaşırım. o bana yürüyerek gelirse, ben ona koşarak varırım."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası [Sadece Arapça]: 4832
 
rucane Çevrimdışı

rucane

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
Birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamette, birbirlerine şefkatte mü'minlerin misali, bir bedenin misalidir. Ondan bir uzuv rahatsız olsa, diğer uzuvlar uykusuzluk ve hararette ona iştirak ederler. (Hadis-i Şerif > Buhari, Edeb 27)
 
I Çevrimdışı

"iNŞiRaH"

Misafir
Günün Hadis-i Şerifi




Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh...
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (SallAllahu Aleyhi ve Sellem)




İnsanoğlu Allah nezdinde, kurban gününde kurban kesmekten daha sevgili bir iş işlememistir. O kurban; kkyamet gününde boynuzları, postu ve tırnakları ile gelir. Kurban kanının Allah nezdinde büyük itibâri vardır. Kan akıp yere düşmeden kurban kabule geçer. Kurbanı temiz ve hâlis bir kalp ile Allah'a takdim edin"

(et-Tâc, III, 209, Tirmizi rivayeti.)
 
I Çevrimdışı

"iNŞiRaH"

Misafir
Günün Hadis-i Şerifi


Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh...
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (SallAllahu Aleyhi ve Sellem)


Ashabıma sebbetmeyin (dil uzatmayın). Nefsim elinde olan Zat-ı Zülcelal'e yemin olsun (sizden) biri, Uhud dağı kadar altın infak etse, onlardan birinin infak ettiği bir müdd'e hatta yarım müdd'e bedel olmaz.

(Müslim, Fedailu's-Sahâbe 207)
 
Üst Ana Sayfa Alt