Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Günün Sahih Hadis-i Şerif'i

E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
- İbni Ebi Evfa (Radiyallahu Anh) şöyle rivayet etmiştir:

“Bir adam Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e:

−Ya Rasulallah! Kur’an’a bedel bana yetecek bir şey öğretsen dedi.

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona:

−‘Subhanallah, Velhamdulillah, Vela İlahe İlallahu Vallahu Ekber’ de!
buyurdu.

Ravilerden Sufyan:

−Ebu Halid Yezidi’l-Vasıtı rivayetinde sonra adam:

−Bu Rabbim için bir senadır benim için ne var? dedi.

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

−‘Allahummağfirli, Verhamni, Vehdini, Veafini’ de!
buyurdu.

Adam:

−Tesbihin dört tanesi Rabbim için, dört tanesi de benim içindir dedi.

Bunun üzerine Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

−‘Bu adam elini hayırla doldurmuştur’ buyurdu.”

Ebu Davud 832, Nesei 923, İbni Huzeyme 544.
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Numan bin Beşir (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Şüphesiz ki kıyamet gününde ateş ehlinin en hafif azaplısı şöyle bir adamdır ki, onun iki ayağı altının çukurlarında iki ateş parçası vardır da, bunların sıcaklığından onun beyni bakır tencere ve kumkuma adındaki madeni kabın kaynaması gibi kaynayacaktır.”

Buhari 6463, Tirmizi 2731.
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ubade bin es-Samit (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Allah’ın yolunda cihad ediniz! Kuşkusuz ki Allah’ın yolunda cihad,
cennet kapılarından bir kapıdır. Allah Tebâreke ve Teâlâ cihad sebebiyle üzüntü ve hüzünden kurtarır.”

Ahmed bin Hanbel Müsned, Taberani Mucemu’l-Kebir,
Taberani Mucemu’l-Evsad.
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ölmek üzere olan bir gencin yanına girmişti.
Ona; "Kendini nasıl buluyorsun?" diye sordu.
Genç; "Ey Allah'ın Resûlü, Allah'tan ümidim var, ancak günahlarımdan korkuyorum" diye cevap verdi.
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) da şu açıklamayı yaptı: "Bu durumda olan bir kulun kalbinde (ümit ve korku) birleşti mi Allah o kulun ümid ettiği şeyi mutlak verir ve korktuğu şeyden de onu emin kılar."

Tirmizî, Cenâiz 11, (983); İbnu Mâce, Zühd 31, (4261).
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur:
"Kul (bazen) Allah'ın hoşnutsuzluğuna sebep olan bir kelimeyi ehemmiyet vermeksizin sarf eder de Allah, o sebeple onu cehennemde yetmiş yıllık aşağıya atar."
(Tirmizi ve diğerleri tahric etmişlerdir. Sahihu Suneni 't-Tirmizi, 1884 )
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Muaz b. Cebel (r.a)'ten nakledildiğine göre Allah'ın Rasulü (sav.)şöyle buyurmuştur.
"Dünyada bir kadın kocasına eziyet ederse, o erkeğin kıyamet gününde eşi olacak olan Huri, eziyet eden kadına şöyle seslenir: "Allah seni helak etsin, bu adama eziyet etme. O, dünyada senin yanında bir misafirdir, yakında senden ayrılıp, bize kavuşacak."

(Tirmizî, Rada', 19; ibn Mace, Nikah, 62; A. b. Hanbel, V, 242.)
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
.Ebu'd-Derda'nın damadı Savfan bin Abdullah şöyle anlatıyor:
Şam'daki yakınlarımı ziyarete gitmiştim.Kayınvalidem Ümmü'd-Derda'yı evde buldum.Fakat kayınpederim Ebu'd-Derda'yı evde bulamadım.Kayınvalidem bana:
-Bu sene haccetmeyi düşünüyor musun? diye sordu.Ben de:
-Evet,düşünüyorum,dedimBunu üzerine o:
-O halde Allah'a bizim için hayır duada bulun.Çünkü Resulullah(s.a.v) şöyle buyurmuştur:

"Müslüman bir kimsenin kardeşine yokluğunda yaptığı dua kabul edilir.Dua edenin yanında görevlendirilmiş bir melek vardır.O ne zaman kardeşi için hayır duada bulunursa melek:"Amin.İstediğin hayrın bir benzeri de sana verilsin."der."
Savfan demiştir ki:
-Sonra çarşıda Ebu'd-Derda'ya rastladım; o da Resulullah(s.a.v)'a dayandırarak hadisin aynısını söyledi.

(Muslim/Zikir 88.İbni Mace 2895.Ahmed 5/195.)
 
Ubeyd Çevrimdışı

Ubeyd

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse misafirine ikram etsin! Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse akrabasını ziyareti yapsın! Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse ya hayır konuşsun veya sussun!”

Buhari 13/6100

 
Berkut Altay Çevrimdışı

Berkut Altay

رَفْرِفِي يَا رَايَةَ التَوْحِيدِ
İslam-TR Üyesi
1866- Ebû Musa ra der ki:
” Bu Kur’an, sizin için mükâfaat vesilesidir. Kıyamet’e yönelik sizin için bir azıktır.
Fakat aynı zamanda günaha girmenize vesiledir.
Siz Kur’an’a tabi olun/ona uyun, ancak Kur’an’ı kendinize tâbi kılmayın/uydurmayın.
Kur’an, kendisine tâbi olan kişileri cennet bahçelerine yerleştirir.
Kişi Kur’an’ı kendine tâbi kıldığı zaman ise Kur’an arkasından iterek sonunda onu cehennem ateşine atar.”
Şuabu’l İman
 
::IM4M`UL-HAREMEYN:: Çevrimdışı

::IM4M`UL-HAREMEYN::

Tevhid ve Cihad
İslam-TR Üyesi
"Kıyamete yakın tek olan, ortağı olmayan Allah'a ibadet edilsin diye kılıçla gönderildim. Rızkım, mızrağımın gölgesinde kılınmıştır. Zillet ve alçaklık benim emrime karşı gelenlere yüklenmiştir. Kim bir topluluğa benzerse o da onlardandır."

(Ahmed İbn Hanbel, II, 50, 92; Buhari, Cihad, 87)
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Rasulullah (s) şöyle buyurur:
"Kıyamet gününde, herkesin gözü önünde (duyacağı bir şekilde) ümmetimden bir kişi çağrılacak. Onun karşısına her birisi gözün uzanabildiği kadar uzanacak doksan dokuz kayıtlı sicil yayılacak. Sonra, şanı yüce ve mübarek olan Allah şöyle buyuracak:
"Bunlardan herhangi bir şeyi inkar ediyor musun?" O "Hayır Rabbim" diyecek. Yüce Allah soracak: "Benim koruyucu yazıcılarım (meleklerim) sana zulmetti mi?" O "Hayır" diyecek. Sonra Allah (sb) şöyle buyuracak:
"Senin ileri sürecek bir mazeretin var mı? Senin bir hasenen var mı?"
Adam korkacak ve "Hayır" diyecek. Bu sefer yüce Allah şöyle buyuracak. "(Durum) sandığın gibi değil. Senin Bizim nezdimizde iyiliklerin var. Bugün senin aleyhine zulüm sözkonusu olmaz" ve ona, üzerinde "Eşhedü en lâilahe illallah ve enne Muhammeden Abduhu ve Rasulühü" diye yazı bulunan bir belge çıkartılacak. O da "Rabbim bu kâğıt parçacığının bunca sicillere karşılık kıymeti ne olabilir ki?"
diyecek. Yüce Allah "Şüphesiz sana zulmedilmeyecek" diye buyuracak ve bütün o siciller bir kefeye konulacak, (şehadet kelimesinin yazılı olduğu) o kâğıt parçası da diğer kefeye konulacak. Bütün o siciller (in bulunduğu kefe) havaya kalkarken, o kâğıt parçası ağır basacak."

İmam Ahmed, Tirmizi ve İbn-i Mace.
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
- Kul, herhangi bir şeye lânet ettiğinde o lânet gökyüzüne çıkar. Semânın kapıları ona kapanır.
Sonra yere iner, yeryüzünün kapıları da ona kapanır. Sonra sağa sola bakınır,
girecek yer bulamaz da lânet edilen kişiye döner.
Eğer gerçekten lânete lâyık ise onda kalır, değilse lânet edene döner.!"

(Ebû Dâvûd, Edeb 45; Tirmizî, Birr 48)
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor:
"Uyeyne İbnu Hısn (Medine'ye) gelince, kardeşinin oğlu Hürr İbnu Kays'ın yanına indi. Hürr İbnu Kays ise Ömer (r.a.)’ın yakınlarındandı.
Onun meclisinde yaşlı veya genç bir kısım kurrâ ve fakihler müşavere heyeti olarak bulunurdu.

Uyeyne İbnu Hısn: "Ey kardeşimin oğlu! Emirü'l-mü'minin'in yanına girmem için izin taleb et!" dedi. O da izin istedi.

Ömer (r.a.)’ın anına girince: "Yeter artık! Ey İbnu'l-Hattab sen bize bol vermediğin gibi, aramızda adaletle de hükmetmiyorsun!" dedi.

Ömer radıyallahu anh pek öfkelendi. Neredeyse dövmek için üzerine yürüyecekti ki, Hürr ibnu Kays radıyallahu anh atılıp:

"Ey emire'l-mü'minin! Allah Teâla, Resûlüne: "Affı esas tut, ma'rufu emret ve cahillerden de yüz çevir!" (A'raf 199) emretmiştir.
Bu adam da cahillerden biridir" dedi.

Vallahi, Hürr ibnu Kays (r.a.) ayeti okuyunca, Ömer (r.a.) olduğu yerde kalıp hiçbir şey yapmadı.
Ömer (radıyallahu anh) Kitabullah'ın yanında hemen durur, onu koyup geçmezdi.

Buhari, İ'tisam 2, Tefsir, A'raf 5.
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu’d-Derda (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Adamın biri gelerek:

−Benim bir karım var. Babam ise onu boşamamı emrediyor ne yapmalıyım? diye bana sordu.

Ebu’d-Derda (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

−Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i işittim şöyle buyuruyordu:

−“Baba cennetin orta kapısıdır. Artık sen istersen o kapıyı bırak istersen muhafaza et.”

Tirmizi 1961.
 
Son düzenleme:
Berkut Altay Çevrimdışı

Berkut Altay

رَفْرِفِي يَا رَايَةَ التَوْحِيدِ
İslam-TR Üyesi
Ebu’d-Derda (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Adamın biri gelerek:

−Benim bir karım var. Annem ise onu boşamamı emrediyor ne yapmalıyım? diye bana sordu.

Ebu’d-Derda (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

−Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i işittim şöyle buyuruyordu:

−“Baba cennetin orta kapısıdır. Artık sen istersen o kapıyı bırak istersen muhafaza et.”

Tirmizi 1961.
Hocam pek anlayamadım, biraz açar mısınız hikmet nedir?
 
E Çevrimdışı

Ebu SILA

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Hocam pek anlayamadım, biraz açar mısınız hikmet nedir?
Berkut kardeşim ben hocamdan yıllar önce işitmiştim ,şayet kişinin babası salihlerden ise oda oğlunun eşinde bir uygunsuzluk görürse ve boşamasını isterse o zaman o babaya itaat edilir.tabiki yaradana isyan olacak bir işte baba da olsa itaat edilmez.bu hadiste babanın evladı konusun da ne kadar çok söz sahibi olduğuna maruf olan şeylerde evladın itaat etmesine çok kuvvetli vurgu vardır. Allah (c.c.)en doğrusunu bilendir.Rabbim bizleri önce Rabbimize sonra da ana ve babamıza itaatli yapsın.
 
Ebu Muhammed Eymen Çevrimdışı

Ebu Muhammed Eymen

Bir adım öteside, Bin adım öteside toprak..
Frm. Yöneticisi
ABB17C83-7EC5-4930-865F-A6D76C3B718F.jpeg
 
Berkut Altay Çevrimdışı

Berkut Altay

رَفْرِفِي يَا رَايَةَ التَوْحِيدِ
İslam-TR Üyesi
4754 - Hz. Huzeyfe radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a halk hayırdan sorardı. Ben ise, bana da ulaşabilir korkusuyla, hep şerden sorardım. (Yine bir gün

"Ey Allah'ın Resûlü! Biz Cahiliye devrinde şer içerisinde idik. Allah bize bu hayrı verdi. Bu hayırdan sonra tekrar şer var mı?" diye sordum.

"Evet var!" buyurdular. Ben tekrar: "Pekiyi bu şerden sonra hayır var mı?" dedim.

"Evet, var! Fakat onda duman da var" buyurdular. Ben: "duman da ne?" dedim.

"Bir kavim var. Sünnetimden başka bir sünnet edinir; hidayetimden başka bir hidayet arar. Bazı işlerini iyi (ma'rûf) bulursun, bazı işlerini kötü (münker) bulursun" buyurdular. Ben tekrar:

"Bu hayırdan sonra başka bir şer kaldı mı?" diye sordum.

"Evet! buyurdular. Cehennem kapısına çağıran davetçiler var. Kim onlara icabet ederek o kapıya doğru giderse, onlar bunu ateşe atarlar" buyurdular. Ben: "Ey Allah'ın Resûlü! Ben (o güne) ulaşırsam, bana ne emredersiniz?" dedim.

"Müslümanların cemaatine ve imamlarına uy, onlardan ayrılma. (İmam sırtına (zulmen) vursa, malını (haksızlıkla) alsa da onu dinle ve itaat et!)" buyurdular.

"O zaman ne cemaat ne de imam yoksa?" dedim.

"O takdirde bütün fırkaları terket (kaç)! Öyle ki, bir ağacın köküne dişlerinle tutunmuş bile olsan, ölüm sana gelinceye kadar o vaziyette kal" buyurdular."

Buhari, Fiten 11, Menakıb 25; Müslim, İmaret 51, (1847); Ebu Davud, Fiten 1, (4244, 4245, 4246, 4247).
 
Üst Ana Sayfa Alt