Nasıl olmaz? O zaman bir hadis inkarcısının ile ehli sünnete bağlı bir insanın tefsirinin farkı olmayacağını mı söylüyorsunuz? Ben bunu yanlış buluyorum. Hanefi mezhebinde
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMer...sA-w7reD8KT36jUOqW892k31B4zgQy8IXmfrskc4VbsIL tezinde okuduğum kadarıyla (eğer doğru ise)
Ebu Hanife bir kişi Arapçayı iyi biliyor olsa bile Farsça kılabilir diyorken, mezhep görüşü olarak da arapça bilgisi yeterli olmayan kişi Farsça namaz kılabilir tarzında bir görüş kabul edilmişken (ki böyle bir görüş benim için bidattır, Kur'anın tercümesi asla kendi yerini tutamaz. Resulullah (s.a.v) nasıl kıldı ise öyle kılmak gerekir.);
Tevbe sûresindeki 28. ayette: Ey iman edenler, müşrikler ancak bir pisliktirler; öyleyse bu yıllarından sonra artık Mescid-i Haram'a yaklaşmasınlar. Eğer ihtiyaç içinde kalmaktan korkarsanız, Allah dilerse sizi kendi fazlından zengin kılar. Şüphesiz Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. (kuranmeali.com - Ali Bulaç)
tarzında meal varken, mezhep görüşü olarak "müşrikler eskiden Kabe'nin etrafında çıplak geziniyorlardı. Bu, bu yüzden eskiye aittir. Artık gelebilirler." görüşü kabul edilmişken nasıl müfessirin mezhebine bakılmaz? Ayet ne diyorsa o kıyamete kadar değişmez. Kimse tevil ederek ayetin kesin hükmünü değiştiremez.
İftiradan, Allah'a sığınırım. Okuduğum doktora tezini isnad ederek böyle konuştum.
Allah, hiç kimseye güç yetireceğinden başkasını yüklemez. (Kişinin nefsinin) Kazandığı lehine, kazandırdıkları aleyhinedir. '
Rabbimiz, unuttuklarımızdan veya yanıldıklarımızdan dolayı bizi sorumlu tutma. Rabbimiz, bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Rabbimiz, kendisine güç yetiremeyeceğimiz şeyi bize taşıtma. Bizi affet. Bizi bağışla. Bizi esirge, Sen bizim mevlamızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et.' (Bakara 286 - kuranmeali.com - Ali Bulaç)