Çevrimdışı
Asrın gariplerinden Nusret Cephesi komutanı Muhacir Şeyh Ebu Maria el Kahtani’nin (Allah onu korusun) kaleminden…
* * *
Bismillahirrahmanirrahim
Nasihatim Haricilere karşı ılımlı tavırlar içerisinde olan herkesedir.
Ilımlı tavırlar içerisinde olan, hakikati saklayan, Haricilerin ifratın merkezi olduğunu söylemeyen ve böyle yaparak da camialarının rütbelerini korumayı uman (!) tüm cemaatlere bir tavsiye. Ki nasıl bir bahanedir bu!
Kendi camialarınıza öncelik vermekte ve fitnesi yıllardır acı çeken ve hala da eziyet altında olup kurtulmayı bekleyen Müslümanların kaderini değiştirmeye neden olacak Haricilere yardım eli uzatmakta olan sizlere delil ve ispatlarla bir tavsiye.
Böyle böyle söyledim şöyle şöyle yaptım deyip duranlara, Haricilerin Harici olduğuna inandığı halde onları hayırla yad edenlere;
Siyah beyaz hep birlikte, ailesini eşini dostunu terk edip hicret etmiş, birlikte yaşadığı insanlardan atalarından ayrılarak Allah’ın dinini yüceltmek için savaşan sizler;
Sizler bugün karşılığında hakikati feda ederek de olsa kazanmak istediğiniz güruhunuzdaki bir avuç Hariciyle sınanıyorsunuz. Yani inandığınız şeyin tam tersini beyan ediyorsunuz ve de güvendiğiniz insanlara da beyan ettiğiniz grupla tamamen zıt olan şeylere inandığınızı bildiriyorsunuz. Hakikati gizleyenin dilsiz şeytan olduğunu bilmiyor musunuz?
Bu böyleyse, hakikatin tam tersini söyleyenin hali nasıl olur? İslam’ı ve Ehli Sünnet’in kanını korumak herhangi bir grubu, topluluğu veya örgütü korumaktan önce gelir. Ey Cihad ehli kardeşlerim siz hakikati söyleme hususunda neredesiniz?
Çok fazla sayıda insan IŞİD fitnesi ile sınandı ve Allah’ın izin verdikleri, ayaklarını sabitleştirdikleri ve pohpohlamalardan uzak tuttuğu insanlar dışında kimse hak yolda sabit kalamadı! Hakikati yücelten kardeşlerim; konu Şeyh Atiyetullah el Libi’ye gelince neredesiniz?
O değil mi, “Gerekirse örgütümüz yok olsun, fakat tek bir masum Müslümanın kanı akmasın!” diyen? Bu söze ne diyeceksiniz? Biz sizin sessizliğinizi mazur gördük, hüsnü zan ettik; ancak partizanlık yaparak sadece kendi camianıza da değil eninde sonunda sizi yüzüstü bırakıp gidecek bir grup aşırıcılık yapan insanlara olan bağlılığınızdan dolayı hakikati bırakıp yalanı desteklemenizi mazur görmeyeceğiz. Yani milyonlarcası Müslümanlardan olan çoğunluğu da Şam ehlinden olan binlerce tertemiz Müslümanın kanına rağmen onları seviyorsunuz öyle mi! Yani her gün binlercesi yaltakçılar yüzünden öldürülen ve onlarcası tecavüz edilen Müslümana rağmen.
Konu 6000 Sünni kadının zindanlarda Nusayrilerin ayaklarının altına atılmasının nedeni olanlara gelince neredesiniz ey hakkı anlatan kardeşlerim? Binlerce ailenin topraklarından çıkarılması konusunda neredesiniz? Peki ya Şuaytat’taki katliama ne diyorsunuz ey hakka çağıran kardeşlerim?
Tanıdıkları bir adam kendi ülkelerinde devlet tarafından hapsedilince kardeşlerimizin yaptıkları kınamalara alışkındık ve bu bizi sevindirirdi de. Bugün ise, kardeşlerimiz “menheç kardeşliği” altında gerçeği konuşmayı bıraktılar.
Tarihi gözden geçirin kardeşlerim, buna sabretmeye çalışan ve sonra da onu öldürenlerin tarihini! İşte orada onlara karşı sabreden sonra da onlar tarafından öldürülen Osman bin Affan (radıyallahu anh). Ve Hz. Ali onları orduya dâhil etmek istiyordu, sonra onlar orduyu böldüler ve onu (Hz. Ali’yi – çevirmen) tekfir ettiler. Daha sonra Abdullah ibn Habbab (radıyallahu anh)’ı öldürdüler ve hanımının karnını parçaladılar. Ve o zaman Hz. Ali (radıyallahu anh) onların Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in önceden haber verip öldürme emri vermiş olduğu kişiler olduğunu anladı ve böylece de onlarla savaştı. Onlara karşı cihad etti ve müjdeye mazhar olana dek onların kafasını kesti ve onlar onu öldürdü. Hakkı yaymak derdinde olan kardeşlerim sadece düşünün! Onların suçu size gözüktükten sonra sadece sessiz de kalmamış, onların menhecini onaylamış oluyorsunuz. Siz Hz. Ali’yi (radıyallahu anh) örnek almıyor musunuz kendinize?
Hz. Ali (radıyallahu anh), onlar kan dökmeden önce onlarla birlik olmaya çalıştı ancak hakikat açığa çıkınca onların Hariciler olduğunu ilan etti. Bu yüzden de öldürdü onları. Düşünün, nasıl olur da Haricilere karşı Hz. Ali’yi (radıyallahu anh) örnek almazken mürtedlere ve zorbalara karşı Cihad ederken Hz. Ebu Bekir’in (radıyallahu anh) yolundan gidebilirsiniz!. Ve biz size bunu silahlarınızla yapın demiyoruz çünkü biz sizi mazur görüyoruz, ancak dilleriniz kalemleriniz bunu yapmakla yükümlüdür ey kardeşim!
Allahu Ekber!.. Allah subhanehu ve teala buyuruyor ki “And olsun ki, biz içinizden cihad edenlerle sabredenleri ortaya çıkarıncaya ve yaptıklarınızla ilgili haberlerinizi açıklayıncaya kadar sizi deneyeceğiz.” (Muhammed, 31)
Mücahid sınanır, denenir, imtihandan geçirilir. Yani bizler en başta radikallerin yüzüne söylediğimiz gibi şimdi de aşırıcıların yüzüne hakikati olduğu gibi bütünüyle konuşmak zorundayız. Yoksa, din pahasına zorbalara yalakalık yapmak nasıl yasaksa, Haricilere dalkavukluk etmek de aynen öyle yasaktır! Sert olmuş olabiliriz ama biz görevimizi yerine getiriyoruz. Bir kesim değerlilerimizden bize ulaştığı üzere bu değerlilerimiz etrafındakileri korumak için önceden bildiklerinin aksini beyan etmekteler imiş. Ve bu yüzden onların özrü kabahatlerinden büyüktür bizim için. Ve Allah bize yeter.
Allah’ım! Bizi ve kardeşlerimizi doğru yola ilet, ayaklarımızı dinin üzere sabit kıl, bizi birbirimize, sözümüzü Kitab’ın ve yolumuzu Peygamberinin yolu üzere birleştir!..
Ve şunu da belirtiyorum ki; nasihat ettiklerim, benden hayırlı olan Şeyhlerim ve başımın tacı olanlardır. Onlar Hicrette ve Cihadda bizden önde olduklarından Allah’tan onların takvalarını arttırmasını, onları kuvvetlendirmesini ve Haçlılardan, Yahudilerden, mürtedlerden ve Rafızilerden olan düşmanlarını zelil etmesini diliyoruz.
Ve eğer onlarla olsaydım, onlar Cihadı başlatanlar ve zorbaların yüzüne hakkı haykıranların önde gelen faziletlileri olmaları nedeniyle onlara kendi ellerimle hizmet etmekten başka bir şey yapmazdım. Elhamdülillahi Rabbül âlemin…
Ebu Maria El Kahtani
Çeviri: Sümeyye Polat
Metin: https://almuwahideenmedia.wordpress...-all-those-who-are-soft-towards-the-khawarij/
Ümmet-i İslam / Özel Haber
