We entum fe cezakumullahu hayr;
İmam, cemaatteki kadınlara da imamlık yapmaya niyet etmediği biliniyorsa, imamın kadınlara da niyeti farz gören mezheb mukkallidi kadınlar namazlarını kaza ederler.
İmam başka bir mezhebdense (Misal Şafiî):
Şafiî mezhebine göre imamın kadınlara özel niyet etmesi şart değildir, genel niyet yeterlidir.
Ancak, Hanefî kadınlar kendi mezheblerine göre hüküm alırlar. Hanefî mezhebi, kadınların imamın kendi mezhebine göre hareket etmesine değil, imamın kendilerine imamlığa niyet edip etmemesine bakar. Eğer Hanefî kadınlar, imamın kendilerine özel olarak niyet etmediğini biliyorlarsa, yine namazları geçersizdir.
Eğer imamın kadınlara imamlığa niyet ettiğini zan ediyorlar veya bilmiyorlar ve imam da genel olarak imamlığa niyet etmişse, ihtilaflı olur. İhtiyaten namazı iade etmeleri evlâdır.
İmamın namazda kadınlara da imamlığa niyet etmesi gerektiren, Niyeti kasten terk ediyor veya şart bilmeyerek terk edilmesi arasında sonuç değişmez sonuç aynıdır: Kadınların namazı geçersizdir ve kaza gerekir. Niyet, sıhhat şartı olduğundan dolayı farz olarak terk edilirse, bu ister bilerek ister bilmeyerek olsun, fiil bâtıl olur.
“Şart terk edilirse, meşrut bâtıl olur.” Yani imamın kadınlara imamlık yapmaya niyeti, kadınların namazının sıhhati için şarttır; terk edilirse, sonuç değişmez.
***
Halvette erkeğin, yabancı kadınlara imam olması doğru değildir. Ancak kendisine halvette uyan kadınların tamamı veya bir kısmı imamın yakın akrabası, yani nikâhı haram sayılanları olursa, o takdirde imamete niyet getirmek şartıyle sahih olur. Tahavî ise, kadınlardan bir kısmı imamın mahremi bile olsa, halvette namaz kılmaları mekruhtur, demiştir. Şerhinde bilhassa bu konu açıklanmıştır.
Halvet, bir erkekle bir veya daha fazla yabancı kadının (mahrem olmayan kadın) başkalarının giremeyeceği bir kapalı ortamda yalnız kalmasıdır. Fıkıhta bu durum, fitneye ve şubheli durumlara kapı açtığı için sakıncalı kabul edilmiştir.
Hanefî mezhebinde, bir erkek Yabancı kadınlarla birlikte bir yerde halvet halindeyse ve bu kadınlara imamlık ediyorsa, bu durumda namazın sıhhati ve mekruh olup olmadığı ulema arasında tartışılmıştır.
Hanefî Mezhebindeki Görüşler
Cumhur (çoğunluk) görüşü: Eğer kadınların tamamı veya bir kısmı imamın mahremi ise (annesidir, kızıdır, kız kardeşidir vs.):
İmam, kadınlara imamlığa niyet etmişse, bu durumda namaz sahihtir, ancak mekruh değildir.
İmam Merginânî; “Kadınlardan bir kısmı imamın mahremi ise, imam kadınlara imamlığa niyet etmişse namaz sahihtir.” (Ebu’l-Hasen Burhânuddîn Alî b. Ebî Bekr b. Abdilcelîl el-Fergānî el-Mergīnânî, el-Hidâye, C. , Sf: 81)
İmam Tahâvî'nin görüşü:
Tahavî, kadınlardan bir kısmı mahrem de olsa, halvet durumu söz konusuysa, böyle bir cemaatle namaz kılmak mekruhtur demiştir.
“Kadınlardan bir kısmı mahrem bile olsa, halvet hali mevcutsa namaz kılmak mekruhtur.” (Ebû Câfer Ahmed b. Muhammed b. Selâme et-Tahâvî, Şerhu Meʿâni’l-Âsâr, C. 1, Sf: 387)
Misal; Bir imam, bir evde üç kadınla birlikte namaz kılıyor. Kadınlardan biri kız kardeşi, ikisi yabancı kadın. Evde başkası yok, yani halvet oluşmuş.
Cumhur: Eğer imam niyet etmişse, namaz geçerli; mekruh değildir.
Tahâvî: Böyle bir durumda halvet hâlinde cemaatle namaz kılmak mekruhtur.
Halvetten Nasıl Kurtulunur?
İmamın bulunduğu ortam, başkalarının girebileceği açık bir yer olursa halvet olmaz. Misalen;
Evde başka bir mahrem erkek varsa.
Kapılar kilitli değilse ve dışarıdan birileri gelebilecekse.
Cami, medrese gibi umuma açık bir alandaysa.