Çözüldü İmamın Cemaatteki Kadın İçin Niyet Etmesi Gerekir mi?

Mustafa bin Yılmaz Çevrimdışı

Mustafa bin Yılmaz

''Selef,selef ve selef...''
İslam-TR Üyesi
Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve bereketuhu. Bayramınız mübarek olsun.

Öncelikle niyetin dil ile olmadığını biliyoruz, ancak imamın cemaatteki kadın için ayrı bir niyeti gereklimidir?

Bildiğim kadarı ile bu sünnette yok sadece Hanefi mezhebi bu niyeti şart koşuyor diye biliyorum. Durum böyleyse bu konuda deliller nelerdir. Durum böyle değilse delilleri ile beraber açıklar mısınız. Cezekallahu hayr
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âleykum selam we rahmetullahi we berakâtuh kardeşim;
Sizin de bayramınız mubârak olsun,
Evet namazda niyet dil ile olmaz kalben hangi namazı kılmak istiyorsanız ona niyet etmeyi kalben kastetmektir.

İmamın, namaz kıldırdığı cemaatin içinde kadınlarında olabileceğine inanıyor veya biliyor ise veya daha sonra katılabileceklerini düşünüyorsa namaza niyet ederken;


Hanefi Mezhebine göre; İmamın kadınlara imamlık yapacağına niyet etmesi farzdır. Niyet kalben yapılır. Eğer kadınlara imam olma niyeti yoksa, onların namazı fasid olur (geçersiz).

İbn Abidîn şöyle der: "Kadınlar, bir erkeğin arkasında namaz kılmak isteseler, erkek imamın kadınlara da imam olmayı niyet etmesi gerekir. Aksi hâlde namazları bâtıl olur." (İbn Abidîn, Reddu’l-Muhtar, C.1, Sf: 560)
İmam Kâsânî : "Kadınlara imamlık niyeti yapılmadıysa, onların imam arkasındaki namazı geçerli değildir." (Alâuddîn Ebû Bekr b. Mes'ûd b. Ahmed el-Kâsânî – Bedâi‘u’s-Sanâi fî Tertîbi’ş-Şerâʾi, C.1, Sf: 157-158)

"İmam kadınlara da imam olmayı niyet etmediyse, Onlar arkasında cemaatle kılmış sayılmaz." (İbn Abidîn, Reddu’l-Muhtâr, C.1, Sf: 565)
"İmamın, cemaatteki kadınlara da imam olmayı niyet etmesi gerekir. Aksi hâlde Onların namazı munferid olur." (Fetâvâ’l-Hindiyye, C.1, Sf: 85)


Hanbeli Mezhebine göre; Bu meselede mezheb içerisinde ihtilaf vardır. Fakat râcih olan görüş imamın niyette kadınlara da özel olarak niyet etmesi gerektiğidir. İmam, kime imam olacağını bilerek ve niyet ederek imamlık yapmalıdır. Kadınlara da imamlık yapacaksa, bunu da niyet etmelidir. Aksi hâlde kadınların cemaatle kıldığı namaz geçersiz olur.

Zayıf bir rivayet olarak Hanbelî kaynaklarında ‘niyet şart değildir’ görüşü zikredilmiştir. Ancak mezhebte sahih (tercih edilen) görüş, kadınlara özel olarak niyet edilmesinin şart olduğudur.”


El Muğni'de geçen fakat mezhebde zayıf kabul edilen görüş:
"وروي أنّ بعض الفقهاء قال: لا يشترط النيّة بوجه مخصوص، بل قال: لا بأس بعموم النيّة في الإمام"
"Eğer imam kadınlara imam olmayı niyet etmemişse, cemaat yine de geçerlidir." (Ebû Muhammed Muvaffakuddîn Abdullāh b. Ahmed b. Muhammed b. Kudâme el-Cemmâîlî el-Makdisî,, el-Muğnî, C. 2, Sf: 194)

İbn Kudâme'nin mezhebde tercih ettiği (mûteber) görüşte der ki:
"إن المرأة إذا أمت رجلاً فلا بأس، وإذا أمت امرأة فلا بأس، وإذا صلّيت بها جماعة فلا بدّ أن ينوي إيمامهنّ"
"فاعلم أنّ المأمومين يجب أن يُعرفوا من الإمام، ولا يكون ذلك إلاّ بنية..."
"Kadınlara imam olan bir kimsenin, Onların arkasında namaz kılacağını bilerek imamlığa niyet etmesi gerekir. Bu olmazsa cemaatin namazı geçersiz olur." (Ebû MuhammedMuvaffakuddîn Abdullāh b. Ahmed b. Muhammed b. Kudâme el-Cemmâîlî el-Makdisî, el-Muğnî, C. 2, Sf: 33; el-Merdâvî, el-İnsâf, C. 2, Sf:285)

el Merdâvî : "Bu meselede mezheb içi ihtilaf vardır; ancak sahih ve tercih edilen görüş, kadınlara imam olacağı biliniyor ve niyet ediliyorsa namaz geçerlidir, aksi takdirde kadınların cemaati bâtıldır." (
Ebu’l-Hasen Alâuddîn Alî b. Suleymân b. Ahmed el-Merdâvî, el-İnṣâf fî Mârifeti’r-râciḥ Mine’l-ḫilâf ʿalâ Meẕhebi’l-İmâmi’l-Mubeccel Aḥmed b. Ḥanbel, C. 2, Sf: 285)


Mâliki Mezhebine göre; Bu meselede iki farklı görüş vardır. Tercih edilen meşhur görüşe göre İmam, kadınlara da özel olarak niyet etmelidir. Aksi takdirde kadınların namazı geçersiz olur.

Derdîr ;

وَيَشْتَرِطُ أَنْ يَنْوِيَ الْإِمَامُ الْإِمَامَةَ لِكُلِّ مَنْ يَقْتَدِي بِهِ، وَإِنْ كَانُوا نِسَاءً
"İmamın, kendisine uyan herkes için –ister erkek olsun ister kadın– imamlık niyeti etmesi şarttır." (Ebu’l-Berakât Ahmed b. Muhammed b. Ahmed ed-Derdîr el-Adevî, eş-Şerḥu’l-Kebîr ʿalâ Muḫtaṣarı Sîdî Ḫalîl, C. 1, Sf: 226)

el-Hattâb;
وَإِنْ صَلَّى بِنِسَاءٍ وَلَمْ يَنْوِهُنَّ لَمْ تَصِحَّ صَلَاتُهُنَّ
"İmam kadınlara da niyet etmezse, Onların namazı geçersiz olur." (Ebû Abdillâh Şemsuddîn Muhammed b. Muhammed b. Abdirrahmân el-Hattâb er-Ruaynî, Mevâhibu’l-celîl li-şerḥi Muḫtaṣarı Ḫalîl, C. 2, Sf: 39)

Mâliki mezhebinde zayıf görüşe göre imamın cemaatteki kadınlar için ayrıca niyet etmesine gerek yoktur. Cemaatin kendi niyeti yeterlidir.
وَقِيلَ لَا يُشْتَرَطُ، وَيَكْفِي نِيَّةُ الْمَأْمُومِ
“Denilmiştir ki; şart değildir, cemaatin (kadının) kendi niyeti yeterlidir.” Bu ise zayıf ya da karşı rivayet ( قيل ) olarak aktarılmıştır.

el-Hattâb; "Cemaatin (kadının) niyetiyle, imamın arkasında namaz geçerli olur." (Ebû Abdillâh Şemsuddîn Muhammed b. Muhammed b. Abdirrahmân el-Hattâb er-Ruaynî, Mevâhibu’l-celîl li-şerḥi Muḫtaṣarı Ḫalîl, C. 2, Sf: 39 aynı sayfada iki görüşü birden verir)
Derdîr ; Bazı yorumlarda, imamın kadınlara niyet etmeden cemaatle kıldırdığı namazın sahih olacağına dair kıyasa dayalı ifadeler geçer.

Mâlikî mezhebi, niyet konusunda ibadetin iki taraflı yönünü dikkate alır. İmamın kadınlara niyet etmesini gerekli görenler, “cemaat bağının” ancak böyle kurulabileceğini söyler. Diğer görüş ise "cemaat kendi niyetiyle uyar, imamın bilmesine gerek yok" der.




Bu konuda Hanefi mezhebin delili;

إِنَّمَا الْأَعْمَالُ بِالنِّيَّاتِ، وَإِنَّمَا لِكُلِّ امْرِئٍ مَا نَوَى
“Ameller niyetlere göredir. Herkesin niyeti neyse karşılığını ona göre alır.”
(Buhârî, Bed’u’l-vahy 1; Muslim, İmâre 155)

Cemaatin geçerli olabilmesi için imamın fiili olan imamlık niyeti gerekir. İmamın onları “cemaatine dahil ettiğini” niyetle ortaya koyması gerekir. Kadınlar gibi normalde aynı safta duramayacak kimselere, imamlık niyeti özellikle yapılmalıdır.
Kadınların arkasında namaz kıldıkları erkek ile “imam–maktedî (uyanan kişi)” ilişkisi kurulmazsa, onların namazı “münferid (tek başına)” olur.
Bir imamın niyet etmediği bir cemaatin, o imama uyduğu kabul edilmez. Çünkü “cemaatin geçerliliği” için iki tarafın da bilinçli uyma ve imam olma niyeti içinde olması gerekir. Kadınların, erkek cemaatte bulunabilmeleri ekstra bir niyete dayanır.

Hanefî Mezhebi'ne göre, kadınlara imam olan kimsenin imamlığa niyet etmesi gerekir. Aksi takdirde bazı kadınların -rızası haricinde- imamın hizasında durmaları ve namazını ifsat etmeleri söz konusu olabilir. (Vehbi Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslamî, 1/614-615). Demek ki, Hanefî Mezhebi “muhazat” denilen "kadın ile erkeğin namazda yan yana / aynı hizaya düşmeleri durumunda namazın bozulacağına” dair kuralları gereğince, kadınlara imamlıkta niyeti şart koşmuşlardır.

Hanefî Mezhebi'ne göre, “muhazatı’n-nisa” (kadınların aynı cemaatte erkeklerin hizasında namaza durmaları) problemi önemli bir konudur. Çünkü bir çok kimsenin namazının bozulmasına sebep olmaktadır. Kadınların -bilmeden, yanlışlıkla da olsa- böyle bir risk oluşturmaları her zaman mümkündür. Bu sebeple, imamın kadınlar için imamlık niyeti getirmeden onlara imam sayılmaz. Böyle bir niyet olmazsa, kadınların imama uymaları geçerli olmaz. İmama uymamış sayıldıkları için de erkeklerle aynı hizada bulunmak söz konusu olmadığından erkeklerin namazını bozmuş olmazlar. Mezhebin bu şartı, habersiz bir şekilde kadınların cemaate girip -bilmeyerek- cemaatin namazını fesada vermesini önlemeye yöneliktir. Çünkü şayet imam kadınların olduğunu bilirse, Onlara gerekli uyarıları yapar ve bir yanlışın yapılmasına meydan vermez. O halde imam namaza başlarken böyle bir niyet-getirmemişse, gelip ona uyan kadınların namazı sahih olmayacağından muhazat ta gerçekleşmemiş olur. İmam niyet getirip namaza durduktan sonra bu hususu hatırlayarak «kadınlara da imam oldum» diye içinden geçirse bile kadınların uyması sahih olmaz. Çünkü imamın tam namaza niyet ederken bunu içinden geçirmesi gerekirdi.

Hanbeli Mezhebinin Görüşünün Delilleri

Genel İmamet Niyeti Yeterli Değildir (Kıyas ve mantıkî delil)
“Cemaatin sahih olabilmesi için, imamın kime imamlık yaptığını bilmesi gerekir. Kadın ve erkeklerin namaz hükümleri farklı olduğundan, imam bu farkı niyetinde gözetmelidir.”
Hanbelî fıkıh mantığına göre; Kadınların cemaatteki yeri ve sıralanışı farklı olduğu gibi, kadınlara imamlıkta niyet edilmezse imamla cemaat arasında "ittisâl" (bağlantı) ve "teâlîf" (uygunluk) oluşmaz. Bu da cemaatin sıhhatini bozar.


إِنَّمَا الْأَعْمَالُ بِالنِّيَّاتِ، وَإِنَّمَا لِكُلِّ امْرِئٍ مَا نَوَى
“Ameller niyetlere göredir. Herkesin niyeti neyse karşılığını ona göre alır.”
(Buhârî, Bed’u’l-vahy 1; Muslim, İmâre 155)
Cemaatle kılınan namaz ayrı bir ibadet şeklidir. İmamın da bu ibadet biçimini kime yönelik yaptığı niyetle tayin edilir. Kadına imamlık da farklı bir niyet gerektirir.

"İmam, kendisine uyulmak için konulmuştur."
(Buhârî, Ezân, 18; Muslim, Salât, 82)
İmamın kendisine kimlerin uyduğunu bilerek ve niyet ederek imamlık yapması gerekir. Bilinmeden veya niyetsiz yapılan imamlık, cemaatin uymasına mani olur.

Kadınlara imamlık özel bir durumdur

Hanbelîler, kadınlara imamlık meselesini istisnaî görürler. Yani bu, genel cemaat imamlığına göre özel bir haldir. Çünkü:
Kadınların safları arkada olur. Kadınların imamete katılması bazı fıkhî ihtilaflara bağlıdır. Kadına imam olacak kişinin buna özellikle niyet etmesi gerekir, aksi hâlde cemaatin bağlantısı kurulmaz.


Hanbelî mezhebinde usûl fıkhına göre, bir şeyin ibadet olabilmesi için:
Niyet , Tayin (kime ve ne için yapıldığı) ve İttisâl (bağ)
bu üç unsurun uyum içinde olması gerekir. Kadınlara imamlıkta bu üç unsurdan biri eksikse, ibadet sahih olmaz.


Maliki Mezhebinin Görüşünün Delilleri
Üstte zikredilen Ameller niyete göredir hadisi ana delil alınmıştır.


****


Şafii Mezhebine Göre
İmam Nevevî “İmamın cemaatle namaz kıldırmaya niyet etmesi yeterlidir. Cemaatin içinde kimlerin olduğuna dair (kadın/erkek) ayrım yapması gerekmez.” (Nevevî, el-Mecmû‘ Şerhu’l-Muhezzeb, C. 3, Sf: 296)
İmam Remlî “İmam arkasında kadınların olduğunu bilmeden cemaatle imamlık yapmışsa, yine de onların namazı geçerlidir. Çünkü niyet umumîdir.” (
Ebû Abdillâh Şemsuddîn Muhammed b. Ahmed b. Ahmed b. Hamza er-Remlî el-Menûfî el-Ensârî el-Mısrî, Nihâyetu’l-Muhtâc ilâ Şerhi’l-Minhâc, C. 2, Sf: 195)
İmam Şirbînî “İmam, cemaat niyetiyle imamlığa geçtiğinde, arkasındaki herkesin (kadın/çocuk/erkek) namazı sahih olur. Hepsine tek tek niyet gerekmez.” Kadınlara imamlık yapmaya ayrıca niyet etmesi mustehabdır (
Şemsuddîn Muhammed b. Ahmed el-Hatîb eş-Şirbînî el-Kāhirî, Muġni’l-Muḥtâc ilâ Mârifeti Meʿânî Elfâẓi’l-Minhâc, C. 1, Sf: 489) Bundan dolayı kendi başına namaz kılmakta olan bir erkeğe, bir kadın sonradan gelip uyabilir.
 
Mustafa bin Yılmaz Çevrimdışı

Mustafa bin Yılmaz

''Selef,selef ve selef...''
İslam-TR Üyesi
Cezekallahu hayr

Hangi görüş daha kuvvetlidir veya tercih edilir? Kuvvetli veya tercih edilen görüş İmamın niyet etmesi ise bir kaç gün önce kılınmış olan namazı kadının iade etmesi gerekir mi?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
We entum fe cezakumullahu hayr;

İmam, cemaatteki kadınlara da imamlık yapmaya niyet etmediği biliniyorsa, imamın kadınlara da niyeti farz gören mezheb mukkallidi kadınlar namazlarını kaza ederler.


İmam başka bir mezhebdense (Misal Şafiî):
Şafiî mezhebine göre imamın kadınlara özel niyet etmesi şart değildir, genel niyet yeterlidir.
Ancak, Hanefî kadınlar kendi mezheblerine göre hüküm alırlar. Hanefî mezhebi, kadınların imamın kendi mezhebine göre hareket etmesine değil, imamın kendilerine imamlığa niyet edip etmemesine bakar. Eğer Hanefî kadınlar, imamın kendilerine özel olarak niyet etmediğini biliyorlarsa, yine namazları geçersizdir.
Eğer imamın kadınlara imamlığa niyet ettiğini zan ediyorlar veya bilmiyorlar ve imam da genel olarak imamlığa niyet etmişse, ihtilaflı olur. İhtiyaten namazı iade etmeleri evlâdır.


İmamın namazda kadınlara da imamlığa niyet etmesi gerektiren, Niyeti kasten terk ediyor veya şart bilmeyerek terk edilmesi arasında sonuç değişmez sonuç aynıdır: Kadınların namazı geçersizdir ve kaza gerekir. Niyet, sıhhat şartı olduğundan dolayı farz olarak terk edilirse, bu ister bilerek ister bilmeyerek olsun, fiil bâtıl olur.
“Şart terk edilirse, meşrut bâtıl olur.” Yani imamın kadınlara imamlık yapmaya niyeti, kadınların namazının sıhhati için şarttır; terk edilirse, sonuç değişmez.


***

Halvette erkeğin, yabancı kadınlara imam olması doğru değildir. Ancak kendisine halvette uyan kadınların tamamı veya bir kısmı imamın yakın akrabası, yani nikâhı haram sayılanları olursa, o takdirde imamete niyet getirmek şartıyle sahih olur. Tahavî ise, kadınlardan bir kısmı imamın mahremi bile olsa, halvette namaz kılmaları mekruhtur, demiştir. Şerhinde bilhassa bu konu açıklanmıştır.

Halvet, bir erkekle bir veya daha fazla yabancı kadının (mahrem olmayan kadın) başkalarının giremeyeceği bir kapalı ortamda yalnız kalmasıdır. Fıkıhta bu durum, fitneye ve şubheli durumlara kapı açtığı için sakıncalı kabul edilmiştir.

Hanefî mezhebinde, bir erkek Yabancı kadınlarla birlikte bir yerde halvet halindeyse ve bu kadınlara imamlık ediyorsa, bu durumda namazın sıhhati ve mekruh olup olmadığı ulema arasında tartışılmıştır.


Hanefî Mezhebindeki Görüşler

Cumhur (çoğunluk) görüşü: Eğer kadınların tamamı veya bir kısmı imamın mahremi ise (annesidir, kızıdır, kız kardeşidir vs.):
İmam, kadınlara imamlığa niyet etmişse, bu durumda namaz sahihtir, ancak mekruh değildir.

İmam Merginânî; “Kadınlardan bir kısmı imamın mahremi ise, imam kadınlara imamlığa niyet etmişse namaz sahihtir.” (Ebu’l-Hasen Burhânuddîn Alî b. Ebî Bekr b. Abdilcelîl el-Fergānî el-Mergīnânî, el-Hidâye, C. , Sf: 81)


İmam Tahâvî'nin görüşü:

Tahavî, kadınlardan bir kısmı mahrem de olsa, halvet durumu söz konusuysa, böyle bir cemaatle namaz kılmak mekruhtur demiştir.
“Kadınlardan bir kısmı mahrem bile olsa, halvet hali mevcutsa namaz kılmak mekruhtur.” (Ebû Câfer Ahmed b. Muhammed b. Selâme et-Tahâvî, Şerhu Meʿâni’l-Âsâr, C. 1, Sf: 387)

Misal; Bir imam, bir evde üç kadınla birlikte namaz kılıyor. Kadınlardan biri kız kardeşi, ikisi yabancı kadın. Evde başkası yok, yani halvet oluşmuş.
Cumhur: Eğer imam niyet etmişse, namaz geçerli; mekruh değildir.
Tahâvî: Böyle bir durumda halvet hâlinde cemaatle namaz kılmak mekruhtur.


Halvetten Nasıl Kurtulunur?
İmamın bulunduğu ortam, başkalarının girebileceği açık bir yer olursa halvet olmaz. Misalen;
Evde başka bir mahrem erkek varsa.
Kapılar kilitli değilse ve dışarıdan birileri gelebilecekse.
Cami, medrese gibi umuma açık bir alandaysa.
 
Mustafa bin Yılmaz Çevrimdışı

Mustafa bin Yılmaz

''Selef,selef ve selef...''
İslam-TR Üyesi
Hocam imamın niyet etmesi şart mıdır?

Ebû Mûsa el-Eş’arî’den (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Bir kimse mescitte namaz kılarken başka biri gelir ve ona uyarsa, onun namazı da cemaat namazı olur.”
(Müslim, Mesâcid, 262; Ebû Dâvûd, Salât, 49; Tirmizî, Salât, 219)

Enes bin Mâlik’ten (r.a.) rivayet edildiğine göre:
“Resûlullah (s.a.v.) namaz kılarken bir adam geldi ve ona uydu. Sonra başka biri geldi, o da uymaya başladı. Böylece cemaat oluştu.”
(İbn Mâce, İkâmet, 197)

Bu hadislere baktığım zaman peygamber namaz kılarken cemaate niyet etmemiş, ancak gelen kişiler kendisine tabi olmuşlar. Bu da imamın niyet etmesinin şart olmadığına bir delil değil midir? Öyle ise kadına niye niyet edilsin?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Kişi tek başına farz namaz kılarken bir başkası ona gelip uysa, imamın içinden (kalben) imam olmaya niyet etmesi gerekir mi?

Hadiste geçen uygulama asıl değil, istisnaî bir durumdur. Bu sebeple, umûmî kuralları bozmaz. Çünkü:
Peygamber, ümmeti için imamdır. Onun imamlık niyeti olmasa da ona tabi olmak muteber kabul edilebilir.
Bu gibi uygulamalarda sonradan cemaate dönüşen namaz, sürekli bir uygulama değil, arızî bir haldir.
Fıkıh usulünde kural :

"Fiilî sünnetler lafzî delillerle kayıt altına alınır."
Yani Peygamberin fiiline dayalı hüküm, lafzî (sözlü) delillerle sınırlandırılır.
Bu nedenle, Hanefî ve Hanbelî âlimler bu hadislere bakarak “İmamın niyeti şart değildir” demezler. Aksine bu tür durumları “istisna” kabul ederler.


Kadınlar İçin Niyetin Şart Olmasının Gerekçesi

Hanefîler der ki:
Kadınların arkasında namaz kılmaları bazı hükümlerde değişiklik doğurur:
Kadının sesi işitilmemeli.
Kadın safı arkada olmalı.
Kadının arkasında erkeklerin namazı fâsid olur.
Bu yüzden imamın kadına özel olarak niyet etmesi gerekir. Çünkü “cemaatin yapısı” değişmiştir.
Kişi tek başına farz namaz kılarken bir başkası ona gelip uysa, imamın içinden (kalben) imam olmaya niyet etmesi gerekir mi?

Hanefî mezhebine göre; başlangıçta yalnız kılan bir kişiye bir başkası sonradan gelip uyarsa, bu durumda imam olan kişi içinden (kalben) imam olmaya niyet etmelidir. Aksi takdirde, cemaatin namazı sahih olmaz.

وإن اقتدى رجل برجل يصلي وحده، فجعله إماماً، جاز إذا نوى الإمام الإمامة، لأنه إنما يكون إماماً بالنية
“Eğer bir adam, tek başına namaz kılan birine uyup onu imam yaparsa, imam, imamlığa niyet etmişse bu caiz olur. Çünkü bir kişi, ancak niyet ile imam olur.” (İmam Merginani, el-Hidâye, C. 1, Sf: 83)
ولو صلى رجل وحده ثم أراد أن يؤم غيره جاز إن نوى الإمامة في الحال، وإلا فلا تصح اقتداء المقتدي به
“Bir kişi yalnız başına namaz kılarken sonradan başkalarına imamlık yapmak isterse, o anda imamlığa niyet ederse bu caiz olur. Aksi takdirde, Ona uyan kimsenin iktidası (tabi olması) sahih olmaz.” (Fetâvâ’yi - Hindiyye, C. 1, Sf: 89)
إذا اقتدى رجل بمن يصلي وحده، فجعل نفسه إماماً، فإن نوى الإمامة صح، وإن لم ينو لم يصح الاقتداء به
“Bir adam, yalnız başına namaz kılan birine tabi olursa ve O da kendisini imam yaparsa, eğer imamlığa niyet etmişse bu sahih olur. Eğer niyet etmemişse, Ona uyan kişinin namazı geçerli olmaz.” (Ebû Bekr Alâuddîn Muhammed b. Ahmed b. Ebî Ahmed es-Semerkandî , Tuhfetu’l-Fukahâ, C. 1, Sf: 153)


Şâfiî Mezhebine göre; İmamın niyet etmesi mustehabdır.
Hatta kişi imamın niyeti olmaksızın bile Ona uyabilir. (Nevevî, el-Mecmû‘, C. 4, Sf: 193)
Şâfiî mezhebine göre imamın imamlığa niyet etmesi şarttır. Ancak bu şart yalnız başına kılarken sonradan cemaat olan durum için şart değildir. Yani imam başta yalnız kılıyordu, sonra biri gelip Ona uyduysa:

İmamın özel olarak "cemaat oldum" diye niyet etmesi gerekmez. Genel niyetle namazı geçerlidir.

ولو صلى منفرداً، فاقتدى به إنسان في أثناء الصلاة، صح الاقتداء، ولا يضر المأموم أن الإمام لم ينو الإمامة
“Bir kişi yalnız başına namaz kılarken, bir başkası Ona namaz esnasında uyarsa, bu iktida (uyma) geçerlidir. İmamın imamlığa niyet etmemesi, muktedinin namazına zarar vermez.” (Nevevî, el-Mecmû‘, C. 4, Sf: 206)

لا يشترط لصحة الاقتداء أن ينوي الإمام الإمامة، بل يكفي نية المأموم
“İktidanın (cemaatle kılmanın) sahih olması için imamın imamlığa niyet etmesi şart değildir. Muktedinin (uyan kişinin) niyeti yeterlidir.” (Şemsuddîn Muhammed b. Ahmed el-Hatîb eş-Şirbînî el-Kāhirî, Muğni’l-Muhtâc, C. 1, Sf: 443)

الذي عليه الأصحاب صحة الاقتداء بالإمام وإن لم ينو الإمامة، إذا كان ذلك في أثناء الصلاة
“Şâfiî âlimlerinin sahih kabul ettiği görüşe göre, imam imamlığa niyet etmese de, namazın ortasında kendisine uyan kimsenin iktidası (cemaatle kılması) geçerlidir.” (Ebû Abdillâh Şemsuddîn Muhammed b. Ahmed b. Ahmed b. Hamza er-Remlî el-Menûfî el-Ensârî el-Mısrî, Nihâyetu’l-Muhtâc ilâ Şerhi’l-Minhâc, C. 2, Sf: 300)



Hanbelî Mezhebine göre; Râcih görüşe göre imamın niyet etmesi gerekir.
Özellikle uyan kişi kadınsa veya özel bir cemaatse, mutlaka niyet gerekir. (Ebu’l-Hasen Alâuddîn Alî b. Suleymân b. Ahmed el-Merdâvî, el-İnṣâf fî Mârifeti’r-râciḥ Mine’l-ḫilâf ʿalâ Meẕhebi’l-İmâmi’l-Mubeccel Aḥmed b. Ḥanbel, C. 2, Sf: 308)

إذا صلى رجل وحده، فأراد رجل أن يقتدي به، فله ذلك، بشرط أن ينوي الإمام الإمامة
“Bir kişi yalnız başına namaz kılarken, bir başkası ona tabi olmak isterse, bu caizdir. Ancak imam, imamlığa niyet etmelidir.” (Ebû Muhammed Muvaffakuddîn Abdullāh b. Ahmed b. Muhammed b. Kudâme el-Cemmâîlî el-Makdisî, el-Muğnî, C. 2, Sf: 280)

يشترط لصحة الاقتداء أن ينوي الإمام الإمامة، على الصحيح من المذهب
“Cemaatle kılmanın sahih olması için, imamın imamlığa niyet etmesi gerekir. Bu, mezhebteki sahih görüştür.” ((Ebu’l-Hasen Alâuddîn Alî b. Suleymân b. Ahmed el-Merdâvî, el-İnṣâf fî Mârifeti’r-râciḥ Mine’l-ḫilâf ʿalâ Meẕhebi’l-İmâmi’l-Mubeccel Aḥmed b. Ḥanbel, C. 2, Sf: 320)

إن لم ينو الإمامة لم يصح الاقتداء به، وهو المذهب
“Eğer imam imamlığa niyet etmemişse, ona uyan kişinin iktidası sahih olmaz. Bu, Hanbelî mezhebinin görüşüdür.” (Şeyh Mansûr b. Yûnus b. Salâhaddin El-Hanbeli El-Behûti , Keşşâfu’l-Kınâ an Metnil-İkna , C. 2, Sf: 41)

Malikî mezhebine göre; bir kişi yalnız başına farz namaz kılarken başka bir kişi gelip Ona uysa, bu durumda imam olan kişinin (yani ilk kılan kişinin) imamlığa niyet etmesi gerekir. Eğer niyet etmezse, Ona uyan kişinin namazı geçersiz olur.

قلتُ لابن القاسم: أفيُؤتمُّ بالرجل يُصلِّي لنفسه؟
قال: لا إلا أن يكون نوى أن يؤمّ
"İbn el-Kâsım’a sordum: 'Yalnız başına namaz kılan bir kimseye uyulur mu?'
Dedi ki: 'Hayır, ancak O kişi imam olmaya niyet etmişse (uyulabilir).' (Sahnûn -
Ebû Saîd Abdusselâm b. Saîd b. Habîb et-Tenûhî, el-Mudevvene'tul Kubra, C. 1, Sf: 216)
إذا اقتدى أحدٌ بمن يصلي وحده، فلا تصحّ المتابعة إلا أن ينوي الإمام الإمامة حينئذ
“Bir kişi yalnız başına namaz kılan birine tabi olursa, imam o anda imamlığa niyet etmedikçe bu iktida sahih olmaz.” (Yahya el-Vanşerisî, el-Mi'yar el-Mûrib ve'l-Camiu'l-Mağrib an Fetevayı Ulemau Ifrikiyye ve'l-Endelüs ve'l-Mağrib, C. 2, Sf:203)

يشترط في صحة الاقتداء أن ينوي الإمام الإمامة إذا لم يكن نواها أولاً، وإلا فلا تصح متابعة المأموم له
“İmam ilk başta imamlığa niyet etmemişse, ona sonradan tabi olunması durumunda namazın sahih olması için imamın o anda imamlığa niyet etmesi şarttır. Aksi hâlde, muktedinin (uyanın) namazı geçersiz olur.” (eş-Şerhu’l-Kebîr, 1/306)
 
Üst