Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü İmani Bir Konu Hakkında Birine Suizan Etmek, Tekfir Etmek Gibi midir?

H Çevrimdışı

HakkınızıHelalEdin

Üye
İslam-TR Üyesi
Hz Ebubekir ve Hz Ömer'in üstünlüğü konusunu araştırırken google aramasında "Dört Halifenin Fazilet ve Üstünlük Sıralamasını Reddetmek!" ( https://www.islam-tr.org/konu/dort-halifenin-fazilet-ve-ustunluk-siralamasini-reddetmek.20494/ ) başlıklı sitenizin linki çıktı ben de reddiyolar galiba bunun bilinmeyeceğini düşünüyolar diye düşündüm hakkınızda suizana girmiş daha da önemlisi imani bir mesele olduğu için sizi tekfir mi etmiş oldum?İnsanları tekfir etmemek konusunda çok hassasım normalde bunu yapmam ama böyle bir şekilde suizan ettiğim için tekfir etmiş oldum? Nolur bana hakkınızı helal eder misiniz?Tüm siteden mi helallik almam gerekir böyle bir durumda?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Evvela sorunuza yanıt vereyim ki; bir kişinin, başkasının hakkında aklına (sui zan) gelen kötü düşünceler onu ortaya koyuncaya (söyleyinceye, yapıncaya) kadar bir vebal yoktur. Aksi taktirde misalen, bir kişiyi öldürmeyi düşünmekten dolayı kısas, hırsızlık düşücesinden dolayı kol kesme, çeşitli olumsuz itham ve düşüncelerden dolayı çeşitli hadler vacib olurdu.
Bu aşırı hassasiyetiniz, bir nevi vesvese halini almış durumda.

Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur:

وإما ينزغنك من الشيطان نزغٌ فاستعذ بالله إنه هو السميع العليم
[ سورة فصلت الآية: ٣٦ ]
"Eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa, he*men Allah'a sığın. Çünkü O, senin sığındığını işiten, niyetini de çok iyi bilendir." (Fussilet 36)

Sahâbeden bazı kimseler, kendilerini rahatsız eden vesveselerden şikâyet etmişlerdi. Ebu Hurayra'dan (Allah ondan râzı olsun) rivâyet olunduğuna göre o şöyle demiştir:
جَاءَ نَاسٌ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِيِّ صَلَّى اللهِ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَسَأَلُوهُ: إِنَّا نَجِدُ فِي أَنْفُسِنَا مَا يَتَعَاظَمُ أَحَدُنَا أَنْ يَتَكَلَّمَ بِهِ. قَالَ: وَقَدْ وَجَدْتُمُوهُ؟ قَالُوا: نَعَمْ. قَالَ: ذَاكَ صَرِيحُ الإِيمَانِ
[ رواه مسلم ]
"Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)'in ashâbından bazı kimseler gelerek ona şöyle sordular:
- (Ey Allah’ın Rasûlu!) Bizden birimizin, içimizdeki çirkin bir şeyi konuşmayı büyük günah olarak görmektedir deyince,
Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): Onu kalbinizde buluyor musunuz? diye sordu.
Sahâbe: Evet, dediler.
Bunun üzerine Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: İşte o, katıksız (gerçek) îmândır"
(Muslim; hadis no: 132)

İmam Nevevî (Allah ona rahmet etsin) bu hadisin şerhinde şöyle demiştir:
"Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)'in: "İşte o, katıksız (gerçek) îmândır" sözünün anlamı; yani bu vesveseyi konuşmayı büyük günah olarak görmeniz, katıksız (gerçek) îmândır, demektir. Zirâ bunu büyük günah olarak görmek, ondan şiddetle korkmak ve onu konuşmak, -bunlara inanmayı bir tarafa bırakın-, bütün bunlar, ancak îmânı tam anlamıyla kemâle eren, îmânı gerçekleştiren (tahakkuk ettiren) ve kendisinden şubhe ve şek giden kimsede olur.

Abdullah bin Abbas (r.anh)'tan rivayet edildiğine göre, Rasulullah (s.a.v.) şöylebuyurmaktadır :
Hiç şubhesiz ki Allah, iyiliklerle kötülükleri yazmış, sonra da bunları açıklamıştır. Bu sebeble her kim, bir iyilik yapmaya niyetlenir de onu yapmazsa, Allah kendi katından ona bir tam sevap yazar. Eğer iyiliği yapmaya niyet eder de yaparsa, Allah kendi katından ona ondan yedi yüz katına kadar, hatta kat kat sevab yazar. Kim bir kötülük yapmaya niyet eder de onu yapmazsa, Allah kendi katından ona bir sevab yazar. Eğer o kötülüğü yapmaya niyet eder de yaparsa, Allah ona sadece bir günah yazar."
(Buhârî: 6010; Muslim: 187)


Vesveseden Kurtulma Yolları :

thumb.php


1- Bu vesveseleri hissettiğin zaman: Allah'a ve Rasûlune îmân ettim, dersin.
Nitekim Âişe'den (Allah ondan ve babasından râdı olsun) rivâyet olunduğuna göre:
Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

إِنَّ أَحَدَكُمْ يَأْتِيهِ الشَّيْطَانُ فَيَقُولُ: مَنْ خَلَقَكَ؟ فَيَقُولُ: اللهُ، فَيَقُولُ: فَمَنْ خَلَقَ اللهَ؟ فَإِذَا وَجَدَ ذَلِكَ أَحَدُكُمْ فَلْيَقْرَأْ آمَنْتُ بِاللهِ وَرُسُلِهِ، فَإِنَّ ذَلِكَ يُذْهِبُ عَنْهُ
Şubhesiz şeytan birinize gelir ve der ki: Seni kim yarattı?
O da: Allah, der.
Bunun üzerine şeytan: Peki Allah’ı kim yarattı? diye sorar.
Biriniz bununla karşılaştığı zaman, şöyle desin: Allah’a ve O'nun peygamberlerine îmân ettim. Zirâ bu söz, o vesveseyi ondan giderir."
(Ahmed; hadis no: 25671; Elbânî; "Silsiletu'l-Ehâdîsi's-Sahîha"; hadis no: 116)

Benzer bir rivayette :
Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: "İnsanlar, biri şu şekilde sorana kadar soru sormaya devam edecekler:
Bu, 'Allah bütün mahlukatı yarattı. O halde ALLAH'ı kim yarattı?'
Böyle bir soru kimin kalbinden geçerse Allah'a sığınsın ve bu şekilde düşünmeyi bıraksın."
(Buharî, 59/11; Muslim, 135; Ebu Davud, 4721; Ahmed b. Hanbel, 2/292, 331, 387, 539)
İmam Mâzerf der ki: "Havatir (vesvese) iki kısımdır. Kalıcı olmayanı —ki şubheden kaynaklanmaz— ondan yüz çevrilirse kaybolur gider. Bu manaya göre hadis yorumlanırsa bu tür havatira vesvese denebilir. Şubheden kaynaklanan kalıcı havatira gelince, bu tür vesveseler ancak düşünce ve istidlal ile ortadan kalkarlar.")

Zira Cenâb-ı Hak şöyle buyuruyor: "Eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa, hemen ALLAH'a sığın. Çünkü O, senin sığındığını işiten, niyetini de çok iyi bilendir." (Fussilet 36)


Şeytan iki nevidir. Açıkça görülen insandan şeytan. Görülmeyen cinsi olan cinden şeytan. Bundan dolayı Cenab-ı Hak, Nebî'sine (s.a.v.) insandan olan şeytanın şerrinden, ondan yüz çevirerek, terkederek, en uygun bir yolla yanından uzaklaştırarak; cinden olan şeytanın şerrinden de, Allah'a sığınarak korunmasını emretmiştir. Her iki cins şeytanın hilelerini ve onların şerrinden kurtulmanın yollarını, Ârâf, Mûminûn ve Fussilet sûrelerinde bildirmiştir.
Okumak ve zikretmek suretiyle yapılan istiâze, cin şeytanlarının şerrini uzaklaştırmanın en güzel yoludur. Terketmek yüz çevirip aldırış etmemek ve uygun bir biçimde uzaklaştırmak ise insan şeytanlarının şerrini uzaklaştırmanın en güzel yoludur.

Nitekim şair şöyle demiştir:
"Şeytanı boyun eğdirmek için istenilen en güzel şey; ya Allah'a sığınmadır veya uygun bir biçimde onu uzaklaştırmaktır. Birincisi, görünmeyen senanın şerrinden kurtuluş çaresidir. İkincisi de görünen şeytanın şerrinden kurtuluş ilacıdır." (İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 2/472-474)


Abdullah b. Abbas'tan (Allah onlardan râdı olsun) rivâyet olunduğuna göre, şöyle demiştir:

جَاءَ رَجُلٌ إِلَى النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ: يَا رَسُولَ اللهِ!إِنِّي أُحَدِّثُ نَفْسِي بِالشَّيْءِ، لَأَنْ أَخِرَّ مِنْ السَّمَاءِ أَحَبُّ إِلَيَّ مِنْ أَنْ أَتَكَلَّمَ بِهِ. قَالَ: فَقَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اللهُ أَكْبَرُ، اللهُ أَكْبَرُ، اللهُ أَكْبَرُ، الْـحَمْدُ لِلهِ الَّذِي رَدَّ كَيَدَهُ إِلَى الْوَسْوَسَةِ
[ رواه أحمد ]
"Bir adam, Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)'e gelerek şöyle dedi:
- Ey Allah'ın elçisi! Ben, içimden çirkin bir şeyi geçiriyorum. Gökten yere düşüp paramparça olmam, o çirkin şeyi konuşmamdan (onu dilimle telaffuz etmemden) bana daha sevimli gelmektedir. (Buna ne dersiniz?)
Bunun üzerine Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Şeytanın hîlesini, vesveseye çeviren Allah'a hamdolsun."
(Ahmed b. Hanbel, 1/235; Ebu Davud, 5112; Tayâlisî, 2704)


İbn Abbas kanalıyla rivayet edilmiş olup, isnadı sahihtir. Ayrıca bu hususta Muslim, 132; Ebu Davud, 5111; Ebu Hurayra'den (r.anh) şöyle rivayet ediyorlar:

"Rasûlullah'in (s.a.v.) sahabesinden bir grup Peygamber'in (s.a.v.) huzuruna geldiler ve: Biz, birimizin konuşması bize çok zor gelecek şeyleri içimizde buluyoruz, diye sordular.
Rasûlullah (s.a.v.):
Onu içinizde hissediyor musunuz? deyince,
Onlar:
Evet, dediler.
Peygamber:
Bu tam imandır, diye buyurdu."


Hattâbî der ki: "Bu tam imandır." cevabının manası şudur: Tam iman, sizi şeytanın içinize koyduğu fikirlerden ve onları tasdikten alıkoyan şeydir. Bunun manası vesvesenin kendisi tam imandır demek değildir. Çünkü vesvese şeytanın amelinden ve te'vilatından meydana gelmiştir. Nasıl olur da bu tam iman olur."

2- Gücün yettiği kadarıyla bu konuda düşünmekten yüz çevirmeye çalışmalı ve seni ondan oyalayacak şeyle meşgul olmalısın.
Son olarak tavsiyemiz :
Her hâl ve işinde Allah Teâlâ'ya sığınmalı, bu konuda Allah Teâlâ'dan yardım dilemeli, O'na yalvarıp yakarmalı ve ölünceye kadar bu yolda sana sebât göstermesini ve hayatını sâlih amellerle sona erdirmesini Allah Teâlâ'dan niyâz etmelisin.

%C4%B013.jpg
 
Üst Ana Sayfa Alt