E
Çevrimdışı
Rahman ve Rahim olan Allah'ın Adıyla
Irak İslam Devleti / Eknâfu Beytu'l-Makdis'deki Mücahidlere, İbni Teymiyye Mescidi'ndeki Suç Sonrasında Rapor
“Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah, onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor.” [İbrahim: 42]
Tüm hamd Melik, Aziz, Muntakim olan Allah'adır, yanlış yapanlara ikram eder, ama onları cezalandırmayı tehir etmez. Salat ve Selam Merhamet ve Rahmet peygamberinin, âlinin, ashabının, ve kıyamet gününe kadar onların yoluna en güzel bir şekilde uyanların üzerine olsun.
Buna mukabil,
Enes İbn Malik'ten (r.a) rivayet edilen sahih bir hadiste, Allah'ın Rasul'ü (s.a.v) şöyle buyurdu: "Zalim de olsa, mazlum da olsa kardeşine yardım et." (Eğer o zalimse, senin ona desteğin onun başkalarına zulm etmesini engellemendir.)
Sahih bir rivayet zinciriyle İmam Ahmed'ten nakledilen bir hadis de şöyledir:
Rasulallah'ın (s.a.v) halifesi Ebu Bekir Es Sıddık'tan (r.a): "Ben Rasulallah'ın (s.a.v) şöyle dediğini işittim." "Muhakkak ki, eğer insanlar zalimi görür ve ona karşı koymazlarsa, Allah'ın onlar üzerindeki cezalandırması yakındır."
Öyle bir zamandayız ki, müslümanlar doğuda ve batıdaki buhranı, ızdırabı, kuşatmayı, genel olarak mazlum Filistin topraklarına, özellikle Gazze'de hakim olan zulmü dindirmek için Allah'a yeterince yardım etmemektedirler.
Gazze'yi yöneten bir grup çete tarafından Tevhid'in Mücahidlerine karşı gerçekleştirilen bu alçak ve soysuz eylem herkesi şok etmiş ama hakikatte işlenen bu cürüm Selefin takipçileri olan müslümanlara karşı girişilen katliam hareketlerinden yalnızca biriydi.
İlk bakışta, bu vaka bizlere Yahudilerin ve Haça Tapanların Allah'ın mescidlerinden bir mescide karşı gerçekleştirdikleri canice eylemleri hatırlattı. Tüm müslümanlar, bu kindar çetenin Allah'ın temiz mescidlerinden birine karşı nasıl saldırdıklarına ve mescidin bu nefret dolu yaylım ateşinden nasıl nasibini aldığına şahitlik etti.
Onlar bununla da yetinmeyerek, Gazze topraklarındaki tüm müslümanların istikametine, dindarlığına, hayırlı şahsiyetlerine şahitlik ettiği pekçok samimi muvahhidi katledene kadar durmadılar. Ki bu muvahhidler onlara tek bir kurşun dahi atmamış ve hiç kimseyle düşmanlık etmemiştir.
Bu mevcut çete Allah'ın indirdiğiyle hükmetme iddiasında olmalarına rağmen, Allah'ın indirdiği hükümlerle hareket etmek, kendi uyduruk yasalarına göre otoritelerine isyan anlamına gelmektedir. Gazze ile ilgili meselelerde 'uluslararası toplum'a yönelik çağrılara teşvik o kadar çok arttı ki, bu yapı Allah ile beraber kendisine ibadet edilen bir put haline dönüştü. Yani, her ne bu putu razı ederse 'iyi', ne öfkelendirirse 'kötü' konuma getirildi. O halde vay ona karşı gelenlerin haline!?
Elbette, Gazze'nin yöneticilerine karşı seküler grup "el-Fetih"'in öne sürülmesi ve Yahudilere karşı direnişinden gurur duyduğunu söyleyen ve nasıl oluyorsa 'kısa süreli yönetimi ele alan Yahudiler'den daha fazla Selefi katletmiş olan kişilerin Müslüman olduklarını iddia etmeleri de ayrı bir merak konusudur.
Dahası, kendi çete iktidarlarına karşı pekçok askeri ve istihbari olaylara karıştıklarına dair pekçok açık delil olmasına rağmen hapishanelerinden salıverilen, içlerinde Yahudilere casusluk yaptıkları bilinen sayısız hainin olduğu seküler el-Fetih hareketine karşı yumuşak olan kinle dolu kalpleri, dindar Müslümanlarla mücadele ederken yumuşak değildi. Bu çete hakikatte müşriklere boyun eğici ve tevhid ehline karşı müstekbir olduğunu ortaya koymuştur.
Şeyh Dr Abdullatif Musa ve kardeşlerinin kanı yerde kalmayacaktır, çünkü şehid Abdulraşid Gazi'nin ve talebelerinin kanını yerde koymayan ve intikamını alan Allah, Şehid Abdullatif Musa ve kardeşlerinin de kanını yerde koymayacaktır. Pakistan'da muvahhidleri katleden, Allah'ın mescidlerine saygısızlık eden, hükümeti alaşağı eden Allah, Gazze'de de muvahhidleri katleden, mescitlere saygısızlık edenlerin iktidarını yerle bir edecektir.
Doğrusu, Gazze çetesinin Haçlılara, Yahudilere ve mürted yöneticilere göndermek istediği mesaj yerine ulaştı, dikkatlice okundu ve maksadı anlaşıldı:
"Şimdi, muvahhid mücahidleri en iyi biz durdururuz, müjdeler olsun sana Mübarek ( Mısır Devlet Başkanı), sınırlarınızda özellikle de Refah sınırında hayalkırıklığı yaşamayacaksınız."
Bir kez daha kanıtladılar ki, Irak'taki sözde "İslamcı" parti ve bunun gibiler, tıpkı mübarek Cuma günü müslümanların kanını döken ve Allah'ın mescidlerini yakıp yıkan Gazze'deki mücrim çete gibi kanserli bir rahimdir.
Dahası, zehirli dillerini, Mücahidlere karşı başlattıkları bu savaşta kendilerini haklı göstermek için desteğini aldıkları resmi medyada da, Mücahidlere bakış açısını saptırmak amacıyla, münafık hükümetlerin bölgede uzun zamandan beri kullandıkları, "sapık ideolojiye çağrı", "müslümanları mürtedlikle suçlamak", "masum insanları öldürmek" ve "reformasyon yollarının tükenmesi" gibi çeşitli tasvirlerle karalayana kadar tatmin olmadılar.
Yalan söylediler ve bizler eminiz ki bu iğrenç cürüm, "Ömer Süleyman"ın emri altındaki Kahire istihbaratı tarafından yapılmamışsa bile, Kahire istihbaratının ve başkanı "Ömer Süleyman"ın bilgisi dahilindedir. Kendisi, Filistin Refah ve Mısır refah kabilelerinin bağlantısı sebebiyle, Gazze çetesinin yakın arkadaşıdır.
Buna ek olarak, her yerdeki muvahhidlerin, kardeşlerini desteklemeleri için hicret etmeleri, onurlarını korumaları ve davaya açıklık getirmeleri ve mücahidler hakkında yapılan bu imaları çürütmeleri mesajını veriyoruz.
Buna ek olarak, İmam Ahmed'in sahih bir senetle Ebu Derda'dan rivayetle:
"Rasuallah (s.a.v) şöyle buyurdu: Kim bir kardeşinin onurunu savunursa, Allah da kıyamet gününde onun yüzünü cehennem ateşinden korur."
Bu bizim Beytü'l Makdis'teki, Eknâf beldesinde Selef-i Salihin'in izini takip eden muvahhid mücahidlere mesajımızdır. - İlk olarak, bazılarınız gerekli tedbirleri almakta başarısız olsa ve zamanlamada yanlışa düşse dahi, kardeşlerinize destek çıkmak için girişimde bulunun ve onların yanında olun. İçinde bulunduğunuz durum hususunda dikkatli olun çünkü bu hamle saldırgandır ve: "Ben, beyaz boğa yenildiği zaman yenilmiştim" diyen kişi gibi olun." Çünkü zalim geri püskürtülmeli, durdurulmalıdır ve bu zalimlerin bölgedeki sadık ve muhlis kişileri yok etme projesi başarısızlığa uğratılmalıdır.
Ey tevhid ehli kardeşlerimiz, sizin bu mücrimlerle olan hesabınız adaletsizliğe karşı cevaptan başka bir şey değildir, birarada olunuz, kelimelerinizi birleştiriniz, duruşunuzu açıkca izhar edin ve Allah'ın diğerlerini zillete düşürdüğü gibi bu çeteyi de alçaltmasını bekleyin. Sert ve sıkı durun, mevzilerinizi güçlendirin ve bu mübarek topraklarda, Selefin yoluna daha sıkı sarılın. Sahip olduğunuz tüm güçle davetinizle ve cehdinizle Gazze'de sıkıştırılmış müslümanları destekleyin ve Yahudiler'e ve onların saldırganlığına karşı mücadelenizi sürdürün.
Yüce Allah şöyle buyurur :
"...Şüphesiz ki Allah, kendi dinine yardım edene mutlaka yardım eder. Şüphesiz ki Allah, çok kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.” [Hac: 40]
Allah sizi korusun ve sizi sadıkların yoluna iletsin.
Irak İslam Devleti'ndeki Kardeşleriniz
Kaynak: (el-Fecr Medya Merkezi)
TAİFETUL MANSURA