Çözüldü IŞİD, Neye Dayanarak Hilafetlerini Reddetmeyi Küfür Gördü?

Horasan Fedaisi Çevrimdışı

Horasan Fedaisi

Hayye ale'l-cihad
İslam-TR Üyesi
Yaşımın fazla büyük olmaması hasebiyle o dönemleri pek hatırlamıyorum.

Biatsız ölenin cahiliye ölümü ile öleceğine dair hadis var ama bu şirk üzere diye yorumlanmıyor, cahiliyedeki bir adetle ölmüş olur ancak yine de Mumindir diye yorumlanıyor.

Iş'id halifeliğini ilan edip, kabul etmeyenleri kafir ilan etti deniyor, tekfir etti mi bilmiyorum. Eğer ettiyse bunu neye dayanarak yaptılar

Savaşmalarını, kafalarına göre hareket etmeleri dışında kısmen anlayabilirim, İslâm tarihinde halifeliği kabul edilmediği için savaşlar çıkaran liderler var. Ancak burada "hilafetimi reddedenlerle savaşılmalı" mevzusu değil "hilafetimi reddeden murteddir" mevzusu var. Olay çok başka bir boyutta yani. İlla hatalı da olsa bir delil sunmaları gerek ve neye göre bunu diyebildiler

Veyahut, ana hatları ile kendi hilafetlerini reddedenleri "hilafete imamete razı olmamak" kapsamında mı ele alıyorlar kendi dönemlerinde şayet başka hilafet iddiası yoksa yaygın olan

Şeyh Usame rahimehullah zamanında bu hadisi söyleyerek, Talibanın kurucusu Molla Muhammed Ömer rahimehullah a biat etti. Ancak bin Ladinin bu hadisi 'küfür üzere ölür' kapsamında ele aldığına dair bir şey görmedim hiç. Teşvik için o hadisi okuyor gibi.

Sorum en temelde şu: Hiçbir halifeye biat etmeden ölen kimsenin durumu nedir ve cahiliye ölümü hadisi Selefiyye alimlerince nasıl anlaşılmıştır

Ortada halifeliğini ilan eden bazı adamlar var. Sadece Iş'id değil, Taliban da ediyor gibi. Daha başkaları da var diye biliyorum istisnalar olarak alimler konseyi kurup biat alan vesaire ancak o kadar popüler değiller.

Ben şahsen Talibanın halifeliğini kabul ediyorum ve sorum genel olarak şu, hiçbir halife kabul etmemenin hükmü nedir

Ve bazı kişiler halifelik iddiasında bulunurken ve kimisinin elinde sınırları ve düzeni oturmuş devlet de varken (Afganistan),
hiçbir halife kabul etmemek, ne zaman ve hangi şartlarda "imamete razı olmamak, dinin ittihad ve emirlik çağrısına karşı olmak / veya küfür diyelim doğrudan" hükmünü alır?

Hiçbir halife kabul etmemekle, halifeliği/emirliği kabul etmemek arasındaki ince çizgi neye göre aşılır?

Ve mezkûr yapılanma şayet gerçekten tekfir de bulunduysa neye göre bizi halife görmeyen murteddir dedi
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Soruları özetleyerek sorunuz, uzun sorular okunmuyor, konu özünden dağılıyor. Bu sebeble ya komple soru silinebiliyor yahud, mesajdan (genelde ilk satırdan) ana soru seçilerek cevab verebiliyoruz.

***

IŞİD'in emiri Şeyh Ebu Bekir el-Bağdadi veya kendisinden sonra gelen yetkililerden İdlib'in Binniş beldesi 77 doğumlu Ebu Muhammed el-Adnani (Taha Subhi Fellaha) genel açıklamalar ve risalelerinde ilan edilen hilafeti reddetmeyi kendilerince (hatalı anlayış ve yorumlamalarıyla) küfür saymasının temel delil ve sebebleri özetle şöyledir;


Hilafetin varlığına hüküm olarak iman etmek farzdır:
IŞİD’e göre, ummetin bir halife etrafında toplanması şer‘î bir vecibedir. Onlar, İmam Nevevî, İbn Haldun ve İbn Teymiyye gibi geçmiş ulemanın "halifenin varlığı farzdır" görüşlerini merkeze alarak, bir halife çıktığında ona biat edilmesi gerektiğini savunurlar.
Kim boynunda bir biat olmadan ölürse, cahiliye ölümüyle ölmüş olur.”
(Muslim, İmâra, 1851)


Halifeye karşı gelmek, Allah’ın hükmünü reddetmektir:
IŞİD, halifenin meşru bir şekilde ilan edildiğine inanıyorsa, Ona karşı çıkmayı Allah’ın hükmünü reddetmek olarak görür. Onlara göre bu, büyük küfürdür. Çünkü Allah’ın indirdiğiyle hükmetmemek Kur’an’da “küfür” olarak nitelendirilmiştir.
Kim Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse, işte Onlar kafirlerin ta kendileridir.” (Mâide,44)


Hilafeti reddetmek, şeriatı ve İslam nizamını reddetmektir:

IŞİD’e göre halife, şeriatı tatbik etmekle yükümlü bir kurumdur. Bu kurumu reddetmek, şeriatın tatbikini reddetmek anlamına gelir. Bu da dini bir esasın inkarıdır.

Şeyh Ebu Muhammed el-Adnani’nin Açıklaması (2014):
Adnani, hilafetin ilan edildiğini duyurduktan sonra yaptığı açıklamada şunu söylemiştir:
"Artık bu hilafeti reddeden, Onu tanımayan, Onunla savaşan Herkes kâfirdir. Çünkü bu, Allah’ın kurduğu bir bina, Allah’ın indirdiği bir emir, Allah’ın radı olduğu bir nizamdır."


Risalelerindeki Yorumlar:
Bazı IŞİD mensubu ideologlar, “hilafeti inkar eden, Onu düşman gören veya gayr-ı meşru sayan kimse, tağut sistemleri savunucusudur ve şeri hükümleri inkar ettiği için murted olur” şeklinde görüşler ileri sürmüşlerdir.

****

IŞİD'in Kendince Meşru Hilafeti ve Beyanlarının Eleştiri ve Reddi
Başta Şeyh Ebu Katade el-Filistinî, Şeyh Mecd b. Said, Şeyh Ebu Basîr et-Tartûsî gibi ehl-i sunnetten pek çok ulema IŞİD'in Hilafet ilanı ve beyanlarına büyük eleştiri yapmıştır. Bu eleştiri ve reddiyeleri genel anlamda;
- Hilafetin meşruiyeti ve ummetin ittifakı olmadan ilan edilmesi geçerli sayılmaz.
- Hilafet ilanı, ummetin ekserisinin biat ettiği bir kişi üzerinden yürür.
- Bir grubun, özellikle de bir bölgeyi zorla ele geçirip kendi içinde hilafet ilan etmesi, bütün ummeti bağlamaz.


IŞİD Hilafetini Reddeden Selefî-Cihadî Gruplar ve Gerekçeleri

el-Kaide (Eymen ez-Zevahiri ve Şeyh Ebu Yahya el-Libi) : IŞİD’in hilafet ilanı şer’an geçerli değildir. Çünkü;
Ummetin geneli tarafından tanınmamıştır. Danışma (şûrâ) usulüne uyulmamıştır. Halifelik, sadece kuvvetle değil, ilim, adalet ve ummetin temsilciliği şartlarıyla mümkündür.

Şeyh Eymen ez Zevahiri'nin açıklaması: “Hilafet meselesi ummetin işidir. Bir grubun kendi başına ilan edeceği bir mesele değildir.”
(Açık Mektub, 2014)

Şeyh Ebu Katade el-Filistinî :
IŞİD’in hilafet ilanı taşkınlıktır (te’eddî).
“Hilafet” isminin verilmesi Onu meşru yapmaz. Bu tür hilafet ilanları ummette tefrika ve fitneye sebeb olur.
“IŞİD’in yaptığı, Allah’ın şeriatına değil, kendi arzusuna dayalı bir ‘tekfir ve tahkim’ metodudur. Onların hilafetini tanımamak küfür değil, bilakis şer’an gereklidir.”

Ebu Basir et-Tartûsî :

Hilafet ummetin icma ve şûrâ ile gerçekleşir. IŞİD’in ilanı ise zorlama, cebir ve bölgesel hâkimiyetle olmuş, bu geçerli değildir. Ayrıca, hilafeti kabul etmeyen herkese tekfir silahı kullanmak en büyük bidattir.
"Hilafet adı altında yapılan bu uygulama, ummeti parçalamış, cihada zarar vermiştir. Şûrâsız, istiklalsiz, ummetin temsilcilerinden mahrum bir yapının ismine hilafet demek, dini oyuncak etmektir."

Hey’et Tahriru’ş-Şam (Nusra Cebhesi)

IŞİD’in hilafeti gayrimeşrudur.
Hilafetin tekfir ve savaş gerekçesi yapılması bidattır. Ummetin tamamını temsil etmeyen bir grup "halifelik" ilan edemez.

"Onların hilafeti, ümmetin maslahatını gözetmemekte, ummeti bölmekte, cihadi parçalayıp halkı tekfir etmektedir. Bu nasıl bir hilafettir?"

Kısaca;
Halifenin ummetin ehil temsilcileriyle istişare (Şûra) edilmeden atanması geçersizdir. Hilafet ummetin çoğunluğunun biat ve kabulüyle (icma) olur. IŞİD yalnız kendi içinde bunu yaptı. Sadece bazı topraklarda zorla kurulan bir sistem ummeti temsil etmez. IŞİD, hilafetini kabul etmeyen herkesi tekfir edip savaşmayı meşru saydı. Bu, şer’î olmayan bir bid’attir. İşte tüm bu sebeblerden ötütü
Bu IŞİD’in hilafeti şer’an sahih görülmediğinden, Onu reddetmek de küfür sayılmaz.
 
Geri
Üst Ana Sayfa Alt